Biraz gecikmeli olsa da bugün ve yarın yapılacak mitingleri haber vermek istiyorum.
Bugün (6 Nisan) saat 13:00’de Ankara Sıhhiye Meydanı’nda, yarın (7 Nisan) saat 14:00’de İstanbul Şişli Abide-i Hürriyet Meydanı, saat 13:00’de Bursa Yıldırım Meydanı’nda ve gene saat 14:00’de İzmir’de Filistin’e destek mitingleri düzenlenecek.
yorumlar
sadece bu hafta (yayınlanan) filistin ile ilgili makale sayısı 5!
moderasyona takılanlar hariç!
bu konuda söyleyecek şeyi olan lütfen ahkam denen naneyi kullansın artık,..
nereye baksam filistin oldu. bu arada dünde istanbul üniversitesinin orda Cuma namazından çıkıp eylem yaptılar, polis göstermelik kovaladı bunları sonra da eylemle alakasız bir sokağa sis bombası attı, bende o sokakta fotokopi çektirmekle mesguldüm (üniversiteye hazırlananlar için yazıyorum sakın gelmeyin ist üniye) neyse doğal olarak gözler ve solunum sistemi kayboldu sis bombasının etkisiyle vs. bi kaç tatsız olay daha oldu (kalabalık olunca salakça cesur oluyo insanlar). herneyse miting veya gösteri yapmak isteyenlere birkaç tavsiyem var:
1. derdiniz israille o yüzden mümkünse israille alakalı bi yerde yapın mitingi, yani laleli ve civarında en iyi ihtimalle rus yahudisi falan bulursunuz oda konuyla alakasız alış verişe gelmiştir.
2. Polis size zaten bir şey yapmıyo yani adamların içinden gelmiyo o yüzden kaçmayın ara sokaklara falan, bizde gereksiz yere sis bombası yemeyelim.
Pazar günü alanlara cikmak Filistindeki insanlara yarayacaksa tamam hep beraber cikalim bagirip cagiralim kufurler edelim amerikaya israile hatta bir iki bayrak yakalim. Ama bunlari yaparken birseyleri de gozardi etmememek lazim, Ulkemizde mitinglerle gosterilerle yapilmak istenilen sadece insanlarin desarj olmalari degilmi… Maca gidersin bagirirsin aksam eve gelirsin kuzu gibisin mitinge gidersin ayni… Bu gibi bos seyler yerine daha faydali biseyler yapmayi denemeliyiz toplumca..
Neyse yinede nisyan arkadasimiza tesekkur ediyorum..
En azindan bugz edenlerden…
şimdi şöyle bi durum var, filistin’de yaşananlar insanlık dramıdır, şaron gibi bir faşist zihniyetin ürünleridir, olaya bu yönünden bakıp, bunun için gösteri meeting vs. bence gayet de doğru bir yaklaşım ama, bir de bu işi olması gerektiği şeklinden çıkartanlar var, mesela gaz bombası yiyen arkadaşın bahsettiği grup. kısaca burada olay din-iman kardeşliği değildir, insanlıktır düpedüz, yaşama hakkıdır, bu tür bi şeyi filistin israile yapsaydı, bu yaşadığımız ülkede bu kadar tepkinin oluşmayacak olmasından korkarım en çok.. umarım anlatabilmişimdir.
birde korkmaya başlasan iyi olur, bu olayların tersi olsa tabiiki böyle bir tepki oluşmazdı. nedense türklerin vicdanı ezilenler müslüman olmadıkça harekete geçmiyor.
bugünlerdeki “filistin” konusu gibi yoğun yazılan konular için ayrı bir köşe açılsa ve de moderasyonla yazılar o köşede toplansa iyi olur derim.
