Hay Makaleci.. Zaten sevdiğim müzikler dışında sevdiğim bişiyi de beğenmezsin kie.Gerçi bu adamın sevilmelik yanından ziyade taktir edilecek yanı önemli. Bir Prof. sevsen de sevmesen de başarısı ölçüsünde değerlidir. Bu adam da Osmanlı Tarihi konusunda bir derya..Daha ne olsun. Benim gibi Tarih derslerinden ilk-orta öğretim hayatı boyunca nefret etmiş birisine tarih öğretebilene hayran olurum ben.
Ya Allah rızası için bu geri kalmış kategorizasyonları bırakalım Makaleci. Ona bakarsan, bu mantıkla benim de senin söylediklerine negatif önyargı ile bakmama sebep o kadar şey var ki, benim bakış açıma göre. Böyle bakarsam senin dediklerinden nasıl istifade edeceğim ben? Hoşlanmadığın bir yemek üzerine bir prof.’dan (40 yıllık akademik birikimden bahsediyorum) hoşlanmıyorsan o bişey kaybetmez. Einstein Yahudi diye dediklerini kale almamanın o kişi aleyhine olacağı gibi.Kişiliğini boşver Mak’cım, dedikleri, yaptıkları ile ilgilen. Kendin gibi insan bulmak zordur dünyada. Senle klonlanmış gibi bolca insan varsa ise de “vay senin haline” demektir..
kategorigazsyona ben de karşıyım, insanı, varlığı ettiği kelâm ile değerlendiririm, bunda hem fikiriz, tamam.ama bazen öyle zaman dilimleri yaşar ki insanlar, ülkeler; sen (normal bir vatandaşın haricinde biliminsanı, edebiyatçı, araştırmacı gibi tarafsızlık içeren kimliklerin var olan kişilerden bahsediyorum) o periyotta gidilen her yer, hatta tv programları bile önem arz eder, seni anlatır, opsiyonlarını, bakış açını anlatmaya yardımcı olur.hele hele, sevilen, bilgisine başvurulan bir şahıs isen her zaman tarafsız görünmeye özen göstermek lazım.dikkat edelim lütfen;tarafsızdır değildir demiyorum, ‘tarafsız görünmeye’ özen göstermek diyorum…çünkü bir duruş düşüncen olsa da, onlar senin özel ayrı dünyanda var olan sohbetlerde, yaşantıda var olmalı, umumi alanlarda tarafsız görünen bir imaj sergilemek çok daha bilimsel bir duruştur
O zaman sen Cumhurbaşkanlığı makamını tarafsızlığa aykırı konum ihtiva eden bir makam olarak algılıyorsun. Yanlış mı anlıyorum? Atatürk’te bu sofraları düzenlemişti. Atatürk gibi otoriter bir liderle hemfikir olmayan, zamanın ilk liberal ve demokrat Avrupa ve Amerika taraftarı aydınları da bu sofraları protesto etselerdi o zaman. Ülkenin hayrına olan bu mu olacaktı? Atatürk iktidar diye liberal aydınların kontak kapamaları..
Mak’cım, bence de boşverelim ve ilk çarşamba akşamı sende benim gibi yapıp kanaltürk’ü zaplayıp NTV’ye geç ve izle. İnan yanıldığını anlayacaksın. İlber Ortaylı tarafsızlığı ve objektifliği ile önplana çıkan bir hocadır. Her kesim saygı duyar. NTV niye zıplayıp da adamı, bu yoğunluğunda her hafta program yaptırmak için ikna etsin?
kanaltürk’ ü zaplamak mı:))))izlediğim kanalı nereden bilyorsun?dur bakalım;Kanaltürk’ te YOLSUZLUK ve YOKSULLUK programı yoksa tarih programına şöyle bir göz atabilirim,YOLSUZLUK ve YOKSULLUK programı varsa söz veremeyeceğim, zira memlekette ne dolaplar dönüyor kısmını öğrenmek beni daha çok ilgilendiriyor, tarih geç kalmıyor, ülkem elden gidiyorsa…
Kanaltürk’e benden yakın olanlar bile tahammül edip izleyemezken ben oturup izlemeye çalışıyorum. O denli sabırlı bir insanım yani. Hele Tuncay’ımın yeni bulduğu sol kolu delikanlı ile senaryo bağımlı konuşmalaını keyifle izliyorum. Bizimkiler gene sitcom açtığımı, ona kahkahalar patlattığımı sanıyoalr içerden. Çok keyif alıyorum, çokk.Ama senin Hulki’ye de üzülmüyor değilim. Eskiden benim Hulki idi rahmetlik, Türkiye’nin en parlak ve zeki gazetecisi idi. Zekası bile köreldi adamın, ideolojik saplantılardan. Yazık oldu, delikanlı Samsunlu abimize.. Neyse.
”Hele Tuncay’ımın yeni bulduğu sol kolu delikanlı ile senaryo bağımlı konuşmalaını keyifle izliyorum.”derken tam olarak kimden ve neyden bahsettin?Hulki Cevizoğlu’ na gelince;yıllar boyu bir kaç başka kanalda da görsek, Hulki Cevizoğlu’ nu hep aynı gördük,konuları, konukları her zaman enteresandı, yine öyle,ne değişti?çalıştığı kanalın logoso mu sorun oldu şimdi?Hulki Bey, siyasete atılmak istedi de, bağımsız olarak yapmak istedi milletvekilliğini, hiç br partinin reklamını yapmadı,ülke sevgisine %100 inandığım bir kişilik.gazeteceliği ise, tartışılmaz, çok tarafsız,defalarca AKP ‘ den kişileri çağırıyor, programı da arayın diyor, bunu da canlı yayında söylüyor, hem de davet eden, kibar üslubu ile,kimselerin geldiği yok,ama MHP’ den DSP’ ye her türlü siyasi temsilci programa geliyor, gelebiliyor, bizler de o kişilerin de fikirlerini dinleme fırsatı bulabiliyoruz. Mesut Yılmaz bile geldi:)Ayrıcaaaa,öntürkler, estürkler…hakkında bir program yaptı ki, hayatımızda duymadığımız tarihi gerçekleri duyduk,Kazım MİRŞAN ismini tanıdık…Köy enstitüleri başlıklı enfes başka bir program yaptı!Bizlerin Cevizoğlu olmasa, bunları nereden dinleyebileceğimi düşündüğüm zaman içim daralıyor, kimse bu konuları gündeme taşımıyor,bu yüzden mi zekası köreldi Samsunlu abinin?ya artık üzülüyorum, bu ülkede adam gibi muhalefet yok söylemine katılıyorum, tamam, büyük bir eksiklik hissediliyor,ama bazı böyle yapıcı, kendi imkanlarınca açılımlar getiren kişileri de niye aynı kelimelerle, aynı değersizlikle itham ediyorsunuz?
hulki cevizoğlu vb insanlar karşıtlığı tamamen ideolojik. Adamın milliyetçi olduğu ortaya çıkınca milliyetçilik karşıtları adamın söylediklerine bakmadan tükakaya başladılar. Olur doğaldır.Tv ekranlarında konukları karşısında en tarafsız adamdır bence.Ayrıca sağcı, solcu, orta yolcu olayına takılmadan insanların ne söylediklerine, ne için söylediklerine bakma zamanı.
