Milletvekilleri ey! Sekizbuçuk milyar dolara oğlunuzu feda eder misiniz? Etmezsiniz. Ederim, diyen kimse baba olamaz, anne olamaz.Milletvekilleri ey! Sekizbuçuk milyar dolara başkasının oğlunu nasıl feda edersiniz! Bir çocuğu feda eden erkek baba, kadın anne olamaz.Duyuyorum, “Duygusallık karıştırıyor”, diyorsunuz, “duygusallığın sırası mı? Ülke çıkarları, stratejik hesaplar, vs. Sözkonusu…”Milletvekilleri ey! Duygusallık karıştırmıyorum ben, sadece sizin oğlunuzu da karıştırıyorum. Siz başkalarının oğullarını Amerika Birleşik Devletleri’nin pis, yalanlar üstüne kurulu, haksız, zorbalığı teşvik edici, emperyalist işlerine karıştıracaksınız ya, ben de sizin oğlunuzu karıştırıyorum. Ama ben mahsusçuktan karıştırıyorum; zararsız bir karıştırma, zararsız bir duygusallık benimki. Başkalarının oğullarını karıştırmanın vicdansızlığına duman çalıyor oluşunuzu gözünüzün önüne getirebilirim belki diye.Oysa sizin başkalarının oğullarını karıştırmanız ve bunu kibirli bir duygusuzlukla yapmanız, sizin duygusuzluğunuz tehlikeli, zehirli, öldürücü.Anlıyorum, bu kez geçireceksiniz tezkereyi. 1 Mart’ta “duygusal” davrananlar fire vermiş. (Bu arada şu bilgiyi de vereyim: Amerikalılar sizin nabzınızı tutmuş, “20-25 fire verir AKP” sonucuna varmışlar. Geçen sefer 70 demişlerdi, 90 çıkmıştı… Onlar “duygusal” davranmayanların fire vermesinden endişe edip onların kaydını tutuyor.)Ey milletvekilleri! Duygusal olmak, Meclis’e girince ya da önemli, kritik, ülke çıkarlarını ilgilendiren sorunlar önünüze gelince unutmanız, uzak durmanız gereken bir şey değildir.Haklı ve adil olmak da öyle. Her tür haklılık ve adalet, her tür ülke çıkarından evladır. Evet, öyledir. Ülke çıkarı, zaten, haklı ve adil olmaktadır; bir düşünün. “Ülke çıkarı” diye diye insanları, toplumu, hakkı ve adaleti yok saymak, ihmal edilebilir görmek ülke çıkarına değildir. Sonra bakın Susurluk skandalı gibi durumlara varıyor iş, di mi!Milletvekilleri ey! O 8,5 milyar dolar gelmezse ekonomik durumun pek müşkül olacağı biliniyor. Allah’ın bildiğini kuldan, ekonomistin bildiğini vatandaştan saklamayın. Evet, 8,5 milyar dolarlık kredi anlaşmasının metninde “başkalarının oğullarını feda edin, Irak’a gönderin” şartı yazmıyor belki, ama biliyoruz ki, bazı şartlar kağıda geçmeyebiliyor. Hele 1 Mart tezkeresini kahramanca (bakın bu bile kahramanlık oldu “ülke çıkarları” nutuklarından geçilmeyen ülkemizde) reddettikten sonra Meclis, para ile asker kelimeleri pek yanyana getirilmek istenmiyor hiç.Ben de size diyorum ki, o 8,5 milyar dolar gelse bile memleket müşkül durumdan kurtulmayacak. Nereden mi biliyorum? Şimdiye kadar bu yöntemle kurtulamadı da oradan. Bu yöntem, 3-5 milyar dolara mahkum halde sürünmeyi sürekli kılıyor, o kadar. Üstelik, kurtulamayacağını birçok ekonomist de söylemişti; dünyadan örnekler vermişlerdi. 