İşin tamamını bir gösteri olarak algılıyorsunuz. Bu, bize yıllardır dikte edilen, akşam yemek saatinde bile kafası kopmuş, parçalanmış cesetleri gösteren medyanın suçu elbette, hiçbirinizin değil… Bana dokunmayan yılan zihniyetleri yakışmıyor hiçbirinize. Ben bizi dünyayı bile düzeltebilecek güçte görürken bazen, siz beni küçücük ayrıntılarla hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Ben müslüman değilim açıkça söyledim bu tür tartışmaların herbirinde ama başörtüsünü “inancı” için takan her müslüman kadının yanındayım, İsrail’de intihar saldırılarıyla ölen her masum için, içim kan ağlıyor… Görmüyorsunuz değil mi, biz öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, her an, her sabah her türlü denge değişebilir. Bir general çıkıp “Avrupa birliğinden ziyade İrana yakın olmalıyız” diye açıklama yapabiliyor bu memlekette… Sizi harekete geçirenin (sevgili Olhor) fotokopi çektirirken bozulan rahatınız değil de ölenlerinizin olmasını mı bekliyorsunuz, bu coğrafya böyledir, bu gün bana yarın sana ama yine de en dürüstü bana gelecek diye değil, başkaları için yaşayabilmeyi de öğrenmektir, üzülebilmeyi öğrenmektir, acıyı paylaşabilen ruhun güzelliği hepinizin üzerinde olsun…
Kimseye “ne yapıyorsun bunun için” diye sormuyorum, her kim harekete geçmişse bunu sorgulamayın, hiç olmazsa elinizi orada ölenlerin acısını paylaşanların üzerinden çekin, bunu nerede kim nasıl kınıyorsa kınasın haklıdır, bırakın 800 tane blog olsun, bırakın bu site gerekiyorsa sadece bu konuyu işlesin. Hayata müdahalesizliğiniz dinsin biraz. Sizce Filistin’de ölen çocukların hayatı için oluşturabileceğimiz küçücük bir duyarlılık, küçücük bir “belki” burada ki blogların hangisinden daha önemli olabilir? Toplaşalım muhabbet edelim, toplaşalım sevişelim konusunda “kominite” olarak hafif’e yaptığınız baskıların, önerilerin onda birinden geçtim, hiç olmazsa duyarlı olanlara bulaşmayın, onlar birşeyler yapsınlar. Tarih burada yazdığınız hiçbir şeyi kaydetmeyecek. Bir kanserli çocuk yalanına forward ettiğiniz tüm iletileriniz, bir script uğruna harcadığınız saatleriniz, hangi masumun canından daha önemli… Ben evime sis bombası atılsın da tepkisiz, umursamaz kalmayayım, beni hayat sindirmesin diyorum, hepsi bu.
hepinizi seviyorum!!!
Bu sabah Açık Radyo’da, işgal altındaki topraklarda savaşmayı
reddeden yedeklerin sayısının 988’e ulaştığını
açıkladı Ömer Madra ve ardından bunların içinden 147
nolu retçi Tal Belo’nun neden orada savaşmayı
reddettiklerini anlatan aşağıdaki mektubunu okudu.
– tabi ben kısa bir böLüm aldım burdan…
Tal Belo’nun mektubu…>
…Ben tek başıma oturup
Daniel’in nasıl hayatın kurbanı olduğunu düşündüm.
Hayatı birden kayan bir insan ve kimse bunu iplemiyor.
Geçen hafta yeşil cami yakınındaki gösteri sırasında
Daniel kaza eseri kalabalığın üzerine ateş açtı ve
hamile bir Gazzeli kadın öldü. Yardım edeyim diye
hemen yanına koştum ama can vermeye başlamıştı bile.
Bana hüzünle baktı ve gözlerinde yaşlar belirdi. Beş
aylık bir karnı vardı ve bebeği kaybettiğini
biliyordum. Karnından oluk oluk kan geliyordu ve
damarını bulup kan vermeye başlamam biraz zaman aldı.
Sonra akşamın 6’sında öldü. Hekim Roni ve ben ağlamaya
başladık. Şoför Manny, “Alt tarafı Arabın tekiydi”
gibi bir şeyler mırıldandı. “Ne var yani öldüyse?” Ama
o da olanlara üzülmüştü ve bunun kolay kolay altından
kalkamadığını görüyordum. Onu alnından öptüm ve
karargaha gitmesini söyledim. Kimse Daniel’e tek söz
etmedi.
Bir soruşturma yapıldı ve bunun bir hata olduğuna
karar verildi. Kaza kurşunu. Ama kimse Daniel’le
konuşmuyordu. Roni’ye Daniel’in biraz izne çıkmaya
ihtiyacı olduğunu söyledim, “onunla konuşmamız gerek”
dedim, bir tuhafllık geldi üstüne. Ama Roni’nin işi
vardı, hepimizin işi vardı. Gene gösteriler oluyordu
ve gene insanlar ölüyordu ve bana sanki yavaş yavaş
aklımı kaçırıyormuşum gibi geliyordu. Bize
tüfeklerimizle ateş etmeyi, pusu kurmayı, uçaktan
atlamayı, teçhizatımızı taşımayı, koşmayı, düşmeyi,
kalkıp yeniden koşmayı öğrettiler. Konuşmayı,
ağlamayı, kendi kendimizi bağışlamayı öğretmeyi
unuttular. Daniel Tali’ye baktı, onu bir daha öptü ve
“ben az ileride gidip bir su dökeyim” dedi.
