Yeniköy’de bulunan Tahsin Bey Yalısı ilk önce Sağır Ahmet Bey Yalısı olarak yapılmıştır, Apdülaziz döneminde karargah olarak ta kullanılan bu yalı adını barajlar kralı olarak bilinen Tahsin Uzel’den alır.Arap İzzet Paşa’nın kızı Seniye Hanım’ın çok istemesine ragmen 500 lira daha fazla vererek yalıyı ona kaptırmayan Tahsin Uzel,baraj inşaatlarından kazandıgı parayla bu yalıyı alır , yıktırır ve yeniden inşa ettirir, daha sonra nedense inşaat bittiten sonra iş hayatında tersliklerle karşılaşır ,iş ve aile hayatı biter. İlk olarak Avrupa’da okuyan oğullarının uçurumdan düşeren öldügü haberi ile yıkılırlar, sonrasında Tahsin Bey’in şirketi aniden biter. ( Tahsin Paşa Yalısı’nın emektarı batık patronlardan yıldı…)
Yetmişli yıllarda yalıyı satın alan Kemal Ilıcak bu yalıda 14 yıl oturur, oğlu ve kızı burada dünyaya gelir.Ancak Kemal Bey burada otururken iflas eder ve yalı Sadi Gülçelik’e geçer, Gülçelik uçak kazasında ölünce yalı tekrar Ilıcak’ların olur, Doğuş Grubuna olan borçlar nedeniyle yalıya haciz uygulanır ancak Ilıcakların borçlarını Doğuş Grubu’nun patronu Ayhan Şahenk üstlenir ve 7,5 buçuk milyon dolara yalıyı satın alır. Bu arada Kemal ılıcak ölür ve eşi Nazlı Ilıcak ise burayı İktisat Bankası’nın sahibi Erol Aksoy’a satar.Ilıcaklar ve Şahenk arasında yalının satışı ile ilgili anlaşmazlık çıksa da Şahenk parasını alarak aradan çekilir ve yalıyı devreder.Erol Aksoy yalıyı alır almaz Nazlı Ilıcak’ı yalıdan atar.Erol Aksoy, adı lanetliye çıkan yalıda 10 yıl dahi oturamaz.Bankalar arasında ilk yirmide yer alan banka birden bire Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilir.Kendisi yalıyı almadan önce Erol Simavi’den bu yalının uğursuz oldugu ve satın almaması yönünde uyarı alan Aksoy onu dinlememiştir. (Simavi Aksoy’u uyarmıştı, bu yalı lanetli)Söylentilere göre Nazlı Ilıcak’ın ahı tutmuştur, yalıya hacze gelindigi zaman koltukları, sandalyeleri götürülürken Uzanlara, kendisini yalıdan atan Erol Aksoy’a ah eden Nazlı Ilıcak’tan sonra , Erol Aksoy ve Uzanlar da batmıştır.(Aniden aşyaları adamlar tarafından paketlenen ve kapıdan iteklenerek arkasından kapı kapatılan Nazlı Ilıcak Erol Aksoy’a: “bana bu yaptıklarınız bir gün vebal olarak size döner” der) Yıllar sonra Erol Aksoy Nazlı Ilıcak’ı arar ve yalının kendisine ugursuz geldigini karısının attan düştügünü, oğlunun bisikletle denize uçtugunu söyler, bunları söyledigi zaman daha iflas etmemiştir.Naime Sultan Yalısı Sultan Apdülhamid’in kızı Naime Sultan’a aitti. Naime Sultan eşi Kemaleddin paşa ile bu yalıda otururken eşi gönlünü devrik padişah Beşinci Murad’ın kızı Hatice Sultan’a kaptırır. Hatice Sultan Naime Sultan’ın hem komşusu hem kuzenidir. Söylentilere göre bu aşk skandalı babasının intikamını almak isteyen Hatice Sultan’ın planından başka birşey değildir.Babasının devrilmesinde amcasının parmağı oldugunu düşünen ve kızlarını paşalarla evlendirirken kendisini sıradan biri olan