reklamların hayatımızın her alanını gün geçtikçe daha fazla işgal ettiği malumumuz. anti-reklam ajansı buna karşı çıkan ve bu konuda toplumsal bilinci geliştirmeye dönük projeler geliştiren bir oluşum.yalnız türkiye’de değil dünyanın bütün kapitalist ülkelerinde her yeri reklamlar istila ediyor. caddeler, meydanlar dev reklam panolarıyla dolu. otobüsler ve diğer toplu taşıma araçlarını içi ve dışı birer reklam alanı. duraklar reklam panolarından müteşekkil. öyle ki, metronun karanlık tünellerinde reklamlara maruz kalıyoruz.radyo, televizyon, internet gibi kitle iletişim araçlarını da dahil ettiğimizde bir insan ortalama olarak günde kaç reklamla karşılaşıyordur acaba?peki bu kötü birşey mi? bence evet.çünkü reklam piyasasının temel hedefi herhangi bir ürünü hiç ihtiyaçları olmasa da insanlara satın aldırmaktır. yoksa, gerçekten ihtiyaç duydumuz bir ürün için neden reklama ihtiyaç duyulsun ki?bu meretten evde de kurtulamıyoruz. dizi ve film izlemek, maç izlemek, interneti kullanmak… bunların hepsi de reklamlar yüzünden çekilmez bir hal alıyor.neyse. bu örnekleri uzatmanın sonu yok. gelelim yazının asıl konusunu oluşturan anti-reklam ajansının neler yaptığına.

bir bankta reklam, diğer bankta
bir bankta reklam, diğer bankta “ona ihtiyacın yok” yazısı

geliştirdikleri projeler içerisinden benim en çok hoşuma giden otobüs durakları için ürettikleri anti-reklam projesi. bu projede, diyelim ki duraklarda yer alan banklardan birinin üzerinde reklam var. ajans gönüllüleri hemen yanıbaşındaki banka “buna ihtiyacın yok” yazılı anti-reklamı konduruyorlar. ya da resim ve grafik sanatçıları bankların üzerinde kendi sanatsal ürünlerini sergiliyorlar.diğer projeleri merak ediyorsanız buradangörebilirsiniz.bir diğer projelerinde ise kendi hazırladıkları reklam panosu ve posterlerin gönüllüler aracılığıyla ile yayılmasını sağlamaya çalışıyorlar.reklamsız blog
bu konunun pilli topluluğu için “tehlikeli” bir konu olduğunun farkındayım ama elbette yine de tanıtacağım.burada karşı çıkılan temel nokta, bloglardaki reklamlar.bloguna reklam almayı reddeden blog sahipleri adfreeblog sitesinden indirebilecekleri logoyu sitelerine ekliyorlar.

bu logoyu kendi bloguna eklemek 3 maddelik bir kabule dayanıyor.* bloglarda ticari reklam kullanılmasına karşıyım.* ticari reklamların blog ortamının değerini düşürdüğüne inanıyorum.* kendi blogumda reklam dünyası için para dönmesini kabul etmiyorum.son olarak, reklam ve tanıtımın farklı olduğuna dikkat çekmek istiyorum. zira, bu farkın unutulması durumunda benim bu yazımın da bir reklam olduğu iddia edilebilir.