Kafamın içinde bir oda var,fransız komedilerindeki gibi bu odaya açılan bir sürü kapı, minik kadınlar ve adamlar kapıları hızla açarak içeri dalıyor ve uzun cümleler kuruyor sonrada diğer kapıyı çarpıp çıkıyorlar sanki, bu öyle çok oluyor ki, artık hangi düşünce nerden geliyor nereye gidiyor takip edemiyorum. Sanki kafam patlayacak öyle bir basınç var. O odada küçülüyorum her cümleden sonra, bir söylenen diğerini bertaraf ediyor, sonra bir diğer cümle de onu yok ediyor.Düşünmek istemiyorum, kafamdaki bu durmadan konuşan insancıkları yok etsem bile seslerini yok edemiyorum. Hahh tamam karar verdim dediğim bir anda, şu andaki pozisyonumun rahatlığı rehavete kapılmama neden oluyor, kıpırdamak istemiyorum.Yeni bir iş teklifi karşısında bocalıyorum, yıllardır aynı bina, aynı insanlar diyemeyeceğim değişiyorlar sürekli, bir ben mi sabit kalmışım bazen şaşıyorum. Hayır diyemeyeceğim bir rakam karşısında hala düşünüyorum, ya başarılı olamazsam. Riske atmak istemiyorum kendimi ama paranın sıcak yüzüne de sırtımı dönüp gidemiyorum.Bir macere yaşamak dediğin diye bir şarkı mırıldanıyorum canlanıyorum biraz, ne kaybedeceğim diyorum, neden başarılı olmayayım diyorum, bunca sene hangi işin altından kalkamadın, deliler gibi çalıştın didindin, işte şimdi karşılığını alacaksın ne bekliyorsun, kendini göstermek için fırsatın var hadi diyorum. Tam celallenmiş tam kıvama gelmişken, o sağlamcı, gözünde gözlükler, elinde kalem hesap kitap yapan bilmiş çıkıyor içimden, yavrucuğum diyor herşey para mı? Bak burda da iyi bir yerdesin hem sağlamdasın, ya orda söz verdikleri ödemeleri yapmazlarsa, ya gecen gündüzün kalmazsa, burdaki düzeni çokkk ararsın diyor. Kalıyorum… Orda neyle karşılaşacaksın bilmiyorsun, kaldıramazsan, pişman olursan..Ne yapsan olmuyor gözüm, terk etmiyor beni kafa karışıklığı diyorum şarkının sözlerini değiştirip, gemileri yakmanın zamanı gelmedi mi? Hııı diye soruyorum kendime bir sürü değişik cevap alacağımı bildiğim halde..
yorumlar
şimdiki aklım olsaydı gençken her 6 senede bir, bir iş ve şehir değiştiridim.ama tren kaçtı.
linet, bence tatili hak ediyorsun.. Bak şimdi Uludağ’a da kar yağdı tam zamanı
bence de değiştir. ben izmirden kalkıp geldim ıstanbula. bütün hayatım değişti ve o kadar iyi oldu ki. biraz cesaret.
hırs yok bizim gibilerde linet, ondan oluyor bunlar hep. rahat bir iş de insanı iyice mayıştırıyor.
*J*
değişiklikler insanı rahatlatır, denemeye değer bence.
kendimle en çok gurur duyduğum şey gözü karalığım, belki de cahil cesareti benimkisi. ama olsun işe yaradığı da oluyor. bazen hayatın çok kısa olduğunun farkına varıyorsun, keşke tüm gemileri yaksaydım demek yerine, hepsini bir kerede yakmak en güzeli.ve ben yaktım, sadece bir gemi kaldı, onu da yakacağım, biliyorum. ama tabii böyle konuşmak kolay da denilebilir, benim yaktığım gemiler işle ilgili olmadığından…hayatım boyunca bu kadar gözü kara olabilecek miyim ben de bilmiyorum, ama umarım olurum. umarım rahata alışmam. umarım arkamı dönüp gidebilecek cesaretim hep olur.linet, eski yazılarını önceden de okumuştum. yaz, daha çok yaz olur mu.
Bilinmezlik çok cezbedici çook. Ne duruyorsun be, at kendini denize..
Yukardaki dediğin ben miyim?
Destur bismillah.
aslında siz ikinize ard arda yorum yapmay yasaklamak lazım.
Şaşı bak şaşır.
hayı bi gün pot kırıcam fena. ondan diyorum