bildirgec.org

demokrasi hakkında tüm yazılar

sen her zaman gelesin, ben İvan’a veresin”

admin | 29 March 2011 11:09

Dünyada olup bitenleri kavramayanlardan biriyim ben; Bir şeylerin sonu yaklaşmakta ama neyin? Uzmanlar bunu tartışadursunlar. Biz içimize bakalım ;
Hükümet demokrasiye yeni bir alternatif getirdi; demokrasi aşığı geçinip, demokrasiden aldığı ilhamla yazarı çizeri skmece!
Geçen gün bir arkadaşım sordu “ hacı biz niye dışarıdayız hala”
Olm bırakta dışarıda adam kalsın biraz, içerde yer mi kaldı?
Vidalanmak istiyorsan elini çabuk tut erken rezervasyon yaptır!
Aslında hem yazıp, çizip hem savcının elinden sıyırmak için biraz orospu olmak lazım..
Misal,
Ben şimdi şu beyiti yazsam, ne olur dersiniz?

Boka saran yazı..

| 18 February 2011 12:04

Uzun zamandır bakmıyorum okumuyorum siteyi.. Liberal pespayelik devam ediyor. Etsin diyeceğim yok, dili kaşarlı kimse de kalmamış. Omurgasız yazılar gırla gidiyor. Bakıyorum da herkes nasıl yaşanır nasıl ölünürü pek iyi biliyor. Neyse..

Lafı eveleyip geveleyecek değilim. Manzaray-ı umumiye gene had safhada boka sarmış durumda.. Hükümet, ileri demokrasiye geçeceğiz kolpasıyla, mütemadiyen asker toplayıp içeri atıyor..Komediye bakın nerdeyse görev başında general kalmadı( Deniz kuvvetlerindeki generallerin üçte biri tutukluymuş).. Aslında albaylardan da korkmak lazım. Libya da ki ihtilali, Albay Muammer Kaddafi yapmamış mıydı?( Hemde eğitimini Kara Harp okulunda yapmış)
Birileri gene bu millete ince ince geçirmeye başladı ya hayırlısı!

Kavramsal Boşluk ve Kapitokrasi

HBOZTOPRAK | 11 February 2011 15:17

Dil-bilim açısından ne kadar kabül görür bilmem ama yaşadığımız siyasal modeli açıklamak için ‘demokrasi’ kavramının haricinde yeni bir kavrama ihtiyaç duyduğumuz aşikardır. Kapitokrasi yani ‘kapitalin iktidarı’ mevcut sosyal, ekonomik ve nihayetinde politik yaşamı ifade etmek için oldukça uygun bir kavram. Özellikle; liberalizm ve globalizm arasındaki geçişin doğorduğu evrimsel sancıların yaşandığı ve ‘varandaşlık’ kavramının yerini ‘girişimcilik’ kavramına bıraktığı post-modern toplum tipinde böyle bir kavrama, daha bir ihtiyaç vardır.

Birileri yaşadığımız toplumsal düzenin ‘demokrasi’ olduğunu bas bas bağırsa da, kendi çıkarları için yaptığı bazı davranışları demokrasiye mal etmeye çalışsa da ya da bilmem kaç yılda bir önümüze konan akibeti meçhul ‘sandıkları’ doldurmak için meydanlarda başımızı ağrıtanlar güya millet iradesine başvurduklarınıı söyleseler de; insanın aklını kurcalayan bir hayli tutarsızlık ortaya çıkıyor.

Sistem ve Kendin Olabilmek

mahadeva51 | 12 December 2010 20:32

Özgür bir insan olmak ;insanın hakettiği gibi yaşamasıdır.Nelerdir özgür bir insanın hakları ?Herkesin bildiği birçok tanım var bu konuda ama kavramlarla,özelliklede sadece tanım olarak kalan şeylerden bahsetmek istemiyorum.İnsanın kendi yaşantısına yön verebilmesi gerekir.Ama günümüzde bu pekde mümkün değildir.Yaşadığımız dünyada kapitalizm hakimdir.Bir çok yönüylede herkesin eleştirdiği bir sistemdir.Bugüne kadar başka bir altenatifide üretilememiştir.

Şunu sorabilirsiniz ‘Konuyla kapitalizmin ne ilgisi var?’.Dünyamızda savaşlar,açlık,yoksulluk gibi sıralayabileceğimiz ve daha birçoğunu ekleyebileceğimiz konuların hepsinin altında yatan nedenler ekonomiktir ve kapitalizmle ilişkilidir.Bireysel olarakda hayatımıza yön verdiğimiz zamanlarda karşılaştığımız koşullar da yine ekonomiyle ilişkilidir ve sistemle bağlantılıdır.Sistemin dişlileri şunlardır;İnsan hakları,demokrasi,hukuk.Bu kavramlar her ne kadar kavram olarak doğru görünsede aslında oyunun bir parçasıdır.Aslında herşey açıktır.Sonuçlar bellidir bunlar sadece kılıfıdır.Bu dişliler sizi yok eder bambaşka bir insan olarak varolursunuz.Özetle kendiniz değil sistemin istediği insan olursunuz.Şu anda bulunduğum kafa yapısına nasıl geldim bu gerçekten ben miyim ?

