Şu özgür kız olan kadının extra large şarkısının klibine baktım bi kaç dakika.
Bu klipteki üzerinde acemice değil ancak profesonelce çalışılmış “adamı ayakta götürme” çabasının, riyakarlığın, yalakalığın ve sahteliğin midemi bulandırdığını sözlemek isterim. Otomatik portakal tribine sokulmuş davulcu, yeşil meşil küp şeklindeki platform(her klipte böyle biyer var, heralde kliplerin hepsi aynı stüdyoda çekiliyo, mekan boyanıp filan değiştiriliyo), PJ Harvey triplerindeki özgür kız filan hepsi accayip iğreti ve yapay durmuş. Ayrıca açık açık bi GARBAGE klibinden sahne çalınmış.
Büyük ihtimalle bu klibi hazır kart reklamını yapan ekip çekmiştir.
Şarkıya gelince; eh yani, sound(akustik davul filan) ve düzenleme(özellikle hazırlanış ve sunuluş itibariyle ud solosu) fena değil.
yorumlar
pek izlemedim ama şarkı hoşuma gitti. Ud olayı en güzel yeri.
ne zaman bırakacak bu toplum bende onu merak ediyorum bu konuda beni aydınlatabilirmisiniz …
yönetmen umur turagay..davulu çalan şişko ozan çolakoğlu..kız fena diil..klip jamiraquai-virtual insanity (şapkalı adam, hareket eden platform v.s..) bişeyi çalıp çırpmadan yapmayı beceremezler malum..
hazırkart ı yapan ekip de çalıp çırpanların önde gideni sinan çetin ve plato takımıydı zaten.. o da çekse farklı bişey olmazdı..
beğenmedim,müzik güzel ama gereksiz. Çocuk sesi gibi zaten kızın sesi,etkileyici değil benim için. Klip kendi halinde ama söyleninler gibi çalıp çırpma var bi hayli.Yine de vatanımızdaki diğer klip denemelerine nazaran üstün nitelikler taşıyor tabii.
Nasıl güzel müzik diyosunuz anlamıyorum ! Gerizekalının biri çıkıp eşşek gibi anırıyo… keza ses yok soluk yok. Sahne olayı dersen gerzek kızımızın eline gitar vermişler… safımız dedesinin bastonu muamelesi çekiyo zavallı alete. Güzel değil ama ilginç bir hoşluğu var diyoruz sonra . Ne hoşluğu bu ?? Apacık ortada işte kızımızın aptal zengin erkek arkadaşı “hadi gel güzelim sana kaset yapim biraz daha kusmuk saç ortaya” demiş ve malum pislik gelişmiş…
Jscripttimeout kardeşim şarkının alt yapısı hakkaten güzel bunda karşı çıkılacak bir şey yok yani.. tamam kızda ses olmadığı açıkca ortada ama bu tip müziklerin piyasaya dağılmasını sağlayan da biz türk milletiyiz..
ortalıkta birbirinden berbat, anlaşılmaz derecede kötü şey kendine alıcı bulurken, üstüne bir de yoğun ilgi ve sevgiyle karşılanırken, şu girilen ahkamlarda ismi bile yazılmaya değer bulunmamış nil karaibrahimgil kızcaıza bu kadar yüklenmek ne kadar doğru bilemiyorum.. o kadar da “ölücem mide bulantısından!” bişey diil gibi..
dondurma reklamindaki sarkiyi da o soylemiyomuydu bence guzeldi o. kasedini yeni sarkisini dinlemedim bilmemem gerci.
bence hatun sağlam bi kere, bide bu tip değişik müzik yapan insanları böyle boka boğarsanız 30 sene sonra gene aynı müzikleri dinlemeye devam edersiniz. şahsen gökhan özen gibi arkada 5 saniyelik bir loop eşliğinde eşşek gibi anıran birilerini dinlemektense sesi hiç çıkmayan ama müziği ve şarkı sözleri ile başarılı insanları dinlemeyi tercih ederim.
ben hatunun sesinide müziğinide tarzınıda çok beğendim. her şeyden önce piyasa bir kaset yapıp parayı vurabilecekken casurca davranıp istediği müziği yapması çok taktire değer bir durum. klip’i jamiraquai-virtual insanity ‘e benzeten arkadaşların bütün arabaların 4 tekerli olmasından sebep aynı olduğunu düşünüyor olmalarından korkuyorum. iki klipin hiç bir alakası yok. sizin açınızdan bakarsak ibonun klibi ile marlyn manson’nın klibini bile birbirine benzetebiliriz. ayrıca zengin erkek arkadaşı ve kusmuk düşünceniz herhangi bir sağlam temele oturyormu? açıklarsanız hem seviniriz hemde sayenizde bilgi sahibi olmuş oluruz.
