Hani bazen beyniniz uyuşur ya düşünmekten….Birbiriyle alakasız binlerce şey ard arda gelir de yorar sizi…Delirecek gibi olursunuz…Hangisiyle uğraşmalı bilemezsiniz…İşte öyleyim bugün. Kırk tilki dolanıyor kafamda. Kırkı da birbirinden sinir!Aklıma sabah sabah gelen ilk şey – ben de anlamadım nedendir- uzun zamandır fasıl-rakı keyfi yapmadığım oldu…Sonra en son fasıl dinlerken sevdiğim adamın karşımda oturduğu geldi bir de aklıma…Şimdi uzakta ya, sevmedim bunu hatırlamayı…Geçiştirdim çabuk çabuk..Sonra…Ne alakası var diyeceksiniz, biliyorum, ben de dedim…Sonra aklıma birden çocukken ne kadar çok öğretmen olmak istediğim geldi…İstemiştim ve oldum…Oldum da, şimdi de sıkıldım ben bu işten! Bu benim manyaklığım kabul ediyorum. Ben arsız, doyumsuz, maymun iştahlının tekiyim. Şimdi öğretmenlik yaptığım okula girmeyi vakti zamanında ne kadar çok düşlediğimi de düşündüm, utandım kendimden. Nankör çilek…Sonra aklıma yine alakasız bir anda küçükken sokakta bulduğumuz, biberon niyetine iğnesi çıkarılmış şırıngayla beslediğim ve sonra salak batu’nun üstüne yanlışlıkla basıp öldürdüğü henüz birkaç günlük olan kedicik geldi. Ağladım yine sahneyi hatırlayınca…Salağa “Batuuuu!!!!!” diye bağırmıştım bir de tam basarken! Sinir şey! İnsan adımını attığı yere bakmaz mı???Sonra bir de şu an üstünde oturduğum koltukları aslında hiç sevmediğim ve babam istedi diye almak gafletinde bulunduğum geldi…Kendime kızdım yine. Sevmiyorum ben bu yeşil tonunu! Ne halt etmeye aldım ki???Sonra bir gün anneme papatya topladığım ama annemin benim papatyalarımın yanı sıra bir de komşumuzun kızının O’na verdiği çiçekleri de benimkilerin yanına koyduğu ve O’na da sarılıp “Ah canım benim, teşekkür ederim” dediği gün annemi ne kadar kıskandığım ve bütün gün kadına nasıl eziyet ettiğim de geldi…Sonra dün gece izlediğim filme takıldı aklım…Ölümsüzlük pınarından içmiş bir ailenin hikayesiydi film. Baba hiç de memnun değildi ölümsüz olmaktan. “Bizimki yaşamak değil…” dedi küçük kıza.”Nehir kenarındaki kayalar gibiyiz…sadece varız, o kadar” dedi. Takıldı bu da aklıma, çok lazımmış gibi…Ölümsüzlük nasıl olurdu ki, diye…Sonra bir de bizim bakkaldan ramazan ramazan bira istemem ve bunun mahallede nasıl bir dedikodu olabileceği takıldı kafama…Yine istedim. Hem ramazan, hem de öğlen vakti…Neler diyorlardır benim için acaba?Sonra bir de evi toparlamam gerektiği ama canımın istemediği…Nefret ediyorum zorunluluklardan…Sonra çok sevdiğim eski bir arkadaşım geldi aklıma. Takıldım kaldım o konuda da…Ben suçsuzdum halbuki…Bana kızdı ama ben suçsuzdum. Onun erkek arkadaşı bana asıldı, ben hiçbirşey yapmadım…Üstelik çocuğu yolup attım bile…Ama bu olayı arkadaşıma anlatınca ben suçlu oldum..Suçum yok benim!!! Ne yapıyordur acaba şimdi? Nerededir? Kiminledir? Mutlu mudur?….Sonra son zamanlarda iki kilo aldığım geldi aklıma…Derhal vermem gereken iki kilo. İyi de niye hep böyle oluyor? Al ver! Sıkıldım ben bu işten! Nasıl diyet yapsam ki?…Sonra biranın yanına patates cipsi açtım bir kocaman paket…………Tazecikmiş…Sonra hayatımı düşündüm…Düşlediğim gibi mi oldu her şey? Hayır..Olmadı…Ama yine de mutluyum galiba…Sonra dördüncü birayı açıp bu yazıyı yazdım işte..Bu kadar.
yorumlar
aklıma gelmişken söyliyim, dün bir ara acaba öldüm de cennettemiyim diye düşündüm. dibinin dibi gözüken masmavi bir deniz, tertemiz bir hava, parlayan bir güneş ve sadece yelkenlinin suyu yararken çıkardığı şırıltı…
şahane olmuş kop.cennetteymişsin tabi..acaba? demeye gerek yok:)
Çilek, hayatındaki kişiye çok fena bağlandığını hissediyorum..Bu harika ama yokluğu seni yerle bir ediyor..Eğer evlenme teklif ederse hemen kabul ediyorsun aksi takdirde sallamaya başla derim..Yoksa gidiş kötü..Sakın bana kızmaaaa..
