Bu konuya yakın bir düşünce de şu; kahveler sigaradan dolayı boşalacağı için, herkes kitabını alıp kahvelere gitse ve onlara destek verse… http://hayalkurun.net/viewtopic.php?f=4&t=30
güzel fikir bir köyde erkekler sigara yasağından dolayı kahvehaneleri boşaltınca kadınlar almışlar çoluk çocuğu evlerinde yapacakları işi oralarda yapmaya başlamışlar birininde aklına kitap okumak gelmemiş 🙂
ben üniversiteden tatile gelmiştim. uzun bir tatil. oturduğumuz şehirde her akşam bir saat elektrik kesintisi oluyordu. mumu yakıp annemle babamı oturtuyordum. yaşar kemal fırtınası. ne güzel günlerdi onlar.
bir ara bir proje vardı sağa sola kitap bırakıyorsun bulan okuyör sonra o biryerlere bırakıyor bulanlar ve bırakanlar site aracılığı ile nerede, ne zaman, hangi kitabı bıraktığını felan yazıyor v.s.bir nevi şehir içi sirkülasyon oluyordu yada aklımda öyle kalmış.
Şanlı geçmişinde hamalı dahi dokuz dil bilen, dünyaya ilmi öğreten bir ceddin torunlarıyız ki; malını yitiren başkasından dilenmiş olmaz, sadece kendi malına kavuşmuş olur. Okumak bizim öz malımız ki şu günlerde, her yerde kitap okuyan insanları gördükçe milletçe içimizde ayrı bir övünç oluyor.
Yüreklendirmek biraz Anadolucadır, motivasyon bana biraz soğuk gelir. Başka milletler şu kadar okuyor biz ise şu kadar az okuyoruz diyerek ne zaman çok kitap okumaya başlarız ki… Subjektif bakış açım…Yanlış da olabilirim, bilemiyorum…
Başlayamayız gözüm, başlayamayız. Senin o dediğin, küçüktüm ufacıktım top oynadım acıktım zamanında kazandırılması gereken bir alışkanlık sanki. Sonadan olmaz gibime geliyo. “Lan bırak okeyi(de) iki rekat kitap oku” mu diyeceksin adama. Cık, sanmam…
”aydinkalayci DİYOR Kİ, (30 Ağustos 2009 00:37)Başka milletler şu kadar okuyor biz ise şu kadar az okuyoruz diyerek ne zaman çok kitap okumaya başlarız ki…”Herşey iklimsel, milletlerde iklim berbat adamların ömrü ev içinde geçiyor, okumayıp da ne yapsınlar,gitgide okumak alışkanlık haline geliyor..
Devamı da var, başka milletler okuyorlar, okuyorlar da ne okuyorlar, Stephen King, psikolojileri berbat, hasta sayısı çok, ilaç kullanmayan yok, yalnızlar, güvensizler, hastalandıklarında, evlatlarının yüzüne değil, soğuk hastane duvarlarına bakıyorlar, hiçbirşey dışarıdan görüldüğü gibi değildir..Şimdi tercih edin ya sıcak, bir arkadaş muhabbeti, ya da kitap..Ben söyleyeyim dostane bir muhabbet, yeteri kadar okuma, gerisi yaratıcılığınıza kalmış, bilge çok okuyup ta başkalarının fikirlerini satanlara denmez.. Hem bilge olmak isteyen kim..
Küçükler okula gitsinler, meslek sahibi olsunlar, yanısıra klasik romanları bilsinler, ciddi bir şekilde yabancı dil öğrensinler, oyun oynasın, spor yapsınlar..Hepsi bu kadar
vay canına ne kadar üretici arkadaşlar var… belki de ben alışkanlıkların dünyasında tekdüze düşünüyorum… şaka değil, gerçekten çok güzel bakış açılarına şahit oldum… teşekkürler…
Bana kalırsa uygulanması hayal olan bi düşünce. Fakat olursa hiçte fena olmaz. Ama ülkemizde kitap kelimesinin anlamını bile bilmeyenler varken ‘zor’ diye düşünüyorum.
Herşey geçmişte bir hayaldi. Hayaller ülke genelinde ise gerçekleştirmenin yolu Necip Fazılın dediği gibi sağına soluna bakmadan ben varım diyen bir nesille mümkündür bence… Ben okuyorum mesela…Başka arkadaşlar mı? Okuyanlar çoktur inş…Ben ümitliyim hasılı…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Tırstım bi an..
2 ağustosta başlamış ama biz duymadık yahu, sessiz olduğundan herhal.
bu bağlamda hırsızlara gün doğacak 🙂 anaa tabiya onlarda kitap okuyor olacak haliyle…
Şu an normal dediğimiz bütün düşünce ürünleri öncesinde geçilen dalgaların ve alay geçmelerin neticesinde oluşmuştur.
Anormal dediklerimiz nasıl oluşmuş peki?
doğru katılıyorum.