ne sesi nede sözleri.benden uzak olsun yeter.bir programda şöyle demişti:”ben suavi’nin kızıyım.hani şu müzikomani’yi söyleyen.öyle bir insanın kızının normal şarkılar söylemesini beklemiyorsunuz herhalde.”kesinlikle haklı.bırakın normalini ben hiçbir şey söylemesini beklemiyorum…
…doğu – batı sentezlemesini pek çok kişi yapmaya çalışmıştır, ancak darbuka ve kemandan başka bir şey kullanmayarak doğu’yu simgelemeye çalıştıkları için açıkçası pek çoğu başarılı olamamıştır. Ama bu extra large adındaki şarkı bence başarılı bir müziğe sahip.. ses’e gelince.. alternatif işte.. alternatifte alışılagelmiş güzellikler aramamamız gerekir bence. bjork‘e benzetiyorum ben söyleyiş tarzını.
Ben bu klibi bi kere gördüm ve en fazla 2-3 dakika izledim. Virtual Insanity olayı kesinlikle doğru, daha bunun gibi bissürü çalıntı an vardı ama şimdi unuttum, zaten sonra da küfrederek değiştirdim kanalı.
Bence biri üşenmeden oturmuş, tüm bu main stream modern/alternative rock kliplerini incelemiş, demiş ki “sen özgür kızsın, bu hazır kart mazır kart ayağına bi de cyber imajın var, sana şöyle radikal/marjinal bi şekil yaratalım”. Sonuç da bu.
Ben en iğrenç pop müzik şarkılarının da içinde kimi zaman hoş bölümlerin geçtiğine şahit oldum (Ex: Kenan Doğulu’nun kandırdım nazlı yari diye giden şarkısının gitar solosu), bu nedenle bunun da içinde hoş melodilere rastlanması garipsenecek bi durum değil.
Ama en başta dediğim gibi; klip, sözler, imaj extra miğde bulantısı.
he abiiiii.
ben hallettim abiiiiiii…
evet abiiiiiii….
extra tight abiii :))))
ehiiihhhheeeehhhüüüüüüüü
virtual insanity’de odaya monte kamera vardır ve oda hareket eder. burda öyle bişey yok.. kızın altına tekerlekli birşey koymuşlar o hareket ediyor. yani bunun vi taklidi yapma konusunda patetik bir deneme olduğunu sanmıyorum.. ben beğendim, 1400 tane sıkıcı şeyden sonra, iyi geliyor.
Bettemidler daha ilk maçtan Türkiye’nin yarı finale çıkacaanı bilmiş. Link verebilsem keşke, ama bakın yine de siz onun ahkamlarına
Her yönüyle iğrenç…
sesin güzelliğini hangi kriterlere göre değerlendiriyorsunuz, anlamıyorum. Sizinki resmen “hazır verilmiş bir kürsü var, o halde biz de ahkam keselim”cilik. Klip de ses de kız da oldukça iyi.
Özgür kız benim de midemi bulandırıyor. Yani tamam, sırada bin tane ztar dururken, özgür bayana kafayı takmak ne derecede hakkaniyete sığar bilmiyorum. Ama bi senedir, özgür bayan hakkında o kadar çok olumsuz beyan duydum ki; vardır herhalde bu durumun bir sosyolojik açıklaması diyorum.
klip’i izlemedim, kızla tanşmışlığım yok, ancak şu varki ses iyi diyorsan, sende kulaksızsın. şarkı boyunca bir tane ses’i doğru basmıyor, sürekli detone. iyi değil ses, hayır.
daha doğrusu tanışmıştım, bi arkadaşımın arkadaşıydı eskiden. Karakter olarak fazla yorum yapamam elbette de epey bi uğraşıyodu müzik yapabilmek için, Roxy yarışmaları vesaire şeklinde. Bi çıkış yolu bulabildiği için takdir etmekle kalmıyor, bunu Hazır Kart gibi iğrenç bi projeyle gerçekleştirebilme cesaretini de kutluyorum. Hedef kitlesinin gözünde resmen maymun olarak başladı kariyerine, umarım bunu unutturabilir.