2000’den beri IMF kredi veriyor, ama biz krizi atlatamadık hala.Milletvekilleri ey, ey halk! Adil olalım. Har vurup harman savurarak, soyup soğana çecvirerek, çalarak, hortumlayarak, birbirimizi kazıklayarak batırdığımız ekonomiyi borç, hibe alarak, gökten para yağdırarak filan düzeltemeyiz. Bir bedel ödemeden, sıkıntıya girmeden, kendimizi terbiye etmeden düze çıkamayız. Bu şekilde çıkarıldığımız düz, düz değildir. Bu bedeli ödemeliyiz ki, bütün o çalıp çırpmalarda ekonomiden daha büyük oranda ve vahim şekilde dejenere olan öbür taraflarımızı da onaralım, tedavi edelim, dağlayalım. Ne mi o taraflar? İlk aklıma geleni söyleyeyim: Ödememiz gereken o bedelin başkalarının çocuklarını feda etmek olduğunu ve bu suretle düze çıkacağımızı, ülke çıkarına iş yapmış olacağımızı düşünmek.Milletvekilleri ey! Bizi düze çıkaracak bedel başkalarının çocuklarını feda etmek olamaz.Dürüst olmak da bütün ülke çıkarlarından daha çok ülke çıkarınadır. Bütün ülke çıkarlarına rağmen dürüstlükte ısrar etmek…Milletvekilleri ey! Halkı ve asıl kendinizi tava getirmek için sıcak bir PKK tehlikesi varmış gibi yapmayın. Yok çünkü. Evet, PKK ateşkesi bitirdiğini ilan etti. Ama siz zaten ateşkesle ilgili değildiniz ki… Siz sorunu çözdüğünüzü düşündünüz. Halbuki sorun duruyor olduğu gibi; çatapatası bitti. Avrupa Birliği’ne uyum yasaları diye kimi adımlar atıldı, o kadar. Ona uyum, buna uyum; kendi içimizde uyumlu olmak için gerekenleri yapalım, bize de yeter, AB’ye de. PKK filan o zaman biter işte. Nişan alarak bitiremezsiniz. İspatı ortada. Hem sonra başkası da kullanır. Tam ABD kapı kapı müslüman asker dilenirken ve özellikle de Türkiye’den asker beklerken PKK tehlikesinin 4 yıllık uysallıktan sonra canavarlaşarak hortlayıvermesi, ateşkesi bitirdiğini, kentlerde bile eylemler yapabileceği tehdidini savurması hiç ilginç gelmiyor mu size? Komutanlarımızın ve en yüksek siyasilerimizin 4 yıldır neredeyse tek bir laf etmemişken şimdi birden bire “Vay! Bu PKK tehdidi, Kandil Dağı, bu 6 bin terörist…” edebiyatına başlaması hiç ilginç gelmiyor mu?Ayrıca, PKK teröründen sakınalım derken, ülkeyi başka terörlere açık hale getirme ihtimalini de gözden ırak tutmayın.Milletvekilleri ey! Biraz zeki, akıllı, yaratıcı, donanımlı olun. Emirle olmaz, ama biraz gayret gösterin ve bu sırada yine dürüst, ahlaklı, vicdanlı olmaya da gayret gösterin. AKP yöneticileri, bakanlar, başbakan diyor ki, “Irak’ta olan bitene kayıtsız kalamayız”. İşin “duygusal” yanlarını geçiyorum. Ne yapacaksınız yani kayıtlı olursanız? İşgal valisi Amerikalı Paul Bremmer’ın yerine bir Türk mü getireceksiniz? Şiilerin, Kürtlerin, Sünni Arapların taleplerine rağmen bildiğinizi mi okuyacaksınız? Amerika, kendisi tamamen başka düşündüğü halde, “Ah ah ah, benim dost ve müttefikim Türkiyem böyle istiyor” diye sizin dediğinizi mi yapacak? Haa, ABD’nin koltuk altında bazı isteklerinizin yerine getirilebileceğini düşünüyorsunuz. Çok yanılıyorsunuz da, diyelim getirdiniz. ABD’nin kol altında Irak halkının rızası hilafına düzenlemeler yapacaksınız siz ve Irak halkı da sizi işgalci görmeyecek, öyle