AFRİKA’DAN AMERİKA’YA BARACK OBAMA’NIN YÜRÜYÜŞÜ
Afrika’dan zincirlenip getirilen ve beyaz adam tarafından köleleştirilen insanların hikâyesi ilginizi çekmişse, Malcomx ve Martin Luther King gibi siyahların liderlerinin birer birer suikaste kurban gittiklerini biliyorsanız, Amerikan lokantalarına asılan köpekler ve zenciler giremez levhalarının varlığından haberdarsanız, insanların siyah, beyaz, kızıl gibi renkler ile sınıflandırılmasına ve ırkçılığa karşı iseniz, tüm dünyada insanca yaşam için bir rüyam var diyorsanız, Amerikan Birleşik Devletleri’nin ilk siyah başkanı seçilen Barack OBAMA’nın kim olduğunu mutlaka merak etmişsinizdir…

Kim bu adam? Nereden geldi? Müslüman olduğuna dair iddialar var, doğru mu? Özlenen barış ortamının oluşmasına katkıda bulunabilecek mi? Irak, İran, Afganistan, Filistin ve daha birçok coğrafya hakkında ne düşünüyor? Akıbeti Kennedy gibi mi olacak? Yoksa icraatları ile Bush’u aratmayacak mı?Bunlar kafamdaki sorular. Sanırım bu soruların çoğunu benimle paylaşıyorsunuz.

SİYAH AMERİKALILARIN TARİHİ
Obama ile ilgili sorulara cevap ararken, siyah Amerikalıların, Amerikan tarihindeki seyrini gözden geçirelim isterseniz. Amerika’nın genel ve resmi tarihi bir yana, biz siyah adama dair Amerikan tarihinin yer verdiklerini ve yer vermediklerini sıralamaya çalışalım.Bu arada ABD Tarihi ile ilgili kitap arayanlaraAllan Nevins, Henry Steele Commager’e ait; Halil İnalcık’ın çevirisi ile Doğu Batı Yayınları’ndan çıkan; Amerika Tarihi isimli kitabı tavsiye ederim.İşte siyah adamın Amerika tarihindeki seyri:
1-İlk siyah köleler Amerika’ya getirildi. 16192-Amerika dışından köle getirilmesi yasaklandı. 18083-Amerika’da kölelik tartışmalarının da sebep olduğu bir İç Savaş başladı. 18614- Başkan Abraham Lincoln , bütün köleleri özgür ilan eden Özgürlük Bildirgesini yayımladı. 18635-Başkan Lincoln suikast sonucu öldürüldü. 18656-Aynı yıl ABD Anayasası, köleliği yasa dışı ilan etti. Böylece Amerika’da kölelik resmen sona erdi. Bütün köleler özgürlüğüne kavuştu. 18657- ABD Anayasası bütün Siyah Amerikalılara tam vatandaşlık hakkı tanıdı. 18688-Siyah erkeklere oy kullanma hakkı verildi. 18709-ABD Yüksek Mahkemesi ırk ayrımcılığının yasal olduğuna karar verdi. Böylece Birleşik Devletlerin güneyinde ayrımcılık uygulamaları arttı. 189610- Rosa Parksadlı siyah kadın, siyahlarla beyazların ayrı koltuklara oturduğu bir otobüste yerini beyazlara vermeyi reddettiği için tutuklandı. 195511- Marthin Luther King tutuklandı. 196312-King, ünlü Bir Rüyam Var konuşmasını yaptı. 196313- Martin Luther King, Nobel Barış Ödülü’nü kazandı. 196414-Ünlü siyah lider Malcolm X, verdiği bir konferans esnasında öldürüldü. 196515- Edward Brooke adlı siyah Amerikalı, seçilerek senatoya giren ilk senatör oldu. 196616- Yüksek Mahkeme’nin ilk siyah üyesi Yargıç Thurgood Marshall oldu. 196717- Martin Luther King, düzenlenen bir suikast sonucu öldürüldü. 196818- ilk siyah ABD Genelkurmay Başkanı, General Colin Powell, oldu. 198919- Virgina valisi seçilen Douglas Wilder, ilk siyah eyalet valisi oldu. 199020-Colin Powell, ilk siyah ABD Dışişleri Bakanı oldu. 200121-Senatör Barack Obama Demokrat Parti başkan adaylığı yarışını kazandı. Böylece başkan adayı olan ilk siyah oldu. Haziran 200822-Obama ABD Başkanlığını kazanan ilk siyah oldu. 4 Kasım 2008

