Hüzün nedir biliyor musunuz… Bir çocuğa son paranızla alıp verdiğiniz çikolatanın yere düşmesidir… bir pazar günü bir aileyi uzaktan izlerken aile reisinin gelip sizden fotoğraf çekmenizi istemesidir… dünyada insanlar açlıktan ölürken yediğiniz yemekten utanmanızdır… kimsenin gelmediği bir adada, kimsenin gelmeyeceğini bile bile beklemektir…gecenin en güzel saatlerinde ayın yansımasını demir parmaklıklar arasında izlemenizdir… Nöbette beklerken size sıkılan kurşunla yere yığıldığınızda, elinizin sevdiğinizin vermiş olduğu mendile gitmesidir…. Çöp kutusundan bulduğunuz atıl bir oyuncak arabayı akşam çocuğunuza getirmektir… Yaşlı bir insanın yıllardır yaşadığı eşini kaybettiği halde çocuklarına destek olmasıdır… hüzün; bir kaybedişe gülümseyiştir, hüzün; hayatın güzelliğini görmektir en büyük acılar içinde, hüzün; peş parasız sokaklarda gezerken cebindeki son parayla aldığı ekmek arası döneri bir kediyle paylaşmaktır… Hüzün nedir biliyormusunuz; 16. kattan aşağıya atladığınızda yüzünüzdeki gülümsemenin kaldırımda çıkmasıdır…
yorumlar
hüzün hayatın bir parçası maalesef.Ama keşke olmasa!
hüzün;yıllarca emek göstererek yetiştiriğiniz fikir fidanlarının, zorbalığın ve hoşgörüsüzlüğün paletleri altında ezilmesidir…
intaara kadar hüzünün güzelliğini hatırlarttın u.zen, intaarsız olsaymış mı acaba diye soruyorum kendime,
kopanistinyeli liye katılıyorum intihar yakışmamış:)
merak etmeyin arkadaslar….u.zen intihar etmiyorki …..pilizzz yahu bazen insan icindeki bazi yönleri öldürür..vazgecer minik minik icindeki kendinden orda asagi atlayan gercek beden olmak zorunda degildir…asil sasirtan!!!! siz niye bu kadar korktunuz ve cekindiniz intihardan ????ha ??? ha???? :-))))))) himmmmm!!!
kopanistinyeli 🙂 çok yaratıcı olmuş, açıkçası beğendim
yazının genelinde göze çalınan, ara arada iğneleyen bir olgunluk var. sonra16 dancupppardından tebessüm?? nahoş geldi bana. zezzzyoksa intihar etsin tabi bişi dediğim yok kendisine:))bide bu intihar kelimesinin de cılkı çıktı be kardeşim bundan sonra uzun bir süre yazmayacağım bu kelimeyi ve çağrışımlarınıahada bu son olsun garii
eyvallah dostum:)
evet bossout intihar kelimesinin gercekten cilki cikti böhhhh yani tiksinc geliyor hakketten isteyerek pim cekme diye degistirelim ikinci bir emra kadar :-)))))))))) bakalim bizim kopanistinyeli ne diyecekkkk!! :-))) bu bir meslek ismi gibi ama tam dilimin ucunda ama !!!! cikartamiyorummmm????
ne mesleki zez, o zaman kopanistinyeci olmazmıydı, yaya kopanistinyelici
:)zezzen çok küfredecek bana ama:))bu banu alkanın göğüslerine takılmış durumdayım şimdi, bu göğüsler pek güneş görmüşe benzemiyor haksız mıyım kopanisti:))
pek de haksız sayılmazsın hani
“hüzünlü koca memeler” bu başlığın altına ne nağmeler dizilir aslında tutanıda çok olur:) biraz abarttım tamam sustum…zen beni affetsin ama yazdıklarımı geri almam!
hahaha:) yok ben cümle kurmayı beceremiyom bu işi yapsa yapsa??puhahaha:)))
intihar demişken Zafer Diper’ den Özkıyım izlenmeli.
