KARINCAYI UNUTMA
KARINCANIN SAHİBİNİ UNUTMA!…Hükümdarın biri kaybettiği savaşta tutsak olur ve hapse düşer. Demir parmaklıklar ardında umudunu yitirir.Böyle umutsuz bir zindan gününde, duvara boş boş bakan gözlerine, bir karınca takılır. Zindanı bir buğday tanesi ve bir karınca ile paylaştığını fark eder o an. O andan sonra gözlerini hiç ayırmaz karıncadan. Karıncayla konuşur, dertleşir. Karınca ise hiç oralı olmaz. İşine bakar karınca. Kendinden kat kat büyük bir buğday tanesini yuvasına ulaştırmak için her gün çabalar durur.Her sabah uyandığında kalkıp bakar Hükümdar, karınca yine buğdayın peşindedir… Saymaya karar verir Hükümdar, karıncanın yükünü kaç kez düşürüp, kaç kez tekrar kaldırmaya çalıştığını…Binleri bulur, Hükümdar yorulur saymaktan. Karınca ise hiç yorulmaz, yıkılıp doğrulmaktan.KARINCA GİBİ OLMAYA KARAR VER
Bir sabah bakar ki Hükümdar ; karınca kapıp götürmüştür buğday tanesini yuvasına.. Hükümdar o gün yeniden kazanır ümidini. Toplar kendini. Karınca gibi olmaya karar verir. Zindanın kollarına atan kader gelir kurtarır oradan onu. Alır götürür büyük bir devletin başına tekrar hükümdar yapar onu.Nasihat olsun size. Yazın bir yerlere: Karıncayı unutma! Karıncanın sahibini unutma!…
yorumlar
mübarek hayvanlardir.birliktelik koridorunu iyi kullanirlar.
karınca deyince aklıma hep şu fıkra gelir,5 yaşındaki çocuk anne ve babasına ısrarla nasıl dünyaya geldiğini sormaktadır. Ne diyeceğini bilemeyen anne ” GECE YASTIĞIMIN ALTINA ŞEKER KOYDUM SABAH ORDA SENİ BULDUM” diyerek çocuğu başından savar.Çocuk bunu duyar da durur mu? gece yatmadan önce yastığın altına bir kaç şeker koyup uykuya öyle dalar.Sabah olur, gözünü açar açmaz yastığın altına bakan çocuk bir de ne görsün? yastığın altındaki şekerin üzeri karınca kaplı ! tam terliği eline alıp üzerlerine vuracakken vazgeçer ” ben size yapacağımı bilirdim ama ahh şu babalık iç güdüsü..
Karıncanın sahibini tekrar hatırlatmak için…
Ovv,fıkra uçurdu beni..
ahan da size karınca duası..
Gayet büyük ama..
hepimizin bildiği karınca ve ağustosböceğinin öyküsü geldi aklıma,o miniminnacık canlara ne büyük güç ve sabır vermiş sahibi.Güzel bir yazı,karıncayıda sahibinide unutmayacağım keremx beynime yazdım öykünü 🙂
Ne biliyorsun Kerem, belki aralıklardan birinden aşağıya düştü buğday, belki hükümdar uyurken başka bir heyven mahlukatı, karıncayla beraber buğdayı da yuttu..Saf buldun bizi, kandır bakalım, aaa..
Birgün Süleyman Peygamber bir karıncaya bir yıllık yiyeceğinin miktarını sorar.Karınca da,‘Bir buğday tanesi yerim’ diye cevap verir.Cevabın doğru olup olmadığını kontrol etmek isteyen Süleyman Peygamber karıncayı bir şişeye koyar. Yanına da bir buğday tanesi koyarak hava alacak şekilde şişeyi kapatır. Ondan sonra da bir yıl bekler. Müddeti dolunca şişeyi açtığında bir de bakar ki karınca buğday tanesinin yarısını yemiş, yarısını da bırakmış. Kendi kendine meraklanır. Acaba neden yemedi?Bunun üzerine Hz. Süleyman karıncaya buğday tanesini tamamen neden yemediğini soror.Karınca da,‘Daha önce benim yiyeceğimi yüce Allah verirdi. Ben de O’na güvenerek bir buğday tanesini tamam olarak yerdim. Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi. Fakat bu işi sen üzerine alınca doğrusu nihayet bu aciz bir insandır diye sana pek güvenemedim. Belki beni unutup yiyeceğimi ihmal edebilirsin. Bu yüzden de bir yıllık yiyeceğimin yarısını da ertesi yıla bıraktım’ diye cevap verdi.
Yaramaz! Saf bulur muyum sizi hiç? Sizi kandırabilmem ne mümkün?:))Lütfen ilgili yazıyı okuyunuz:kimden bahsediyorum acaba?
VANGA,paylaştığın hikaye için teşekkür ederim…:)
AKONİ, karınca duamız eksikti duvarımızda , onu da ekledin ya iyice bereketlenir şimdi köşemiz :))Teşekkür ederim…
BELESH, hala konamadın mı? Fazla uçma,geri dön… :))
Yettim,konacak bi b*k bulamadım..5 günde çenem düşmüş,vır vır her yere yorum yazmışım.Biraz susayımda motorum soğusun dedim.Millette rahat etsin..
Olur mu? Lütfen yorumlarınızla katkıda bulunmaya devam edin.. 🙂