mi? Tut ki, bu düzenlemeleri yapmayı becerdiniz, kısa bir süre sonra, yani ABD ile kolkola uyguladığınız baskı kalkınca işlerin daha beter bir hal alacağını düşünemiyor musunuz? Ayrıca, böylelikle mi Amerikalılar’la özdeşleşmiş bir görüntüden kurtulmuş olacaksınız Irak’ta? Aman “bağımsız” komutanlık (nasıl olacaksa ve ne demekse bu) aldınız diye ABD’nin kol altında olduğunuzu kamufle edebileceğinizi mi düşünüyorsunuz?Adalet Bakanı Cemil Çiçek, hükümetin verdiği tezkere kararının gerekçesini şöyle özetlemiş: “ABD kalıcı, İsrail’in Suriye’ye müdahalesi, İran’a dönük beyanlar, olayların Irak’la sınırlı olmayacağını ve Ortadoğu’nun tümüyle yeniden şekillenmesine uzanabileceğini düşündürüyor. Bu nedenle Türkiye devrede olmalı.”Buradan ne anlamalıyız? İran’a, Suriye’ye, vs. “kayıtsız kalamayacağına” göre, oralara da mı girecek Türkiye?Milletvekilleri ey! N’olur biraz zeki olun! Akıllı olun, dürüst, ahlaklı olun. Çünkü zeki olmak, akıllı, dürüst, ahlaklı olmak çünkü, başkalarının çocuklarını feda etmekten daha yararlıdır ülke çıkarları için de.Peki ya kayıtsız kalırsanız Irak’ta olup bitene ne olurmuş yani? (Kayıtlı olmanın tek yolu asker göndermek midir, sorusunu ve cevaplarını geçiyorum şimdi.) Kürt devleti kurulur diye ödünüz patlıyor, di mi?Sizi kendi korkularınızla korkutuyorlar. Sizi korkularınız bile esir almıyor, başkaları korkularınızla esir alıyor sizi, Türkiye’yi. Açıkgöz olup 3/5 milyar dolara tamah ederek ekonomiyi ve ülkeyi kurtarma cingözlüğüne kapılacağınıza gözünüzü ve zihninizi açık, dimağınızı temiz tutun. “En kötüsü” oldu diyelim, Kürt devleti kuruldu. Ne olacak yani; bir düşünün, bir düşünün. Başkaları bir şey yapacak diye, insanın kendi hayatını yaşamaması gibi bir şey bu.Ayrıca, aynı Türkler gibi Kürtler de bu ülkenin vatandaşı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulunca bütün Türkler oraya kaçmadı. Merak etmeyin, Kürtler de kaçmaz. Hem onları o kadar çok seviyor, kaçmalarını istemiyorsanız o yönde birşeyler yapıverin işte.Hem sonra, memleket ahalisi batıya kaçmak için can atıyor. Gençler üzerinde yapılan anketler bunu gösteriyor. AB de bundan korkuyor zaten; Türkiye üye olur ve serbest dolaşım hakkı da kazanırsa, 60 milyonun akınıyla nasıl başederiz, diye. Eğitim kalitesi, yaşam standardı düşük, soygunu, cinayeti devlet içinden bile temizleyememiş, hatta temizlemek şöyle dursun üstünü örtmüş bir ülke…Gördüğünüz gibi yapılacak asıl işler duruyor. Savaşmayalım. Çalışalım, üretelim, öğrenelim ve öğretelim.Ve size bir şey daha diyeyim mi, Türkiye’nin de, bölgenin de, dünyanın da çıkarı Irak’a asker göndermekte değildir. Türkiye’nin çıkarı, Iraklılar’ın ülkelerini yönetmelerini, asayişi sağlamalarını, iyi bir geleceğe hazırlanmalarını sağlamak üzere Birleşmiş Milletler koruması ve gözetimini yerleştirmektir. ABD’yi de öbür silahlı güçleri de BM komutası altına vermektir. Ve uzun vadede ve global düzeyde de BM’nin güçlenmesinde, demokratikleşmesindedir