Bir dakika sonra. Bir silah sesi duyduk.
Tal Belo
147 No’lu Retçi,
Yedek Çavuş / IDF Zırhlı Kolordusu
Çeviri: Nur Deriş Ottoman
ama yeter yaa….somali de rwanda da 100 binler öldü açlıktan yada savaştan.o zaman bu kadar duyarlılık yoktu.ölen müslüman olunca mı insan oldunuz, vahşet nidaları atmaya basladınız..afrikada binlerce insan ölürken bi tane cuma namazından sonra da gösteri olmamıştı…
bu ne iki yüzlülüktür ne utanmazlıktır.
vicdanınız adamın dinine ve ırkına göre mi işliyor.
kadının biri tr de türban yüzünden hapse atıldı ve yargılandı diye yaygara koparıldı yıllardır binlerce düşünce suçlusu yattı hapislerde o zaman ses çıkmadı.
size söyleyebilecek baska hiçbirşeyim yok.
not:inançlı insanlar oldugunuzu düşünüorsunuz. peki yukarda Kİ ni nasıl kandırdıgınızı düşünüyorsunuz.bilmek istedim de…
Yazdığımın içinde aynebn şöyle bir cümle var:
“Ben müslüman değilim açıkça söyledim bu tür tartışmaların herbirinde ama başörtüsünü “inancı” için takan her müslüman kadının yanındayım, İsrail’de intihar saldırılarıyla ölen her masum için, içim kan ağlıyor… ”
Ayrıca yukarıda ki blog da belirtilen şişli organizasyonu Özgürlük ve Demokrasi Partisi, ÖDP nin… Bildiğim kadarıyla da ÖDP nin hiç bir islami söylemi yok… Hiç kimse umrumda da değil, kimse kendine yontmasın istiyorum tabii ki.. avrupada şu anda yapılan gösterilerin hangisi islami gerekçelerle yapılıyor? Kamuoyu oluşturmak gerek… Ne kadar gündemde tutulursa o kadar rahatsız olacaktır dünyayı yönetenler ve çözüme gidilebilen her erken gün yüzlerce masumun hayatını kurtaracaktır … dil, din, ırk ayıran namerttir. Ben insandan bahsediyorum. Lütfen bunu ayırt edin artık.
ahkamım kişisel değildi. o yüzden geçerli sebeplerin olması düşüncelerimi (ödp nin cami çıkışı miting düzenlediğini sanmıorum) deiştirmiyor.mesajım hedefine gider umarım.senden sekmiş olabilir.zaten ben göndermiorum kimseye.koydum buraya ihtiyacı olanlar alsın diye…
bu milletin muhafazakar kesimi -devlet ile yaşadığı acı tecrübelerin de etkisiyle- tepki gösterme konusunda pek de samimi olmayan bir formül geliştirmiştir: yönünü devlete bakarak tayin etme.. uluslararası konularda (bosna, filistin vs..) devletin gösterilere müdahale etmeyeceği gibi bir hava sezmişse, gösterilere katılır ve aradan türban gibi konularda mesaj çakar. ama mesela başlı başlına türban konusunda bir eylem yapılsa militanlar ve sempatizanlardan başka kimse katılmaz.. benzer tavır kendini sosyal demokrat ya da ortanın solunda sayan zihniyet için de geçerlidir. devletin -mesela- erbakan’ın üstüne gideceği mesajını algıladıktan sonra bütün laik eylemlere koşa koşa gider. ama gelir dağılımı, işsizlik, iş güvencesi gibi konularda yapılan mitinglerde sendikacılar ve örgüt üyelerinden başkasını göremezsiniz..
Görüşler,inançlar,siyasetler vs vs farklı olabilir bu gayet de doğal.
Herkesin hem fikir olması gereken birşey var.O da İNSAN olmak İNSANCA yaşamak ve yaşatmayı bilmek.
Dünyanın neresinde bir savaş olsa inanın herkes üzülüyor.İnanır mısınız ben usame ladencilere bile üzüldüm.İnsan yaaa bir insan ölüyor.Kaçınız bir insan öldürdü ?kaçınızın gözü önünde birisi öldü?
şu haklı bu haksız bunları bir kenara bırakıp sadece SAVAŞA HAYIR KATLİAMA HAYIR! diyebilelim.