Bir gazeteciyi değerli kılan en büyük değişken objektifliğidir. İşte Hulki Cevizoğlu’nu değerli kılan da bu idi. 10 yıl önce programlarını sabahlara kadar izlerdim. O hayran olunası zekası ile karşısındakinin açmazlarını o denli ortaya sunardı ki, soruları ile onu o kadar zekice köşeye sıkıştırıp yanlışı ifşa ederdi ki.. Ama en önemlisi bunu yaparken karşısındakinin ideolojisi kendine yakın yada üstün diye ayırtetmeden yapardı. Bana, sana, yada kendisine veya toplumsal değerlere yakın hiç umursamazdı. Ki bu yapısı ile adam Amerika’da da programcılık yapsa, japonya’da da, Fransa’da da, hiç sırıtmadan ve yadırganmadan izlenebilecek kalitede idi. Ama nedendir bilmiyorum, yakın bir dönemde ben tarafım demeye başladı. (başka gazeteci dese umursamazdım ama benim için en objektif olan bir televizyoncunun taraf olması üzücü.) Ben ülkem için taraf olurum demeye başladı ve o andan itibaren de sorması gereken soruları soramaz oldu. Sadece belli sormaya başladı. Basireti bağlanır oldu. İşte ideoji tutsağı olmak böyle bişi. İnsanın kalitesini bir anda düşürüyor. Böyle olduktan sonra da izlenesi bir program yapmaz oldu. Benim için.. Çoğunluk için. Dolayısıyla da Kanaltürk gibi marjinal ve belli bir kesimin izlediği bir kanala geçmek zorunda kaldı. O kesim için daha değerli olabilir ama eskiden tüm kesimler için değerli ve kaliteli idi. Bu özelliğini yitirdiği için de kendisine yazık etti.
bir dakikaaaaaaaa!”vatanım için tarafım ” demek,bu insan için yeni bir söylem değil, hep söyledi, senin sabahlara kadar izlediğin dönemde de söylüyordu bu 1,2, öyle sorular soruyor ki ummadığın kişiye bile, aklın durur, 80 küsur yaşındaki Türkolog bilimadamına bile her açıdan sorularla tüm tereddütleri yok etmeye yardımcı oldu. Ama bunu yaparken tereddütleri yok etme amacı gütmüyor, sık sık, her açıdan sorular soruyor ve sen izlerken hmmm evet, şimdi buna cevap ver bakalım diyorsun, hem de konuk senin çok sevdiğin bir konuk olmasına rağmen örneğin, sen yine de Cevizoğlu’ nun o sorusu sayesinde bak bu aklıma gelmemişti, cevap versin bakalım diyebiliyorsun,asla objektivite’ den uzaklaşmadı…ve tekraren, vatandan yana taraf olmaksa hepimiz vatandan yana tarafız zaten…pardon, yoksa değil miyiz?
Sadece belli sormaya başladı. Basireti bağlanır oldu. İşte ideoji tutsağı olmak böyle bişi. İnsanın kalitesini bir anda düşürüyor. Böyle olduktan sonra da izlenesi bir program yapmaz oldu. Benim için..
Ordaki tuhaflık “ülkesi için taraf olması” değil. Ama bu duygusal tavrı gösterdikten sonra gazeteciliğini unutması. Bunu haykırmadığı zaman ülkesi karşısındamıydı o zaman. Bir insanın kendi ülkesi tarafında olduğunu söylemesine gerek mi var? Bundan doğal bir durum mu var. Ama bunu dediği andan itibaren soracakları şeyleri soramaz oluyorsa burda bir problem var demektir. Ülkesi için taraf olanlar, yasadışı sol yada islamcı örgüt de kurdu, mafya da oldu. Gerçek taraf olmak işini adam gibi yapmaktır. Silahşörlük yada kalemşörlük yapmadan davranabilmektir. Ermeni meselesini bile ilk objektif yapan gazetecilerdendir Hulki Cevizoğlu. Aleyhimize görünen soruları da sorabiliyordu. Sadece karşı tarafı değil bizi de sorgulayabiliyordu. İşte özeleştiri yapamayacak duruma gelmek “ülken için taraf olmak” değildir.
yapma Allah aşkına!ülke sevgisini söylemeye ne gerek vardı diyorsun ya:))herkes söylemeli,sen, ben, doktor, mühendis, gazeteci!!!bunların dile getirilmesindeki sakınca noktasında bir eleştiri getirmeye çalışıyorsun olmuyor çürüyor, diyorsun ki, adam bu lafı sıkça etmeye başladığından beri sorması gerekn soruları sormuyor!hayır anthro,tam tersi Cevizoğlu, sorması gereken tüm soruları soruyor;anlasana , çok önemli bir delilden bahsediyorummmm!diyor ki;sayın AKP yetkilileri, biz burada tartışma programı yapıyoruz, konuğum bu iddialarda bulunuyor, ben de onu dinliyorum,lütfen burada yanlış bir şey konuşuluyor, hatalı bir bilgi veriliyorsa lütfen arayın, numaramız şu…biz yanlış biliyorsak, lütfen siz bize doğruyu anlatın!adamcağız artık bunları her programda slogan gibi söylüyor,anthro, uzun süredir izlemiyorum demişsin, belli oluyor…
Yalnız birşey farkettim. Seni İlber Ortaylı’yı kategorize etmekle eleştirirken ben Hulki Cevizoğlu’nu kategorize eder oldum.Kendimi kınıyor ve bu bahsi kapıyorum..
Ben kendime özeleştiri yaptım. Ama ben bir gazetecinin gazetecilik yönü konusunda kategorizasyon yapmıştım. Sen ise bir tarhihçiyi “Cumhurbaşkanının yemeğine gidenler” şeklinde kategorize ettin. Kendime de haksızlık etmemem lazım.
sen keşke Hulki Cevizoğlu’ nu kategorize etseydin:) daha az üzerdi beni,sen resmen dedin ki, adam taraf tutuyor, soracağı soruları sormuyor!yapma anthro, şu an ülkedeki belki de en soru soran, programına herkesi cevap vermeye çağıran gazeteci,ama cevap yok, ne yapsın Cevizoğlu!2. konu ; bak ne demişsin, tarihçi…evet bir bilimadamı, bunu unutmayalım lütfen
Anthro DİYOR Kİ, (30 Nisan 2008 12:04)Yalnız birşey farkettim. Seni İlber Ortaylı’yı kategorize etmekle eleştirirken ben Hulki Cevizoğlu’nu kategorize eder oldum.Kendimi kınıyor ve bu bahsi kapıyorum..
