Bir kitabı bir saat içinde okuyup tamamını ezberliyor. Sol gözü, sol; sağ gözü, sağ sayfayı okuyor ve böylece ortalama sekiz saniyede iki sayfayı birden okumayı bitiriyor. Hafızasında yaklaşık 12000 (on iki bin) adet kitap var. Herhangi bir tarihin hangi güne denk geldiğini biliyor. Tüm bunlara rağmen IQ’su normalin oldukça altında.

Kim Peek (1951-2009)
Kim Peek (1951-2009)

Yağmur Adam filminin ilham kaynağı olan Kim Peek’i maalesef 19 Aralık 2009 tarihinde kaybettik. 1951 doğumlu Kim Peek fotografik ya da eidetik hafızası çok güçlü bir savant olduğu teşhisiyle yaşadı. Savantların bazı alanlarda normal bir insanın sahip olmadığı üstün yeteneklere sahipken, sosyal olarak belirgin diğer yetersizlikleri ve nörolojik anormallikleri olur. Dünyada 50-100 arası sayıda savant mevcut. Savant sendromu, görsel, işitsel ve benzeri bir alanda güçlü hafızası olan otistiklerde görülüyor. En belirgin ortak özellikleri çok kısıtlı bir alanda sınırsız denebilecek derinlikte bir hafızaya sahip olmaları ve beyinlerinin sol tarafının hasarlı olması. Ancak her savantın otistik her otistiğin de savant olmadığı konusunda da belirlenmiş kesin yargılar var.

Stephen Wiltshire, Mimari Çizimler Yapan Otistik Bir Savant
Stephen Wiltshire, Mimari Çizimler Yapan Otistik Bir Savant

Savant sendromunun bir diğer ilginç yönü ise sonradan kazanılan ya da aslında kaybedilen bir beyin fonksiyonuyla ilintili olması. Yani hasta geçmişinde beynin hasara uğradığı bir dönem tespit etmek çok olası. Bazen bir epilepsi krizi bazen de beyzbol sopasıyla kafaya alınan bir darbe böyle bir “hasar”a sebep olabiliyor. Ancak bunlar henüz kanıtlanmamış teoriler.Kim Peek‘e dönersek: Kim başta otistik teşhisi konan bir megasavant olarak biliniyordu. Ancak onun durumunda temeldeki en belirgin sorun beyninin iki yarımküresi arasındaki bağlantının doğuştan olmayışıydı. Bu da onun genetik başka bir rahatsızlığa sahip olduğu ve otistik olmadığı görüşünü ortaya çıkardı. FG sendromu olarak bilinen bir rahatsızlığa sahip olsa ve diğer otistiklerdeki kimi ortak özelliklere sahip olmasa da, Kim savantların sahip olduğu yeteneklere sahipti.

Kim’in beyninin iki yarımküresinin birbiriyle bağının olmamasına bazı bilimadamları, nöronların bir taraftan diğerine doğru büyüyüp gelişerek hafızasını aşırı geliştirdiği yönünde varsayımlar da ortaya attı. Kim’in 16 aylık bir bebekken bile birçok şeyi hafızasına alabiliyor olduğu söyleniyor babası tarafından. Kitaplıktaki kitapları okuyup ters çevirerek yerine koyar ve böylece kitabı okuduğunu gösterirdi. Tarihten edebiyata, coğrafyadan spora, müzikten sayılara kadar geniş bir bilgi haznesine sahipti. Ve çoğu savantın aksine neyi ezberlediğinin farkında ve konudan haberdar olarak ezberlediği söyleniyor.Kim, dört yaşına kadar yürüyemez ve yıllarca gömleğinin düğmelerini iliklemek gibi kimi temel motor eylemleri de gerçekleştiremez. Ancak sosyal olarak da kendini geliştiren bir yapısı vardır. Buna espiri yapabilme ve yapılan espiriyi anlama gibi özellikler dahil. Yine de çoğu metaforu ve deyimi anlamakta zorlanır.Kim’in bir başka özelliği de müziğe inanılmaz bir ilgisinin oluşu ve duyduğu en küçük parça müziği hafızasına alabilmesi. Bestenin kime ait olduğunu, ait olan kişi hakkındaki hemen her bilgiyi ezbere söyleyebiliyor. Ayrıca kendi kendine piyano çalmayı öğrenmesi ve yıllar önce duyduğu en ufak klasik müzik eserini bile kendi kendine çalabilmesi piyano vitüözlerini bile şaşırtan bir yeteneği Kim’in.

