bildirgec.org

özgür hakkında tüm yazılar

Debian GNU/linux 6.0 squeeze çıktı

eytisim | 08 February 2011 10:58

24 aylık geliştirmeden sonra nihayet Debian 6’nın kararlı sürümü çıktı. Debian diğer dağıtımlara göre daha temkinli ve yavaş ilerleyen bir dağıtım. Tabi bu da kullanıcılara onun daha kararalı olduğu yönünde bir algıya neden olmuyor değil. Distrowatch sitesinin ilk 5 listesinin üçünün Debian dağıtımı olması da kullanıcıların ona olan ilgisini gösteriyor.

Kendinizi pazarlamak için 15 ipucu

neoberg | 01 July 2010 14:15

Kendinizi pazarlamak derken yanlış anlamayın 🙂 Freelancer olmaktan bahsediyoruz.

Freelancer olmak kolay değil. Freelance çalışan tasarımcılar her gün daha da çoğalıyor, yetenek ve bilgi seviyesi sürekli yükseliyor. Bundan dolayı yarış çoğu iş alanından daha hızlı ve zorlu. Şöyle bakacak olursanız, özellikle yurtdışında tasarımcılar css ve grafik galerilerine çalışmalarını ekleyerek kendilerini sergiliyorlar. Siz bi rotayı takip etmeyin. Farklı olun, kendiniz yaratın ve kendinizi kendiniz pazarlayın.

Şu anda piyasadaki bu kalabalık arasında ayakta durmak birkaç yıl önceki kadar kolay değil ama aşağıdaki ipuçları size yardımcı olabilir.

KUTLU OLSUN!

sonbahar kizili | 08 March 2010 15:14

Erkek egemen bir dünyada Dünya Kadınlar Günü diye bir gün belirlemiş büyüklerimiz. Bu özel günde büyük alış veriş merkezleri kadınlara yönelik ürünlerde özellikle kozmetikte müthiş indirimler yapmış bir güne mahsus. Eee kadın demek eşittir boya demek çünkü… Yılın tüm günleri erkeklerin ne de olsa bir tek günü de kadınlara armağan ediverelim ne olacak sevinsin garipler demiş biri. Genelde feminist ayaklanmalarının sıkça görüldüğü ve aslında kadın düşmanlarının diline pelesenk ettiği bu müstesna günde istisnai birkaç teşebbüs olsa da asıl mevzu bu değil ve bunların hiç biri umurumda değil…

Özgür Olmak

mehmetbastug94 | 11 December 2009 23:54

Delioğlan

Yaz günlerinden bir gündü. Bizim deli oğlan dolaşırdı yine ortalıklarda. Taş üstünde taş bırakmazdı. Her bir şeyi öğrenmek isterdi. Günlerden bir gün geldi ki, deli oğlan bir maymun gördü. Bu maymunu yakalamak için ne yapmadı ki? Üzerine atlaması, önüne muz koyması, çeşit çeşit yemeklerle onu çağırması… Ne var ki hiçbiri işe yaramadı. Köy halkı artık onun bu çaresizliğine üzülmeye başladı. Köyün ağası onu yanına çağırttı. Dedi ki; ‘’Bir hindistancevizi al, içini bir yumruğun yarısı kadar oy, türlü türlü büyük yemişlerle doldur. Sonra bunu bir çayıra bırak. O maymun bunu aldığı anda yakalarsın onu’’ Deli oğlan denemekten bir şey kaybetmeyeceğini düşünüyordu. Gitti ve dediklerini harfi harfine uyguladı. Sonrada bir çayıra bıraktı. Yemişlerin kokusunu alan maymun elini Hindistan cevizine sokar fakat çıkaramaz. Cevizden vazgeçemeyen maymun, deli oğlana yakalanır. Bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak , dolayısıyla özgür olmaktır.

Mehmet Baştuğ

Neden Linux / Neden Pardus?

semih016 | 05 December 2009 11:47

Bir çok kişi gibi bende sorardım kendime Windows varken bu Linux aşkı nedendir diye? Ne bulurlar sorusunun cevabını aramadım aslında şimdiye kadar.

Ama gün geldi araştırma gereği hissettim. Uzun süre internetten araştırmalar yaptım. Kullanıcı yorumlarını ve karşılaştırmaları okudum. Oldukça dikkatimi çekti. İlk başlarda hadi canım! demekten alıkoymadım kendimi.

Nitekim araştırmacı ruhum ortaya çıktı yine ve ben kafaya koydum Linux kullanacaktım. Ama sevinerek belirtmeliyim ki Linux ta, Windows gibi sadece Microsoft’a bağlı kalmanız gerekmiyor. Yerli ve yabancı alternatifleriniz bulunmakta.