BİR SİYAH ABD BAŞKANI OLURSA
Her ne kadar bugün modern kölelik tanımlaması ile hala kölelikten söz ediliyor olsa da, resmi kölelik tüm insanlık dışı uygulamaları ile tarihin karanlık sayfalarında bir ibret vesikası olarak yerini almış bulunuyor.ABD‘de her yıl 19 Haziran tarihinde köleliliğin resmen sona ermesinin yıldönümü kutlanır. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen ABD, hala ırkçı zihniyetin izlerini silebilmiş değil. Mücadele ve bilinçlendirme çalışmaları devam ediyor. Kolay değil tabii. Yıllarca beyaz adam, siyah adamı malı gibi görmüş, köle olarak kullanmış. İstediğini yaşatmış, istediğini öldürmüş.Araştırmalara göre yaklaşık bir asır içerisinde Amerika’da sadece linç edilerek öldürülen siyah köle sayısı 5 bin olarak tahmin ediliyor. Amerika’da sırf siyah derili olduğu için onlarca insan diri diri yakıldı.Irkçı Ku Klux Klan grubu başta olmak üzere beyaz adam binlerce siyahı sırf renginden dolayı katletti. Sadece bu bilgi bile Afrika kökenli insanların, ABD’de günümüze gelinceye kadar ne tür bir vahşetle muamele gördüğünü anlatmaya yeter.

Afrika kökenli Amerikalıların, Afrika’dan Amerika’ya uzanan ve günümüze ulaşan bu kölelik ve özgürlük seyri dikkate alındığında, bir siyahın ABD başkanı olması çok önem taşıyor. Hem siyah Amerikalılar için hem de tüm insanlar için.

BARACK OBAMA KİMDİR?
Tam adı: Barack Hüssein Obama. Swahili dilinde “Barack”; “kutsanmış” anlamına geliyor. Obama, “Hüssein” ismini Kenyalı müslüman dedesinden almış. İşte hakkındaki tartışmaların kaynağı da bu bilgiye dayanıyor.Barack OBAMA, 4 Ağustos 1961 tarihinde Hawaii’de doğdu. Babası Kenyalı Müslüman bir aileden geliyor, bir siyah… Annesi ise Kansaslı, Hıristiyan bir beyaz…Kenya’dan Amerika’ya eğitim amacıyla gelmiş Afrikalı ekonomist baba, Obama’nın annesi ile Hawaii Üniversitesi’nde tanışıp evlenmişlerdi. Obama 2 yaşındayken de boşanmışlardı. Obama’nın dedesi Müslüman’dı. Ancak Obama bir Hıristiyan olarak yetişti. Kendisi bu konunun sorulması üzerine defalarca samimi bir Hristiyan olduğunu ifade etmek zorunda kaldı. Hem de bir Protestan’dı.Harvard Üniversitesi’nde burslu okuyan babası, mezun olduktan sonra Kenya’ya döndü ve memur oldu. Orada evlendi ve bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Obama annesinin yanında kalmıştı. Obama bu ayrılıktan sonra babasını, 1971 yılında ABD seyahatinde olmak üzere sadece bir kez görebildi. Amerikalı ve Hıristiyan yaşam tarzını annesinden aldı.

6 yaşına geldiğinde, babasından boşanmış olan annesi bu sefer bir Endonezyalıyla evlendi ve onu Cakarta’ya götürdü. Bu evlilik sonucunda Lolo Sataro isimli Endonezyalı bir Müslüman, Barak’ın üvey babası oldu. Hristiyan Obama’nın yine Müslüman bir baba ile yolu kesişmişti. Obama Endonezya’da 5-6 yıl kaldı.

