….
Uzak ara öndeydi yaşam ondan. Bir müddet yakalamaya çalıştı, olmadı. Ne yaşam yavaşladı, ne o hızlanabildi. Uzanıp tutabildiği zamanlar olsa da, saklayamadı avuçlarında. Oysa böyle başlamamıştı hiçbir şey. Kaçan da yoktu, kovalayan da. Peki neden şimdi önde idi?Gitti, nerde ne kadar fotoğraf varsa çıkardı, döktü hepsini odanın ortasına. Bakmadı hiçbirisine, geri de koymadı. Attı kendini sokaklara, bıraktı yağmurun altına. Birikintilerin başında durdu zaman zaman. Bazen kendini gördü, bazen kocaman binaların yansımasını. Nedensiz bir biçimde ayağını soktu birikintilerin içine ve dağıttı yansımaları. Yürüdü, sigara yakmaya çalıştı, olmadı. Aklına bir şey gelmiş gibi geri döndü ve dikildi birikintinin başına. Yansımanın tekrar oluşmasını istiyordu, sanki bir şeyi kaybetmiş bulmak ister gibiydi. Küçük dalgalar ve yağan yağmur izin vermedi, birikintide biraz önce gördüklerini görmesine.Yağmur hızlandı, yağmuru suçladı.Neden sonra kendisini de…
yorumlar
o anki sıkıntı hali, güzel tasvir..
Sahi, insanın kendinden kaçabileceği en uzak yer neresidir acaba ?Yanlışlarla dolu hayatımız bizi nerelere sürükler? doğru sandıklarımızı yaşarken, içimizde esen panik havası ne zaman durulur???ne zaman kendimle hesaplaşmaya kalksam, hesabı kitabı doğrultamam bir türlü..ruhum bakkal defterine döner.Kelimelerim zihnimde birikir ve birbiriyle yarışır ard arda. Sessizliğim ürkütücü bir o kadar da masum gelir böyle zamanlarda.Gel-gitlerimin arasında tek parça ruhum un ufak olur…sonraeğriliğin dehlizlerinden yansıyan tek doğru bulurum kendimi, hesaplaşmam bitmiştir o an….Güzel ifade etmişsin sevdalımhayat
fevkaldenin fevkinde dedikleri bu olsa gerek .
alkışlarım
giden gelmiyor!
yağmur , sütten çıkmış ak kaşıktır..
öğretmenim iyisin iyi :))
iyidir o
Tek kelimeyle,bayıldım …!
@sevdalım, ne demeli bilemedim..
inşallah:)
@sevdalım, düzelürrr inşallah:))
yahu bu güzel yazı devam etseydi. bitmeseydi. pek güzel pek.
ettirmezzzzzzz
öylediiiiiiiiiiir..
yalnız..
yalnız kelimesine karşı ayrı bir sevgim var buklet, her kelimeyi katledebiliyorum ama yalnız farklı..
Yalnız mühimdir. Ortaokul edebiyat hocamdan beri onu doğru yazarım. Ama fonetik açıdan yanlız şeklinde telafuz edilmeye çok meyyal bi kelime olduğu için beyin bazen okuduğun gibi yazmaya kalkabiliyor. Ya da kimisi okuduğu şeklin doğru olduğunu da zannedebiliyor.
ee türkçe okunduğu gibi yazılan, yazıldığı gibi okunan bir dildir. di mi sayın anthro ?doğrudur buklet.
yalnız: kelimenin türediği fiiller yalın olmak= sade olmak. yalnız=sadece yerine de kullanılır.yanlış ise: kelimenin türediği fiil yanılmak=hata yapmış olmak. yanlış=hata yerine de kullanılır.
Ohh! Nihayet düzemiş site..
Aslında pek de öyle değil Morfik. Yazıldığı gibi okunmayan diller o alfabeleri yüzyıllar boyu kullandıkları sürede kelimeler deforme ediliyor diye değişmiştir. 2000 senedir latince kullanan ingilizler yada yada 2300 senedir latinceyi kullanan fransızların dilleri elbetteki bu süre zarfında değişecektir. Bizimkisi nisbeten çok çok taze kullanılan alfabedir ama bizim latin transkripsiyonumuz dahi tam anlamıyla yazıldığı gibi okunan bir alfabe değildir. Mesela eskiden Arap alfabesini kullanırken bizim bu 1000 sene zarfında yazdığımız gibi okumadığımız sözcükler vardı. Farsça kökenli ﻪﺟﺍﻮﺨ aslında hevace diye okunmalıdır ama Türkçede kullanımı hoca şeklindedir. Bunun gibi pekçok örnek var. Yani biz latin alfabesini de sadece 80 yıldır kullandığımız için aşırı dikkat çekici “yazıldığı gibi okunmayan sözcükler” yoktur ama yine de “Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dildir” ifadesi de çok doğru değildir. Şayet Türklerin hepsi Bülent Ersoy yada Hakkı Devrim gibi konuşuyor olsaydı yazıldığı gibi okunan bir dildir derdik. Ama biz “diyorsun” diye yazarız ama çoğumuz “diyosun” diye okuruz. TRT Türkçesi ile telafuz edenimiz çok nadirdir. Dolayısıyla Türkçe hiç de yazıldığı gibi okunan bir dil değildir. Henüz alfabemiz 80 yıllık olduğu halde.
O niye ki dostum sevdalım?(datlım gıymatlım gibi oldu (: )
eyvallah dostum 🙂
Ik heb echt genoeg van al dat geklets..:)
Zo, lezen niet!
niet goed.. ”niet lezen”.. zo !
ne olacak bu işler heeee
her ne haltsa..
eee sonra
nazo uyanmışşşş…
uyuyan nazoyu uyandırdınız buyur bakalım:))))
ben masal anlatırım sizler uyursunuz…
ahaha buraya da yazmış birşeyler atıştır da yat bari:)
yatrken birşey yenmez @nazo sakın haaaa….
zamanında doktorlarımın kilo alayım diye alıştırdıgı yat geber ekmeği denen bu yeme olayı hala bende devam eder atıştırdım birşeyler anam olsa zorla ballı süt içirirdi
insanlar zayıf olabilmek adına ne servetler harcıyor.. sen şükret halinee kurdan gibisin
Çok şükür kürdanlıktan kurtuldum 2 yıldır sıskaydım şimdi zayıfım yani tam ideal olanı:) o beden mi derler ne:))
iyi ki her şey tam da böyle. mesela ‘bana bi harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum..’ gibi önemli sözler var. yürürlükte olmamasına sevinmiyorum desem yalan olur.
yakışmamı hiç
yakışır elbet…
sen bilin paylaşma.fikrin değişirse de bana yollayabilin :))
Ağrı dağın eteğinde,uçan güvercin olsam,türkü olsam dillerde cano,cano diyar diyar dolansam.