Ne saçma sapan biliyor musun? -Tamam, gururunu kırmış olabilirim.- her şeysin diyorsun sonra hadi eyvallah, bitti. Nasıl?Hani harbiydin? Hani doğruydun? Hani yeni, farklı, başka; her şeyi anlayan sorgulayan, sabahlara kadar tartışan sendin?Nasıl istediğin zaman hayatımda oluyorsun, istediğinde çıkıyorsun? Aşk böyle bir şey mi? Nerde kaldı o kadar laf? O kadar lafı derken dedim ki hep, ‘Söz değil, davranışlar önemli. Ben davranışlarını göreceğim ve bu sözleri bana hayat boyu söylemesen de neden söylemiyorsun demeyeceğim. Nerdesin şimdi? Ortalıktan tüyen adam? Gerçek miydin sen? Yalan mı, düş mü? Farkın ne? En çok ben gerçeğim demen mi, -üzerinde çok durmuştuk- o zaman en çok sen ikna ettiğine göre en simülasyon aşkta sendin, ha?Nerdesin? Hani birlikte yaşayacaktık? Hani bu şehre geliyordun? Hemen kaçıp giden, ortalıktan, toz olan oldun. İnanmıyorum, bütün bunların sen olduğuna şu sıralar inanmıyorum. İnanabilsem, lanet olsun diyeceğim ve hayatıma devam edeceğim, ama inanamıyorum.Günde on saat seninle mi konuşuyorduk? Midem ağrıyor. Sen olunca geçecekti, değil mi? Nerdesin? Yalan değil misin, diğerleri gibi. Bir kırılmayla aşk biter mi peki? Bu mu? Senin Tibet’e birlikte gidelim demen, 2010’da birlikte İngiltere’ye yerleşme hayalleri kurmamız nerde? Nerdesin?Neden hiç birşey etkilemiyor şimdi seni. Bilmem, belki hemen yeni sevdalara yelken açmışsınızdır. Onun da arkadaşlarınla tanıştın mı? Ona film başlamadan aynı cümleyi söyledin mi? ‘Benimle her yere gelir misin?’Bu bir taktik mi? Hayat oralarda öyle mi devam ediyor? Hiçbir şey yokken aramızda, ‘Sarılıp uyuyalım mı?’ lafı dudaklarından döküldüğünde ağlamaya başlayıp, kendini toparlayamayan kadınım ben. Oysa sen cümleleri temizleyendin. Artık acı çekmeyecektim. Nerdesin? En önce giden sen oldun.Tüm bunlar kırıldığın için mi? Şu an ki durum beni kırmıyor mu? Ne, ne kadar umrunda? Canım acıyor! Bu laf canımın ne kadar acıdığını anlatmak için öyle az ki… Oysa benim sana hissettiklerimi anlatmak için kelime bulamayandım. İşin fena tarafı, ben onları hala hissediyorum. Biri gider ve kalbinden de çıkıp gider mi? Böyle olmaz. Kalbinden ne zaman çıkar bu bilinmez.Evrende seni en değerli bulan kadına, böyle davranıyorsun. Bu gün bana arkadaşım dedi ki, ‘Sana yakışan biri olsun, şöyle dediğini anlayacak, kültürlü, entelektüel yanı da olmanı senin sevgilinin.’ Evet, haklısın dememi bekliyordu. ‘Öyleydi zaten.’ demek daha bir acıttı içimi. Bu kadar geçici olamaz, anlamıyorum, anlamıyorum. Azap çekiyorum. Azap çektiriyorsun.Hiç yüreğine düşmemiş miyim? Ben çok mutlu olmuştum, tüm ilginden; fedakardın, emindin. Sımsıkı kavrayandın, ‘benim’ diyordun bana. Anlamıyorum şimdi, nasıl anlayabilirim ki… Nerdesin?‘Kapat telefonu.’ diyen adam, bu adam mı? Ben nasıl bir dünyada yaşıyorum ve neden bu denli uyumsuzum. Yahu, bunu başkası yapsın, sen yapma. Benim sana güvenim tam kalsın. Her kim bana pislik yapsa, eğer onun yapabileceğini seziyorsam koymaz, ama sen… Bu mudur?Bana karşı gerçekten bir şey hissettiysen, bu denli çabuk nasıl değişebilir?Hissetmediysen, oyun muydu, rol müydü? Değildi. Peki, bu ne?Bir şey hissettin ve gerçekti ve dan diye değişiverdi. Bu da olmaz. Böyle yoğun hissediyorsan o dan diye değişemez. On dakika da bir beni arayan adam sen miydin? Arkadaşımla konuşsam, ‘Neden beni aramıyorsun?’ diyen sen miydin? Bu nasıl bir şey?Benden nefret eden biri parayla mı tuttu seni? Bu ne profesyonellik! Bir insanın kanına nasıl girilir, nasıl güven sağlanır, nasıl hayaller kurulup, havalarda uçulur ve ortadan toz olunur… ve öylece, sessizce…Bu ne?Bu sen misin?Tıraş fırçan dolapta, parfümün ve çorabın… Çöpe mi atayım her şeyi. Her şeyi. Sen beni gerçekten çöpe mi attın? Sen beni çöpe atabilecek biri miydin?Eğer sen beni çöpe atabilecek biriysen ve ben sana inandım; sana kızmam, hiç kızmam: Ben bu hayatta hiçbir şey öğrenememişim. Bir pencereden atlayıp hayat sadece katlanmak diyen şair Nilgün Marmara’yı anlıyorum günlerdir, uyuyamıyorum ve sadece kendime kızarım aşka inandığım ve sana inandığım için. Ama bu sen değilsin, ben hala, hala inanmıyorum. ‘Salak, bıraktı gitti; daha neye inanmayacaksın?’deseler de, inanmıyorum. İnanmayacağım. Midem kanıyor umrumda değil, küvet kan dolu. Kalbim cayır cayır ortada kanıyor, yoksun; sanki hiç beni tanımamış gibi, seninle alakası yokmuş gibi… Bu sen değilsin.(1- Yazılar herhangi birine yazılmamış olup, hayal gücünün özgür uçuşlarıdır.2- Yasal Haklar: Kaynak gösterilsin ya da gösterilmesin, hangi dilde olursa olsun içeriğin bir kısmı ya da tamamının kullanılması yasaktır. Bu yazının yasal hakları www.hafif.org ve Astral’a aittir.)