İsrailde yahudiler de ölüyor.Katledilen israilliler, masum insanlar için miting düzenlendi mi?Amacım birilerini savunmak haklı çıkarmak değil.Savaşın dini,imanı, ırkı yok.Eğer bir miting yapılacaksa savaşa hayır mitingi yapılmalıdır.Sırf bir ülke veya ırk için değil, tüm dünya halkları için insanlık için SAVAŞA HAYIR!
tam gaz destek…
beni harekete geçirenin fotokopi çektirirken yediğim gaz bombası değilde ölülerim olması değil elbette. zaten biraz sakin okunursa o ahkam, anlatmaya çalıştığım şeyin filistini kullanarak gövde gösterisi yapmanın beyhudeliği olduğu anlaşılabilir. Kendine inanan insan süsü verenlerin çıkıp bu kadar samimiyetten uzak ve dini politikaya alet eden bir gösteri yapması benim karşı çıktığım nokta. Birde hafif dahil herhangi bir platformda oluşturulan duyarlılık bencede önemli ama bunun kötüye kullanılmasını da önlemek lazım. Yani aynı konu üzerine aynı şeyi anlatan “800 blog”dansa bir tane mantıklı olan yeterde artar bence(evet tadında bırakmaktan yanayım).
İslam’ın politik görüşlere alet edilmemesi gerektiği gibi bir söylem dönüp durur her tartışmada. İslam bir şeyi kendisine alet etmesi gibi bir durum İslam tanımlamasının özüne aykırıdır. İslam zaten bir yaşantı biçimidir. Tüm yaşamı kuşatan bireysel ve toplumsal anlamda kuralları olan bir düzendir. Bir insan “müslüman” olmayı kabul ettiği takdirde bu kurallar bütününün tamamını uygulamak zorundadır. Kuralların bir kısmını yaşayıp bir kısmını yaşamamak söz konusu dahi edilmemiştir kaynaklarda. İslam Hıristiyanlıkta olduğu gibi kiliselere hapsolmuş bir yapı da değildir. İslam’ın kapsamındaki konular yaşamın sadece ahlaki ve içe dönük konuları değildir sadece. “Kendine inanan insan süsü verenlerin çıkıp bu kadar samimiyetten uzak ve dini politikaya alet eden bir gösteri yapması benim karşı çıktığım nokta.” cümlesinden ötürü konuya böyle giriş yaptım.
Kendine inanmış insan süsü verenle inanmış insanları lütfen artık ayırt edin eğer edemiyorsanız da bu insanlar hakkında ileri geri konuşmayı bırakın. İslam zannettiğinizden çok daha ötede bir anlayış. Resmi ideolojinin dayattığı gelenekselci bozulmuş İslam anlayışıyla İslam’ı yaşadığını söyleyen insanlara bakarak, inandığını ve İslam’ı hayatının merkezine alarak çevresinin hiçbir sözüne aldırmadan onu yaşamın merkezi haline getiren insanları yargılayamazsınız.
Aslında teorik anlamda incelenirse zulmün karşısında durulması gerektiği anlayışı İslam’ın özünde var olan bir anlayıştır ve yukarıda bahsettiğim İslam’ı merkez alan insanların yaptığı ya da yapması gereken de zulmün, kötülüğün ve insan doğasına aykırı olan tüm anlayışlara müdahale etmektir. Sosyalistlere bakarak anarşistleri eleştirmeniz gibi bir şeydir “şu ana kadar şu konulara sessizdiniz şimdi mi aklınız başınıza geldi?” söylemi. Yukarıda bölge adları vererek buralara neden müdahale etmediniz sözü de boş bir sözdür.
İHH, Mazlumder gibi kuruluşları takip ederseniz insanların nasıl yardıma muhtaçlar için koşuşturduğunu göreceksinizdir. Müslümanların öncelediği şey kesinlikle ırk değildir. İnsanları birbirine bağlayan şey yaşamlarının eksenine aldıkları hayat düzeniyse tabii ki bu konuda daha duyarlı olacaklardır. Fakat bunu tutup da “Müslümanlar hariç kimseye yardım etmiyorsunuz” söylemine dönüştüremezsiniz. İslam’ın özü bu şekilde davranmayı uygun görmez.
Yahu kardeşim hem bizim millet ne kadar tepkisiz dersiniz hemde ne bu yaa her yerde eylem yapıyorlar burnuma sis bombası girdi dersiniz.
Amerikalı insanların tepkisi ve kendine güveni nerede, polisi müdahalesi olmayacağı belli olunca korkak korkak slogan atan bizim millet nerede… Bu millet, her 10 yılda bir darbe görmekten kendine saygısını ve güvenini kaybetti. Bari onurunu yitirmemek için mücadele edenlere destek olalım. Ben de dahil hepimiz fildişi kulelerinden ahkam kesmekten öteye geçemiyoruz…