Türkiye’nin çıkarı. Bunun öncülüğünü yapmak için çalışın.Başkalarının çocuklarını feda etmeyin, Irak’a göndermeyin. Başkalarının çocuklarının tabutları gelecek o zaman. O zaman yapacağınız devlet törenlerini ve sizin artık samimi olma şansını yitiren suratlarınızı görüyorum şimdiden. Halkın ne yapacağını pek kestiremiyorum doğrusu.Milletvekilleri ey! Ey milletvekilleri!Mustafa Alp Dağıstanlı(FG’nin notu: bu bir maildir, mümkün olduğunca çok kişiye ulaşsın istenen, copy paste dışında seçenek yoktu)
benim bildiğim 2,3 chpli hariç hiçbir milletvekili hayatlarında bu kadar uzun bir yazı parçası okumamışlardır. Boşa yazmışsın. Okumazlar. Onlara Meclis Programı versen bile bakmazlar. Gazete olsa belki. Orada da uzun bir yazı varsa atlayıp spora geçerler. Bence öyle.Asker yollarsak Haber Kanalları 24 saat Kan Yayınına başlayacak. Bugün şu kadar asker öldü. “Son dakika haberine göre türk askerinin bacağı koptu .”(ben dinsizim ama tanrı korusun filan işte. allah korusun diyemem usül gereği. olmasın böyle birşey. olursa yaralayanlardan 100 kişiyi vursunlar, tercihen kürt milisleri olsun. Hani dün PKKlı Bugün Kürdistanlı olan Türk-Türkmen katillerinden)
Milletvekillernin görevi yeri geldiğinde bu ülkenin çocuklarını feda etmektir. Durum böyle gerektiriyor şu anda. Eğer Amerika şerefsizine katılmazsak adamlar Pkk’ya silah verecek gözgöre göre. Kürdistanı kurup silah gücüyle GAP ı ele geçirecek sonra boğazlara göz dikecekler. Adam Suıriye İran Suudi Arabistanı ilerdeki 15 yıl içinde topraklarıma katacağım diyor. İster katıl şekillendirmede söz sahibi ol ister katılma parçalanan devlet kırıntılarıyla tek başına uğraş diyor. HANGİ GÜÇLE KARŞI ÇIKACAKSIN AMERİKAYA? Protesto diyorsun imza toplarım iyi güzel. Bu amerika yeri geldiğinde Vietnam savaşını protesto eden kendi öğrencilerini katleden Amerika. Gücün kadar konuşursun gerçek dünyada. Gençliğimizin romantik anarşizm ütopyalarına benzemez gerçek dünya. Gönül istemez mi Türkiye Süper Güç olsun çeksin Amerika’ya siktiri? İstemez mi? Girip 100 kayıp verip 200 Iraklıyı öldürüp Türkmenleri koruyup Kürtlere gizliden ağzının ğayını vermek GAP ı korumak mı karlı Asi çocuk olup Fransa ve Almayna ile bir olmak mı? Fransa iyi kalpliliğinden mi karşı çıkıyor savaşa? Adamlar Saddamla milyarlarca dolarlık petrol antlaşması yaptı, amerika yıttı çöpe attı. Almanya Irak’a satacağı milyarlarca dolarlık malı satamayacak. Amerika yiyecek parsayı. Havadan sudan kahramanlığa lüzum yok. Devletin çıkarı neyse o yapılır. Romantizmin gönülden geçirdiği değil.
Biz asker göndererek sanki oradaki kürdistan oluşumuna engel olacakmışız gibi bir kanı var , aksine engel olmayı bırak alet olacaz.Herhalde 15-20 sene sonra hangi şehirlerimizin (aslında ne kadar bizim şehirlerimiz oda tartışılır,ne kadar sahiplendik,ne kadar benimsedik,iyi düşünün)Kürdistana ilhak olmasını,olmamasını,olmalımı,olmamalımı gibi şeyleri tartışıcaz.Süreç tertiplendiği gibi devam ediyor.İzleyin.
