gene bir şiir kitabı yazısıdır. uyaralım.ödüllü çok genç bir şairi konuk edeceğiz bu kez. alperen yeşil’i. daha önceki bir yazımda sözünü ettiğim veysi erdoğan’ın şiirlerinden sonra, yaşar nabi nayır gençlik ödülü’nü kazanan bir şairi daha okumak istedim, kitapçıda alperen yeşil çıktı önüme. 2004 yılında yaşar nabi nayır şiir ödülü’nü kazanan yeşil, 1984 izmir doğumlu. muhtemelen şimdi mezun olmuştur ama kitabın yayımlandığı sırada dokuz eylül üniversitesi güzel sanatlar fakültesinde dramatik yazarlık bölümünde okuyormuş.şimdilik ilk ve tek şiir kitabı olan erdişi’yi az önce serviste gelirken okudum ve kitap bitmesin diye diye bir hal oldum. az şiir insana keyif verir. az şiir insana bitmesin dedirtir. yeşil’in şiirleri onlardan. cinselliği kabalaşmadan ince ince öyle güzel yerleştirmiş ki dizelere, hatta birçoğunda cinsellikten şiir kurmuş, bayıldım.kitabı iki kısımdan ibaret: er ve dişi. ben er kısmını daha çok sevdim. er kısmındaki şiirleri daha güçlü daha derli toplu daha iyi buldum.tiyatro oyunları da yazıyor. şiirinde küçük iskender, murathan mungan izleri bulanlar olmuş, ben çok güçlü bir etkilenmeye rastlamadığımı düşünüyorum ve elbet her yazan daha önce okuduğu başka kalemlerden etkilenecek. sıfırdan bir üslubu bu saatten sonra kim yaratabilir?daha sonra dergilerde de görünmemiş pek, 19 yaşında varlık’ta bir şiir, yasakmeyve’nin 13. sayısında bir şiir yayımlamış. belki tercih etmiyor belki yepyeni şiirler biriktiriyor şimdi bir kenarda. belki tiyatro oyununda ısrar edecek. kim bilir.kitapçılarda gözüme çarpan aynı ödülü alan bir de alper gencer’in ah adlı şiir kitabı var. zaman geçsin biraz, erdişi’deki şiirleri bir sindireyim adamakıllı. sonra ondan da söz ederiz. 2007 necatigil ödülü’nü kazanmış hüseyin peker’in tek vuruş adlı şiir kitabındansa açıkçası sıkıldım. belki şiirlerin ölüme çok yakın olmasından, belki şairi gerektiği gibi algılayamamamdan –kusur bende de olabilir elbet-, sevemedim. aslında sadece beğendiğim, iyi bulduklarımı yazmayı tercih ederim ama tek taraflı yazmak eksik kalabilir. kötüyü de yazmak gerek. iyi edebiyat eleştirisi her zaman edebiyatın önünü açar.
yorumlar
kahramançayırlı, kül öykü gazetesiyle sayende tanıştım. yeri gelmişken teşekkür ederim.
@nevdalist,uzun zamandır okuyunca en çok sevindiğim ahkam sizin yazdığınız oldu. ne mutlu bana,@thing,iyi edebiyat eleştirisi iyi edebiyatçılara yapılır demişsiniz, ben katılmıyorum,, gerçekten ayağı yere basan edebiyat eleştirmenleri zaman zaman (onlara göre) çok kötü ürünleri de kıyasıya eleştirirler.alperen yeşil şiirleri için “aynı (k.iskender ve m.mungan) şiirlerin farklı şekilleri” denmesi haddi aşmış kanımca. mungan ve k.iskender’in neredeyse tüm metinlerini okudum, yeşil’in dizelerinde, şiir kuruşunda elbet izler var ama hiç kimseden etkilenmeden, sıfırdan kim ne yazabilir ki. her yazar bir başkasından etkileniyor. çok ağır bir eleştiri olmuş, çocuğun emeğine ayıp hiç olmazsa..
kitabı henüz okumadım ama şiirlerinden okumuşluğum var. sahiden çok başarılı, cok güzeller.benzerlik var evet küçük iskenderle mungana. kimse onlar gibi olamaza ama!!
m.mungan ile k.iskenderle alperen yeşil’i şimdilik kıyaslamak çok manalı değil bence. yeşil henüz yolun başında!
kaos gl’nin 32. sayısında kendisiyle bir röportaj yapılmış ama internet sitelerine koymamışlar bilmiyorum dergiyi takip edeniniz var mı
@behman, bir de bu karşılaştırma meselesini çok mu abartıyoruz acaba her sanat işinde. yok onun oyunculuğu ona benziyor yok onun izinde bunun stilinde niye insan benzetme veya karşılaştırma içinde ki hep?