Ben şimdi gitsem kaç kişi beni ayak izlerimden tanır..kaç kişi izleri takiben yeniden bana ulaşır.Nasıl bir yalnızlık biçimindeyim böyle..izahı zor .En az Tanrı kadar yalnızlığım..Annemin memesine , babamın eline olan bağlılığımı özledim..bir vakit elini tutabildiğim babamın..sonra kaç yiğide uzattım elimi de hiç biri babam gibi sağlam tutmadı.Kalbim yerinden çıkacak gibi. Neden hala bu atak halinde yazı yazmaya çabalıyorum..kulaklarımda bir gong sesi, o gongu çalacak erkeğin ellerini bağladım..istersem yeniden açarım..isteyeceğimi sanmıyorum.İlişkiler ve insan üzerine düşünmeyi bırakmalıyım.. Hayatımı değiştirmeliyim, önce ampulleri ve kilitleri..ahh, yine mi aniden gelen değişim nöbetleri..bir kez olsun hayatında kalıcı izlideğişiklik yapabildin mi sen? yinede kilitleri değiştirmek iyi fikir,herkesin kolaylıkla açacağı kapılar olmamalı..kalbimi dindirmeliyim..attıkça zihnimden çalıyor..yaverini kaybetmiş aşka ancak bir kez yaren olur zihnim..kapılarım zorlanıyor..hayatıma girmek isteyen yenileri..bildikleri bütün güzel cümleleri söyleyecekler..duymak istediklerini alana denk..yoktan yere sırlarım var gibi yapıyorum..bu halimden tiksiniyorum, kadınlar basit gerçekleri kendilerine sır edinmekte usta..ve iştedeşifre edilmişliğimle bütün sırrım burada:bütün dünya yalan söyledi bana.bu öptüğüm kaçıncı kurbağa anne, neden hala hiç biri prens olmadı..yoksa hayat bana okuduğun masallardaki gibi değil mi?Uzuvlarım rotasyonunu kaybetmiş biçimde işliyor sanki, kanım ağzımda pompalanıyor, zihnim, ayaklarımın altında..diş etlerim kanıyor..kan tadı, öpüşlü dudaklarım…uzatsam kimse öpmüyor..