Çelişki var Ret. “Eğer Amerika şerefsizine katılmazsak adamlar Pkk’ya silah verecek gözgöre göre. Kürdistanı kurup silah gücüyle GAP ı ele geçirecek sonra boğazlara göz dikecekler. Adam Suıriye İran Suudi Arabistanı ilerdeki 15 yıl içinde topraklarıma katacağım diyor.” Eğer Amerikanın yapmak istediği buysa, ona katılmakla bunların olmasına yardımcı oluyoruz demektir. Yok eğer asıl planı bu değil de, biz katılmadık diye bunları yapacaksa; ben Amerikanın bir ufaklık kendine katıldı ya da katılmadı diye politika değiştirdiğini görmedim. Gerçek planı ne ise, her halukarda onu uygulayacaktır.Biz Amerikanın askerlerine kendi askerlerimizi kalkan etsek de etmesek de, Amerika kendi planını yürütecek. Ne bizim gül hatırımız için planından vazgeçer, ne de bize kızdığı için değiştirir…Mahalledeki şişman çocuk misketlerini istiyorsa vereceksin. Ama seni dövme niyeti varsa, misketlerini verdin diye bundan vazgeçmez.
Paylaşayım istedim herkesle…Mailin baş tarafında hükümet (malum şahıslar) var. Başbakanın bir konuşmasından alınmış kalabalık bir fotoğraf… Yanında şunlar yazıyor: “Biz de savaşa karşıyız ama çok borcumuz var. Borsa çökerse, dolar 3.5 milyon olursa ne yaparız? Bu nedenle ABD’nin isteklerini kabul etmekten başka çaremiz yok…”DİYENLERE ULU ÖNDERİN BİR YANITI VAR deniyor ve Atatürk’ün söylev verirkenki bir fotoğrafı ile altta şu sözleri yer alıyor: “Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden, rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini ve daha sonra istiklallerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
Bence olacağız.Hatta şunu da söyleyebilirim ki,oraya asker göndermek istemeyen kişilerin çoğunluğu da orada kürt devletinin kurulmasını istiyenler.Bu ülkeyi BÖLMEK isteyen o kadar çok farklı düşüncede insan var ki,bunların hepsi işlerine nasıl geliyorsa öyle davranıyor.Misal;(bundan daha ala misal mi olur?)Oradaki tüm teröristleri dağıtacağız.Ülkemize yıllarca estirdikleri terörün hesabını diğer milletleri bize düşman edip çıkar için,guya özgürlük için bize yaptıklarının hesabını verecekler…
orada ya bir kürt devleti olacak yadabir ABD eyaleti… biz ne yapıcaz bunuönlemek için? asker gönderilmesine ben de karşıyım, öğrenci olmasam şimdiaskerdim. kendimin gitmesini istemediğim yere 10.000 kardeşimin gitmesini nasıl isterim ki? ama bazıolaylardan kaçmak imkansızdır. buülkemizin kendi İRADEsiyle yaptığı birşey değil ABD İDAREsi ile yaptığı birşey… sadece üzülüyorum.
PKK ile savaş halinde olan, yine PKK ile var oldukları günden beri kapışan, yıllardır tüm Türk hükümetlerinin açıkça desteklediği Barzani ailesi tarafından yönetilen Kuzey Irak Kürt’lerinin bir devlet kurmasının bize zararı nedir?
Barzani ve ailesinin PKK’ya karşı savaştığını sanmıyorum. Hatta bir yerde Abdullah Öcalanla görüşüp Türkiye’yi aşağılayan konuşmalar yaptığını okumuştum.
doğu illerine gittin mi hiç?kürt devleti kurarlarsa artık vize kyruğunda beklemen gerekecek.nutuk’u okudun mu? sarı zeybek’i izledin mi?kürt devleti kurup misak-ı milli sınırlarının içindeki illeri alırlarsa artık okulda işyerinde Atatürk portresine yüzün kızarmadan bakamayacaksın. İstanbul’dan buğulu gözüküyor galiba herşey. Bilgisayar başından barzani’yi savunmak kolay. Adam senin leşini ayakları dibinde istiyor. Bilmem anlatabildim mi?
