O gün aldatıldığını öğrenmişti..Oysa ki, her sevgi aşkla başlanmasa da, onda bulduğu değişik çekiciliğin peşinden gitmeye karar vermişti.”Hadi canım”, dedi..Yakın arkadaşlarından birinden telefon gelmiş, sevgilisi için zayıf, ince belli, uzun siyah saçlı bir kızla el ele yürüdüğü söylenmişti..Hemen telefon açtı, cevap verilmedi..O aldatılmaya alışık değildi..Hayat rollerden ibaretse, hangi rol onun olmalıydı şu an?Bu rolü iyi oynarsa Oscar’ ı alıp sahneye çıktığında Merly Streep gibi acı acı gülebilecek miydi..

Annesi geldi o an aklına, sineye çekip ”hayatımda herşeyim çocuklarım” mı ? demeliydi, ya da anneannesi gibi, ”erkektir yapar ” mı ? demeliydi, Yoksa teyzesi gibi, alkol şişelerinin dibini seyredip, her gece eşinin eve gelişini bekleyip, ağzına geleni mi söylemeliydi ?”Yuh be” dedi, sülalede aldatılmayan kadın kalmamıştı..Sezen Aksu nun en sevdiği şarkısını mırıldanmaya başladı..Bi lodos lazım şimdi bana, bi kürek, bi kayıkZulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızıSöverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıpDüşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı

Bu şarkı boşuna bestelenmemişti.Öylece serilmiş koltukta oturuyordu, istem dışı kahkaha tufanına kapıldı, deliler gibi gülüyordu..Ayağının altında şarap şişesini yuvarlayıp, gerizekalı bir arkadaşının yapmasını söylediği ayak masajıyla sakinleşmeye çalışıyordu..Sonra bağırarak ağlamaya başladı. Burnundan ağzına doğru yol almış sümüklerini tükürüğüyle dışarı verdiğinden dolayı oluşan salyalarını silmeye bile yeltenmedi..

Kendisini bir tam saat içinde Alien kılığına sokan bu sevgiliden en son aldığı, vazoda mudanasız duran kırmızı gülleri yemek istiyordu..Sonra dolaptan çıkarıp en güzel elbisesini giydi, göz yaşları arasında aynada kendini seyredip, ”bu haksızlığı bu kadına nasıl yaparsın” diye mırıldandı, yoksa kilo mu almıştı..Derken Türk filmlerinden bir sahne geldi aklına, saçlarını topuz yaptı, boynunu hafifçe yana eğdi, alçak ses tonuyla ”bunu bana neden yaptın, gözlerimin içine bak ve beni sevmediğini söyle” diyecek ezik kadını oynayacaktı..Evet bu rol güzeldi.. Ama gözü seyiriyordu, çünkü kendisi, O kadın değildi..Tamam onu eve çağıracak yuvarlak lambayı masaya doğru çekecek ayağını sandalyenin üzerine koyacak kendinden emin bir şekilde hesap soracak sonra, O’nu arka odalardan birine kitleyecekti..Hayır hayır, en çok kıskandığı, hatta bir kez onun yüzünden tartıştıkları erkek arkadaşını arayıp hatta bir gece dışarı çıkıp güzel dakikalar geçirip eve geri dönecek böylelikle intikamını alacaktı..Yok bu çok çocukçaydı..Evliliklerine 2 ay vardı daha, önce aldattığını sevgilisinin ağzından dinledi, çok dürüst davranmış ve bununla övünmüştü. Sonra ”ben seni seçtim bir kere, evimin kadını, bekleyenim olacaksın” demişti pişkince..Hemen aklına, camdan bakıp, çekirdek çitleyen pişkin kadınlar geldi.O döverdi hepsini onların..”Güzelllll, çok hoş” dedi..Sonra sevgilisinin gözlerinin içine bakarak, yaptığı evliliğe hazırlık kağıtlarını tam ortasından yırttı, sadece ”gidiyorum” dedi ve arkasına bakmadan uzaklaştı..İşte bu oydu..