nerden bildin yerle bir ettiğini pbk;
pbk, sana kızar mıyım aşkolsun:)galiba haklısın. Çok dağıldım gittiğinden beri. Böyle olmaması gerektiğini biliyorum. Onu da üzüyorum çünkü. Ama sanırım alışma sürecindeyim hala. Aptal kadınlar gibi davrandığımın da farkındayım. Sanki sevgilisi olmazsa hiçbirşey yapamayan, hayatında aşktan başka hiçbirşeye önem vermeyen kadınlar gibi…kendimi kınıyorum ama zorlanıyorum işte…Bu dönem böyle geçiyor. Umarım bir an önce düzelir.
Tatlı çilekçim, aşk daima onunla birlikte olmak istemektir kendine haksızlık etme..Ben karşındakinin sendeki bu olumsuzlukları farketmesini isterim..Örneğin bir nişan yüzüklerini alarak başlayabilir bu farketmeyi…Kop, ben aşkı yüz kilometreden farkederim..
pbk, bak şindi sen diyosun ki
ve de
ve de
e iyi de mak da diyor ki evlenirsen aşk biter, bunu bide akoni teyzeme sorsak mı acaba? pek aceleye getirmeyelim diyom ben..
o konu biraz karışık pbk:)dün yazıyı yazarken – ki gerçekten yazıdaki kadar karışıktı kafam – çok negatif bir moddaydım.Bu sabah iyi uyandım.kendime kahve yaptım.gazetemi aldım.birazdan oturup haberlere bakıp bulmaca çözmeyi planlıyorum.sonra sokaklara atıp kendimi biraz hava almak.bu akşam şen şakrak bir yazı yazarım belki de, güzel bir gün geçirirsem:)
evlilik aşkı öldürüyor”muş”…evet ben de hep böyle duydum.pbk, bize acele cevap:)
Aşk ın yerini sıcacık bir sevgi alır, sorumluluk alır, alışkanlık alır,vücutlar bütündür artık..Birazcık uzağa gitse sıcaklığını ararsın..Aşkın devamını yaşarsın, aşk ilişkinin başlagıç noktasıdır..Dönüşmeler olmadıkça aşk havada kalır…Başlangıçta aşk olmassa da ilişkinin gerisi gelmez…
sevdim ben bu yorumu pbk:)
Çilekkkkkkk, 4 bira birde cips yersen 2 kilo az bile sanaa:)))Bazen diyorum ki keşke bu kadar herşeyin farkında olmayan biri olsaydım, bu düşünceler beni de yiyip bitirecek ama ben düşünüp düşünüp buzdolabına yöneliyorum ve yemek yemeyi seçip senin gibi bir alıyorum bir veriyorum:)) Gazeteler hergün yemek dergisi veriyor çok kızıyorum ve hemen bir tarifi uygulamaya geçiyorum. Bazen eksik yazıyorlar tarifleri ona da kızıyorum. Sonra aç karnına markete gitmeyeceğim diyorum, aldığım peynir çeşitlerinin haddi hesabı yok, şarap içmeyi özledim… Off dans etmeyeli ne kadar zaman oldu ki, eskiden bir müzik kanalı açar kendi kendime dans ederdim, şimdi neden yapmıyorum?Gördün mü bak senin yüzünden yine canım sıkıldı , dur bakim çekmecede neler var, biraz ceviz biraz kayısı kurusu bunlar beni kesermi? Çukulata mı aldırsam??
Bekle biraz çilekçim, bakalım senin için ne yapacak…Sevgiye dönüştürebilecek mi aşkını…=)Biraz fazla burnumu soktum ama çenem düşük bu sabah, bağışla…
çok aşk uzmanı gördüm seni pbk,
Normaldir, kop kalabalık ortamların insanıyım ben..Çok insan çok arkadaş..Çok arkadaş çok aşk..Çok sorun çok tecrübe..
pbk’cım, benim derdim evlenmek değil. Evlenmek bana uzak bir fikir hatta. Ama aşkın sevgiye dönüşmesi ve saygıyla beslenmesi fikrini çok tuttum.linet, bildiğim bütün diyet formlarını düşünüyorum şu anda. birinden birini seçip yarın başlıyorum:)çikolata aldır bence. kesmez ceviz falan şimdi:)
pbk öyle güzel anlatmışsın ki kesinlikle katılıyorum..Aşkın yerini sıcak sevgi alıyor……çilekciğim bence senin sadece zamana ihtiyacın var geçecek bunlar ama güçlü olmalısın..
