Bugün sabah tam televizyon izlerken evin telefonu çaldı uzun uzun, açtım; annem arıyordu. Emoş’umun dün gece öldüğünü ve bugün cenazenin kalkacağını haber verdi. Bundan bir kaç gün önce de geçirdiği beyin ameliyatından sonra beyin kanaması geçirdiğini ve bir türlü uyanamadığını zaten biliyordum ama yine de olduğum yerde kaldım, elimde telefon ahizesi …Söylenecek hiçbir sözün kalmadığı yalnızca gözyaşlarının sessiz akışının başladığı andı o an. Yutkunamadım, sadece ağladım ağladım ve Emoş’la geçen anılarımı anımsadım. Birbirimize baktığımız kahve falları ve şen kahkaları geldi kulağıma hemen. Güzel kocaman yeşil gözleri bembeyaz teniyle dünyanın en tatlı tontonuydu Emoş’um. Her sarıldığında bana, içten sarılırdı; yumuşacıktı, içtendi benim komşu teyzemdi O.Ben evlenirken düğün hazırlıklarında hep yanımdaydı. Tam bir gece boyunca kına keselerimi yapmıştık hep birlikte. Kızı Aslı, Emoş, Fatma Abla, Mefkure Abla, annem, ben… Ama en çok ve en güzel Emoş yapmıştı kına keselerini.”Sen şimdi gelin olunca bizi unutursun gelmezsin.” demişti bana. ”Emoş’um unutur muyum seni, hep gelec’em.” derdim. Ama Emoş’um bugün size geldim sen yoktun. Hiç karşılamadın beni şen kahkahanla Emoş’um. Oturduğun koltuk boştu. Ah Emoş’um Aslı’nı, güzel kızını nasıl yalnız bıraktın? Bir bilsen halini, hepimizin halini…Bizi görebiliyor musun Emoş’um?Dualarımızı duyduğunu ve hissettiğini umuyoruz. Çok üzüldük hepimiz, zamansızdı gidişin.Zaten ölüm için hep erkendir ama seninki de çok erkendi be Emoş’um. Kim bakacak şimdi benim fallarıma? Kiminle dedikodu yapacağım? Kim bana akıl verecek söylesene kim? Neden gittin ki? Dar mı geldi bu dünya sana; vedalaşmanın sırası mıydı şimdi tam da muhabbetlerin en koyu zamanında? Aylardan Temmuz, sıcağın en tatlı zamanı, ıhlamurlar açmış her yanında Bursa sokaklarının.. Tam da dondurma zamanı mı gidilir? Dondurmayı çok seversin yani severdin off… Bak, Bursa Kültürpark konserleri başladı, hergün bir konser tam bir şölen havası eserken Bursa’da sen nasıl gittin bizi yaslara boğarak ah ah Emoş’um ah…Biz sıranın sende olduğunu tahmin bile edememiştik, gene her zamanki şakacı Emoş bize şaka yaptı dedik ama şaka yapmamışsın bu sefer, keşke şaka olsaydı ya Emoş’um.Güle güle Emoş’um, mecburen güle güle sana.. Emir büyük yerden biz ne desek boş. Bir gün nasılsa biz de aynı yere geleceğiz sen bekle bizi toprağın koynuna sarılarak. Seni çok özleyeceğiz hem de çok çok… Ha sen rahat ol Aslı’yı yalnız bırakmayız sen sakın merak etme.Güle güle Emoş’um…güle güle….