Yaşasın Özgürlük!! Yaşasın Cumhuriyet!!

yavuz ile | 29 October 2010 14:58

Bir 29 Ekim daha geldi…Okullarda bayraklar asıldı, apartman yöneticileri ve mahalle sakinleri yoldan geçen ve görenlere ne kadar Cumhuriyetçi olduklarını göstermek için en gösterişli ve en görünür bayrakları salladılar daire balkonlarından…
Okullarda törenler yapıldı. Marşlar söylendi 87 yıldır değişmeyen tınılarda, şiirler okundu avaz avaz ve gözyaşları döküldü izleyenler tarafından..Eğer devlet okuluysa yoklama alınmasından korkan bütün öğrencilerin geldikleri görüldü, özel okullarda ise görevli öğrenciler ailelerine emeklerini sergilediler, törene katılmayan aileler ve öğrencilerin çoğunluğu evde sabah kahvaltısında veya brunchlarda moccalarını höpürdetirken, cep telefonlarından facebook profil resimlerini Atatürk’ün en afili fotoğraflarından biriyle değiştirdiler. Çünkü herkes Cumhuriyete sadıktı ve gericilerden nefret ediyordu. Onuncu yılmarşları okundu her tören sonunda ve dindar olmamakla övünen modern Türk halkı yine avaz avaz haykırdı marşın her dizesini. Çünkü hala 10ç yıldaki demiryolu özlemi vardı herkesin içinde.
Cumhuriyet olmasa ne olurdu azaba herkes, I phonelar olur muydu? Okul törenlerine gitmeyen brunch sevdalıları, yine gitemeyebilirler miydi? Avaz avaz köylü ve gerici halkımız düşünülüp onlara acınır ve nefretle bağıralıabilir miydi?
Cumhuriyetten öte gerçek insanlık ve demokrasi gelişse ne olurdu acaba?
Belki insanlar keyifle giderdi törenlere çünkü demir perde ülkelerindeki tören anlayışı hala hakim olmazdı. Belki insanlar avaz avaz marşlar söylerken içlerinden nasılda altedeceğiz bu gericileri değilde, çocuklarımız için, ülkemiz için her gün ne anlamlı ne güzel şeyler yapıyoruz, ne güzel bir ülkedeyiz ve özgürüz diye düşünürlerdi.
Belkide insanlar I phonelarından facebooklara Atatürk resmi yüklemeye ihtyaç duymazdı çünkü herkesin bir Türk malı telefonu olurdu, ve Türk malı sosyal sitelerde zaten bütün Dünya o günkü resmi ATATÜRK olarak değiştirmiş olurdu bizden önce.

Referandum Sonuçları Oy oranları Evet Hayır oranı

NLPMaster | 12 September 2010 14:02

2010 referandum sonuçları açıklanınca anında görmek isterseniz size referandum sonuçları sayfasını haber vereyim.
İl il referandum sonuçları, ilçe ilçe referandum sonuçları, referandum evet oranı, referandum hayır oranı, referandum sonuçları grafiği, halkoylaması sonuçları, halk oylaması oranları, seçim sonuçları, referandumda evet veren iller ilçeler, referandumda hayır veren iller ilçeler incelemek için bakabilirsiniz. Burada
Bazen hayır zannettiğimiz şeylerde şer, şer zannettiğimiz şeylerde hayır olabilir. Kimbilir… O nedenle; anayasa paketi referandum oy sonuçları oranları sayıları miktarı ne olursa olsun ülkemize güzellikler getirmesini diliyorum.

Demokrat Fransa Bu mudur ???

firatocal | 09 August 2010 10:15

Sırtındaki bebeğiyle yerlerde sürüklenen ve tekme tokat dövülen kadınlar… Göz kırpmadan kontrolsüz güç uygulanarak ezilen Afrikalı göçmenler…

Demokrasinin anavatanı olarak bilinen Fransa ‘ dan insan manzaraları bunlar… İrkçı tutumlarıyla , insanın kanını donduran görüntüleriyle çok farklı bir Fransa resmi…

Romantik çiftlerin elele tutuşup eiffel kulesi ‘ ne karşı ren nehri ‘ nin durgun sularında gezdiği çiftler yerini , yerden yere vurulan zavallı insan manzaralarına bırakmış…

Seçim paradoksu: Demokrasi neden her zaman adaletsizdir?

denizkar | 29 April 2010 19:47

İdeal bir dünyada seçimlerin iki özelliği olmalı: bağımsız ve adil. Birkaç mantıklı istisna dışında her yetişkin kendi seçtiği bir adaya oy verebilmeli ve verilen oyların her biri aynı değerde olmalıdır.

