bildirgec.org

deyimler hakkında tüm yazılar

Yeni Siteler Keşfedelim – XX

Atomic Bomb | 20 December 2010 12:21

phras.in: İngilizce ana dili olmayan bizler için en zorlu kısım belki de deyim kalıpları. Bunların ne zaman nerede kullanılacağını şaşırıyor olabiliriz. “Şunu mu demeliyim, bunu mu?” diyorsanız bu siteye bir göz atın.

sendmeastory: Öykülerden hoşlanan biriyseniz bu site size haftada bir kere eski gazetelerden, dergilerden toparladığı arşivinden bir öykü gönderiyor. Öyküler tabii ki İngilizce.

you ar ewhat you read: Kitaplar hayatımızın şekillenmesinde etkili unsurlar. Bazen bir kitap hayata bakış açımızı değiştirebilir. İşte bu site de hayatınızı etkileyen kitapları sitedeki diğer insanlarla paylaşabilirsiniz. Ya da, tanınmış simaların favori 5 kitabını görebilirsiniz.

pdf protect PDF’lerle her gün muhatap oluyoruz ve artık gün içinde okuduğumuz şeylerin bir kısmını bu elektronik dokümanlar oluşturuyor. Eğer oluşturduğunuz pdf’lerin korunmasını istiyorsanız dünya kadar para verip Acrobat Reader almak istemeyebilirsiniz. İşte bu site pdf’lerinizi korumalı hale getirmek için bedava hizmet veriyor.

“Kartallar yüksekten uçar”

| 27 January 2009 13:53

resim:resimler_im.com
resim:resimler_im.com

“Kartallar yüksekten uçar” deyimini bilmeyen yoktur.
Bu deyim nereden gelmiştir? Bu deyim tek anlamlı mı ya da birbiri ile çelişkili iki anlamlı mı?
Dünyanın her yerinde kartalların yüksekten uçtuğu kesin. Bu arada “Serçelerde jet motoruna kapılsa dahi ölmezler” diye bir söz de var. Ayrıca, maçlarda “Kartallar yüksek uçar, öylede koyar, böylede” veya “Kartal isen uç uçabildiğin kadar yüksekten” gibi sözlere de rastlayabiliriz.
Buradan kartalların yüksek uçuş açılımına geçebiliriz. Bu deyimin, kartal olarak adlandırılan bütün kuşlardan geldiği açık ve nettir.
Kartal olarak bilinen bütün kuşlar doğal özelliklerine göre 4 ana grup altındatoplanmışlardır.
1) Deniz Kartalları ve Balık Kartalları: Bu grup, 8 türü olan Haliaetus ve 2 türü olan Ichthyophaga cinslerini kapsar. Güney Amerika ve Hint okyanusunun doğusundaki adalar dışında bütün dünyaya yayılmışlardır. Büyük akarsulara, göllere ve denizlere yakın yerlerde yaşarlar. En önemli besin kaynakları balıklar, fok gibi memeli deniz hayvanlarının yavruları ve çeşitli deniz kuşlarıdır.

2) Yılan Kartalları: Daha çok sürüngenlerle ve özellikle yılanlarla beslendikleri için bu adı almıştır. Asya ve Afrika’da yaşayan bu grup kartallar 5 cinsi kapsar. Bu cinslerden dördü (Circaetus, Terathopius, Dryotriorchis, Eutriorchis) Afrika’da, beşinci cins (Spilornis) Asya’da görülür. Tepeli spilornis cheela, Asya kıtasının tropikal bölgelerinde ve birçok adalarında yaşar. Çoğu yılan kartallarının ayak bilekleri çıplak, pençeleri kısa ve güçlü olduğundan en zehirli yılanları bile kolayca yakalayıp hareketsiz bırakabilirler. Bu kartalların yılan zehrine karşı bağışıklıkları yoktur; ancak, çok çevik olduklarından dolayı tehlikesizce avlanabilirler. Yılan kartalları çok iyi uçucudurlar. Bu kartalların en ilginci Afrika’da yaşayan Terathopius cinsidir. Bunların kanatları oldukça uzun, kuyrukları ise kısadır. Günlerinin büyük bir bölümünü 60-150 m. yüksekliklerde, saatte 60-90km. hız ile uçarak geçirirler. Sürüngenlerden başka kuşları ve leşleri yerler.

İstiridyenin Çilesi

pilli pati | 10 September 2007 09:00

inci
inci


Yıllardır kadınlar, değerli inci kolye ve küpelerini takarak cemiyet hayatına karışırlar. Aslında, o değerli maddenin oluşması için nasıl çileli bir süreçten geçtiğini kimisi bilir, kimisi bilmez, belki kimisi de ilgilenmez…

Oysa istiridye hayvanı, mutlu mesut yaşarken birgün, kabuğundan içeri o kum tanesi kaçıvermiştir. Olay böyle başlar.

Süper “kıyak” haber!!

dralivolkan | 16 February 2007 23:27

Efendim kıyakçılık da eskilerden kalma bir deyim. Bir arkadaşın yorumunda söylediği gibi pek hoş değil ama, malum göçebe bir toplumuz. Bir kaç yüz yıl önce atlar her erkek için çok önemli birer simge ve araç imiş Türk toplumunda. atların da bildiğiniz gibi çok safkan olanları, nitelikli olanları damızlık olarak kullanılırmış.
Diğer atlar bu damızlıklarla çiftleştirilirmiş. Fekat atların fiziksel yapıları! bu çiftleşme işini epey zorlaştırdığı için, birleşmeyi sağlamakla görevli kişiler (pek kibar oldu) varmış. Buadamlara kıyakçı denirmiş aalemde.
Aynı zamanda yarış atlarının yarış öncesi rahatlamasını sağlayan (artık ne yapıyorlar ise?) kişilere de bu ünvan veriliyor imiş.

Tasını, tarağını topla ve hemen terket burayı!

dralivolkan | 16 February 2007 11:28

“Tası tarağı toplamak” deyimi nereden geliyor, neden böyle söylenmiş, hiç merak ettiniz mi?
Şimdi şöyle; eskiden İstanbul’da berberlik öyle dükkanlarda salonlarda yapılan bir iş değilmiş (Tabi zengin veya yabancı halk için böyle yerler varmış). Berberler sokaklarda seyyar dolaşır, malzemelerini yanlarında taşır, müşteri olunca da hemen düzeni kurup olduğu yerde traş yaparlarmış. En önemli sorunları ise sokak zaptiyeleri imiş. Berber zaptiye ile karşılaşınca tasını tarağını toplayıp kaçarmış. Deyimin kaynağı bu yani.
Bir dahaki sefere kıyak yapmak nedir, kıyakçılık ne anlama geliyor, size açıklayacağım.