Özeleştirin takdire değer, tebrikler! Hepimiz bunu yapabilmeliyiz.
bu siteye google yolladi beni.cildirtacak tipte insanlar var burda. ne o ingilizce sözler filan.benim kadar dil bilse herkes türkce yi unutacak herhalde.don’t like:(that’ s it!gören de sanir ki bu sözcüklerin türkcesi henüz mevcut degil.
bu sitede ve bir çok internet sitesinde ingilizce haricinde başka dillerde yazı-yorum yazanlar var, biraz onları da tespit ediniz,benim keyfim iyi böyle:)do not disturb!
iste birörnek daha http://www.hafif.org/yazi/ilk-astral-yolculukorda yazan bozuk almanca kelimeleri gördüm diye üye oldum. kurcalayinca herseyi türkce, sadece bildiklerini ingilizce yazan tipler de beliriyor.bence ingilizce yazmak isteyenler iyice ögrensinler anadilleri gibi ve ardindan sadece bildiklerini degil de bütün söylemek istediklerini ingilizce yazsinlar. banal olmaktan cikar en azindan.
Yahu bu program başlamış. Ben haftaya sanıyodum, kaçırdım başını daha ilk yayında. Neyse 15 dakikasını kaçırdım ama 1 saatlik programmış.Hadi Makaleci, artık bırak şu kanaltürk’ü de NTV’ye zapla…Nebilim, teşekkür ederim. Umarım hep yapabiliriz bunu.
Rustiger henüz ilk saatlerini yaşıyo burda. Daha neler görecek ve neler yaşayacak burda. Henüz Clicia öpmedi daha onu. Kendi afılıeyşınını anlatacak ona..
Tarih derslerini :0Halbuki ders notlarından seni sınav yapıcaktım ben. Gerçi sen bana yapacak olursan ben düşük not alırdım. Dinlediklerimi şu an anlatamam ama çok keyifli valla. Hoş bir muhabbet ve güzel ilginç konuları -yüzeysel de olsa- anlatıyorlar. Ama biraz entellektüel geyik havasında yapıyolar işi. Düzeyi biraz yumuşatmazlarsa izleyici oranı düşer ve bu da program ömrü açısından tehlike olabilir.
şimdi çevirdim reklamlar var, format falan ne tam olarak?bu arada ben kimseyi sınav falan yapmam, yapamam:))öyle ehil geçinmemek lazım fazlaca, sonra bu tür davrananlar çok komik duruma düşebiliyorlar:(gece tekrarı vardır belki bu arada?
Bugün yakaladığım kısmı itibariyle, belli saptanmış konular üzerine yapılmış “entellektüel geyik” formatında bir program. Sanırım her hafta farklı bir akademisyen konukla onun alanı üzerine belli konularda tarih sohbetleri yapacaklar. Bu haftaki konuk Fuat Keyman olduğu için daha çok modernleşmeyi konuştular.Ve gene anladığım kadarıyla mekanlarda özel oluyor ve reklam arasında zaplarken yakaladığım kadarıyla bir Avrupa Müzesinde çekim yapmışlar. Yada ben öyle algıladım ama öyle değilse de öyle yapmaları lazım. Konsepte daha çok uyar. NTV biraz paraya kıyıp da bu masrafları karşılasın artık.Tekrarı da gece 02:40’da varmış..
lavanta çayı içmiş birisi için çok geç bir saat:))konuk olması iyi, tek düze bir monolog olmayacak yani…ben çoğu programı sırf o haftaki konuğuna göre de seyrettiğim için, programı kim yapıyor diye ayırmam, çünkü sohbet çok enteresan bir yöne kayabiliyor,bu gece genç bakış var sanırım bir de…konuklar kim acaba?
Yok, hiç hatırlamıyorum ama bakayım. Belli kanalları izlerim de genelde. Ulusal kanallarda TV8 haber kanallarında 24, bi de neidiğü belirsiz kanallarda her zıbıtmasına rağmen CNBC-e.. falan filan.. Ha bi de Kanaltürk 🙂 Cidden izlerim. İlla keyif almak için mi izlemeliyim. Ben de biraz sado-mazoyum belki de.Genç Bakışı ben de merak ettim ama. Bakalım kim varmış gece.
Yok seyretmemiştim. Sayende izledim şimdi ama keyifli bir tartışma olduğunu öğrendim. Bu cuma izliyelim bakalım ceviz kabuğunu. Umarım ülkemizin parçalanmakta olduğunu tartışmıyorlardır gene ama.24’ü de yeni keşfettim ama gerçekten kaliteli bir kanal oluşturmuşlar. Belgeselleri felan çok kaliteli.
Amcamız konferans da vermiş.Değerli (!) içerikten ise maalesef ki haberdar değiliz.Neyse ki “küflü bir ağımız” ve “kokmuş bir peynirimiz” var.Geyik çevirmesi ass soora!
Allahım!! Söz de verdim. Sabahlamam lazım şindi. Allahtan Paris yanımda, tek tesellim o. Çekirdeğimiz olmadığı için fındık kırıp ceviz kabuğu izliyoruz. Komplö teorilerine gark oluyoruz.Polis darbe yapacakmış dostlar bu arada!Hulki abigillerin yalancısıyım.
hayalci; verdiğin linke değilde o linkte bu kişiyi gördüğüme inanamıyorum demek istedim, neyse…anthro,bütün gün çekirdek yiyeceğiz dedin, ben de çekirdek aldım zaten bu yüzden, alacağım kiloların sebebi sensin:) bu arada hulki beyler öyle söylemiyor, sadece bu böyle de olabilir mi, aklımıza geldi diyorlar; konukları….!
Ona şaşıran buna da şaşırır kanaatindeyim.Aydın Fuat Keyman da,“barışçı çözüm arayışı” beklentisini arzedenler arasında.Kulağa ne de güzel geliyor.Koyun avatarlı “İnternetin küfü” daha iyisini bilir.Ermeni meselesini de çözemedik,ona yanarım.Gugıl amca sağ olsun, daha neler var…
İLK BÖLÜMDE NELER VAR?İlber Ortaylı’nın ilk programındaki konuğu Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof.Dr. Fuat Keyman oldu.
Bu aydınla birlikte sayısı yüzü bulan aydınlarımız:
DTP’nin kapatılması çözümsüzlüğü derinleştirecekKürt sorununun barışçı yöntemlerle çözülmesi için adımlar atılacağı yönünde verilen sözlerin hatırlatıldığı mektupta, tırmanan şiddet ve milliyetçiliğin, akılcı çözüm arayışlarının önüne geçtiği ve birarada yaşama isteğinin aşınmaya başladığı belirtildi.Çözüm yönünde atılacak adımları destekleyeceklerini ve savunacaklarını belirten aydınların mektubunda, DTP’nin kapatılması davasına tepki gösterilerek, “Siyasi, iktisadi, insani çözümlerin derhal gündeme getirilmesinin gerektiği bu kritik dönemde, DTP’nin kapatılması davası gerginliği ve çözümsüzlüğü derinleştirecek, demokrasiyi ağır şekilde zedeleyecektir. Bu ülkede kendi kimlikleriyle siyaset yapmak isteyen Kürtler yaşıyorsa, partileri de olacaktır” denildi.