Bağımsız oy vermeyi sağlamak hukuk alanının konusudur. Fakat oylamayı adil kılmak ise aslında daha çok matematik alanının bir konusudur. Yüz yıllardır bireysel oyların değer oranlarını bozan kaynaklar tespit edilmeye ve önlenmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmalar bir çok paradoksu ve sürprizi ortaya çıkarmıştır. Yapılamayan tek şey ise bir cevap bulabilmektir. Büyük ihtimalle böyle cevap yoktur.

İmaj: Peter Nuhly / Getty Images
İmaj: Peter Nuhly / Getty Images

Dünya genelinde uygulanan bir çok demokratik sistem matematiksel adaleti ve güvenilir ve sağlam bir hükümet oluşturmak gibi politik hedeflere ulaşmaya çalışır. ABD, Kanada, Hindistan ve İngiltere’de kullanılan “adaylar arasında çoğunluk oyu alma” yöntemini ele alalım. Prensibi çok basittir: her seçim bölümü en çok oyu alan adayı seçer.

Sistem güvenilirlik olarak düzgün gözükse de matematiksel adalet anlamında bir fiyaskodur. Kazanan adaya verilen oyların dışındaki bütün oylar göz ardı edilmektedir. Kanada, Hindistan ve İngiltere’deki gibi birbirine çok yakın birçok adayın olduğu durumlarda adaylar kazanmak için asla %50 gibi bir oran elde etmek zorunda değillerdir ve bu durumda oyların büyük çoğunluğu göz ardı edilmektedir.

Bir ülke veya şehri seçimler için çok küçük parçalara bölmekte farklı tip yanılgılar oluşturan başka bir kuşkulu konudur. Bir politik parti her bölgede rakiplerinden sadece biraz daha fazla oy alarak genelde seçimleri kazanabilir. 2005 İngiliz seçimlerinde İşçi Partisi toplam oyların sadece %35’ini alarak parlamentodaki koltukların %55’ine sahip olmuştur. Eğer bir parti seçim bölgelerinin çoğunda rakibinden sadece biraz daha fazla oy almış, ama diğer bölgelerde çok geride kalmışsa toplamda daha az oy alarak bile seçimleri kazanabilir. Bu durum 2000 yılında George W.Bush’un Al Gore’u yendiği seçimlerde gerçekleşmiştir.

Darbeler ve Sermaye…

| 03 November 2009 14:23

Cumhuriyetin kuruluşundan beri dengemizi bulmaya çalışıyoruz.
Çeşitli güçlük ve sıkıntılarla dolu uzun bir yolun başlarındayız.
Yolun sonunda nereye varacağımız bile belli değil.
Yerin dibine, karanlıklara mı, yemyeşil çayırlara, aydınlıklara mı?

Bir imparatorluğun küllerinden doğan, çırılçıplak bebek.
Babasını çok erken kaybetmiş, korumasız kalmış.
Bakımını üstlenen yetişkinler gerekli özeni göstermemiş.
Düşe kalka, yara bere içinde hayatta kalmaya çalışıyor.

Darbe üstüne darbe yemiş.
Kurtarıyorum diye her gelen, basmış tokadı.
Acımasız egemen güçler üniforma giymiş.
Sermayenin tekmeyi attığı ayağında postal var.

Artı İvme Dergisi

| 21 October 2009 11:12

Bu güne kadar 8 sayısı yayınlanan ve üç aylık periyotlarla mühendislik, mimarlık ve planlamaya yönelik olarak yayın yapan mesleki bir dergidir. Yayın hayatına 2006 yılında başladı. Bugüne kadar Yetkin Mühendislik, Su, Kentsel Dönüşüm, Enerji, TMMOB, Bartın İKK, TMMOB’de Demokrasi, Teknik Eğitim başlıklı sayılar ve iki adet özel karikatür sayısı çıkardı. TMMOB bünyesindeki meslek disiplinlerini kapsayan, üniversite öğrencilerinden öğretim üyelerine kadar tüm teknik elemanların ekonomik, demokratik, akademik, mesleki, toplumsal konularda düşüncelerine yer vermek, sesi olmak hedefiyle çıkmakta; mühendis, mimar, şehir planlamacılarının sorunlarını dünya ve ülke sorunlarına bağlantılı olarak ele almayı hedeflemektedir. Her sayıda farklı bir dosya konusu kapsamında farklı teorik yazılar ve tartışmalar yer almaktadır. Web sitesinde yayın yapan derginin eski sayılarındaki yazılara siteye üye olanlar da erişebilmektedir.