Çilekçim bu dert değil ki ama..neden olmasın?, karşında sevdiğin bir insan var..Minik bir bebiş istemez misin, sen herşeyi güzelleştiren birisin, süper bir anne olursun yeter ki baba adam olsun..
Pillibebek kafaya koydu çileği evlendirecek ve kucağına hemen bir bebek verecek:))Pilliciğim bana ne tavsiye edersin? :)))))
demecedin bunu pbk,
pbk, kafam oldukça karışık bu konuda…gerçekten iyi bir anne olur mu benden, karşımdakini gerçekten mutlu edebilir miyim…vb soruların cevabı net değil bende. Baksana, sevgili gitti uzaklara diye sıyırdım kafayı birkaç haftada:) benim gibi bir arızalıdan çocuğa ne hayır gelir?güzel düşüncelerin için çok teşekkür ederim arkadaşım. Çok iyisin ve çok da dost:)sağol.
Ben bu PBK’ya sasiyorum. Abi bu kiz resmen harcaniyor. Tv’lere cikmali oradan bizlere hitap etmeli.. Siir gibi konusuyor valla…H. Bu arada hepinize kizginim. Actigim Foruma bi üye olmadiniz…
linet, bence pbk’dan tavsiye mavsiye alma, sakata gelirsin, demedi deme
kop, doğru demiş ama kabul et:)her baba adam olmuyor.zor iş babalık, adamlık daha da zor.annelik de..off ya, külliyen zor işler bunlar kısacası:)
Şimdi arkadaşlar az çok buraya yazdıklarımızla herkesin yapısını kendime göre kavramış durumdayım..Kafamda ki kavramlarda belli, taşları yerine yerleştirmeye çalışıyorum..Linet tatlısı sen evlisin zaten, ve duygusal olarak tatmin olmuş durumdasın..Benim aklıma ihtiyacın yok sanırım..=)
Kop ya, bütün bu olumsuz tavırlarının sebebi Koza 68 ile iyi anlaşmam değil mi =), ama seni de seviyorum..İstemezsen de sevmem..Tamam sustum arkadaşlar..
öyle çok düşünmeyeceksin çilek,düşün düşün b… işin:))Bizim ikizler bir şeker oldular, bir şeker görsen bebek yapası geliyor insanın:))aaa dur sana resimlerini mail atimmm:))pillibebekciğim takıldım zaten, söylediklerin doğru şeyler aslında, ilşki yıpratılmamalı yoksa evliliğin aşkı falan öldürdüğü yok ne demiş Sertap ablamız aşk ölmez biz ölürüz..
pbk, susma!!!aman diyeyim.ben çok seviyorum senin yorumlarını ve inan ki aklımın bir köşesine de yazıyorum.linet, onları yerime ısır lütfen:)
pbk, nerden hatırlattın gene bu zevzek kozalağı bana, bütün günümü berbat ettin, biraz kuru kayası yiyeyim espresso içeyim sinirlerim yatışsın
kop, çikolata ye çikolata:)ben ne yesem ki?çilekli yoğurt??evet evet, şahane fikir.
çilek; gitsene adamın yanına madem bu kadar özlüyorsun? hatta bence PBK yı da al beraber gidin. PBK nişan yüzüklerini seçer, siz muhabbet edersiniz 😉
Euqon, bu kızmak mı bana..Adamın karşısın da aşk var..Anlamıyorsa ben ne yapayım..Çilek hem seviyor hem üzülüyor..Bunu görmüyor mu..Çilek seçsin yüzüğünü bu onun aşkı..Ben kendi yüzüğümü seçicem..Muhabbetimiz de buradaki yazdığımız yorumlardan ibaret
EUQON, içine mi doğdu???yarın sabah yola çıkıyorum.O da beni özlemiş midir bilmem ama ben en azından kendim için gidiyorum:)biraz daha kalırsam buralarda hafif’e bunalım yazılar döşeyip insanları daraltıcam. En iyisi gidip adamı daraltayım:)
ppk, yok kızmadım, latife ettim. hani demişsin ya yukarıda
diye; ona istinaden…çilek; aptala malum olurmuş, ondan bildim zaar… iyi yolculuklar olsun, sağ-sağlim git gel 🙂
euqon hayret bişisin, müneccin nisin abin senyau, o zanan nişan yüzüklerini sen seç, ben de 7 katlı pastayı yaptırayım,
Tamam o zaman..=)
çilek anlat adama herseyi yanına gıt en azından olmasada baska sanslarının oldugunun farkına varırsın ama olması dilegıyle…
hopali,adama anlatmam gereken herşeyi anlattım zaten:) sağolsun tüm saçmalıklarımı da dinledi sabırla bugüne kadar.kop ne pastası, ne yüzüğü?gerek yok böyle şeylere arkadaşlar.yoluma kırmızı halı sersin yeter:)))
ya ne billim çilek, pbk ya baksana bi de bebek yapın diyo, yok daha neler diyesim vardı ama kozalak kızar die diyemedim.