Yani terörö örgütü PKK ve yan sürümü DTP’yeaydın desteği.Bir tarafta PKK ile mücadele,bir tarafta PKK‘ya aydın desteği.İnternet cafee hem TSK’yı hem de masonluğu çok iyi bilir.TSK’nın PKK ile mücadelesi yanında 100 aydınımızınPKK’ya desteğini çok iyi açıklayacaktır.100 aydından rastgele bir isim seç.Gugıl amcada bu isme sabetayist ve masonsözcüklerini ekleyince çok güzel sonuçlar çıkar.Ne eğlenceli!Basit bir örnek.Hoop, şerif mardin…Bu arada kopanisti ile internet cafee nerede kaldı?İyi bir geyik çevirmesi yaparlardı.
🙂 hafta sonu olduğu için yokturlar belki…bu arada dediklerini anladım, yani en azından anlamaya gayret edebilmek adına, çabalamak adına bilgi edindim,sen de maşallah, haberleri, olayları iyi takip ediyorsun!
Alice’cim. Sen tavşan yuvasına değil domuz ağılına düşmüşün. O gördüklerin tavşan yavruları değil domuzcuklar. Etrafında gördüğün o domuz pisliği de bu heyvanatın komplö teorileri dediklerim işte.Hayalci, sen de mi inanır oldun internette her yazılanlara. Çıkıp biri en az 100 blog sitesinde “Hayalci gaydir” diye yazacak olursa napacağız. İnanalım mı diyosun?
Yukarda verdin o linki Hayalci.Gördüm, senle hiç dalga geçmiyorum. Ve de içmem ki sarhoş olayım. Gayet de ayığım ama bunu PKK’ya destek olarak nasıl algılayabildiğini anlamıyorum. Aydınları boşver, şu an muhatap olduğun ben de bu partinin kapatılmasını istemiyorum. Bana PKK’lı mı diyosun sen yani? Ya aksi söz konusu ise. Ben ise tam aksine bu siyasi hareketin partilerini kapatarak, Türkiye’ye bu Kürt meselesinde zaman kaybettirenlerin bilinçli yada bilinçsizce PKK denen terör örgütüne yıllardır güç kazandırdıklarını düşünüyorum. Bu milletin tabiatında olmayan bir etnik problemi zorla icat etmek için belki 60-70 yıldır çabalayanlar var. Sonunda Kürt yada Türkler içinden faşist ve nasyonalist bilinçsiz bir kitleyi çıkarmayı da becerebildiler. Belki toplumun %20’lerini bulmuyor bu kitle ama ülkeyi kan gölüne çevirip canını ve malını, daha da önemlisi, zamanını israf etmeye yetecek kadar kalabalık bir ırkçı kitle oluştu.İşte bunlar da bu kitleleri eritelim diyorlar. Şayet senin tavrınla sana yaklaşacak olursam “sen de bu faşistlerin ve PKK’nın yok olmasını istemeyen kitledensin” demem gerekiyor. Klasik tavırlar, PKK’ya kan kazandırıp güç vermekten başka bir işe yaramıyor çünkü. Ama biliyorum ki niyetin o değil, Fakat tavrın eğer bu meseleyi askeri yöntemlerle devam ettirmekse senin gibi düşünenler, PKK için bulunmaz hint kumaşı. Onların ihtiyaç duyduğu tavır da bu.Bu benim görüşüm, o bahsettiğin insanların görüşü. Ama kendi görüşümle seni PKK yandaşı olmakla nasıl itham etme hakkım yoksa, senin de bu aydınları PKK yandaşı olarak itham etme hakkın yok.“Hain”, “hıyanet” gibi kelimeleri öyle sakız gibi kullanmayalım. Bak, MHP de çok kullanıyodu, fakat Genel Kurmay kendilerine bu lafı kullanınca nasıl bozulup bu konuda haddi aştıklarını farkettiler.
Etrafında gördüğün o domuz pisliği de bu heyvanatın komplö teorileri dediklerim işte.Hayalci, sen de mi inanır oldun internette her yazılanlara. Çıkıp biri en az 100 blog sitesinde “Hayalci gaydir” diye yazacak olursa napacağız. İnanalım mı diyosun?
Bir bilginin internette bolcadolaşması başkadır,sayısız “uzman” tarafından dile getirilmesi başkadır.Olayları “komplo teorisi” deyip geçiştirmekaymazlıktır, diye düşünüyorum.Yakın tarihimizle ilgili çoğu bilgimiz yanlış ve eksik.Son 110 yıllık değişimimizdeki benzer nitelikli dış odakların yıpratma çabalarından haberdar değiliz.Aklımız, böyle şeylerin olabileceğini kabul etmiyor.Çünkü minareyi çalan kılıfını da hazırlıyor.Yahudiler, Avrupa’nın her yerinden donlarına kadar soyulup, tüm malları gasp edilip kovuldular.Onlara Osmanlı devleti kucak açtı.Sonra Yahudiler semirip, yahudi devleti’ni kurmakiçin Filistin’i istediler.İstediklerini alamayınca yahudi entrikalarını hayata geçirmeye başladılar.Osmanlı Devleti’nin yıkılma sebepleri,okulda ezberletilegelenden farklıdır.
Sultan Abdülhamit Han, Theodor Herzl’in Filistin topraklarını satma teklifini reddedince padişahın tahttan indirilmesine ve Osmanlı Devleti’nin yıkılmasına karar verildi.
Tarih kitapları böyle yazmaz.İki kez bağlantı verdiğim yazı gayet açık.Kendilerine aydın payesi vermiş insanlarınPKK sorununun çözümü diye bir kaygısı olduğunusanmıyorum.Neyse, bu konu uzun.Renkli basın haberlerine alıştığımız için böyle şeylerinandırıcı gelmiyor.Daha sonra devam ederiz.
“Yahudi geldi benim ülkemi parçaladı.”Yok, köpek geldi beni ısırdı. İşte bu olay beni sarmıyor Hayalci. Köpeğin işi bu, ısıracak, rahatsızsan ağzını bağla, zincir tak. Haliyle sorun bende yada bizdedir herşeyden önce. Bizi parçalayamazlar, ancak biz bizi parçalamalarına müsade ederiz yada imkan veririz.Küçükken iki çocuktan dayak yemiştim. O gün öğrendim, iki çocuğun nasıl dövülmesi gerektiğini yada dayak yemek istemiyorsan ne yapmam gerektiğini. Tabiat şartlarını lehine çevirebilen kazanır.Ben yakın tarihe hiç birzaman zaten resmi tarihin bakış açısı ile bakmıyorum. Ama herkesin tarihinin de kendince haklı sebepleri var. Azerilerin Rus hakimiyetinde kalmalarına gönlümüz izin veriyormuydu da Yunanlarıların Osmanlı hakimiyetinde yaşamalarını olağan karşılayabiliyoruz. Herkes kendi tarihini yazdı ama biz bu günün gerçeklerinde yaşıyoruz. Onun için de bugünün şartlarına adapte olmak zorundayız. Aksi halde bölünme endişesinden asla kurtulamayız, hele ki arz-ı mev’ud hayallerinin olduğu yerde bu kafa ile parçalanmamak işten bile değil.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Harika haber!Trt 2’deki programların tadı hala damağımda.Bu adamın sevimli ukala tavırlarına bayılıyorum.
don’t like:(
Hay Makaleci.. Zaten sevdiğim müzikler dışında sevdiğim bişiyi de beğenmezsin kie.Gerçi bu adamın sevilmelik yanından ziyade taktir edilecek yanı önemli. Bir Prof. sevsen de sevmesen de başarısı ölçüsünde değerlidir. Bu adam da Osmanlı Tarihi konusunda bir derya..Daha ne olsun. Benim gibi Tarih derslerinden ilk-orta öğretim hayatı boyunca nefret etmiş birisine tarih öğretebilene hayran olurum ben.
