Afet-i Devran; Neriman
Afet-i Devran; Neriman

Türk sinemasının vamp kadını, sarışını, boylu-poslusu, erkek fatması, ağlayan, acı çeken maşuku, bazen de ‘çaça’sı: Afet-i devran Neriman; Şahane Kadın Neriman Köksal.

Asıl adı Hatice Kökçü’dür. İstanbul’da, Rami’de dünyaya gelmiştir. Annesi ve babası kendisi küçük yaşta iken ayrıldığı için Köksal, Rami Kulübü’nde futbol oynayan, sonra da genç yaşta vereme yakalanıp ölen babasını hatırlamaz. Annesinin ikinci evliliğinden beş kardeşi olmuştur. Çocukluk yıllarını Feriköy’de annesi ve teyzesine ait bir evde geçirir. İlkokuldan sonra da bir fabrikada işçi olarak çalışmaya başlar. İlk sevgilisi, soyadını açıklamak istemediği Hikmet’tir. Hikmet Bey’le dört yılı geçer. Dışarı çıkıp gezdikleri günlerde eve tarlalardan dolanarak gelir. Otomobilden de her zaman eve varmadan iki sokak evvel iner. Aile mutaassıptır.

Henüz 22 yaşında olan Köksal, bir gün İstiklal Caddesi’nde yürüken, heybetli endamıyla Metin Erksan’ın dikkatini mucib olur ve onun tarafından yönetmen ağabeyi Çetin Karamanbey’le tanıştırılır. Bu sayede ilk filmi olan ‘Çete’de (Refik Halid Karay’ın romanından uyarlanmıştır) Karamanbey’le çalışır ve Rus kızı Nina rolünü oynar (1950).

Hikmet Bey’den ayrılmayı düşündüğü bir dönemde İzmir’de yönetmen Nevzat Pesen’le karşılaşır. İlkin bekar olduğunu sandığı, sonraları ise kendisi ile konuştuğunda evli olduğunu öğrendiği Pesen’le ahbaplık eder. Pesen evlidir ama İzmir’deki karısı ile “soğukluk yaşamaktadır”.Evi, çocukları, sineması İzmir’dedir. Köksal ile ilişkileri başlayıp ilerleyince, haftada iki-üç gün İzmir’de, dört gün İstanbul’da kalmaya başlar. Bir süre böyle devam eder. Daha sonra Köksal, karısı ve çocuklarını İstanbul’a getirmesini ister. Hatta tutulacak evi de birlikte ararlar. O sırada Pesen’in İzmir’deki eşi hamiledir ve Köksal, çocuğun erkek doğmasını umduğunu anlatmak için karısına bir de erkek çocuk kartpostalı yollar. Artık Pesen, haftada iki gün karısı ile, dört beş gün de Köksal ile kalmaktadır. Hatta Köksal, Pesen’in karısı ile konuşmaya da başlamıştır. Nevzat Pesen’den kendisi de birkaç kez hamile kalmış, fakat her defasında aldırmıştır. İşleri yoğundur, çocuğa zaman yoktur. Fakat zaman ilerledikçe kendisi de ana olmak ister. Hatta bir gün ‘‘Senden ayrılacağım, vereceğim nüfus kağıdımı birine, onunla evleneceğim’’ der.

Neriman Köksal - Nevzat Pesen
Neriman Köksal – Nevzat Pesen

Köksal dediğini yapmış, 1944 doğumlu kameraman Feridun Kete ile evlenip kısa süre sonra da boşanmıştır.Neriman Köksal, sinemada asıl çıkışını ise 1959 yılı’nda, ‘Fosforlu Cevriye’ ile yapar. Burada sert, kabadayı bir kadını canlandırır. Daha sonraları moda haline gelecek olan bu tiplemede dişilik de eksik değildir. Filmlerinde erkeklerin aklını başından alan güzelliği ile ‘vamp’ kadını oynayan Köksal, 1995’e dek 200’e yakın filmde oynamıştır. Cahide Sonku, ‘Neriman Köksal’ portresi hakkında bu konuda şöyle demiştir:”Köksal ilk vamp kadın oyuncularımızdan biriydi. Önceleri Türk filmlerinde, başrol kadın oyuncu fahişeyi de canlandırsa, sevişmesi yasaktı. Seyirci bunu kaldıramıyordu. Ama gerçek yaşamda cinsellik var. Dolayısıyla starın yanında ikinci bir kadın oyuncu olurdu. İyi kadın esmerse kötü kadın sarışındı. Bir kadının işlevini iki kadın görüyordu. Cinselliği ön planda olan bir kadına ihtiyaç vardı. Bu da bir dönem Neriman Köksal oldu.”

