bir maniniz yoksa annemler size gelecek’in yazarı: ayfer tunç
notos öykü dergisinin yeni sayısına baktınız mı. geleceğin edebiyat ustalarını seçmişler. listenin en genci 1981 doğumlu kaya genç, sanırım en yaşlısı da –ki o da genç zaten- 1964 doğumlu ayfer tunç. yirmibeş isim belirlenmiş. bu isimleri seçenlerin listesi de yer alıyor dergide. benim itirazım tam da bu noktada başlıyor. seçici isimlerden, geleceğin edebiyat ustaları arasında yer alanlar var, yanlış okumadıysam. mesela öykü yazarı abdullah ataşçı seçiciler arasında yer aldıysa, usta isimlerin içerisinde yer almamalıydı bence. ve tam tersi. ama önemli olan notos’un edebiyat gündemi belirlemeye çalışması, hoş söyleşiler, işler başarması, o yüzden semih gümüş’e teşekkürümüzü edip listeye bir göz atalım. metis yayınları’ndan epey bir ismi listede görmek mümkün. öykü ve roman yazarı türker armaner, roman yazarı ayhan geçgin, listenin en popüler ismi elif şafak…. ayrıca şair küçük iskender, öykü ve roman yazarı karin karakaşlı (şimdi düzenli olarak radikal iki’de yazıyor)… liste bu şekilde devam ediyor. tüm isimleri burada saymayalım şimdilik, dergiyi alıp okumak isteyenler olacaktır. ama ben listede yer alan her ismi tek tek üzerinde durarak, yapıtlarını da dikkate alıp tartışmaya açığım. edebiyatla ilgilenen bir avuç insan hangi genç yazarları (burada bir kıstas 1960 yılı ve sonrası doğumlular diyelim) geleceğin usta adayları olarak görüyorlar, merak ediyorum. ve aslında sizin benim sayacağımız isimler bu listelerden daha önemli. çünkü orada 20 seçici yazar varsa biz burada çok daha fazla insanız. ve onlar da mutlaka kitaplar okuyorlar, edebiyatı takip ediyorlar ama okurun düşüncesi çok daha önemlidir. yazarlar bir kitabı edebi yönden beğenseler ne olacak, halk o kitabı okumamak için fellik fellik kaçıyorsa. bu arada seçimin üst sınırını 1985 yılı ve öncesi doğumlular diye kapatmakta fayda görüyorum.
yorumlar
elif şafağa edebiyatçı demeyin nolur…
selin karacehennem çok hoş bence büyücü, onun kariyeriyle oynama, ciddiyim:)
Hayır Lesör senden önce ben varım, bana iyi davranın..Çok ünlü olacağım, geleceğin yazarı olarak..
en ünlü benim ki bi kere. yazım bile çıkıyo dergide. buraya yapıştırtmayın şimdi bana.
görmek isteriz manson!!!
Bırakın halk kendi seçsin yazarını, onlar kimi alkışlayacağını bilirler..En büyük cezayı yine olar verir..
belgelerle gelin bana.
Beni siz yarattınız..Bülent Ersoy selamı..:)
@thing,,bahsettiğiniz kitabı okumadım ama benim kanaatim şu yönde: anlatılan olay kadar anlatım biçemi çok önemli. diyelim bin yazar yaşlı bir bayanın yalnızlığını anlatıyor, ayırtedici-önemli olan üslup,,ancak bahsettiğiniz kitabın yazarı kadın programlarını dolaşıp duruyordu. ilginç tabii. kitaba bakmakta yarar var bence,
@ makaleci,niye ki,,siyah süt, med cezir yazıları, şehrin aynaları ve kem gözlere anadolu’yu çıkardığın zaman pırıl pırıl romanlar görmüyor musun karşında?
Kahraman, çıkarılacaklar listesi yapsaydım Elif Şafak külliyatından, tam tamına saydıklarını çıkarırdım ben de.
kime göre neye göre usta?! kişiden kişiye değişen göreceli kavram bu bence (jüri koltuğuna oturanlar da editör olanlar da kendilerince haklıdırlar; kimisine uyar kimisine uymaz) . kimse şu yazar edebiyatın önde gelen ismi diyemez. diyebilir ama bu sadece onun şahsı için geçerlidir.ayrıca, (şahsım adına) elif şafak gayet iyi bir edebiyatçı.