Cumhurbaşkanlığı yemeklerine gitmesine de hayran mısın?
Ya Allah rızası için bu geri kalmış kategorizasyonları bırakalım Makaleci. Ona bakarsan, bu mantıkla benim de senin söylediklerine negatif önyargı ile bakmama sebep o kadar şey var ki, benim bakış açıma göre. Böyle bakarsam senin dediklerinden nasıl istifade edeceğim ben? Hoşlanmadığın bir yemek üzerine bir prof.’dan (40 yıllık akademik birikimden bahsediyorum) hoşlanmıyorsan o bişey kaybetmez. Einstein Yahudi diye dediklerini kale almamanın o kişi aleyhine olacağı gibi.Kişiliğini boşver Mak’cım, dedikleri, yaptıkları ile ilgilen. Kendin gibi insan bulmak zordur dünyada. Senle klonlanmış gibi bolca insan varsa ise de “vay senin haline” demektir..
kategorigazsyona ben de karşıyım, insanı, varlığı ettiği kelâm ile değerlendiririm, bunda hem fikiriz, tamam.ama bazen öyle zaman dilimleri yaşar ki insanlar, ülkeler; sen (normal bir vatandaşın haricinde biliminsanı, edebiyatçı, araştırmacı gibi tarafsızlık içeren kimliklerin var olan kişilerden bahsediyorum) o periyotta gidilen her yer, hatta tv programları bile önem arz eder, seni anlatır, opsiyonlarını, bakış açını anlatmaya yardımcı olur.hele hele, sevilen, bilgisine başvurulan bir şahıs isen her zaman tarafsız görünmeye özen göstermek lazım.dikkat edelim lütfen;tarafsızdır değildir demiyorum, ‘tarafsız görünmeye’ özen göstermek diyorum…çünkü bir duruş düşüncen olsa da, onlar senin özel ayrı dünyanda var olan sohbetlerde, yaşantıda var olmalı, umumi alanlarda tarafsız görünen bir imaj sergilemek çok daha bilimsel bir duruştur
hayırlı ossun, yalnız haftasonu müsait bi saatte tekrarını bekleriz. şahsen trt2 deyken hep tekrarını seyrederdim, çok güzel anlatıyo yaw!
O zaman sen Cumhurbaşkanlığı makamını tarafsızlığa aykırı konum ihtiva eden bir makam olarak algılıyorsun. Yanlış mı anlıyorum? Atatürk’te bu sofraları düzenlemişti. Atatürk gibi otoriter bir liderle hemfikir olmayan, zamanın ilk liberal ve demokrat Avrupa ve Amerika taraftarı aydınları da bu sofraları protesto etselerdi o zaman. Ülkenin hayrına olan bu mu olacaktı? Atatürk iktidar diye liberal aydınların kontak kapamaları..
tam tersi, cumhurbaşkanlığı makamı’ nı tarafsız algılıyorum…algılamak istiyoruuuummm!that’ s it!boşver anthro, boşver…
Mak’cım, bence de boşverelim ve ilk çarşamba akşamı sende benim gibi yapıp kanaltürk’ü zaplayıp NTV’ye geç ve izle. İnan yanıldığını anlayacaksın. İlber Ortaylı tarafsızlığı ve objektifliği ile önplana çıkan bir hocadır. Her kesim saygı duyar. NTV niye zıplayıp da adamı, bu yoğunluğunda her hafta program yaptırmak için ikna etsin?
kanaltürk’ ü zaplamak mı:))))izlediğim kanalı nereden bilyorsun?dur bakalım;Kanaltürk’ te YOLSUZLUK ve YOKSULLUK programı yoksa tarih programına şöyle bir göz atabilirim,YOLSUZLUK ve YOKSULLUK programı varsa söz veremeyeceğim, zira memlekette ne dolaplar dönüyor kısmını öğrenmek beni daha çok ilgilendiriyor, tarih geç kalmıyor, ülkem elden gidiyorsa…
Kanaltürk’e benden yakın olanlar bile tahammül edip izleyemezken ben oturup izlemeye çalışıyorum. O denli sabırlı bir insanım yani. Hele Tuncay’ımın yeni bulduğu sol kolu delikanlı ile senaryo bağımlı konuşmalaını keyifle izliyorum. Bizimkiler gene sitcom açtığımı, ona kahkahalar patlattığımı sanıyoalr içerden. Çok keyif alıyorum, çokk.Ama senin Hulki’ye de üzülmüyor değilim. Eskiden benim Hulki idi rahmetlik, Türkiye’nin en parlak ve zeki gazetecisi idi. Zekası bile köreldi adamın, ideolojik saplantılardan. Yazık oldu, delikanlı Samsunlu abimize.. Neyse.
”Hele Tuncay’ımın yeni bulduğu sol kolu delikanlı ile senaryo bağımlı konuşmalaını keyifle izliyorum.”derken tam olarak kimden ve neyden bahsettin?Hulki Cevizoğlu’ na gelince;yıllar boyu bir kaç başka kanalda da görsek, Hulki Cevizoğlu’ nu hep aynı gördük,konuları, konukları her zaman enteresandı, yine öyle,ne değişti?çalıştığı kanalın logoso mu sorun oldu şimdi?Hulki Bey, siyasete atılmak istedi de, bağımsız olarak yapmak istedi milletvekilliğini, hiç br partinin reklamını yapmadı,ülke sevgisine %100 inandığım bir kişilik.gazeteceliği ise, tartışılmaz, çok tarafsız,defalarca AKP ‘ den kişileri çağırıyor, programı da arayın diyor, bunu da canlı yayında söylüyor, hem de davet eden, kibar üslubu ile,kimselerin geldiği yok,ama MHP’ den DSP’ ye her türlü siyasi temsilci programa geliyor, gelebiliyor, bizler de o kişilerin de fikirlerini dinleme fırsatı bulabiliyoruz. Mesut Yılmaz bile geldi:)Ayrıcaaaa,öntürkler, estürkler…hakkında bir program yaptı ki, hayatımızda duymadığımız tarihi gerçekleri duyduk,Kazım MİRŞAN ismini tanıdık…Köy enstitüleri başlıklı enfes başka bir program yaptı!Bizlerin Cevizoğlu olmasa, bunları nereden dinleyebileceğimi düşündüğüm zaman içim daralıyor, kimse bu konuları gündeme taşımıyor,bu yüzden mi zekası köreldi Samsunlu abinin?ya artık üzülüyorum, bu ülkede adam gibi muhalefet yok söylemine katılıyorum, tamam, büyük bir eksiklik hissediliyor,ama bazı böyle yapıcı, kendi imkanlarınca açılımlar getiren kişileri de niye aynı kelimelerle, aynı değersizlikle itham ediyorsunuz?
amaaan mak, kime söylüyon ki bunları…
hulki cevizoğlu vb insanlar karşıtlığı tamamen ideolojik. Adamın milliyetçi olduğu ortaya çıkınca milliyetçilik karşıtları adamın söylediklerine bakmadan tükakaya başladılar. Olur doğaldır.Tv ekranlarında konukları karşısında en tarafsız adamdır bence.Ayrıca sağcı, solcu, orta yolcu olayına takılmadan insanların ne söylediklerine, ne için söylediklerine bakma zamanı.