kopanisti, pasta masta yaptırma abicim. baksana çilek kilo aldım diyo, şimdi bi sakatlık çıkar mıkar, neme lazım 🙂
o zaman ortaya çi köfte yaptırayım,
hmmm o da başka türlü zorlar adamı be abicim :E
Nehirler kavuşmak için akar denizeKavuşmak kaybolmaktır aslındaKarışınca denizeVazgeçmektir kendinden
ahanda ! göle akan nehirlerin kabahati ne?
hö??? mmmööööööööööğğğğğğhh!!! (@badoer1)
bu olmadıyasa bu olur mu:))))Beyaz peynir, domatesYanına bir kavun kesÇiğ köfteyle ne enfesBir iptiladır rakı
olmamın
Çilek hayırlı olsun. Senin evlilik işlemleri tamam gibi:))pasta, nişan yüzüğü felan baksana hepsi tamam :))Hepsi bir yanaKavuşmak güzeldir yar’a
ne var 2 kilo almışsam EUQON????beğenen böyle beğensin!Sen yaptır pastayı Kop’cum! ben yerim yine de:)çiğ köfteyi de yaptır.badoer, ikinci şiir daha güzel olmuş:)ya, bu arada benim yazının sevgilimle hiç alakası yoktu ama bak yine döndük dolaştık geldik o konuya.bundan sonra felsefe tarihi, oşinografi, psikoloji, gastronomi ve mutfak sanatları üzerine yazı yazmaya karar verdim. Aptal aşık rolü üstüme yapışacak yoksa:)
Oşinografi yazılarını heyecanla bekliyorum :)))
derhal çalışmalara başlıyorum badoer:)
oşinografi tek başına bişiy annatmaz, seyir ve hidrografi de bilmek lazım, biraz da meteorolojiama, yok biz onnarı zaten biliyoz diosanız, o zaman amenna
atıyorum şurda kop! bozmasana hemen allah allah..havalı olsun dedik:)
çilek, ben badoer1 e demiştim ki, sen yaz oşinografiyi o düşünsün bize ne
Zaten bişey anlatması için yazmayacak ki kop :)))Adı güzel onun için
he, ben de onu dedim işte…
he aynen:)kop var ya senin o sonu ki ile biten izmir kokulu cümlene takıldım kaldım abi:)süpersin
tabi ki neden olmasın…
anladım ki.
Olay döndü bana kapak oldu:))))Bir de oşinografi öğrenecez iyi mi…Fiziksel ve kimyasal oşinografi, deniz biyolojisi ve balıkçılık, deniz jeolojisi ve deniz jeofiziği gibi alt dallara ayrılır.
kop seyir hakkında sana gelirim artık
e badoer biliyormuş ki.:))
onlar de kendi aralarında alt dallara ayrılr bado, örneğin balıkçılığı ele alırsak, derin su balıkçılığı, tatlı su balıkçılığı, olta balıkçılığı gibi,derin su balıkçılığının da alt dalları vardır, ama onlara şimdilik girmeyelim vaktimiz dar hem sonra diğer sınıfla da aynı gitmrk zorundayız müfredat böyle
sağol kop cam ( kopanist hoca nın kısaltılmışı :)))Yarın kaçta geleyim
tamam ben yarın kaçarım sen de gelirsin
:))))Ankara’dan, İzmir’de kaçan birini yakalamak biraz zor olacak ama neyapalım
Çilekçim bence yarın gitmen çok iyi olmuş. Bak onun yanına gittiğinde göreceksin burada düşündüğün herşeyi en önemlisi yalnızlığını bile unutacaksın. Yalnız ona kötü olan hiçbirşeyi belli ettirme. Herşeyi öyle bir anlatki senin onsuzda çok mutlu olduğunu bilsin. Erkeklere seni bekliyorum,sensiz çok mutsuz oluyorum falan dediğinde kendilerini gökyüzünde sanıyorlar.Hep mutlu ol çilek:)
çilek yazıyı bu kadar diye bitirmişsin.daha ne olsun be çilekcimm her bişey gelmiş aklına :))
çilek, sen nasıl bir romantik, vicdanlı ve iç dünyasını seven ve bu iç dünyaya ara ara seyahat yapmaktan; geçmişle dolayısı ile kendiyle yüzleşmekten kaçınmayan cesur birisin öyle!Benim bu gün bu yüreğini kutlamam lazım, iyi ki bunları yazdın değil, çünkü bunları düşünebilen İNSAN oluşunu kutluyorum bugün. buraya bunları yazman çok küçük bir bölümü sadece.BU ARADA KOPANİSTİ VE PBK VE ÇİLEK;abicim evlilik iyi bir şeydir, sakın kaçmayın!!! kop ben sadece şunu demiştim: İLK GÜN Kİ aşk vardır ya (karnında kelebek neyin uçuşur vs.) onlar evlilik süresünce devam etmez….SEVGİNİN VAZGEÇİLMEZLİĞİ alır doğal bir akış ile, sen bile hissetmezsin, hiç canın acımaz yani, memnun da olusun üstelik taammı??? :))ÇİLEK;evlen abicim sen evlen,ama yüzükleri sen alma sakın, adam alsın bir zahmet:)) ciddiyim ne o öyle, evcilik oynar gibi evden sen yüzükleri getirdin, aşağıda kilimi serdiniz de karıkoca oyunu mu oynayacaksınız, geçiniz bunları, YÜZÜKLERİ GÖRELİM!!!seninkine de selam söyle, özletmesin seni bu kadar, offff, kıyamam ben sana!