Obama’nın Endonezya yılları, ailesinin Müslüman Afrika kökenli olması gibi muhalefetin eleştiri oklarına hedef olacaktır. Bir kısım medya, Obama’nın üvey babası tarafından burada İslam dinine zorladığını ve Endonezya’da radikal İslamcı bir okula gönderildiğini iddia eder. Gerçekte Obama’nın gittiği okul, farklı dinlerden öğrencilerinin bulunduğu laik bir devlet okuludur. İlkokulu burada okuyan OBAMA, daha sonra büyükanne ve büyükbabasının yaşadığı Hawaii’ye döndü. Ortaokul eğitimini de burada aldı ve Hıristiyan Amerikan vatandaşı olarak yetiştirildi. Annesi bu ikinci evliliğini de sürdüremeyerek 1972 yılında boşandı ve ABD’ ye döndü. Anne Obama 1992 yılında antropoloji dalında doktorasını yapar ve 1995 yılında yumurtalık kanserinden hayatını kaybeder. Obama’nın anne tarafından bir, baba tarafından yedi üvey kardeşi olur.İlkokulu Endonezya’da, ortaokulu Hawaii’de okuyan OBAMA, Columbia ve Harvard Üniversitelerinde siyaset bilimi ve hukuk eğitimi aldı. Üniversitede çıkan bir dergide ilk Afrika kökenli öğrenci başkanı seçilince, ABD medyasının dikkatini çekti.Kayıtlara göre ABD’de hiç askerlik yapmadı.Şu an 44 yaşında olan karısının adı Michelle LeVaughn Robinson. Kızları 10 ve 7 yaşlarında…

Mezun olduktan sonra avukatlık yaptı. 1996-2004 yılları arasında Illinois eyalet senatörü oldu.2004 yılında ABD Senatosu’na seçildi. 2005 yılında akademisyenliğine ara vererek federal düzeyde senatörlük yapmaya başladı.Obama’nın bu yıllarda çıkan iki kitabı, en çok satanlar listesinde yer alıyordu.

Kamuoyunda iyice tanınmaya başlayan OBAMA, 2004 yılında senatör adayı iken, partisinin kongresinde yaptığı şu konuşma ile bugün ulaştığı başkanlık makamının temellerini atmıştı: “Ayrılığı bir kenara bırakalım. Tek bir Amerika var, o da Amerika Birleşik Devletleri. Benim hayat hikâyem, başka hiçbir ülkede mümkün olamazdı.”

Barack Obama, 2007 yılında başkan aday adayı olduğunu ilan etti. Diğer aday adayı, eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın eşi Hillary Rodham Clinton idi. İkili arasındaki soluk kesen mücadeleden OBAMA zaferle çıktı.Haziran 2008’de, Demokrat Parti, Barack Obama’nın, resmen başkan adayları olduğunu ilan etti.Seçim kampanyasında sürekli “değişim” kavramını vurgulayan Obama, başkanlık yarışında en çok kalabalıkları toplayan ve en çok bağış elde eden lider olarak rekor kırdı.

Seçim konuşmalarında mali krizi çözeceğini, vatandaşlarının vergi yükünü azaltıp gelir dağılımında adalet sağlayacağını, Amerikan askerlerini Irak’tan çekeceğini, adaletsizlik ve eşitsizlikle mücadele edeceğini sürekli vurguladı. Savaşa karşı sesini yükseltiyor, İranlı liderlerle de görüşebileceğini açıklıyordu. Afganistan’daki tablodan rahatsızdı.Martin Luther King ve Mahatma Gandhi’yi örnek aldığını söylemekten çekinmedi.“Değişim” ve “inanırsak, başarabiliriz” cümlelerini konuşmalarında hiç eksik etmedi. “Değişim” kavramı başlıca sloganı oldu.Robert de Niro, Tom Hanks gibi ünlülerin açık desteğini aldığı için, rakipleri onu magazin haberlerine malzeme ederek karalamaya çalıştı. Konuşmalarındaki genç çoğunluğun varlığından hareketle “Rock yıldızı” lakabıyla çağırdılar. Gençliğinde uyuşturucu kullandığını, sosyalist ve gizli Müslüman olduğunu iddia ettiler.