Bir gazeteciyi değerli kılan en büyük değişken objektifliğidir. İşte Hulki Cevizoğlu’nu değerli kılan da bu idi. 10 yıl önce programlarını sabahlara kadar izlerdim. O hayran olunası zekası ile karşısındakinin açmazlarını o denli ortaya sunardı ki, soruları ile onu o kadar zekice köşeye sıkıştırıp yanlışı ifşa ederdi ki.. Ama en önemlisi bunu yaparken karşısındakinin ideolojisi kendine yakın yada üstün diye ayırtetmeden yapardı. Bana, sana, yada kendisine veya toplumsal değerlere yakın hiç umursamazdı. Ki bu yapısı ile adam Amerika’da da programcılık yapsa, japonya’da da, Fransa’da da, hiç sırıtmadan ve yadırganmadan izlenebilecek kalitede idi. Ama nedendir bilmiyorum, yakın bir dönemde ben tarafım demeye başladı. (başka gazeteci dese umursamazdım ama benim için en objektif olan bir televizyoncunun taraf olması üzücü.) Ben ülkem için taraf olurum demeye başladı ve o andan itibaren de sorması gereken soruları soramaz oldu. Sadece belli sormaya başladı. Basireti bağlanır oldu. İşte ideoji tutsağı olmak böyle bişi. İnsanın kalitesini bir anda düşürüyor. Böyle olduktan sonra da izlenesi bir program yapmaz oldu. Benim için.. Çoğunluk için. Dolayısıyla da Kanaltürk gibi marjinal ve belli bir kesimin izlediği bir kanala geçmek zorunda kaldı. O kesim için daha değerli olabilir ama eskiden tüm kesimler için değerli ve kaliteli idi. Bu özelliğini yitirdiği için de kendisine yazık etti.
bir dakikaaaaaaaa!”vatanım için tarafım ” demek,bu insan için yeni bir söylem değil, hep söyledi, senin sabahlara kadar izlediğin dönemde de söylüyordu bu 1,2, öyle sorular soruyor ki ummadığın kişiye bile, aklın durur, 80 küsur yaşındaki Türkolog bilimadamına bile her açıdan sorularla tüm tereddütleri yok etmeye yardımcı oldu. Ama bunu yaparken tereddütleri yok etme amacı gütmüyor, sık sık, her açıdan sorular soruyor ve sen izlerken hmmm evet, şimdi buna cevap ver bakalım diyorsun, hem de konuk senin çok sevdiğin bir konuk olmasına rağmen örneğin, sen yine de Cevizoğlu’ nun o sorusu sayesinde bak bu aklıma gelmemişti, cevap versin bakalım diyebiliyorsun,asla objektivite’ den uzaklaşmadı…ve tekraren, vatandan yana taraf olmaksa hepimiz vatandan yana tarafız zaten…pardon, yoksa değil miyiz?
Ordaki tuhaflık “ülkesi için taraf olması” değil. Ama bu duygusal tavrı gösterdikten sonra gazeteciliğini unutması. Bunu haykırmadığı zaman ülkesi karşısındamıydı o zaman. Bir insanın kendi ülkesi tarafında olduğunu söylemesine gerek mi var? Bundan doğal bir durum mu var. Ama bunu dediği andan itibaren soracakları şeyleri soramaz oluyorsa burda bir problem var demektir. Ülkesi için taraf olanlar, yasadışı sol yada islamcı örgüt de kurdu, mafya da oldu. Gerçek taraf olmak işini adam gibi yapmaktır. Silahşörlük yada kalemşörlük yapmadan davranabilmektir. Ermeni meselesini bile ilk objektif yapan gazetecilerdendir Hulki Cevizoğlu. Aleyhimize görünen soruları da sorabiliyordu. Sadece karşı tarafı değil bizi de sorgulayabiliyordu. İşte özeleştiri yapamayacak duruma gelmek “ülken için taraf olmak” değildir.
yapma Allah aşkına!ülke sevgisini söylemeye ne gerek vardı diyorsun ya:))herkes söylemeli,sen, ben, doktor, mühendis, gazeteci!!!bunların dile getirilmesindeki sakınca noktasında bir eleştiri getirmeye çalışıyorsun olmuyor çürüyor, diyorsun ki, adam bu lafı sıkça etmeye başladığından beri sorması gerekn soruları sormuyor!hayır anthro,tam tersi Cevizoğlu, sorması gereken tüm soruları soruyor;anlasana , çok önemli bir delilden bahsediyorummmm!diyor ki;sayın AKP yetkilileri, biz burada tartışma programı yapıyoruz, konuğum bu iddialarda bulunuyor, ben de onu dinliyorum,lütfen burada yanlış bir şey konuşuluyor, hatalı bir bilgi veriliyorsa lütfen arayın, numaramız şu…biz yanlış biliyorsak, lütfen siz bize doğruyu anlatın!adamcağız artık bunları her programda slogan gibi söylüyor,anthro, uzun süredir izlemiyorum demişsin, belli oluyor…
Yalnız birşey farkettim. Seni İlber Ortaylı’yı kategorize etmekle eleştirirken ben Hulki Cevizoğlu’nu kategorize eder oldum.Kendimi kınıyor ve bu bahsi kapıyorum..
bla bla bla….
ben Ortaylı’ yı kategorize etmedim,Cevizoğlu da Cumhurbaşkanlığı’ na yemeğe gitmedi…
Ben kendime özeleştiri yaptım. Ama ben bir gazetecinin gazetecilik yönü konusunda kategorizasyon yapmıştım. Sen ise bir tarhihçiyi “Cumhurbaşkanının yemeğine gidenler” şeklinde kategorize ettin. Kendime de haksızlık etmemem lazım.
sen keşke Hulki Cevizoğlu’ nu kategorize etseydin:) daha az üzerdi beni,sen resmen dedin ki, adam taraf tutuyor, soracağı soruları sormuyor!yapma anthro, şu an ülkedeki belki de en soru soran, programına herkesi cevap vermeye çağıran gazeteci,ama cevap yok, ne yapsın Cevizoğlu!2. konu ; bak ne demişsin, tarihçi…evet bir bilimadamı, bunu unutmayalım lütfen
Özeleştirin takdire değer, tebrikler! Hepimiz bunu yapabilmeliyiz.
bu siteye google yolladi beni.cildirtacak tipte insanlar var burda. ne o ingilizce sözler filan.benim kadar dil bilse herkes türkce yi unutacak herhalde.don’t like:(that’ s it!gören de sanir ki bu sözcüklerin türkcesi henüz mevcut degil.
hoşgeldin kardeş, alışırsın bu duruma üzülme
bu sitede ve bir çok internet sitesinde ingilizce haricinde başka dillerde yazı-yorum yazanlar var, biraz onları da tespit ediniz,benim keyfim iyi böyle:)do not disturb!
iste birörnek daha http://www.hafif.org/yazi/ilk-astral-yolculukorda yazan bozuk almanca kelimeleri gördüm diye üye oldum. kurcalayinca herseyi türkce, sadece bildiklerini ingilizce yazan tipler de beliriyor.bence ingilizce yazmak isteyenler iyice ögrensinler anadilleri gibi ve ardindan sadece bildiklerini degil de bütün söylemek istediklerini ingilizce yazsinlar. banal olmaktan cikar en azindan.
