KARINCAYI UNUTMA
KARINCAYI UNUTMA

KARINCANIN SAHİBİNİ UNUTMA!…Hükümdarın biri kaybettiği savaşta tutsak olur ve hapse düşer. Demir parmaklıklar ardında umudunu yitirir.Böyle umutsuz bir zindan gününde, duvara boş boş bakan gözlerine, bir karınca takılır. Zindanı bir buğday tanesi ve bir karınca ile paylaştığını fark eder o an. O andan sonra gözlerini hiç ayırmaz karıncadan. Karıncayla konuşur, dertleşir. Karınca ise hiç oralı olmaz. İşine bakar karınca. Kendinden kat kat büyük bir buğday tanesini yuvasına ulaştırmak için her gün çabalar durur.Her sabah uyandığında kalkıp bakar Hükümdar, karınca yine buğdayın peşindedir… Saymaya karar verir Hükümdar, karıncanın yükünü kaç kez düşürüp, kaç kez tekrar kaldırmaya çalıştığını…Binleri bulur, Hükümdar yorulur saymaktan. Karınca ise hiç yorulmaz, yıkılıp doğrulmaktan.KARINCA GİBİ OLMAYA KARAR VER
Bir sabah bakar ki Hükümdar ; karınca kapıp götürmüştür buğday tanesini yuvasına.. Hükümdar o gün yeniden kazanır ümidini. Toplar kendini. Karınca gibi olmaya karar verir. Zindanın kollarına atan kader gelir kurtarır oradan onu. Alır götürür büyük bir devletin başına tekrar hükümdar yapar onu.Nasihat olsun size. Yazın bir yerlere: Karıncayı unutma! Karıncanın sahibini unutma!…