Nedir allaaşkına şu “resmi tarih”? İşimize geldiği yerde resmi tarih, gelmediği yerde gayrı resmi tarih… Resmi tarihin yalan olan kısmı neresidir? Doğru kısımlar gayrı resmi tarihte nereden nereye kadar alınmalıdır? Resmi tarihin kaçıncı sayfasından kaçıncısına kadar doğrudur? Yoksa alayı mı yalandır?Yeter canım ya! Resmisine de gayrı resmisine de… Kimin işine ne gelirse, doğru tarih o oluyor. Böyle bir saçmalığa soysuzluğa gönlünüz nasıl izin veriyor?En içten vatan sever duygularla ve inanarak bir tarihi örnek veriyorsunuz, bir zibidi kalkıyor, “o resmi tarih, öğren de gel” diyor. Tam tersi oluyor, başka zübüdük, “bunlar tarihi saptırmak istiyorlar, aslında şöyle” diyor.Zaman zaman bir takım etnik çıkar gruplarının, zaman zaman bir takım bölücü çıkar gruplarının, zaman zaman bir takım ırkçı çıkar guruplarının ve sonsuz sayıda grupların özel çıkarlarına göre fırıldak olup dönüyoruz. Bu kadar mı soysuzlaştık? Bu kadar mı yakın tarihimizden bile kuşkulanır hale düşürüldük? Yuh be! Yuh!Yeter artık “resmi tarih” gevelemesi! Bilen varsa doğrusunu, ilan etsin, hepimiz aynı tarihten konuşalım da birbirimizi anlayalım bari. Yeter be! Yuh!Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı diye bir şey de yoktur. Süper bir devlet nasıl istiyorsa öyle olur. Hakkı var derse vardır, yok derse, yoktur. Demokratik bir takım haklar varmış da biz bu hakları kullandırtmıyormuşuz gibi davranma. Bu tarih değil, yutturamazsın.
Saykosalak’ın benim uydurduğum ve kendisini tarif etmek için kullandığım ‘zübüdük’ kelimesini benimsemiş olması hoşuma gitti. Aferin evladım.Bu sersem çocuk ve arkadaşı retri’nin bilgi dağarcığı, türk gazetelerinde çıkan haberlerle sınırlı olduğundan, Irak konusunda ettikleri laflar da, bizim politikacılara veya cahil akademisyenlerinkine benziyor. Tabii bir taraftan geç dönem kemalci ideolojinin formatlarını tutturacaklar, diğer taraftan demokrat, çağdaş, ayrımcılık yapmayan, modern, vesaire hallerini koruyacaklar. E-kolay diil tabi; o yüzden bi o yana bi bu yana sallanıyolar.Öteki salak, ‘milletvekillerinin görevi yeri geldiğinde bu ülkenin çocuklarını feda etmektir. Durum böyle gerektiriyor şu anda’ deme noktasına gelmiş bi şerefsiz. Bi de ‘amerika şerefsizi’ diyor utanmadan.Ve devam ediyor: ‘biz asker yollamazsak, Amerika pkk’ya silah verecek gözgöre göre.’ Ulan cahil herif, pkk’nin elindeki silahların büyük kısmını zaten abd verdi ve vermeye devam ediyor.Esas salak ise ‘çelişki var ret’ diyerek durumu toparlamaya çalışmış. Diz boyu zavallılık.Niksiz kardeş ise ‘kendinle çeliştin’ diyeceği yerde ‘kendinle çakıştın’ diyen bi sersem.Kısacası türklerin durumu kürtlerden daha acıklı.
