Ay : RamazanMekan : İftar ÇadırıÖğrencinin en çok sevdiği ay ve mekandır. İftar çadırına giden mutlaka olmuştur ve bazı garipliklerle karşılaşılmıştır. Öğrenci olduğum zaman benim karşılaştığım bazı durumlar ise bir bayanın iki koluda yarısına kadar altınla dolu olması ki bu bayan sadece bir gün değil bir çok gün bu çadırda iftarını açmasıydı. Utancımdan ben gidip soramadım neden orada iftar açtığını.Bazen geç kalıyorduk ve saatinde orada olamıyorduk doğal olarak su bulmakta zorluk çektiğimiz zamanlar oluyordu. Amcamın biri evden su getirmişti ve bardağı alıp onadan su istedim orucumu açmak için ama aldığım cevap hayırdı.Masaların zenginleştirilmeside ayrı oluyordu tabii. Evden getirilen buzlu su haricinde biber, cacık, salata , meyve vs. gibi gıda ürünleri. Bir ramazan böyle garipliklerle geçer giderdi….
yorumlar
”Bazen geç kalıyorduk ve saatinde orada olamıyorduk doğal olarak su bulmakta zorluk çektiğimiz zamanlar oluyordu. Amcamın biri evden su getirmişti ve bardağı alıp onadan su istedim orucumu açmak için ama aldığım cevap hayırdı’Böyle hayvan oruç tutsa ne olacak ki..
İNSAN OLMAKDurup durup bana sormaBunu bilmek olay değilİnsan doğduk insan amaİnsan olmak kolay değilKalpten başka bir yolu yokAşktan başka bir dalı yokKitabı yok okulu yokİnsan olmak kolay değilYüreğinde sevgi yoksaGözlerinde şefkat yoksaDünyalar da senin olsaİnsan olmak kolay değilNeler gördük bu dünyadaNeler verdik bu uğurdaSultan olmak kolaydı daİnsan olmak kolay değilA.S.İLKAN
iftar çadırına maddi açıdan ihtiyaç sahibi olmadanda gidilebilir, kalabalık olsun daha güzel olur diye ancak bunu her gün alışkanlık haline getirmek işi garipleştirmiş. Acaba yalnız başına yaşıyor ondan mı hep çadıra geliyor. Olmaz kardeşim eli kolu bilezik dolu demek ihtiyacı yok yalnız olmasın konusunu komşusunu iftara çağırıp agırlasın haksızsam söyleyiniz
sonuna kadar haklısın…
”Oguz Kagan v21 DİYOR Kİ, (30 Ağustos 2009 12:50)ayriyeten şol mübarek ramazan günü insanlara hayvan diyen hayvandan aşşa mahlukatlar 1 nebze olsun gülümsetti, bu dünyada böle mahluklarda varmış demek.”Mahlukat dediğin kişi uzun süre babaannesinin dedesinin evinde yetişti, tanrı misafirleri vardı, karınları aç, diye sormadan aç kabul edilirdi, onlardan önce masaya oturamazdım, önce insan olun insan, kaldı ki oruçlu bir bünyeyle paylaşacağın bir yudum sudur belki seni insan yapan Ozz abi.. buyrun ölümüne kadar oruç tutun.. Allah kabul eder belki..
her ramazan eşimle tartışırız bir kere olsun çadırda edelim diye fakirin fukaranın rızkına göz mü dikelim der oysa bu aşevinden ihtiyacın olmadıgı halde gidip yemek almak gibi değil ki. Bir kere gitsek o havayı yaşasam çok isterim herkes gidiyor, bir kerecik isterdim çadırın atmosferinde iftar yapmak pöff
Bir kere gitsen iftar çadırına, senden sonra, yemek bitti, diye bir fakiri çevirseler, Nazo, üzülmez misin..Avucuna bir ekmek al, boz orucunu onunla, otur yanlarına, bak o zaman atmosfer nasılmış..
sadece Ramazan da değil, herzaman, kimsesiz ve fakirlere yemek verecek bir yer olmalı, kimse aç uyumasın..Fakir kişi bilmeli ki oraya gidince bir kap yemeği olacak..Yapılacak çok iş var..