🙂
banal değil sanal.ironisi hoşuma gitti ondan yazıyorum
Yahu bu program başlamış. Ben haftaya sanıyodum, kaçırdım başını daha ilk yayında. Neyse 15 dakikasını kaçırdım ama 1 saatlik programmış.Hadi Makaleci, artık bırak şu kanaltürk’ü de NTV’ye zapla…Nebilim, teşekkür ederim. Umarım hep yapabiliriz bunu.
ohhoo bozuk Almanca görmüş de gelmiş, biraz daha zorlarsan ,Almanca küfrü de görürsün.. Rustiger..
Rustiger henüz ilk saatlerini yaşıyo burda. Daha neler görecek ve neler yaşayacak burda. Henüz Clicia öpmedi daha onu. Kendi afılıeyşınını anlatacak ona..
anthro alemsin, izlemedim…
Tarih derslerini :0Halbuki ders notlarından seni sınav yapıcaktım ben. Gerçi sen bana yapacak olursan ben düşük not alırdım. Dinlediklerimi şu an anlatamam ama çok keyifli valla. Hoş bir muhabbet ve güzel ilginç konuları -yüzeysel de olsa- anlatıyorlar. Ama biraz entellektüel geyik havasında yapıyolar işi. Düzeyi biraz yumuşatmazlarsa izleyici oranı düşer ve bu da program ömrü açısından tehlike olabilir.
şimdi çevirdim reklamlar var, format falan ne tam olarak?bu arada ben kimseyi sınav falan yapmam, yapamam:))öyle ehil geçinmemek lazım fazlaca, sonra bu tür davrananlar çok komik duruma düşebiliyorlar:(gece tekrarı vardır belki bu arada?
Bugün yakaladığım kısmı itibariyle, belli saptanmış konular üzerine yapılmış “entellektüel geyik” formatında bir program. Sanırım her hafta farklı bir akademisyen konukla onun alanı üzerine belli konularda tarih sohbetleri yapacaklar. Bu haftaki konuk Fuat Keyman olduğu için daha çok modernleşmeyi konuştular.Ve gene anladığım kadarıyla mekanlarda özel oluyor ve reklam arasında zaplarken yakaladığım kadarıyla bir Avrupa Müzesinde çekim yapmışlar. Yada ben öyle algıladım ama öyle değilse de öyle yapmaları lazım. Konsepte daha çok uyar. NTV biraz paraya kıyıp da bu masrafları karşılasın artık.Tekrarı da gece 02:40’da varmış..
lavanta çayı içmiş birisi için çok geç bir saat:))konuk olması iyi, tek düze bir monolog olmayacak yani…ben çoğu programı sırf o haftaki konuğuna göre de seyrettiğim için, programı kim yapıyor diye ayırmam, çünkü sohbet çok enteresan bir yöne kayabiliyor,bu gece genç bakış var sanırım bir de…konuklar kim acaba?
anthro , bu arada avrasya tv’ yi izleyebiliyor musun?
Yok, hiç hatırlamıyorum ama bakayım. Belli kanalları izlerim de genelde. Ulusal kanallarda TV8 haber kanallarında 24, bi de neidiğü belirsiz kanallarda her zıbıtmasına rağmen CNBC-e.. falan filan.. Ha bi de Kanaltürk 🙂 Cidden izlerim. İlla keyif almak için mi izlemeliyim. Ben de biraz sado-mazoyum belki de.Genç Bakışı ben de merak ettim ama. Bakalım kim varmış gece.
ollm illâ bi program seyretceksen kanal7 de ”meksika sınırı”nı takip et
anthro, geçti gitti zaten…24′ ü mü izliyorsun haber kanalı olarak???????????:((
anthro sen bunu seyretmiş miydin??
Yok seyretmemiştim. Sayende izledim şimdi ama keyifli bir tartışma olduğunu öğrendim. Bu cuma izliyelim bakalım ceviz kabuğunu. Umarım ülkemizin parçalanmakta olduğunu tartışmıyorlardır gene ama.24’ü de yeni keşfettim ama gerçekten kaliteli bir kanal oluşturmuşlar. Belgeselleri felan çok kaliteli.
bu hafta ceviz kabuğunda bu konu var, yine gayet izlenesi bir program olacağı belli!
Amcamız konferans da vermiş.Değerli (!) içerikten ise maalesef ki haberdar değiliz.Neyse ki “küflü bir ağımız” ve “kokmuş bir peynirimiz” var.Geyik çevirmesi ass soora!
ceviz kabuğu, sürmekte….
aa, hayalci verdiğin linke inanamıyorum!!!!!!!!!!!
Allahım!! Söz de verdim. Sabahlamam lazım şindi. Allahtan Paris yanımda, tek tesellim o. Çekirdeğimiz olmadığı için fındık kırıp ceviz kabuğu izliyoruz. Komplö teorilerine gark oluyoruz.Polis darbe yapacakmış dostlar bu arada!Hulki abigillerin yalancısıyım.
Sebep?
hayalci; verdiğin linke değilde o linkte bu kişiyi gördüğüme inanamıyorum demek istedim, neyse…anthro,bütün gün çekirdek yiyeceğiz dedin, ben de çekirdek aldım zaten bu yüzden, alacağım kiloların sebebi sensin:) bu arada hulki beyler öyle söylemiyor, sadece bu böyle de olabilir mi, aklımıza geldi diyorlar; konukları….!
Ona şaşıran buna da şaşırır kanaatindeyim.Aydın Fuat Keyman da,“barışçı çözüm arayışı” beklentisini arzedenler arasında.Kulağa ne de güzel geliyor.Koyun avatarlı “İnternetin küfü” daha iyisini bilir.Ermeni meselesini de çözemedik,ona yanarım.Gugıl amca sağ olsun, daha neler var…
hele bu konuları bir türlü anlayamadım ben, basmıyor kafa:((
Anlamayacak bir şey yok.