yalçın küçük, bir akşam oturumun birinde; bu nasıl edebiyat yahu dedi ve elif şafağın kitabının içindeki bir cümleyi alıntıladı:”tıklım tıklım kalabalık”olay bu kahraman…
anladım dediğinizi ama”tıklım tıklım kalabalık” halk arasında yaygın kullanılan bir söz öbeği değil mi,, sanmıyorum bilerek böyle bir hata yapsın,,( o yapsa bile kitaplarını yayımlayan metis edebiyatın deneyimli editörlerinden böylesi bir hatanın kaçma ihtimali sıfıra yakın diye düşünüyorum..keza kadın klasik türk edebiyatını ve dünya edebiyatını genç yaşta hatmetmiş gibiydi, (katıldığım söyleşilerinde hissettiğim bu,,
ben ne kadar edebiyatçıysam o da o kadar edebiyatçı.tıklım tıklım kalabalık, cümle içinde bir öbekti, cümlenin kalanında ikisinden birinin ne nedli fazla durduğu anlaşılıyordu…
ikisi derken;tıklım tıklımvekalabalık…dikkat edersen her ikisi de aynı anlamda, yan yana kullanılmaz…kitap yazarken olmaz yani:)
anladım anladım dediğinizi,,belki de çevirirken mi hata / sorun oldu acaba, malum şafak, önce ingilizce yazıyor sonra dilimize çevriliyor ya,,
@thing,,sizin kimleri geleceğin ustaları arasında gördüğünüzü tüm samimiyetimle merak ediyorum,, en azından birkaç isim verirseniz sevineceğim,,
Okulu falan var mı işin? Ben pek memnun değilim mesleğimden zira, bi denemekte fayda var diye düşünüyorum, ne eksiğim var ki zati bunlardan…
ben diploma veriyom belesh. tabii belli bir ücret karşılığı. malum hayat pahalı.diplomasını bizden alan genç edebiyatçı kardeşlerimize ilk baskı satılırsa ikinci baskı hediyemiz var promosyon olarak.
Peki eğitim sonrası durumlar nasıl? Staj yeri ayarlıyor musunuz, işe yerleştirme hizmetleriniz ne durumda? Hepsini geç para durumları nasıl ciğerim, iyi para kaldırır mıyım ben bu işten, sen onu söyle…
yatırımına bağlı belesh. hele sen ufak bi miktar yolla fizibilite için. ben sana dökümanı ayarlarım kısa sürede.
Sanki daha önce yaşamıştım ben bu anı… $2.1424 varmış birikmiş. Yollasam ne alırım acaba?
Yok yok, sormadım farzet…
@makalecikeşke yalçın küçük yada onun bunun lafları yerine kendiniz bizzat okuyarak karar verseniz elif şafağın edebiyatçı olup olmadığına.
Thing DİYOR Kİ, (03 Şubat 2009 11:50)ceyhunank kardeşimizin dediği gibi: küçük olması önemli değil.işlevi önemli.teşekkürler thing..
bide eklemek istedim.. önemli olan çekicin boyutu değil, çaktığı çividir.. 🙂
@thing,,sizin kimleri geleceğin ustaları arasında gördüğünüzü tüm samimiyetimle merak ediyorum,, en azından birkaç isim verirseniz sevineceğim,,
Bende o listede yer alacağım, ve aynı zamanda geleceğin edebiyat ustalarından biri olacağım zaten, çok yakında…
gerçek ciddi alay şaka?
Ben derslere başladım. 2 dolara neler öğrendim neler. nokta, virgül, ünlem, hepsinden sona bi boşluk bırakıyorum artık. “de” ve “ki” lere param yetmedi ama. daha çok okuyun beni, daha çok kazanayım. bütün okuduklarınız size yol, su ,elektrik olarak geri dönecek. Hocamdan da çok memnunum, arada bi kafama vuruyo ama, olcak o kadar, anlamazsın sona dio.. hayy sensei..
İnter-kültürel bir ortamda büyümüş. Diplomat bir ailenin kızı olarak dünyayı her düzeyde gözlemleme şansı yakalamış ve aynı zamanda bu yer yurt değiştirmelerine rağmen Türkiyeye geldikleri gibi eğitim hayatı sekteye uğramadan ODTÜ’de okumaya hak kazanacak kadar zeki, derin entelektüel meseleleri derinlemesine tartışabilecek kadar birikimli, İngilizce konuşacak-yazacak değil, edebiyat yapacak ölçüde ileri düzey ingilizce yazımı ile romanları, kitapları dünyanın en köklü ve önemli olan Penguin Yayınları gibi yayımcılar tarafından yayınlanmaya layık görülmüş, mistisizmi, tasavvufu içmiş, hem doğuyu, hem batıyı içselleştirecek kadar keskin bir şekilde gözlemleyebilmiş ve aynı zamanda çok güzel bir kadın olan, bildiğimiz Elif Şafak’tan bahsetmiyorsundur umarım.Zira bana “Şayet kadın olabilecek olsaydın, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki hangi kadının yerine geçmek isterdin?” diye sorsalardı hiç şüphesiz, ilk aklıma gelecek ve yerine geçmek isteyeceğim kadın bu olurdu. Hem güzel, hem zeki, harikulade entellektüel bir kadın.”Benimle aynı derecede edebiyatçı” dediğine göre Makaleci, bu durumda seni merak ettim doğrusu. Cidden Türkiye’nin malesef henüz keşfedemedği kayıp bir değeri misin, yoksa megalomanlık şarabı içerek mi yazmışsın bunları, merak ettim doğrusu.