Kim Peek, Babası Fran Peek ve Oscar
Kim Peek, Babası Fran Peek ve Oscar

1984 yılında Kim’le tanışan Berry Morrow Kim’den çok etkilenir ve ondan esinlenerek bir senaryo yazar. 1988’de Yağmur Adam filme çekilir ve inanılmaz bir başarı kazanır.

Filmdeki Raymond Babbitt rolüne hazırlanmak için Dustin Hoffman, Kim ve daha başka savantlarla tanışıp onları anlamaya çalışır ve bu gözlemlerini filme yansıtır. Berry Morrow kendi Oscar heykelciğini Kim’e verir ve bu Oscar en sevilen ve en çok insan tarafından dokunulan oscar olarak bilinir. Kim bu sayede birçok televizyon programına da çıkar ve kendine olan güveni belirgin bir şekilde artar. Yeteneğini yabancılarla paylaşmaktan, onların doğum günlerinin hangi güne denk geldiğini onlara söylemekten büyük zevk alır. Kim Aralık 2009’da kalp krizinden hayatını kaybedene dek tüm hayatını temel fonksiyonlarını gidermede babasından yardım alarak geçirdi.

Daniel Tammet
Daniel Tammet

Bazı savantlar uzmanlaştıkları alana odaklanmak dışında konuşma yetisinden dahi yoksun bir şekilde hayatlarını yardıma muhtaç olarak sürdürmek zorunda kalıyorken, bazılarıysa üstün yetenekleri dışında dışarıdan bakınca anlaşılan herhangi bir anormalliğe sahip olmuyor. “Brainman” olarak andığı Kim Peek’in arkadaşı olan Daniel Tammet bu duruma bir örnek. O da bir otistik olmasına rağmen, onun Kim gibi sosyal farklılıkları yok denecek kadar az. O yüzden Daniel, beynin gizemlerini çözmek için bilimadamlarının kullandığı nadide bir kaynak. Zira Daniel hafızasının derinliklerinde “gördüklerini” araştırmacılarla paylaşarak bu gizemlere ışık tutuyor.Örneğin, Daniel’in en belirgin özelliği beyninin sayıları bazı imge ve şekillere dönüştürerek görmesi. Kim’de ise bu daha müzikal bir çevirme işlemiydi. Ancak Kim iletişim konusunda araştımacılara Daniel kadar cömert davranmadığı için insan beyninin nasıl çalıştığını anlamakta insanoğluna maalesef Daniel kadar yardımcı olamadı. Ancak insanları hayrete düşüren nadide bir insan olarak yaşamını tamamladı ve ardında belki de yakında tamamen çözülecek bir dolu gizem bıraktı.

Charlie: Bu resmi kim çekti?Raymond: B-A-B-A.Charlie: Ve sen bizimle yaşıyordun?Raymond: Evet, 10962 Beachcrest Sokağı, Cincinnati, Ohio.Charlie: Ne zaman gittin peki?Raymond: 12 Ocak 1965. O gün çok çok karlıydı. O gün 7,2 inç kar vardı.Charlie: Annem öldükten hemen sonra.Raymond: Evet, annem 5 Ocak 1965’te öldü.Charlie: Sen o günü hatırlıyor musun? Ben orda mıydım? Nerdeydim?Raymond: Sen penceredeydin. Bana el salladın, “Güle güle Yağmur Adam”, “Güle güle.”