BİR TUFAN OLURUM SUSTUĞU(M) HER YERDE

elllllla | 27 November 2009 14:46

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında

Yanlış adresteydik belki doğru.peki o adresi bizmi seçmiştik.yoksa birileri burda doğacak,büyüyecek,belli bir yerde yaşayacak yaşlanacaksınmı demişlerdi.eklemeleri,arada zaman zaman yer değiştirip mutlu olabilirsindi 3-5 günlüğüne!
ben çemberin dışında olmak istedim hep.
bana ait benim planladığım bir hayatta…
öğretmen ne olmak istiyorsunuz diye sorduğunda;
öğretmen,avukat,doktor,mühendis,hemşire diyenlere burun kıvırır ben pilot olmak istiyorum öğretmenim derdim kocaman sesimle.
ali ispiyonlardı…kitabımızda var öğretmenim.ordaki çocuğa bakmış.ne bilsin o uçağı yürütmeyi?
-yürütürüm işte,ne biliyon?
aliden alanen nefret ettim o günden sonra.komşumuzun oğluydu.annelerimiz iyi anlaşırdı.alinin babası iş hayatındaki bi takım sorunlar yüzünden tayin istemişti.kısa süre sonra okuldan,mahallemden ve yaşadığım şehirden ayrıldı.kendime aliden nefret ettiğim için kızmıştım.nedenini anlayamadan…
ali gitti…
yıllar geçti…
ben pilot olamadım…
zaten uçağada belli bi yaşa kadar binemedim korkudan.ama gökyüzünü hep sevdim.kuşları,uçakları,özgür olmayı,kanat çırpıp olmak istediğim yerde yaşamayı sonra sıkılınca ayrılmayı…

şimdiki aklım olsa
aliye uçaklardan selam gönderirdim.alırdı…
öğretmene asker olmak istiyorum derdi.oldu.canım arkadaşım.
arada hala sinirime dokunur telefonda.
-kız aklın hala havalarda mı?
gülüşürüz…
özlüyorum herşeyi…
çocukluğumu belki…belki istediğim hayal ettiğim gibi yaşayamamayı!!!
bu günlerde bir tuhafım…
gariplilk denen kuyudayım..
gidip saçlarımı boyattım,kestirmeye kıyamadım.lensleri atıp gözlüklerle idare etmeyi düşünüyorum bir süre…şu sıralar annem yanımda.ona sormadan gidip köpek aldım.adı haydut…
(zaten sorsam izin vermeyecekti)
eve almadı onu:( kapıcının oğluna verdik.
bir sevindirik bir sevindirik çocuk sormayın…
(annem gidince geri alıcam,çocuğun bundan haberi yok)
kahveyi abartıyorum…
nankörsün kızım sen diyor kuzenim arda…
nankörmüyüm?
galiba evet.ne yapayım?
bu günlerde böyleyim.hüzün denen garip bir kederdeyim…

ÖZGÜR KELEBEK…

maltoferfol | 26 August 2009 08:41

Kelebek…
Yüreğimde gülüşünü duymayı…
Simandaki tebessümün yankılarını…
Simamda bıraktığın tebessümü özledim…

Kelebek…
Kısa özlemler bırakıyorum gidiş mesafende…
Dönüşün erken olsun diye sessizliğime…

Kelebek…
Kırılgan kanatlarım var ellerimde…
Bir nefeslik üfürüşünde yok olabilecek kadar şeffaf…

Kelebek…
Seni görebildiğim tek yer bana bıraktığın emanet yüreğin…
Sesiz ve bir o kadar derin yeri…

nereye

taha3045 | 02 June 2009 12:52

Cumhuriyetin ve demokrasinin en büyük dayanaklarından biri olan laiklik ne derece doğru uygulanıyor buna tarafsız olarak inanan varmı? Laiklik karşıtı gibi görünen insanlardan bahsetmiyorum, laiklik laiklik diye ses yükselten kesimin istedigi laiklikten bahsediyorum.Elbette işin içinden çıkamayız bunun.Olması gereken laikligi her kesimin (dinci,antilaik,laik) aşırı uç sınırlarından kurtarmak ve vicdan,din ve düşünce özgürlügünü olması gerektigi gibi yaşatmaktır.Tam anlamıyla laiklik budur,bu olmalıdır ancak o şekilde saygınlık kazanılabilir. Aşırıya kaçmadan yasalara uyarak (yasaların adil oldugundan emin olunmalı) herkes dini inancını, siyasi fikrini yaşayabilmelidir.