sesi eleştimeye katılıyorum, klibinde eleştirilmesi çalıntı sahneler yüzünden haklı fakat müzik gerçekten çok iyi ve türkiyede çok sanatçını yanaçamadığı bir sounda aynı zamanda çok doğal bu sözler müziğe çok güzel bir şekilde yedirilmiş… sözlere kötü diyenlere katılmıyorum aşk meşk anlatan klişe sözlere sesini çıkarmayan toplum neden bu kadar bizden ve doğla olan sözleri saçma bulur anlamam… ayrıca benim albümde favori şarkımj rüzgar…
bu tarz durumlar. Kızda sesin olmaması anlattığı şeyi daha doğal yapıyor gözümde. Mesela İbrahim tatlıses’in sesi güzel bir ses. Ama ben bu kadar yapay, bu kadar bayağı şarkı söyleyen bir kişi daha tanımıyorum. Nedir o sesindeki kırıtmalar öyle. Belki karşılaştırmak doğru değil ama örnek veriyorum: Bülent Ortaçgil’in sesi ne kadar güzel? Ama ben de dahil bir yığın hayranı var. Herşeyi zaman gösterir. İlk albümde belli olmaz herşey. sanırım eleştirmek için biraz beklememiz gerekiyor.
doğal ve bizden olan extra large mı? tebrik ederim.
eğer müzik yapacaksan, müzik yapmalısın bence, sana kek yaptım şeklinde abuklaşmalarla, kitleyi kendine çekmek basitliktir. “marjinal olucam, hayran topluyacam” şeklindeki yaklaşımlar her zaman tiksinti uyandırır bende. yapmasın, gitsin vs. demiyorum ama, lütfen, “iyi bu kız iyi” şeklinde yaklaşımlarla, haksızlıkta bulunmayın. ne kitlesi yahu, nasıl bir hedef kitlesi var bu kızın. zıbada zıbda, şeklinde tekrarlayan, looplarla beste yapılmaz. olmaz.
öyle cevap veriyim, yannız günümüzde pop müziğin %80 civarındasının da o looplarla yapıldığını belirtiyim arada.
ingilizanahtarı, loop lar ile yapıldığını biliyorum zaten, ek olarak o loop larla besteler yapıp, düzenliyorumda. rock müzik beni daha çok cezbetmesine rağmen, türk pop müziği tabir ettiğiniz piyasada, çok daha kaliteli müzik yapan adamları dinlemekten zevk alıyorum. örneğin yıldız tilbe’ninde albümlerinde de loop alt yapılar var, ancak ek olarak, nurhat gibi adamlar girip, doğal enstrumanlarda çalıyorlar -elektrobass doğal değil evet ama el emeği göz nuru sonuçta.
söylemeye çalıştığım, “olduğu kadar be güzelim, bunu sürelim piyasaya, sonra daha iyilerini yaparız” şeklindeki albümler tiksindiriyor beni.
ahkamlara sosyolojik olarak bakalım türünden bir serzeniş var orda. gerçekten bir o yana gidiyor düşünceler bir bu yana.
bjork’ün sesi güzel ayrıca. detone değil, entonasyon’u sağlam en azından.
nil’i de şarkısını da.
klipte çalıntı unsurlar olmasının, nil ve yaptıklarıyla pek ilgisi yok sanırım.
iyi ve tanınmış sanatçıların kliplerinde de başka kliplerle olan benzeşimler gördüğüm oldu.
klibinde zaten nil dışında hiçbir unsurla ilgilenmiyorum zaten. kendisinin olması videoyu özel yapıyor benim için. tabi ki benim için. herkes kendisi için konuşmuyor mu ?
nil sen yoluna devam et.
samimiyetine inanıyorum.
bir “zaten” fazla olmuş.
gün dinledim ilk kez. güzelmiş nil’in şarkısı.
Bence öyle iğrenç denilecek kadar kötü değil; o kadar kötülerin, sürekli “hop tirinom tiri tiri nom” diyen şarkıların ve daha da kötüsü “foolish casanova”ların arasında sivrilen bi kötülüğü yok..Ama şu da var, birisi yukarıda demişti sesi Bjork’ e benziyor diye, aynen katılıyorum. Benzetmeye çalışmış, sonuç kötü bi kopya olmuş, öyle taklitlere keşke hiç girmeseymiş.
Kendilerine has bi üslup yaratıp onu kullanmalarından ve pekiştirmelerinden yanayım, zira işin en kolay yolu daha önceden tutulmuş, bildik birinin üslubunu/ sesini/ yorumunu veya videosunu taklit etmek; ucuz!!
Ama müzik kulağımı cırmalamadı…
Aranjesini Ozan çolakoğlu yapmış ; özellikle son bir dakikası ilk dinlediğimde bana pulp fiction ı hatırlatsa da bu kadar kalitesizliğin cirit attığı türkçe müzik piyasasında yeni bir şey…
albümün tamamı dinlenirse aslında birbirine bağlı şarkılar bir genç kızın hayatını (aşklarını , hayal kırıklıklarını ,vs…)anlatıyor…
‘pelin’ ve ‘kek’ ve ‘resmen aşığım’ şarkısı dinlenebilir diğer üç şarkısı albümün…