Seçim tarihi yaklaştıkça hakkındaki iddialar da arttı. Obama, ikinci adının Hüseyin olarak okunan “Hussein” olmasından dolayı muhafazakâr çevrelerden büyük tepkiler aldı. Yine aynı iddialara göre Barak ismi de Burak’ın Kenya dilindeki telaffuz şekli idi.. Ancak Obama polemiğe girmedi.Bütün iddialara ve yoğun muhalefete rağmen kalabalıklar ona inandı ve Barack Obama, 4 Kasım 2008 seçimlerini kazanarak, ilk siyah ABD başkanı olarak tarihe geçti.Barack Obama, Abraham Lincoln gibi politikaya Illinois Eyalet Kongresi’nde başladı. Abraham Lincoln, başkan seçildikten sonra köleliği kaldırarak tarihe geçti. Ancak başkanlığının 4. yılında uğradığı bir suikast sonucu hayatını kaybetti. Yıllar sonra Lincoln’un adaylığını açıkladığı eski Kongre binasında başkan adaylığını ilan eden Obama’nın, elde ettiği seçim zaferinden sonra Lincoln’un koltuğuna oturmasına çok az süre kaldı. İcraatları ve akıbeti onun gibi mi olur, bilemiyoruz.Martin Luther King; köleliğin, ayrımcılığın, ırkçılığın olmadığı, barış dolu, özgür bir dünyanın özlemiyle “Bir hayalim var” demişti. Obama başkan seçildiği gün bu sözü hatırlatarak “Onlar dediler ki; bugün hiç gelmeyecek,” diyerek sözlerine başladı. “İşte o gün geldi,” dediğinde milyonlarca beyaz ve siyah, renkleri ne olursa olsun, milyonlarca insan, onu coşkuyla alkışlıyordu. Martin Luther, hayalinin gerçekleştiğini göremeden öldürülmüştü, bakalım onun hayalini gerçekleştiren Obama başka hangi hayalleri gerçekleştirebilecek…Tartışmasız bir gerçek var ki Afrika kökenli OBAMA artık Amerika Birleşik Devletleri’nin 44. Devlet başkanıdır.

Sözlerimize son verirken tartışmalı konularla ilgili tespitlerimi de paylaşmak istiyorum:Birinci konu: Tartışmasız Obama’nın ailesinin kökü, Afrikalı ve Müslüman. Ancak kendisi Müslüman değil. Kendi ifadesiyle şüphesiz o Protestan bir Hıristiyan. Obama ile ilgili dini ve milli beklentiler içerisinde olmak bence boş bir hayal. Ancak umarız Obama, aile köklerini dikkate alarak, İslam dünyasını önyargısız değerlendiren bir başkan olur.
İkinci konu: Temennimiz odur ki, Obama seçim konuşmalarında vaat ettiklerini unutmaz ve başta Irak olmak üzere barış ve huzura susamış coğrafyalara ilaç olur. Dünyadaki milyarlarca insanın OBAMA hakkındaki temennisi budur. Bu temennilerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini zaman gösterecek.
Üçüncü ve can alıcı konu da şudur: Amerika derin devleti, Yahudi lobisi, birleşik devletler rejimi, bütün bu beklentilerimizin gerçekleşmesine ne kadar izin verir? İşte işin sırrı burada… Kennedy, sınırı aştığı için mi suikaste kurban gitti acaba? Seçim sürecindeki rakibi Hillary Rodham Clinton da kalabalıklara seslenirken bu gerçeğe dikkat çekmemiş miydi?
Şu sorunun cevabını henüz bulabilmiş değilim: Barack OBAMA kimin başkanı ve zamanla kimin başkanı olacak? Sizce?
Kaynakça