bildirgec.org

ağır hakkında tüm yazılar

YALNIZ ÇOÇUK

devrialem47 | 08 November 2010 13:00

Kalbi öyle temiz, öyle saf, masum yüzlü yalnız çoçuk
Yaşamın ağır yükü belli ki seni erken yıpratmış yalnız çoçuk
Sen yaşıtlarınla gülüp oynamayı hak ediyorsun yalnız çoçuk
Ama yaşam maalesef almiş senden bu hakkını yalnız çoçuk
Üzülme sakın hayat sana da güler yalnız çoçuk
Kim bilir belki birgün yüzünde de yeşerir tomurcuklar yalnız çoçukNe diyelim KADER UTANSIN YALNIZ ÇOÇUK

Bu, sen değilsin

astral | 17 December 2009 14:56

Ne saçma sapan biliyor musun? -Tamam, gururunu kırmış olabilirim.- her şeysin diyorsun sonra hadi eyvallah, bitti. Nasıl?
Hani harbiydin? Hani doğruydun? Hani yeni, farklı, başka; her şeyi anlayan sorgulayan, sabahlara kadar tartışan sendin?

Nasıl istediğin zaman hayatımda oluyorsun, istediğinde çıkıyorsun? Aşk böyle bir şey mi? Nerde kaldı o kadar laf? O kadar lafı derken dedim ki hep, ‘Söz değil, davranışlar önemli. Ben davranışlarını göreceğim ve bu sözleri bana hayat boyu söylemesen de neden söylemiyorsun demeyeceğim. Nerdesin şimdi? Ortalıktan tüyen adam? Gerçek miydin sen? Yalan mı, düş mü? Farkın ne? En çok ben gerçeğim demen mi, -üzerinde çok durmuştuk- o zaman en çok sen ikna ettiğine göre en simülasyon aşkta sendin, ha?

‘GİT!’

astral | 17 December 2009 10:01

Ben çoktan vazgeçendim. Sen sırdın. Düştün. Uyandım. Sırra kadem basandım. Yaşlandım. Pas oldum. Üstüm başım is oldu. Yas oldum. Yoktun. Uyandım. Yorgana sarıldım. Sarmadı. Yüzde yüz güvenmedi. ‘GİT!’ diyendin. Kalbimi bir çırpıda ekmek arası yiyendin. Güzdüm. ‘Üzülsem ne fayda?’ diyendim. Düştüm. Kâğıda, sana…

Sarılamayandım/ mayacak olandım. Acıydım, karaydım, istim, aşktan koca bir lekeydim. Lekeyi def edendim. Küstüm. Uyandım, yanımda olmayandın. ‘Yeni yaraların başka bir versiyonu’ diyemeyendim. Bildim. Çoktum. Öldüm. Ruhtum. Koştum. Tüm gün. Koştum. Tüm gün dinsin diye. Dinsin diye, ıslanmış bir cumartesinde; üç kez değişmiş çarşaftın. Anıydın. Sırdın. Bittim. Rüya. Kapandı pencere.

Dünden Bugüne Leptop Tarihi..

Tech24 | 17 April 2009 11:18

aynı veya farklı şeyler arasında bağlantı kurmak eğlencelidir.darwin evrim teorisine kaşlarınızı çatabilirsiniz fakat bu teori günümüzde birçokşeyle uyuşmaktadır.

darwin teorisine göre gelişim büyükten küçüğe doğru olurdu fakat leptoplar devasa boyutlardan , ele avuca sığacak konuma geldi..

portatif olma leptoplar için herşeyden önce geliyor.sonra boyut ön plana çıkıyor.burada leptopların gelişim sürecine bakabilirsiniz..

1970-1981:Portatiflik için ilk fikirler
alan kay tarafından yapılmıştır.

Oyuncak Gibi İş Makinesi : Muck-Truck

zabun | 15 July 2008 23:59

Beden gücü gerektiren ağır işlerde yardımcı olmak üzere, Honda GXV 160 motorla çalışan muck-truck, tıpkı bir el arabası gibi kullanılıyor. Yani bir el arabasının girip-çıktığı, üstesinden geldiği (hatta gelemediklerini de) tüm işleri, aynı kıvraklıkla yapıyor. 30° eğime kadar, çeyrek ton ağırlıktaki; harç, taş, toprak, odun, demir, kalas ne varsa taşıyabiliyor. Eklenen aparatlar sayesinde kar küreme, römork çekme gibi işleri de yapabiliyor. muck-truck, 5.5 beygirlik motora, dört havalı tekerleğe ve disk frene sahip. [video]

Hiç

sedaflora | 14 February 2008 02:42

Dokunduğun yerler açıldı göz göz
Gördüğüm sadece sızıntı, kokusu burun direğimde
Cihan oldu zarif sancına biçtiğim
Hep yanlış tek doğruyu da götürüyor..

Arafta çökmüş kalmış bir nefes
Uslandığım hayaller aşkın kefaretinde
Ellerine açan aç tomurcuklar
Doyasıya ziyan, her dem sana ölüyor..

Dilsiz renkler adınla iç çekti
Gölgeler mahçup yetim esaretinde
Mecalsiz yetişemediğim sen miydin
Uzağımdaki kor, dokununca bile tütmüyor..

Meyler biçare serzenişte
Varlığınla usul usulum kan revan iken
Ardımda hatır bile kalmıyor
Gördüğüm son şey hep mateme çalıyor
Sana yattığım her gece, sabahına hiç doğuyor….