……..Mevsimin değişmeye, kırların yeşermeye başladığı bir zaman mıydı hayatıma aniden girişin ?Tüm kapıları sıkı sıkı kapattığım, kimse açamasın diye sırtımı kapıya yasladığım çocukça masumiyetin senin önünde boynu bükük kalışıydı belki o günler…Çocuk muyduk daha? Büyümeye aceleci koşturmalarımız vardı… Her gün yeni bir dal, yeni bir tomurcuk hevesinde sarıldıkça toprağa bilmiyorduk henüz ne kadar çabuk büyürsek o kadar erken solacağımızı…Sırtımı yaslayacak kadar güvenmek yerine her rüzgarda bir yaprağını kaybedeceğini bilerek, gölgenin karıncaya bile hayrı olmayacağından bu kadar eminken sevdim seni…Parmak izlerin dallarındaydı gelinciğin… Oysa gelincik koparılmaya, dokunulmaya, koklanmaya gelmeyen, hassas bir insan kalbinin topraktaki tezahürüydü…Gelincik mevsimi bittiğinde tüm kırılgan yanlarını da alıp gittin toprağımdan. Bense hala parmak izlerini arıyordum kokladığım her çiçekte….Umut kesilmiyorsa dallarındanŞurada bahara ne kaldı?
yorumlar
çok etkileyici,çok güzel bir yazı olmuş.yüreğinden parmaklarına süzülen güzellik bu lavinya,yüreğine sağlık…
Ağlayan Gelin Çiçeği
bir de böyle çok garip bir çiçek var,üzülmüş ağlıyor garip,boynunu bükmüş. eskiden bir köyden bir köye gelin gidermiş ya,iletişim yok şimdiki gibi… o nazlı gelinleri simgeliyor sanki…
fotoğraf bırakmaya çalıştım beceremedim
ne güzel çiçek.bulmalıyım bunu.ağlayan gelin çiçeği mi diyeceğiz sorarken sinjob.
ağlayan gelin çiçeği ya da Fritillaria imperialis :)))bilgi
Lavinya utanarak yazıyorum, böyle şahane bir yazının sahibi olduğun için kıskandım seni. Kelimeleri kullanmakta üstüne yok. Hepimizin kullandığı aynı kelimeler sen sözkonusu olduğunda başka birşeye dönüşüyor. Büyü gibi birşey yaratıyorsun onlardan.
Hayranlıktan öyle bir nutkum tutuldu ki, büyük bir kabalık yaparak “Yüreğine sağlık!” demeyi unuttum. Yüreğine, kalemine sağlık!
sağol sinjob.baktım eylül ekimde ekiliyormuş.hakkaride yetişen çiçek burada da yetişir mi bilmem ama bakıcaz artık.
yazı güzel olmuş teşekkür
sinjop çok teşekkür ederim:) ağlayan gelin çiçeği de çok hoş. aslında dikkatlice bakınca zaten geline çok benziyor. sanki yöresel bir kıyafet giymiş, başı eğik gelin gibi…bir de küpeli diye bir saksı çiçeği vardı. görseli bulursa eklerim onun da çiçekleri çok mahzun gelir bana hep…
bu da aynı gelin gibi:))
mavilikler utandım şimdi. çok teşekkürler bu güzel sözler için.hepinize teşekkürler…
Lavinya, yazının başlığını görünce geçmişte yaşadığım bir olay geldi aklıma sözünü ettiğin çiçekle aynı isimde bir kız vardı begendiğim, çalışıyordu, bir gün ona sürpriz yapmak amacıyla çingeneye gelincik siparişi verdim, çünkü gelincik öyle bir çiçek ki, çok nazik, çok narin, o yüzden çiçekçilerde ve çingenelerde bulunmaz. Bu bakımdan çingeneye özel olarak toplattırdım, yani benim için topladı, ertesi günü çiçekleri teslim ederken sormuştu, bunu ilaç olarak mı kullanacaksınız (suyunu mu içeceksiniz anlamında) evet demiştim, ama çiçekleri de götürüp verememiştim, çünkü çok iyi durmuyorlardı, şimdi her olayı kadına kızlara bağlayınca da abes kaçıyor ama ne var ki böyle de bir anım var ve yazina biraz daha fazla renk katmak icin yazmak istedim:)
suiza valla gülümsettin. ne hoş anıların var senin:)) ama gelincik çiçeğinin isim olduğunu ilk kez duyuyorum.hoş bir hatıra imiş. paylaştığın için teşekkür ederim. duygulandım…
bu arada bu yıl gelincik toplamak istedim. her baharda gelincik tarlası olan yerler bomboştu bu yıl. neden anlamadım:((toplamak kısmet olsa gelincik şerbeti yapıcaktım ama maaalesef elim boş döndüm gelincik seferinden:(
az bulunan isimdir, biraz kırsal kesim ismi gibi durur ama söz konusu kız modern ötesi bir şehirliydi…
hiç duymamıştım ilginç geldi gelincik..isimler insanın kişiliğinde etkili olurmuş ya acaba gelincik gibi kırılgan hassas biri miydi diye düşündüm?ya da sormadan önce öyle hayal ettiiim…
hayır degildi, bilakis:)
lö benim hayvanlar cok yiyo bu ciceki …….ben serbetini cokkkkkkkkk severim cokkkkk!
Gelinciklerin kokusu yoktur, zayıf çiçekler..
:)) harlem saray ne tür bir hayvanınız var ki? ancak koyun keçi gibi hayvanlar yer sanırım bu çiçekleri:))pbk ben de aynen öyle dedim zaten yazıda:)
harlem saray şerbetini ben de çok seviyorum ancak bu yıl hiç gelincik yoktu tarlalarda.iklimlerle alakalı bir şey galiba:(
Hem de çok hafif..Bir erkeğin kafasına atsan, acıtmaz bile..
çantanı dene pbk,ya da ayakkabını… erkeğe çiçek mi atılırmış?
erkeğe çiçek atılmaz mı? sinjop. aşkından atabilirsin, öfkenden atabilirsin ohoooooooo:))
ben daha kızgınlıktan çiçek atan kadın görmedim:)))çanta ayakkabı neyse…
şimdi hoşlanmadığın biri sana çiçek verirse bu hoşlanma durumundan hoşlanmayarak çiçeği kafasına atabilmen mümkün olurdu şayet erkek olmasaydın:)
benden hoşlanmayan birine neden çiçek vereyim ki? parasına ve zamana yazık:) bir de kafama tabi:D
çiçeği vermeden bilemezsin ki akıllım senden hoşlanıp hoşlanmadığını:))hayır illa ısrar ediyorum sen kafana çiçek ye diye. bu neyse böyle:)
gelincik yanar dağım !