Bu aydınla birlikte sayısı yüzü bulan aydınlarımız:
Yani terörö örgütü PKK ve yan sürümü DTP’yeaydın desteği.Bir tarafta PKK ile mücadele,bir tarafta PKK‘ya aydın desteği.İnternet cafee hem TSK’yı hem de masonluğu çok iyi bilir.TSK’nın PKK ile mücadelesi yanında 100 aydınımızınPKK’ya desteğini çok iyi açıklayacaktır.100 aydından rastgele bir isim seç.Gugıl amcada bu isme sabetayist ve masonsözcüklerini ekleyince çok güzel sonuçlar çıkar.Ne eğlenceli!Basit bir örnek.Hoop, şerif mardin…Bu arada kopanisti ile internet cafee nerede kaldı?İyi bir geyik çevirmesi yaparlardı.
🙂 hafta sonu olduğu için yokturlar belki…bu arada dediklerini anladım, yani en azından anlamaya gayret edebilmek adına, çabalamak adına bilgi edindim,sen de maşallah, haberleri, olayları iyi takip ediyorsun!
Pek sayılmaz, bu aslında Alice’in tavşan yuvasına düşmesi gibi bir şey.
Alice’cim. Sen tavşan yuvasına değil domuz ağılına düşmüşün. O gördüklerin tavşan yavruları değil domuzcuklar. Etrafında gördüğün o domuz pisliği de bu heyvanatın komplö teorileri dediklerim işte.Hayalci, sen de mi inanır oldun internette her yazılanlara. Çıkıp biri en az 100 blog sitesinde “Hayalci gaydir” diye yazacak olursa napacağız. İnanalım mı diyosun?
http://www.boyuthaber.com/haber/20080218/Aydinlardan-Gule-mektup.phpAdamlar göz göre göre PKK’ya destek çıkıyorlar,sen hala nelerden bahsediyorsun anthro.Sarhoş musun dalga mı geçiyrsun?
Allah Allah……
Yukarda verdin o linki Hayalci.Gördüm, senle hiç dalga geçmiyorum. Ve de içmem ki sarhoş olayım. Gayet de ayığım ama bunu PKK’ya destek olarak nasıl algılayabildiğini anlamıyorum. Aydınları boşver, şu an muhatap olduğun ben de bu partinin kapatılmasını istemiyorum. Bana PKK’lı mı diyosun sen yani? Ya aksi söz konusu ise. Ben ise tam aksine bu siyasi hareketin partilerini kapatarak, Türkiye’ye bu Kürt meselesinde zaman kaybettirenlerin bilinçli yada bilinçsizce PKK denen terör örgütüne yıllardır güç kazandırdıklarını düşünüyorum. Bu milletin tabiatında olmayan bir etnik problemi zorla icat etmek için belki 60-70 yıldır çabalayanlar var. Sonunda Kürt yada Türkler içinden faşist ve nasyonalist bilinçsiz bir kitleyi çıkarmayı da becerebildiler. Belki toplumun %20’lerini bulmuyor bu kitle ama ülkeyi kan gölüne çevirip canını ve malını, daha da önemlisi, zamanını israf etmeye yetecek kadar kalabalık bir ırkçı kitle oluştu.İşte bunlar da bu kitleleri eritelim diyorlar. Şayet senin tavrınla sana yaklaşacak olursam “sen de bu faşistlerin ve PKK’nın yok olmasını istemeyen kitledensin” demem gerekiyor. Klasik tavırlar, PKK’ya kan kazandırıp güç vermekten başka bir işe yaramıyor çünkü. Ama biliyorum ki niyetin o değil, Fakat tavrın eğer bu meseleyi askeri yöntemlerle devam ettirmekse senin gibi düşünenler, PKK için bulunmaz hint kumaşı. Onların ihtiyaç duyduğu tavır da bu.Bu benim görüşüm, o bahsettiğin insanların görüşü. Ama kendi görüşümle seni PKK yandaşı olmakla nasıl itham etme hakkım yoksa, senin de bu aydınları PKK yandaşı olarak itham etme hakkın yok.“Hain”, “hıyanet” gibi kelimeleri öyle sakız gibi kullanmayalım. Bak, MHP de çok kullanıyodu, fakat Genel Kurmay kendilerine bu lafı kullanınca nasıl bozulup bu konuda haddi aştıklarını farkettiler.
anthro, niye içmiyorsun…
İnanç, kişisel tercih, sağlık vs. Makaleci.Alkol kullanmam.Ama bu hafif sinir bozucu bugün. Yorumlar gözükmüyor hiç.
Bir bilginin internette bolcadolaşması başkadır,sayısız “uzman” tarafından dile getirilmesi başkadır.Olayları “komplo teorisi” deyip geçiştirmekaymazlıktır, diye düşünüyorum.Yakın tarihimizle ilgili çoğu bilgimiz yanlış ve eksik.Son 110 yıllık değişimimizdeki benzer nitelikli dış odakların yıpratma çabalarından haberdar değiliz.Aklımız, böyle şeylerin olabileceğini kabul etmiyor.Çünkü minareyi çalan kılıfını da hazırlıyor.Yahudiler, Avrupa’nın her yerinden donlarına kadar soyulup, tüm malları gasp edilip kovuldular.Onlara Osmanlı devleti kucak açtı.Sonra Yahudiler semirip, yahudi devleti’ni kurmakiçin Filistin’i istediler.İstediklerini alamayınca yahudi entrikalarını hayata geçirmeye başladılar.Osmanlı Devleti’nin yıkılma sebepleri,okulda ezberletilegelenden farklıdır.
Tarih kitapları böyle yazmaz.İki kez bağlantı verdiğim yazı gayet açık.Kendilerine aydın payesi vermiş insanlarınPKK sorununun çözümü diye bir kaygısı olduğunusanmıyorum.Neyse, bu konu uzun.Renkli basın haberlerine alıştığımız için böyle şeylerinandırıcı gelmiyor.Daha sonra devam ederiz.
“Yahudi geldi benim ülkemi parçaladı.”Yok, köpek geldi beni ısırdı. İşte bu olay beni sarmıyor Hayalci. Köpeğin işi bu, ısıracak, rahatsızsan ağzını bağla, zincir tak. Haliyle sorun bende yada bizdedir herşeyden önce. Bizi parçalayamazlar, ancak biz bizi parçalamalarına müsade ederiz yada imkan veririz.Küçükken iki çocuktan dayak yemiştim. O gün öğrendim, iki çocuğun nasıl dövülmesi gerektiğini yada dayak yemek istemiyorsan ne yapmam gerektiğini. Tabiat şartlarını lehine çevirebilen kazanır.Ben yakın tarihe hiç birzaman zaten resmi tarihin bakış açısı ile bakmıyorum. Ama herkesin tarihinin de kendince haklı sebepleri var. Azerilerin Rus hakimiyetinde kalmalarına gönlümüz izin veriyormuydu da Yunanlarıların Osmanlı hakimiyetinde yaşamalarını olağan karşılayabiliyoruz. Herkes kendi tarihini yazdı ama biz bu günün gerçeklerinde yaşıyoruz. Onun için de bugünün şartlarına adapte olmak zorundayız. Aksi halde bölünme endişesinden asla kurtulamayız, hele ki arz-ı mev’ud hayallerinin olduğu yerde bu kafa ile parçalanmamak işten bile değil.