mak, daha başa dönmeyelim istersen, ilk günkü aşk karnındaki kelebek gibi değilse başkasında da değil anlamına gelmez,ikincisi evlenmek istemeyen bir kişiye evlen evlen die tutturulmaz, o zaman senin tezine göre aşkları biter ve ne yaptık biz olurlar, sen de çileğin evlendikten sonra mutsuz olmasını istemezsin deil mi
çilek evlen tabi yaa.. ama düğününe de çağıracaksın bizi.. 🙂
Bence de nasıl mutlu oluyorsa, aşkını en müthiş nasıl yaşıyorsa öyle kalsın. İlla evlilik demenin ne anlamı var.
di mi ama, sona aileler karışacak, kaynana falan, bebek olacak yok ismi anamın adı olsun yok amcamınki göbek adı olsun, yok o yok bu, işiniz mi yok yaaa, evlenenleri görüyoz işte…
kop:(( üzülüyorum şimdi…belki de ben aşkımı sevgiye en güzel dönüştürebilmişlerdinim yine de ilk gün ki o garip duygu barınamaz. Geçenlerde bir psikaytrist şöyle dedi; bu aşk duygusunun ilk günki heyacanını korumaması ve yerine sevgiye dönüştürmesi aslında çok sağlıklı! Çünkü insan bünyesi o kadar büyük heyecanı ölünceye dek taşısa ömrü kısalır, insan dayanamaz ölür dedi. Bunu tamamen bilimsel açıkladı. Tamamen eşyanın tabiatına aykırı dedi yani…çileğe’ d evlen diye tutturmadım kop, onun evlenmeye çok zıt ve uzak biri olmadığını hissettiğim için bu şekilde söyledim, benim lafımla zaten evlenmez zannediyorum
neyse…bu konu bana yönlendirilmezse sevinirim. şurada heyecanlı ve samimi olup duygularımızı paylaşmak günah mı oldu??? bir daha konuşmuyorum, sağolun!
tamam mak senin dediğin olsun, psikiyatsriste benden selam söle, kıçını eşekler tepsin onun, ya da kozalak69 tepsin
neyse…bu konu bana yönlendirilmezse sevinirim. şurada heyecanlı ve samimi olup duygularımızı paylaşmak günah mı oldu??? bir daha konuşmuyorum, sağolun!
mak , konuşmanı zaten duyamıyoruz, ama yazılarını heyecanla bekliyoruz:)))
ama mak neden bööle yapiosun, hep böyle küsüp kaçıosun, konu sana nasıl yönnendi onu da anlamadım ya neysse
makaleci’yi niye küstürdünüz ya?canım arkadaşım, ben senin ne demek istediğini anladım. sen üzülme ve küsme kimseye:)benim için ilk yorumunda yazdığın iltifatlar – ki biliyorum bunlar senin samimi düşüncelerin – ve ilişkime dair iyi dileklerin için teşekkür ediyorum.zeyynep, ben size düğün yerine fasıl-rakılı hafif gecesi yapsam??? telafi eder mi? (konudan sıyırma çabaları) :))))peripetty, artık çok geç. Valla söylemiş bulundum Onu özlediğimi ve mutsuz olduğumu:( şu an poposu tavandadır diyeceksin, eh doğrudur:)makaleci, yazdığın her yorum benim için önemli. bunu unutma. Sakın ve lütfen susma:)
@çilek çok mutluyum hafifte düğün süper olur. 27 ekimde takalım yüzükleri ayy ne kadar iyi olurdu.
anlaşıldı siz beni yakmaya kararlısınız:))))akoni’cim, senin hatırına hafif gecesinde tek taşımı kendim alıp kendim takıcam, olur mu? :)))) sonra seninle kadeh kaldırırız “bekarlığa” :)hepiniz çok tatlısınız..