Ooo, bebeğimiz gelmiiişş… Gene popon mu kaşındı? Dışkıladıktan sonra güzel temizlemezsen kaşınır diyoruz sana ama dinlemiyorsun ki…Yavrucuk, uydurmak konusunda üstüne yoktur, bunu inkar edemez hiç kimse. Ama şu gerçekten uyduruk “zübüdük” kelimesini sen daha entel yazarlardan alıntı yapmayı keşfetmemişken, senin gibilere söylerdik biz. Oradan bilinçaltına yerleştiğinden, kendi uydurduğun bir laf sanmana kızmadım.Senin genlerinle getirmiş olduğun ve dolayısıyla “yetenek” sınıfına giren özelliğin burada da kendini aşmış ve tek bir cümle içinde Türk gazetelerine, gazetecilerine, politikacılara ve okuyamadığın için hep suçladığın akademisyenlere o gen dediğin çamurdan sürüvermişsin.Geç dönem kemalci ideolojinin formatı ne demek sersem çocuk? Ne dediğinin kendin farkında mısın? Kemalci ideoloji dediğin, Kemalizm ise, geçenlerde medyada gündeme gelen “Kemalizm” konulu bilinçli safsatanın senin bu dediklerinle yakından uzaktan ilgisi yok, anlamadığın için karıştırmışsın. Bir ideolojinin -ki senin dediğin o “kemalci ideoloji”(?) henüz dünya üzerinde zuhur etmedi- geç dönemi, ancak senin gibi geriden gelebilen zübüdükler için geçerli bir format olabilir.Evet, utanmadan “Amerika Şerefsizi” diyor. Şerefsizler bitmiş de sıra Amerika’ya gelmiş gibi…Entellektüelliğe özenip de ancak entelliği taklit edebilen, Atatürke dil uzatmayı, ülkenin altını oyanların kıçlarını yalamayı ve onların dediklerini anlamasa da tekrar etmeyi bir halt sanan onca şerefsiz varken, sıra Amerika’ya mı geldi? Napar lan bunlar Amerika’ya dil uzatanı? Şimdi moda, muhafazakar ama Amerikan taraftarı olup, Kemalizm düşmanlığıyla birlikte batı düşmanı gibi de görünmeden, milliyetçi, müktesebatçı ilerici Amerikancı olmak. Kolay mı sanıyorsunuz böyle acaip bir şeyler olmayı? Ondan saçmalıyor bu da işte böyle.Zübüdük…
Zübüdük kelimesinin kopiraytı şahsıma aittir ve dünyada ilk kez baby700 tarafından, saykosalak ve benzerlerini nitelemek için kullanılmıştır.Elektronik ortamın nimetleri bize bunu kanıtlamaktadır.Kanıt 1Kanıt 2Kanıt 3Dolayısıyla saykosalak’ın bu lafı sonradan benimsediği ortada. Bunların mumu öğle namazına kadar bile yanmaz. Bi de ‘ben bu lafı yıllardır kullanırım’ demiş. Ben de yıllardır s..tir diyorum bu tiplere.Saykosalak kardeşimiz bi kaç ay sonra ‘kemalci’ diye yazarsa şaşırmayalım. Zira baby700 kompleksi ve laf yetiştirme telaşı nedeniyle, kendi kendisini fena halde düdüklemektedir.
İlahi çocuk, uğraştın, Google’larda arattın, internet dünyasında bu lafı ilk kendinin sıçtığını ispat ettin yani ha?Çok yaşa emi? Bu, senin için bu kadar önemli idiyse bir mesaj atsaydın, hiç açık etmezdim be…Bak, ne demişim hemen yukarıda: “Ama şu gerçekten uyduruk zübüdük kelimesini sen daha entel yazarlardan alıntı yapmayı keşfetmemişken, senin gibilere söylerdik biz. Oradan bilinçaltına yerleştiğinden, kendi uydurduğun bir laf sanmana kızmadım.”Gördüğün gibi, biz senin gibilere zübüdük derken, sen daha entellerden laf araklamıyormuşsun ve de hatta internet bile yokmuş demek ki… Üzülme, telif ücreti neyse ödeyeceğim sana. Yeter ki sen takma böyle basit şeylere o kocaman kafanı.Bir dahaki yazımızın konusu; “Sazan neden balıkların kralıdır?”Google’da aratmış herif yaa… İnanamıyorum.