Köksal, 1999 yılı’nda Hürriyet Gazetesi’ne verdiği bir röportajda:”İlk öpüştüğüm erkek artisti hatırlamıyorum. Rahmetli Nazım İnan vardı, ağzının kenarına tükürükleri saçılırdı. Ona çekimden önce ‘‘Sen ağzını toparla, ben seni öpeceğim’’ derdim. Öpüşlerimizde kafamızı sallardık uzun görünsün diye. Dudak dudağa gelirdik, şimdiki gibi dudaklar ağzın içinde emilmezdi” demiştir. Buna rağmen kendisi yaşamı boyunca bikini giymemiş, “Dikkat edin, giydiğim mayolar hep kapalıdır. Hayatımda hiç bikini giymedim. Ben Arnavut kızıyım, bizde göbek görünmez. Bir iki arkadaşın evinde bikini giydim, kendimi çıplak gibi hissettim. Güzel bir vücut, minnacık bikini, bakıyorum kocası gayet rahat. Olacak iş değil birader. Artık küçüldü de şu kadar oldu. Onları da çıkarsınlar da rahat etsinler…” demiştir.Yaşamının bir döneminde kuaför Kemal Küpçü ile de aşk yaşayan Köksal’ın yine bir ara İzzet Günay ve Orhan Günşiray ile de evlenmesi sözkonusu olur fakat bu gerçekleşmez. İlerleyen yıllarda MİT adına çalışmış olduğunu açıklayan ve yaşamı boyunca sekiz kez evlenmiş olan Orhan Günşiray, 2002 yılı’nda Yener Süsoy’a verdiği röportajda Köksal’a olan aşkından bahseder:”Neriman Köksal’ı çok sevdim ama, evlenmemiz mümkün olamazdı, itiraf edeyim. Canım ciğerimdi ama, aramızdaki aşk hep platonik oldu. Onun gibi bir erkek kadınla evlenmek isterdim ama, Türkiye’de olmaz. Nevzat Pesen’den ayrıldığı zaman annemi ve Mahir’i alıp Sarıyer’de nişanlandık Neriman’la. Nevzat kıskansın da, yeniden beraber olsunlar diye, işte ben böyle insanım. Üstelik o zamanlar Nevzat arkadaşım bile değil. Sinemada çalıştığım birçok kadını beğendim ama, hiçbiriyle flört etmedim. Çünkü özel biri olurlarsa iş berbat olur. Bir de çok istediğim halde aile dostum Hülya Koçyiğit’le aynı filmde oynamak nasip olmadı. Sana bir şey söyleyeyim, Neriman’ı getirmek mümkün olsa yine onunla oynamak isterim.”

45'lik plak: Şeker Alalım
45’lik plak: Şeker Alalım

1960- 1970 yılları arasında birçok sinema oyuncusu müzik plakları doldurmaya başlamış, Neriman Köksal da 1965 yılı’nda “Şeker Alalım / Ali Baba – Serengil 10009” isimli bir plak doldurmuştur. Filmlerinde ise genellikle Nevin Akkaya’nın sesini kullanmıştır.Türk sinemasında yatırımın olmadığı, sektörün durakladığı dönemlerde ise hemen her kadın oyuncu gibi, Köksal da sahneye çıkar. Selim İleri, 2008 yılı’nda Köksal ile ilgili hatıratını aktarır:”Bir dönem gazinolarda şarkı söyledi. Türk sineması ekonomik çöküntü geçiriyordu. Neriman Hanım ise hayatını kazanmak zorundaydı. Elbette iyi bir yorumcu değildi Neriman Köksal, sesi cılızdı, şarkıları unuttuğu oluyordu; ama Neriman Köksal’dı, oydu. Kış mevsiminde bir gece, Beyoğlu’ndaki Papirüs’te karşılaşmıştık. İzmir’e gideceğini, yeniden sahneye çıkacağını… çıkmak zorunda olduğunu, İzmir’den sonra başka kentlere de gideceğini söylemişti. ‘Bu yaşta…’ diyor, gülüyordu.”1993 yılı’nda ‘Bizim Mahalle’ ve 1995 yılı’nda ‘Evdekiler’ dizilerinde rol alan Köksal, 1999 yılı’nda, yeğeni Mustafa Volkan Öylek’in 9 yaşındaki kızı Nazlı Buse Öylek’i mahkeme kararı ile evlat edinmiştir. Yine aynı yıl, yakalandığı kanser hastalığına yenilen Köksal, Surp Agop Hastanesi’nde yaşamını yitirmiştir.