anthro, teşekkürler, tüylerim diken diken oldu ahkamınızı okurken,,
AHMET ÜMİT AYFER TUNÇ AHMET BÜKE ERTAN YILMAZ CEM UÇAN LATİFE TEKİN ASLI ERDOĞAN ŞEBNEM İŞİGÜZEL
ahmet ümit zaten şimdinin de ustası, onu geçtim; ayfer tunç da bana göre şimdinin iyi isimlerinden. ahmet büke’nin kitaplarını çok beğenmiyorum. ertan yılmaz ve aslı erdoğan’ın altına ben de imzamı atarım. latife tekin’i yazmışsınız, o 80lerden beri edebiyatın iyi isimlerinden biri zaten..
anthro; ailendeki diplomatlik görev marifetiylen yurt dışları görüp, o imkanlarla vizyon sahibi olacaksın, sonra ülkene dönüp azınlıkların oturduğu adalarda ikamet eyleyip, romanlarla raflarda arz-ı endam eyleyeceksin. e peki tamam da, daha ilk romanında mesajlar verip sözde ermeni soykırımı meselesine gönderme yapacak, eş zamanlı olarak tüm medya tarafından bol bol reklamı yapılmak ve röportajları etrafa iyice yayılmak suretiyle tanınacaksın, sonra da cumhurbaşkanlığı yemeğine edebiyatçı kimliğinle davetler edileceksin.ben sevmem bu işleri.
kahramancayirli DİYOR Kİ, (04 Şubat 2009 16:14)gerçek ciddi alay şaka?hiçbiri değil sadece hayal:)
e canım aynı hayali ben de kuruyorum ama umutsuzum iki yıldır..
1. ADIM HAYAL ETMEK NEDEN OLMASIN Kİ HİÇBİR SEBEP YOK OLMAMASI İÇİN -SECRET GİBİ OLDU BU AHKAM NEYSE ARTIK—
Elmalarla armutlar karıştırmış o zaman Makaleci. Edebiyatçı saymam dememen gerekiyordu o halde. Bu saydıkların bireyin kişisel tercihleri, edebiyatçıların yada aydınların bizim tercihlerimiz gibi düşünmelerini bekleme hakkımız yok. Aksi halde zaten alelade miting kalabalıklarındaki insanlardan biri olurlardı. Edebiyatçılar madem bu kıstaslarla ölçülendiriliyorsa bir başkası da Kemal Tahir’i dünya görüşünü beğenmiyorum diye edebiyatçı saymasın, diğeri Peyami Safa’yı, Yaşar Kemal’i, Adalet Ağaoğlunu vs. vs.. Hoş saymadığımız zaman onların neyi eksilmiş olacak, o da ayrı konu.Ama cumhurbaşkanlığı yemeği vurgunu, az önce kazara NTV de 3-5 dakika kadar izleyebildiğim 4 kadının talk şov programında da şahit oldum. Pınar Kür isimli, ekranda gördüğümde bir zamanların kaynanalar dizisinin Tijen’ini çağrıştıran romancı da benzer bir konuda aynısını söyledi. Çetin Altan’ın geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanlığınca ödülle taltif edilmesiyle alakalı yaptığı lakırtıda, Altan gibi -önce uzun uzun muhalif tavrı ve üstün kariyerini saydıktan sonra, bu olayın üstüne artık beş para etmez bir insan olduğu gibilerinden söz söyledi. Üstelik nikah şahitliğini de Altan yapmış zamanında. İnsanlar bu kadar kolay değerleniyor demek ki bu ölçütlere göre. Cumhurbaşkanına rest çekecek olursam şayet ben de demek ki elimdeki dandik bir romanla, bilimsel buluşla, sanatsal yapıtla, mimari eserle.. en kral romancı, mimar, sanatçı vs. olabilirim. Ya da tam tersi. Türklerin Cumhurbaşkanına yapılan tavırdan hoşlanıyor Pınar hanım ama İsraillerin Cumhurbaşkanına yapılan tavrı yakışıksız bulacak kadar da çelişik bir zihin. Enteresan..
anthro’nun dediklerine katılıyorum ayrıca notosöyküdeki listede küçük iskender haricinde hiçbir şairin adı yok. birhan keskin, bejan matur yok oysa onur caymaz var. sadece öykü ve roman yazarları var desem o zaman küçük iskender’in ne işi var listede, diye düşünüyor insan.
olsun amaç yeni değişik şeyler düşünebilmek farklı bakış açıları, teşekkür ederim katkın için.
pınar hanım’ın tüm romanlarını okudum çok severdim kendisini müjde arlarla birlikte yaptığı programda görene dek..
AYFER TUNÇ’UN YENİ ROMANI YAYIMLANDI İLK 50 SAYFASINI OKUMA FIRSATIM OLDU HAKİKATEN ÇOK İYİ SİZ DE OKUYUN İSTERİM CAN YAYINLARI’NDAN ÇIKTI:bir deliler evinin yalan yanlış anlatılan kısa tarihi,
deliler deliler bu ne yaaa, başka ilgi çeken konu yok zaten, memleketimde..
aman herkes deli:)
sizin de bu listeye önereceğiniz okuyup beğendiğiniz genç kalemler olabilir elbet. yeni isimler sevindirir bizi..
ben dün yasakmeyve.com adresinde rastladım: kaan koç, şiir dergilerinde de ismini görüyordum. güzel görünüyor şiirleri..henüz 86 doğumlu..