tamam canım bunların ağzını başka türlü kapayamayız 🙂
tamam bak fasıl ve rakı varsa bana uyar çilekcimm 🙂 hiç de hayır demem yani 🙂
AFİYET OLSUN
Misten ala kokusuAna sütü gibi suŞu ki sözün doğrusuMüstesna ma’dır rakıDost bezminde sohbetteNeşe-i muhabbetteHer manevi lezzeteBir vasıtadır rakıNükte cinas anlayanAheng’i bezm’e uyanİçip zırvalamayanİşte o’nadır rakı
badoer bu manzarayı görüpte içmez mi insan 🙂 hele bir de arkadaşları varsa yanındaşu 27 ekim gelse artık bir an önce…
Sabret zeynepSabret zeynepBitsin bu hasret27 ekim’de deRakı ,fasıl, balıkYolunu gözler
yolunu gözlerpatlıcan közlerbizdeki bu gözler0,25 miyop ancak uzağı gözler
badoer :))kop astigmatta var yaa onu ne yapacağız 🙂
onun yoğurtlusu şaheser olio tavsiye ederim
peki o zaman yoğurtlusunu da bi deneriz artık 😛
ama yoğurtdan önce, zeytinyağı, kekik, karabiber, pul biber, biraz nane, sarımsak ve bir tutam fesleğenle terbiyele, mükemmel oluyor
malesef denetemioz, alcaksanız alın zaten son 1 tane kaldı
düşünsene deneme kabininde @zeynep, elinde bir tabak yemek var, içerden bağırıyor”ayyy, bu olmadı, biraz daha az yağlısı varmı”
Kınıyorummmmmmm sizleri, acıktımmm benn….
çok alemsiniz yaa öldüm gülmekten :)gülmekten yorum yazamıyorum :)))
Yoğurtlu, Terbiyeli Astimat
badoer1 10 a kadar sayacağım kayboll hemen:)))
bunun yoğurdu kaymaklı galiba ben yemem bunu :))
üstüne biraz zeytinyaa gezdirsedin ya
ooofffff. ben bugece yemek diliycem. aç insan olmamasını diliycem.
pettycim çok acıktın galiba :))
hı hı. hemde çok:)
Çilekçik bence sen yüreğinin götürdüğü yere git.mutlu ol
gidemiyorum arkadaşlar:(((yattı o iş.ama çok heveslendirdiydiniz, gitmiş kadar oldum.bu yemekler ne bu arada? aloooo:)))diyet yapmam gerek diyorum ve siz neler yapıyorsunuz?
aaaa niye gidemiyorsun yaa :((bu yemekler şey oluyo şimdi çilekcimmm.. eee şöyle yanii.. hehhh gözümüz doysun ki yemeyelim diyee :))
hımmm…anladım zeyynep’cim.iyi kıvırmışsın:)
ne yapayım başka bişey gelmedi aklıma 🙂
:-:
RRB???iyi bişey dedin eminim de, anlamadım:)
Bi bu PBK biliyor aski.. onun icin adami ucacakken terketmis. Bu mudur ask.. yav önce bi aynaya bak! Sonra birilerine akil ver…
pbk’nın o hikayesinde anlaşılması gereken başka birşeyler vardı xnicox..sevginin ölçüsü bu mudur? diye sorgulamıştık hatırlarsan.aşk, sevgi aslında hiçbirimizin tam anlamıyla bilemediği, sürprizlerle dolu, her deneyimde yine ve yeniden şaşırtan bir çılgınlık işte.kimimiz daha net dersler ve sonuçlar çıkarıyor yaşadıklarından, kimimiz ömür boyu aynı hataları yapıyor…”herkesin öğreteceği birşeyler vardır” derdi bize hocalarımız okulda. tutarım bu sözü.
Cilek kardes…Ask birliktir beraberliktir. Ask bölüsebilmedir. Ask bir ve bütün olmadir. Ask manevi ucmaktir. Ask gerektiginde ölmektir. Öyle yüce bir duygu ki” onun icin ölünür. Her seyin kaynagidir ASK…
çok dooru dersin nico,
xnicox kardeş,sen beni yanlış anladın sanıyorum. YUkarda yazdıklarına tamamen katılıyorum. Aşk herşeyin kaynağıdır ve gerçek aşk için ölünür de..Bunu daha önce de tartışmıştık burada birileriyle ama hatırlamıyorum…Neyse, ben sadece şunu diyorum. Aşk için gerektiğinde ölürsün, eyvallah…Ama karşındaki sadece seni sınamak için bunu bir oyun gibi koyarsa önüne, kısacası “hadi bakalım, beni seviyorsan bunu yaparsın! Yiyor mu? ” şeklinde bir tavrı olursa bu aşk için ölmekten, risk almaktan, fedakarlıktan çıkar. Öyle değil mi? Bu samimi bir davranış olmaz.haksız mıyım?