Pek değerli arkadaşlar paylaşımlarınızdan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim…Belkide atlayışla bitirilmemeliydi ama ölün son olduğu için ölümle bitsin dedim hüzünde..Ayrıca bossout insanı neden kızayım ki sana ama banu alkanın göğüs olayını anlamadım onu söyleyeyim…Suziq insanı tavsiyen için teşekkürler imkan dahilinde olduğu zaman izlenilmesi düşünülecektir..Hüzünlü koca memelerin tek sahibi, olsa olsa ;afrikada çocukları açlıktan ölen yerli kadınlar olabilir …
bu hafta pazarda elmanın kilosunun 2 dolardan satıldığını gördüm ve hüzünlendim
Hüzünlenmekte haklısın ben insanların birer ikişer meyva almaya başladıklarından beri hüzünleniyorum kopanisti insanı…
frenk memleketlerine döndük, karpuz kavunu da dilimle alacağız heralde, bir yerde israf olmaması açısından sevindirici ama elma memleketinde elma 2 dolar olunca……buna da alışırmıyız dersin,
Valla kopanisti insanı bir düşündüğün zaman nelere alıştığımızı; buna da alışırız.. Ey gidi eskiden orta durumlu aileler evlerinden meyvayı eksik etmezdi şimdi bakıyorum sebze bile zor alıyorlar… Anladığım kadarıyla kendi ürettimimiz bize yetmiyor… Bilmiyorum kopanisti bir kaç seneye onuda görürüz dilimle alınan karpuz, kavunu… Birde avrupalılara özenildiği için az alınsa yine gam yemeyeceğim insanların parası yok, gerçi birde şu kredi kartları bitirdi manavların, pazarcıların işlerini. Adam gidiyor 2.5 ytl ye domates alıyor hormonlu alışveriş merkezinden biz satıyoruz 1.5 a pahalı diyor insanlar… az kaldı az ucuzlayacak sebze ve meyve sabır… Erik burda 5 e satıyorum orda ne kadar…
başında nike şapkası, paul&shark montunun içine giydiğilacoste gömleği, ayağında lumberjack ayakkabılarınıtamamlayan dockers pantolonuyla girdiği sayısal lotobayisinde 5 milyonluk “on numara” oynamaktır hüzün…
erik burda da aynı galiba, bizim mahallede manav olmadığından ben pazara gidiyom, hayatta hipermarketten almam zerzevatı, dediğin gibi hem kalitesiz hem 2 misli fiyat,
Mefkud insanı ,hüzün tanımınız bana bu şiiri çağrıştırdı;Şirler pence-i kahrımda olurken lerzan, beni bir gözleri ahuya zebun etti felek…
yavuz sultan selim’in ruhu şad olsun…
ben ailemden ayrı yaşıyorum ve öğrenciyim. 2 kişilik öğrenci evine 101 milyon fatura gelmiş. Babamla ben baya hüzünlendik.
Bence güzel başlamış, güzel bitmiş. Eline sağlık, u.zen…
Paylaşımın için teşekkürler acustic insanı, sana da yorumun için teşekkürler buddhala insanı….
anlattıkların çok güzel untouchable zen..
hüzün güzelde herşeyede hüzünlü bakmak yanlış bence o zaman bu dırek melankolıye gırıyor gerçi hangımız bu bozulmuş genlerle melankolık depresif obsesif vs değiliz kı?zor işimiz zor…
Hüzün, gözlerin dolduğu halde ağlamamaya çalışmaktır..Hüzün, yeni doğmuş bebeğin ağlamasıdır..Hüzün, içini çekip keşke demektir…Hüzün, binbir zahmetle çok özenerek yaptığın enginarı ocakta unutup, burnuna gelen kokuyla eyvahh dediğin andır:))Zen sevdim yazını….
Paylaşımlarınız için teşekkür ederim darjeeling, miyazaki ve linet insanları… Hüznü melankoliden ayırdığım nokta sanki melankolinin içinde bir bencillik mevcut ve hüznün içinde de bir gülümseme vardır. Herşeye hüzünle bakabilmek içinde elinde herşey mevcutken hepsini kaybetmen gerekir. Balzac ta şöyle söyler “dünyada elinde olanların kıymetini bilmeyip kaybeden insanlardan daha aptal insanlar yoktur”.