Aslında kendisi ile tanışmasıdır insanın bu tür karşılaşmalar.Gideriz iftar çadırına, aynı havayı solumak aynı ortamı paylaşmak için. Ferahlatırız içimizi değil mi? Tanrı ile aramızın düzelmesini sağlarız, oruç tutmıyoruz ama burada tutanlarla bunu paylaşıyoruz, yemek yerkenki masumeyeti paylaşmak kendimizi de masum yapıyor adeta. Kimsesiz ve fakirlere her zaman yiyeyek veren mekanlar olsun isteriz, kullanmadığımız giysilerimizi onlara vermek isteriz, zekat vererek rahatlamak inandığımız belgelemek isteriz.Aslında oradaki insanların durumunu anlamaktan çok kerndimizi tanımak değil midir bütün bunlar.
pibek ben bu cümleye yakın birşey söyleyecektim söylemiş thing. İftar çadırlarına belli saatte gelinir gidilir ama senin dediğin fakirler için yemek yapıp dağıtan aşevleri için geçerli ihtiyacı olmayan biri gidip yemek alsa sonra evine yemek taşımak için giden birine kalmassa o dedigin gibi olur. İftar çadırı birlik beraberlik amaçlı kuruluyor ihtiyaç sahipleri için de kuruluşlar zaten var.
çadırın ortamını merak ettiğiniz ortada. denildiği gibi yemeğe ihtiyacı olup da çadırda yemek bulamama nerdeyse imkansızdır. ama illa içinizi rahat ettirmek istiyorsanız iftar yemeğinin yapıldığı yere gidersiniz ya malzeme yada para yardımında bulunursunuz fazlaca hem kendinizin hemde başkasının karnını doyurmuş olursunuz. ama kocalarınız iftar çadırından sonra sizin yemeklerinizi beğenmezse karışmam 🙂
iftar çadırları derman amaçlı olarak düşünmüyorum tıpkı karagöz hacivat gibi ramazanda ortaya çıkan etkinliklerdir.Diğer şehirleri bilmem 2 ay evvel geldigim yerde her ramazan hiç sektirmeden kayıtlı olan vatandaşlara büyükşehir belediyesi tarafından alışveriş kuponu dagıtılıyordu. İftar çadırı bana göre yardım amaçlı yapılmıyor ama aşevlerine bağış yapmak gerçekten yapılması gereken bir davranış veya çevrede ihtiyaçlı oldugu bilinenlere en azından ramazanda olsun yapılıp kapısına bırakılacak bir market alışverişi iftar çadırında yerken içlerin rahat olmasını sağlayabilir.Yıl boyunca onları görmezden görüp görmemek bizim insiyatifimizde bence. her görmezden gelmek isteyemen kişi bir ihtiyaç sahibine gücünün yettigince ara sıra yardım yapamaz mı yani. Bunun için zengin olmaya gerek mi var. bir litre yagın bile makbule geçecegi ne evler var.
çok haklısın NAZOKIRAZE dinimizde senin dediğin şey fitreye denk geliyor. ve fitre sadece ramazanda verilmemeleri herdaim yapılmalı. sadece ramazan mübarek değildir diğer aylarda mübarektir sadece ramazanın farkı vardır o kadar…
Oğuza bak ya, öküz gibi kusmuş ortalığa.Yuh öküz..
yav milletin orucuna elleşmeyin allah herkesin müstehakını verir.
verir şüphesiz
yaff ni zaman V21 oldu bu Ouzabi yaff..?.gündem fena huzlu, tutamuyom zaar.hah!yalunuz pek bir kırıcı buldum V21 beygir gücü yüksek mi ne?
kısmet olmadı ki nazokiraze sezon bir bölüm 2 gibi bir rumuz
nazogelinnnnnnnnnnnnnn :-))
😀