haklısın, imzamı atarım
bak konu açıldı çenem düşecek sabah sabah…şimdi aklıma ne geldi mesela:Üniversitedeyiz. Bir arkadaşım, Onun erkek arkadaşı ve ben oturuyoruz kafede..Pastalar ve içeçekler geldi. Bizim kız biraz şımarık birşeydi..Tutturdu çocuğa: “ben şimdi bir karışım yapıcam, sen de beni seviyorsan o karışımı içeceksin”…Çocuk da ne desin: “İçerim aşkım ne demek”…yaa..kaşındı salak.bizim kız benim bitmek üzere olan kola bardağımı aldı, içine kendi çayından biraz koydu, sonra biraz tuz döktü, biraz şeker, biraz pastadan koyup çatalla ezip karıştırdı, TÜKÜRDÜ, hem de bol bol, ve sundu arkadaşa!!!ben son derece sakin, içmez diye beklerken, çocuk içti bu iğrenç şeyi!!!!bizim kız zevkten dört köşe…ben şokta…sonra ne oldu? birkaç hafta sonra çocuk bunu boynuzladı, ayrıldılar.az önce konuştuğumuz örnekte olduğu gibi, daha uçuk birşey düşünelim. Yükseklik fobin var…Adı üstünde “fobi”, boru değil. Sevgilin de bayılıyor paraşüt olayına. Sana tutturuyor sen de yapacaksın diye. beni seviyorsan yaparsın….ne demek ya? Asıl sen bu insanı seviyorsan fobisini bile bile O’na işkence etmezsin! Var mı böyle bir mantık?bak yine soruyorum, haksız mıyım? :)aşk bu kadar basit kalıplara sokulur mu?ben sevdiğim adamın horlamasını ninni gibi algılıyorsam aşk budur…O’na yemek pişirmekten keyif alıyorsam, o yedikçe ben doyuyorsam aşk budur…O’nu kendimden önce düşünüyorsam aşk budur…O’nunla konuşmadan oturmak bile benim için paylaşım demekse aşk budur…O’nunla iki saat daha fazla görüşebileyim diye derse uykusuz gitmeyi göze alıyorsam, hiç düşünmeden, aşk budur…bu liste uzar gider.bunlar içinden gelerek yapılan, hesaplanmamış, planlanmamış, karşılığı beklenmeyen şeylerdir..o yüzden AŞKtır.
Nicox,Sen benim konuyu anlamamışsın ki..Zaten uçmaya meraklısın ,keşke benim yerime sen uçsaydın onunla..”Sevgi bir çiçeği sulayıp, onu yaşatmaya çalışmaktır,bir insanla iyiyi güzeli derdini sevincini birlikte yaşamaktır..Ona şart koşmak,hıım bunu yaparsan ancak sana sevgimi veririm demek değildir”..Bırakın bencillikleri ben merkeziyetci fikirlerinizi..Niye ölelim ya birlikte yaşamak varken..Vücutlarımız ve ruhumuz birlikteyken hayat var..Biz kadınlar herşeyimizi içimizde yaşamaya başladık artık siz erkeklerin anlayışsız tavırları yüzünden..Teşekkürler Çilek çim beni anladığın için..
çilek, bu yorumunun altına değil imza padişah tuğrası bile bassam az gelir,işte aşk budur! tamam da……bu durumda boynuzlanınca naapmak gerekir ?
boynuzlanınca boynuzlayanı uçurmak gerekir kop’cum:)))hem de paraşütsüz:)şaka bir yana, ben çok boynuz yemiş bir boynuzzede olarak, her seferinde farklı tepkiler verdiğimi söyleyebilirim.ilk boynuz deneyimimde, karşısına oturup sakin sakin ama ağır bir konuşma yaptıktan sonra Hülya Koçyiğit kalkışıyla masadan kalkıp uzaklaşmıştım:) sonra peşimde çok koştu. Affetmiş gibi yapıp bir hafta sonra karşısına geçip: “Ya hayatım ne olur kusura bakma ama ben başkasına aşık oldum!” demiştim:) yalan tabi, yoktu öyle birşey ama olsun. İntikam alınmıştı:)sonra tabi büyüdükçe olayı farklı algılamaya başladım. İkinci boynuzda telefonlara çıkmadım, ona konuşma hakkı vermedim. kaçtım. Konu kendiliğinden kapandı.Üçüncüyü önceki yazılarımdan bilirsiniz zaten. O boynuzda aklımı yitiriyordum az daha:) ama onu da sakin karşılamış ve karşımdaki insanı sonuna kadar dinlemiştim. Sonra da ayrılmıştık zaten.Allah bir daha da yaşatmasın mümkünse:)buradan çıkarılacak sonuç nedir: boynuzlanırsan sakin kal, dinle ama inanma, ve sonra git..
olay budur!