Bu konuya yakın bir düşünce de şu; kahveler sigaradan dolayı boşalacağı için, herkes kitabını alıp kahvelere gitse ve onlara destek verse… http://hayalkurun.net/viewtopic.php?f=4&t=30
güzel fikir bir köyde erkekler sigara yasağından dolayı kahvehaneleri boşaltınca kadınlar almışlar çoluk çocuğu evlerinde yapacakları işi oralarda yapmaya başlamışlar birininde aklına kitap okumak gelmemiş 🙂
Ben senin yöntemi öneriyorum bel esprit. google transleyt
boşver ben de anlamadım zati.. ne alaka kitap okumakla, boş kalan kahvehanelerin kadınlar tarafından işgal edilmesi.
ben üniversiteden tatile gelmiştim. uzun bir tatil. oturduğumuz şehirde her akşam bir saat elektrik kesintisi oluyordu. mumu yakıp annemle babamı oturtuyordum. yaşar kemal fırtınası. ne güzel günlerdi onlar.
bir ara bir proje vardı sağa sola kitap bırakıyorsun bulan okuyör sonra o biryerlere bırakıyor bulanlar ve bırakanlar site aracılığı ile nerede, ne zaman, hangi kitabı bıraktığını felan yazıyor v.s.bir nevi şehir içi sirkülasyon oluyordu yada aklımda öyle kalmış.
Şanlı geçmişinde hamalı dahi dokuz dil bilen, dünyaya ilmi öğreten bir ceddin torunlarıyız ki; malını yitiren başkasından dilenmiş olmaz, sadece kendi malına kavuşmuş olur. Okumak bizim öz malımız ki şu günlerde, her yerde kitap okuyan insanları gördükçe milletçe içimizde ayrı bir övünç oluyor.
Destur, haydin ya allah…Nası bi gaz bu hallam, tutmayın beni.
viyana kapılarına atla dayanmış milletiz akabinde
Yüreklendirmek biraz Anadolucadır, motivasyon bana biraz soğuk gelir. Başka milletler şu kadar okuyor biz ise şu kadar az okuyoruz diyerek ne zaman çok kitap okumaya başlarız ki… Subjektif bakış açım…Yanlış da olabilirim, bilemiyorum…
Başlayamayız gözüm, başlayamayız. Senin o dediğin, küçüktüm ufacıktım top oynadım acıktım zamanında kazandırılması gereken bir alışkanlık sanki. Sonadan olmaz gibime geliyo. “Lan bırak okeyi(de) iki rekat kitap oku” mu diyeceksin adama. Cık, sanmam…
bkz. doğumgününde arkadaşa rahle almak
”aydinkalayci DİYOR Kİ, (30 Ağustos 2009 00:37)Başka milletler şu kadar okuyor biz ise şu kadar az okuyoruz diyerek ne zaman çok kitap okumaya başlarız ki…”Herşey iklimsel, milletlerde iklim berbat adamların ömrü ev içinde geçiyor, okumayıp da ne yapsınlar,gitgide okumak alışkanlık haline geliyor..
duruma ancak böyle ilginç bir açıdan bakılabilinirdi 🙂 tebrik ediyorum, tuttum…
Devamı da var, başka milletler okuyorlar, okuyorlar da ne okuyorlar, Stephen King, psikolojileri berbat, hasta sayısı çok, ilaç kullanmayan yok, yalnızlar, güvensizler, hastalandıklarında, evlatlarının yüzüne değil, soğuk hastane duvarlarına bakıyorlar, hiçbirşey dışarıdan görüldüğü gibi değildir..Şimdi tercih edin ya sıcak, bir arkadaş muhabbeti, ya da kitap..Ben söyleyeyim dostane bir muhabbet, yeteri kadar okuma, gerisi yaratıcılığınıza kalmış, bilge çok okuyup ta başkalarının fikirlerini satanlara denmez.. Hem bilge olmak isteyen kim..
Küçükler okula gitsinler, meslek sahibi olsunlar, yanısıra klasik romanları bilsinler, ciddi bir şekilde yabancı dil öğrensinler, oyun oynasın, spor yapsınlar..Hepsi bu kadar
padişahım çok yaşa! gelecek seçimlerde oyum mutlaka sana.
Sözün kısası, herkes kendi programını yapsın..Sağ ol var ol 🙂
vay canına ne kadar üretici arkadaşlar var… belki de ben alışkanlıkların dünyasında tekdüze düşünüyorum… şaka değil, gerçekten çok güzel bakış açılarına şahit oldum… teşekkürler…
Bana kalırsa uygulanması hayal olan bi düşünce. Fakat olursa hiçte fena olmaz. Ama ülkemizde kitap kelimesinin anlamını bile bilmeyenler varken ‘zor’ diye düşünüyorum.
başlık orjinal
Herşey geçmişte bir hayaldi. Hayaller ülke genelinde ise gerçekleştirmenin yolu Necip Fazılın dediği gibi sağına soluna bakmadan ben varım diyen bir nesille mümkündür bence… Ben okuyorum mesela…Başka arkadaşlar mı? Okuyanlar çoktur inş…Ben ümitliyim hasılı…