Valla balzac demişse vardır bir bildiği..Sayın kendim bu yazıyı yazdığında aklımdan ilk geçen neydi biliyor musun? Hayır, bilmiyorum sayın kendim.Sokayım hüznüne, sen kim hüzün kim.. Sen git maydonazlara su serp.. Peki… Hemende alınıyorsun haa… Yok alınmadım haklısın ne diyeyim.. Hadi ordan eşşek herif senin iyiliğin için söylüyorum, hüzün senin anlayabileceğin bir şey değil, sen kalas gibi adamsın… Peki, sayın kendim ama ayıp olmuyor mu böyle milletin içinde.. Yok yok ayıp olmaz dost acı söyler.. Peki.. Bak mesela şu serçe olayını sevmiştim sen o hesap devam et… Peki sayın kendim size laf yok…
hiç unutmam dial up internet dönemleriydi o zamanlar lisede filandım işte 56k bağlanıyoruz kopuyoruz bağlanıyoruz superonlinedı e-kolaydı bişeyler her neyse birgün şansdır işte bilgisayarıma bi dialer dadanmış bilen bilir dialerları ancak benim o zamanlar dialer denen hededen haberim yok işte bu dialer tak benim bağlantımı kopartııyo kendi arama yapıyo filan 30k ile bağlanmış olsada bi şekilde bağlanıyo anam dedim bu ne güzel icat hem düşmüyoda yawaşda olsa bağlanıyo ben tabi surf’ün dibine vurdum bu dialer vasıtasıyla o ayın sonunda 600 milyonluk telefon faturası gelince ben hüzünden kendimi yollara vermiştim bi uzaklaşma isteği doğdu içimde bi öğrenci arkadaşıma gittim hüzünden sonrada babam bi süre beni hüznümü paylaşmak için fellik fellik aramıştı ailece acaip hüzünlenmiştik hüzünbaz olduk bi süre birbirimizin yüzünü gördümü ağlamaklı oluoduk
en sonunda doğalgazı kesmişler 363 ytlsırada elektirik(79ytl),su(79)VE dsl(en az 200) var aybaşınada 2 hafta var bakın hüzünlendim yinebi el atında kurtarın beni:))
sizden hayır yok, cuma çıkışına yetişeyim bare:))
“Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir, gönlümün kıyısına vurur”güzel tarif etmiş köftehor 🙂
Dial up zamanları benimde başıma aynı olay gelmişti; Sanırım sene 98-99 bütün kabloları koparmıştım, hüzünden ziyade sinirlenmiştim cevval portakal insanı..Ah be boussout insanı elimizden gelsede yardım etsek benimde iki adet su faturam icrada bekletiyorlar ki faiz artsın ondan sonra gelecekler..Euqon insanı sana da teşekkür ediyorum paylaşımın için…
sadece bir ahh çekmek istedim… TebessümValla hüznü ben şu şeki tarif edeceğim ki siz etmişsiniz benimki laf ola beri gele…Bebekten ortaköye doğru motor ilen ilerliyorum, trafik sıkışık sağdan arabaların yanından yavaşça… Derken küçük bebek yokuşunun hemen ilerisinde bir denyo arabanın sağ kapısını suratıma doğru açanda! ne olduğunu anlama fırsatım olamayaraktan bişiler yapayazdım:)Motoru devirmedim, arkada kız arkadaşım aynı ben bir hareketlerde bulunarak artistik patenaj usulü kurtardık felan… Ancak kapı tam elime açılmıştı ve elim sızlıyordu.Şok içerisinde eldiveni çıkarıyorum, parmak gitti kesin koptu aman zor bakıyorum oda ne?! yerinde duruyor tastamam! Yüzümde böyle bir gülümseme nasıl rahatladım nasıl mutluyum enterasan tabi?Adam geldi özür diliyor benim ağzım kulaklarımda yok dedim boşver felan… Bir nevi uçuyorum o an:)Haatuncan dedi ki niye kızmadın, sen ne garip adamsın, sinirden titriyor… Anladım o an hüznün ne olduğunu! Tebessüm, herşey boka sarmışken!
yalnız hüznü vardır kalbi olanın demiş idi bir şair…hüzün güleryüzüdür sınandığımız şeylerin…
dünyada insanlar açlıktan ölürken,başını yastığa huzurla koyan insanlarla aynı atmosferden soluduğum alerjik oksijendir hüzün.insan olması birinin ve insan olduğunun unutulması diğerinin..hüzün,hayata yüklediğin anlamın 100 de birine denk gelmemektir çoğu kez..yere düşen çikolata yeren alınıp yenebilir,bütün coçuklar yapar bunu .çoçuğun hüznü değildir bu dediğin,öyleyse büyümektir hüzün…..tek bir salatalığın ambalaj içinde satıldığını gördüğümde garip olmuştum bende.ellerine sağlık çok güzel olmuş zen.
zen insanı da yakınlarda bir kelam eder herhal…
Allah belamı vere, ben bunu nası tutmayı unutmuşum. Şimdi iki elle tutuyorum.
hüzün budur kardeşim…
bunlar kuş, hayır superman