BENDE TUĞRA MI BASARIM YAZDIKLARINA
çilek, çok aşk maduru gördüm seni:)))
e zamanında biz de darbe aldık tabi çeşitli şekillerde badoer.ama bak şimdi…hiçbirşey yaşamamışım gibi hissettiğim, herşeye sıfırdan başladığım ve yanında çok mutlu olduğum bir adam var hayatımda..demek ki neymiiiiişşş……….bir gün birisi çıkıp gelir geçmişi silermiiiiiiiiiş:)
valla böyle adama teşekkür etmelisin çilek,
ettim kırk kere.
Düşe , kalka öğreniyoruz hayatı ve sevmeyi. Kötüyü yaşamadan, iyinin kıymetini anlayamıyoruz.Bende geçmişteki yaşadıklarım için silici arıyorum, inşallah çıkar karşıma.
allahtan umut kesilmez badoer1, herkesin biyerlerde gelmesini beklediği bir silicisi vardır
silici???güzel olmuş bu:)))
kop kardeşim, eğer bir bildiğin varsa söyle. Nerde bu siliciler.silici :))) evet ya bence de baya cuk oturmuş :))))
hepimiz kapısındaki kilitleri açacak kişiyi bekleyen birer boş eviz
kop coştu yine:)ben de son cümlenizin altına imzamı attım gitti.devam ediniz efendim.
Ayriliklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir.Tipkı rüzgarin mumu söndürüp yangini güçlendirdigi gibi…
kop; en son yorumun çok güzel!
makaleci, kop incilerindendi az önceki yorum.senden de bir inci alalım:)
Çilekciğim öyle samimi bir dille ve içten yazmışsınki, bu arada o cipslerden bana da uzatır mısın?:)))Kopanistinin yorumunu tuttum da depozitosuz da anahtar teslimi olmaz hani:))
Cilek kardes…Seni anliyorum. Ask zorbalik asla degildir. Sevdigin insan zorla sana bir sey yaptirtmak istiyorsa zaten o ne sevgidir, ne de ask. Bastan yanlis olan hic yapilmamasi gereken beraberlikten öte gitmez. Bunun adi ise sadece hoslanmadir. Ne olur buna da ask demeyelim.
xnicox, aslında aynı şeyleri söylüyoruz:)yavaş yavaş ortak noktada buluşmaya başladık.pharmacid, senin için hemen bir paket daha açayım arkadaşım, ne demek:)
çilek itiraf edeyim bu yazıyı hep es geçiyordum hiç tıklamadım bile,önceliği başka konulara verdim bu başlığı hep “sonra”lara bıraktım içeriğini tahmin edemezdim.Pişman oldum neden bu kadar geç okudum diye.Çok güzel anlatmışsın2 gün arayla tam tarif ettiğin günü ben yaşıyorum şimdi.Birbirinden bağımsız binlerce düşünce,öyle bir yumak olmuş ki beynimde,yapmam gereken şeyler var ama yoğunlaşamıyorum sırf aklım başka yerlerde diye.işlerimi yapmaya kalksam biliyorum dalgınlıktan yanlış yapacağım.Aklımın iplerini salmak üzereyim galiba,biraz çözülseler fena olmayacak benim için..
Konsantrasyon sıfıra iniyor değil mi dejavu? Sen de kendine bir iki gün izin ver en iyisi…Ben öyle yaptım.yazıyı yazdığımın ertesi günü evde oturup saatlerce bulmaca çözdüm. Böylece kafamdaki dağınıklığı biraz olsun kontrol altına aldım. Sonra akşam arkadaşlarım geldi. O da iyi geldi bak…Sohbet işe yarıyor.Ertesi gün ise, yani dün, deli bir temizlik yaptım. İnsanın düşünmeye fırsatı kalmıyor:) O arada beyninde çılgın vaziyette koşturmakta olan düşünceler de duruluyor…Akşam da oturup en sevdiğim filmlerden birini izledim battaniyenin altına kıvrılıp:) Şimdi harikayım.Tavsiye ederim arkadaşım:)
Gelmesini istediğim dostlarım hep uzakta,sanırım perşembeyi beklemem gerek gelecek hepsi.En sevdiğim filmleri izlemek,evet bu kulağa hoş geliyor,gezmek ya da..Umarım dediğin gibi beynimde deli gibi ordan oraya koşturan düşünceler durulur çilek yoksa ben durgunlaşacağım diye korkuyorum.
”Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?Hiç vaktiniz yok, “Fast live”, “Fast food”, “Fast music”, “Fast love”…Dikte ettirilen “yükselen değerler”, “in” ler, “out” lar…Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, Size sesleniyorum!Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında?Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?”
Can Dündar mı yazmıştı bunu,teşekkürler kop GÜZEL noktaya değindin
can dündarın yazdığı yalan, ben inanmıyom cunku bunun da altında müşfik kenter yazıyodu
süper bir yazıymış bu.zavallı halimize ithaf olunmuş..