Babam tarafından 3 yıl evvel bana hediye edilmiş beni çok etkileyen bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Dar Agacında Kan Sesleri Bir Celladın Anıları kitabın ismi, yazarı ise Ali Yıldırım.Kitapta Osmanlı’dan günümüze pek çok idam olayı anlatılıyor, örnekler veriliyor. İdam çeşitleri, cellatlarla yapılan söyleşiler, tarihteki idamlar,işkenceler hepsi var.Kitapta bazılarımızın daha önce duymadıgı idam çeşitleri var, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ülkeyi ziyaret eden seyyah, araştırmacı ve sanatçıların anlatımlarına göre verilen örneklerden en ilginçleri: harman yakan kişiler tavuk kümesine konulup yakılması, yangın çıkarırken yakalanan birisin anında ateşe atılması, fahişelerin cinsel organlarının kızgın demirle daglanıp çuvala konarak denize atılması olarak gösterilmiş( gerekli kaynaklar kitapta mevcut)4. Murat zamanında ki tütün yasagı ise çok agır yaptırımlar getirmiş. Evleri aranan, bacaları koklanan kişiler evlerinin önünde hemen idam edilip agızlarına çubuk konularak teşhir edilirmiş. Düşünüyorum da şimdi sigara içenleri görse ne yapardı padişah, hangi birini kessin.İdam çeşitleri arasında insanın kanını donduranlar mevcut. Kazığa oturtma bunların en beteri, kazıga oturtulan zavallı bazen bu halde 2- 3 gün yaşayabiliyormuş. 16. asır sonlarında bostancıbaşı Fethat aganın icad ettiği top cezası ise birisinin nikahlı karısını kaçırıp, saçlarını keserek sokaklarda gezdiren bir yeniçeride uygulanmış. Yeniçerinin bilek,ayak ve mafsallarını demir çekiçlerle kırıp, adamı sonra yaglı paçavralara sarıp bir havantopunun namlusuna koymuşlar, gülle gibi tıkılan adam topun ateşlenmesiyle paramparça olmuş. Recm cezaları ise herkesçe bilinen idam şeklidir ki hala Arap ülkelerinde uygulanır.

Eminönüne kurulmuş çengele asılan çırılçıplak soyulmuş korsanlar yada eşkiyalara çengel çiçegi denmiş bu konuda şiirler bile yazılmış.Sadece Osmanlı idamları değil kitapta yazan ölüm cezaları Abd deki elektirikli sandalye olaylarına da değinmiş.1997 de Amerika’da idam edilmek üzere sandalyeye oturtulan bir mahkumdan bahsediliyor kitapta. Elektirik verilen sandalyenin arıza yapmasıyla mahkumun başından alevler yükselir ve zavallı mahkum elektirik şokuyla degil de feci şekilde yanarak ölür( Bana yeşil yol filmini hatırlattı)Fransızların en insani idam olarak tabir ettikleri giyotin, ipek urganla bogma, afyon yutturularak öldürme den cellatların vasıflarına, 12 eylül devrimcilerinin hepsinden, 12 mart idamlarına, menemen olayından Şeyh Sait isyanına kadar herşey ayrıntılarıyla, belgeleriyle, söyleşileriyle mevcut kitapta. Hatta pek çok devrimcinin son mektupları bile var.Kitapta uzun uzun idamın cinayet mi, ceza mı, amacı sorgulanıyor, eleştiriliyor.