İçinde bulunduğumuz yüzyılda su savaşlarının çıkması kaçınılmaz bir gerçek. Dünya üzerindeki her türlü kaynağı, her yolu deneyerek ele geçirmeye çalışmak ABD’nin birinci önceliğidir. Çünkü ABD ekonomik gücünü ve sınıfsal yapısını koruyabilmesi için yeni dış kaynaklara muhtaçtır. Petrol için Irak’ın gerçek dışı ve sudan sebeplerle işgal edilmesi ve daha kolay hakimiyet kurabilmek için de, parçalara ayrılması gibi. Suyun petrolden daha önemli hale geldiği bu dönemde ABD‘nin Fırat ve Dicle üzerinde planları olmaması mümkün mü?Hele Avrupa Birliği’nin Fırat ve Dicle Yönetimini istediği düşünülürse.ABD’deki Kent State üniversitesi Fırat ve Dicle’den yararlanma planları yapıyor. Kent State üniversitesi bünyesinde kurulan ETIC (Kurucu üyeleri Suriye, Irak, ABD) Fırat ve Dicle havzası halklarının teknik, sosyal, ekonomik açıdan gelişmeleri ve verimli bir işbirliği sağlamaları amacıyla ciddi çalışmalar yapıyor. ABD’nin bu faaliyetleri mutlaka bölge halkının iyiliği içindir. Tıpkı Hawaii, Kore, Küba, Nikaragua, Porto Riko, Filipinler, Guatemala, Honduras, Vietnam, Şili, İran, Grenada, Panama ve Afganistan’da yaptıkları gibi.ABD’nin tarihi, iç ve dış politikası savaş ve vahşetle doludur. Daha koloni zamanında kızılderilileri katlederek onların topraklarına sahip oldular. ABD sürekli yeni kaynaklar ve yeni topraklar peşinde koşmaktadır. İstediklerini almak için her yolu denemektedir. Diplomatlar ve ajanlarla olmazsa, özgürleştirme, uygarlaştırma veya demokratikleştirme gibi bahanelerle direk o ülkeyi istila etmektedir.Doğu ve Güneydoğu, özellikle Fırat ve Dicle nehirlerinin kaynağından itibaren kapladığı bölgeler tehdit altındadır.