Sabahları ellerinde mini mini çantalarla (ki içerilerine belki ancak bir telefon ve cüzdan sığabilecek) fıttırı fıttırı yürüyen hemcinslerimi görüp hep hayretle bakmışımdır. Bir insan nasıl olurda bu kadar küçük bir çantayla dolanabilir, ihtiyacı olan herşeyi nasıl sığdırabilir bu küçük şeyin içine diye..Ben koskocaman çantalar alıyorum, taşıyorum. Dün akşam anladım ki bu durum psikolojik bir bozukluk. Eşyalara “gereğnden fazla” bağlanıp, onlara anlam yükleyen ben ve benim gibi insanların yaşadığı bir durum. İhtiyaç olsun olmasın, sürekli eşyalara bağımlı kalma durumu. Yaş kemale yaklaştıkçada bağlanılan eşyaların sayısı arttığı için, çanta ebatları da gün be gün büyüyor. Artık o kadar benden ki çantamın içindekiler, kıyafetlere uydurmak için farklı rengi ile değiştirirken bile hiç bakmadan boca ediyorum tüm içindekileri diğerine..Sonra bir de yaşlı teyzelerin, dirseklerini kırmak suretiyle taşıdıkları, içlerinin boşluğundan şekli şemalı bozulmuş kocaman çantalar var. Mesela onlar hiç küçük çanta takmıyor. Bu durum karşısında da tek bir yorum geliyor benim aklıma.Vakti ilen sahiplenilmiş, benimsenmiş sürekli taşınmış o çanta içi canavarları zamanla değersizleşiyor. artık taşımak istemiyorlar. Artık o eşyalara olan bağlılık nedenlerini unutmak istiyorlar. Bu yüzden çıkarıyorlar çantalarından onları. Ama çıkan eşyalardan kalan boşluk, hem ruhlarının hem de çantalarının şekillerini, görünüşlerini, duruşlarını, kısacası her bi şeylerini sanki bir daha düzelmeyecekmişcesine bozuyor.Bu da böyle bir tespitimdi benim, paylaşmak istedim.
yorumlar
Hiç bir şeyi bozmuyor, SNT… Aksine insanı yalınlaştırıyor sadeleştiriyor. Hem değil mi ki “kefenin cebi yok“Fark ettim ki olunca “DERT” yaratıyor…. Olmazsa insan bir şekilde başının çaresine bakıyor…
çok güzel snt! cidden güzel tespit; gençken çantada kırk malzemenin taşınması, yaşlandıkça materyallerden kurtulma isteği! Ayrıca be o hanimefendilere bayılırım, illa ki o kol bükülüp, bir çanta takılacak! ne şekerdirler, o insanlar, bakımlıdırlarda, kendilerini severler…
kapitalizm insanın içine işlemiş durumdadır, onunla savaşmaya karar veren kişi önce kendiyle savaşmak zorunda kalmıştır. Şimdi gidip bu konuyu kapitalizme nasıl getirdin derseniz adam akıllı bir cevap veremem size, benim de öylesine aklıma geldi yazdım:=)
Yaş ilerledikçe çantaların büyümesi güzel bir tespit fakat lazım olanlar için ne yapacaksın takma dişler, gözlük ama dediğin gibi çanta büyük için boş yanlış anlamadım değil mi ? Görselliğe önem vermekten vazgeçme hayatı rutinleştirmekama en güzeliçantasız olmak Çanta taşımak gerçekten zahmetli bir işalışveriş merkezine gidiyorsun xray cihazı geçişiyada elle aramakapkaç müşterisiağırlıkbir tarafını %50 kullanamamabir çok örnek verilebilirBir de çanta hastaları vardır bilmiyorum aranız da var mı ? sevgiler
Harikasın bu yazıya bayıldım, keşke daha birçok eşyamızı, çantaya koyabilsek:)Ayakkabı ve çantanın rengi aynı olmalı..(özel bir yere giderken)..Bu hastalıksa kabul ediyorum..
hep ‘çantanızda telefonum ve cüzdanım için yer var mı ‘ sorusunu soran benim..çanta benim için bir yük, elim kolum boş olmalı..çantalarında o kadar yükle, üzerlerinde türlü türlü takılarla, aksesuarlarla,yere çekiliyor gibi hissediyorum kadınlar..bu nedenle ağırdır bu tarz giyinen kadınlar..yavaş hareketleri onlara başka bir hava katar.ben ne zaman bakımlı olmayı denesem, yüzümdeki makyaj bile yüzümde yük gibi hissederim..
Çanta, kadının en büyük silahıdır 🙂
çantasız kadın, balkonsuz ev gibidir…
“kadın çantasıyla özdeştir”
nasıl silah pbk?uygunsuz hallerde erkeklerin kafasına yedikleri türden mi:)..pelitas;çantasız kadın kilersiz ev gibidir desek ya biz buna, balkon olunca kendimi pek bir eksik hissettim:)
öyle de diyebiliriz absence.. ben, göbeksiz erkek balkonsuz ev gibiden esinlenmiştim:)
Aynen, abs..Taşıma şekli, gerektiğinde kullanmaya elverişli olmalıdır..:)
aman kapkaççılara dikkat! silah (çanta) gitti mi iş tekme tokada kalıyor…
senin şaşkınlığı bende yaşıyorum sevgili snt…bırak küçük çantayı cüzdanını ve telini ceplerine koyanlara dehşetle bakıyorum hatta…bir kadın nasıl çantasız dışarı çıkar anlamıyorumbu yazıyı okuyunca çantamı boca ettim…içinden çıkanlar,parfümdeodorancüzdannaneli sakıznaneli şekerajanda+kalemanahtarlarımküçük bir makyaj çantası( allık, ruj,göz ve dudak kalemi,allık fırçası)ıslak mendil paketipedsaç tokasıve çıkarken ilave olarak cep telie ben şimdi bu olmazsa olmazlarımı almadan huzurla nasıl dışarı çıkabilecem ya:))
naneli şeker veya naneli sakızdan birini evde bırakabilirsin:)
🙂 dimi ya …
gerçekten ya, ağırlık azalır hiç olmazsa demi :))
Hatırlıyorum da çalıştığım işyerinde çok saygı değer kız arkadaşım vardı çantasında o kadar çok bozuk para vardı ki sordum nedenini o zaman anladım silahın ağırlığını bilmiyorum aranızda özellikle çanta ağır olsun diye bozuk para tutan var mı ?kelebeklerozgurdur ağırlık azalmaz mı, psikolojik olarak da çok rahatlıyorsunuz..
büyük çanta; bir savunma şeysi!
=)
http://www.hafif.org/yazi/bir-kadinin-cantasiaynen yukarda bahsi geçen gibi sürekli yanında valiziyle gezen biri olarak halihazırda moda olan yorgan hurcu büyüklüğündeki çantaları ben bile çözmüş değilim.
Mansonilized, yazınızı okuyunca, “oh be yalnız değilim” diyerekten, günüme neşe ile başladım.