Ali Vásıf Efendi’ye nikahlayan padişaha kızgın olan Hatice Sultan bu yolu seçer. Zaten başka kadınlarla sık sık muhabbet halinde olan Kemaleddin Paşa’ı kendine aşık etmek hiç te zor olmaz.Kemaleddin Paşa ile Hatice sultan arasında yalıdan yalıya başlayan mektup trafiginden haberdar olan padişah çok kızar ve kızını hemen sadakatsiz damattan boşatır, Paşa Bursa’ya sürgüne yollanır, kocası tarafından bu rezaletten sonra terkedilen Hatice Sultan ise beğenmeyecegi bir hariciye memuruna zorla nikahlanır .1908 meşrutiyetinden sonra İstanbul’a gelen Kemaleddin Paşa önce Hatice Sultan’a evlenme teklifi eder ama reddedilir sonra ortadan kaybolur, nerede yaşadı nasıl öldü asla duyulmaz. Hatice Sultan ve Naime Sultan 1924 yılında sürgüne gider, sürgün sırasında kendisi ile gelmek istemeyen eşi ile boşanmak zorunda kalan 1938 de Lübnan’da yokluk içinde ölür, o ölmeden oğlu intihar eder , Naime Sultan ise önce Fransa’ya , sonra Arnavutluk’a gider, 1944 yılında komünist darbe sırasında hayatını kaybeder.Naime Sultan Yalısıaşk skandalı kahramanlarından Hatice Sultan Lübnan’da öldügü zaman neredeyse aç denilebilecek bir sefalet içerisindeydi.Yalı 2002 yılında yandı,benzinle kundaklandıgı açıklanan yalı yıllardır yarısı yanmış harabe halinde restore edilmeyi bekliyordevamı gelmeyecek….
yorumlar
arkadaşım bunları yazarken yalı sahiplerinden yada yazıda adı geçen gerçek kişiliklerden izin alıyor musun?
izin alması gerekiyor mu ki?
yazılanların doğru olup olmadığını nereden bileceğiz
beğendim, ah’li mal hiç bir zaman hayır etmiyor özellikle evler için geçerli. kim evini apar topar satmak zorunda kalıyorsa yeni sahibi de bir süre sonra acilen satmak zorunda kalıyor. tecrübeyle sabittir.ayrica, haciyagi ve gulsuyu konusuna kendi blogumda deginmistim, haciyagi ve gulsuyu gonderme hususunda samimi oldugunu dusundugum icin tesekkur ediyorum, soylemen yetti, gondermis kadar oldun:)
dün Nazo benim çifligü gezdi,izin istedi dedim sorman ayuptur,gözüm aaa!
nazo yazmışsa bir bildiği vardır. doğrudur. en azından linkleri ile desteklemiştir yazısını.
ben bilmem, sordum sadece
sordu sadece
bak harlem gibi sever beni yalı sahipleri izine ne gerek var bir kahvenin kırk yıl hatırı
suiza evet samimiydim hacı yagları agır olurdu eskiden bu cuma rüzgarı hafif birşeye benz,yor
harlem, ben de gezeyim çiftliğini, hatta alayım orada?
bu yorumla demek istiyorum ki, aklımda bir çiftlik almak gibi bir plan var. hani amaç sadece gezmek, kalmak değil.
ben senin çiftligi gübreledim az evvel hediyemi isterim 😀
yalıda yaşamayı isterdim bogaz insanı bitirir
yaff 3045, bu nasul harika bir cümle!tamam.
ha ha 😀
ilgiyle okudum ama her hangi bir yerin lanetli olmasına inanmıyorum. sadece dua,beddua ve ahların sonucu olarak görebiliriz…
her yerde olaylar oluyor her yere lanetli sıfatını yakıştırabiliriz ona kalırsa
elbette öyle
bela okumamak lazım evlerde falan döner dolaşır sahibine gelir
evlerden ırak
HE