diye bir kelime gerçekten yok..zannedersem abidik gubidik lafını cağrıştırdığı için psycho zibidik zübüdük benzeme$mesini sık kullanılan bir laf zannetmi$.Demek ki baby700’u dikkatli dinliyor :)) komik olmu$ gerçekten.saygılar…
Bir soru sordum gerçekten bir fikri olan vardır filan sanarak. 3-4 gündür yoktum bir geldim ki ahali alta yanıt diye haberlerden duyduğunun yarısını bile paste edememiş, 80 iq üzerinden hesaplanıp yapılan haberlerin bile yarısını anlamışlar yani. yazık ben bunlara ne diyeyim şimdi diye okuyordum ki, baby’nin ahkamı yüreğime su serpti. diyecek birşey yok, anlayacak kimse olmadığı için anlatacak bir şey de yok… sağolasın Baby…
bana kalırsa, yeryüzünde devleti olmayan en büyük topluluk olan kürtlerin -topluluk diyorum çünkü hala kendilerini bir millet olarak kabul etmiyorum, polemik de yaratmayalım bu tabii ki ayrı bir konudur- o bölgede bir devlet kurması bir türk olarak beni rahatsız etmez.bize birsürü etkisi olur, olmaz bunlar tartışılır.benim merak ettiğim, ingiltere ve abd’nin masa başında kuracağı devlet, gerçekten bir halk devleti mi olacaktır ya da bu şekilde kurulacak olan ülkeyi aklıbaşında kürtler onurlu mu bulacaklardır.yıllardır düzgün bir dış politika üretemediğimiz gibi, bu toprakların havasından mıdır suyundan mıdır nedir, kürt aydınları da kendilerinden önceki türk aydınlar gibi sonsuz bir kafa karışıklığında yalpalamaktadır.ama biz bize benzeriz değil mi? NuMB kardeşim, bu ülkede sorulan sorulara cevap alınmadığını benden çok daha önce öğrenmiş olmalıydın. şaşırdığına şaşırdım.nacizane eklemek isterim ki insanların fikirlerini aşağılamamak gerekir, yoksa bizden değilsen onlardansın tarzına, bizden değilsen şerefsizsin, salaksın tarzını da ekleriz ki, bence hiç iyi olmaz.boyalı basın saçmalıklarını kaale almamak gerekir, ama daha komik yazıları da devrimci basın ya da milliyetçi basında gördük, görüyoruz.
muazzam bir tarih… osmanlıya kadar uzanan destanlar ve o muazzam devletin üzerine bina edilen türkiye cumhuriyeti. Ne kadar ihtişamlı değilmi. Bizler neler başarmışız. ama şu anki amerika ve batı karşısındaki politika yaklaşımlarımıza bakın. kürdistan kurulabilir. temelsiz bir bina olacaktır. biz bu haldeysek o devletin ne gibi bir piyon ve onun bunun elinde oyuncak olan kargaşa ortamı olacağını bir düşünün. devlet kurmak (kurdurulmak) ayrı devlet olmak ayrı. ben misakı milliyi barzani ve talabaninin dedeleriyle çizmedim. ben o çizgiyi ortağımın, arkadaşımın ve müdürümün dedeleriyle çizdim. onlar da kürt. gerekirse onlarla beraber gene çizeriz. br />
baby700 tevellüt kaç senin ? Bu zübüdük lafını 18-19 sene evvel 6-7 yaşında kullanırdım.Yok senden daha eski zamanda kullanmışsam gidip patent alacam Amerika’dan.Belki ırağa asker meselesinide görüşürüz o arada :))) Unutmadan patent lafıda bana ait kimse alamaz deme sakın… ecnebi dillerinden geçmiş Türkçe’ye…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Milletvekilleri ey! Sekizbuçuk milyar dolara oğlunuzu feda eder misiniz? Etmezsiniz. Ederim, diyen kimse baba olamaz, anne olamaz.Milletvekilleri ey! Sekizbuçuk milyar dolara başkasının oğlunu nasıl feda edersiniz! Bir çocuğu feda eden erkek baba, kadın anne olamaz.Duyuyorum, “Duygusallık karıştırıyor”, diyorsunuz, “duygusallığın sırası mı? Ülke çıkarları, stratejik hesaplar, vs. Sözkonusu…”Milletvekilleri ey! Duygusallık karıştırmıyorum ben, sadece sizin oğlunuzu da karıştırıyorum. Siz başkalarının oğullarını Amerika Birleşik Devletleri’nin pis, yalanlar üstüne kurulu, haksız, zorbalığı teşvik edici, emperyalist işlerine karıştıracaksınız ya, ben de sizin oğlunuzu karıştırıyorum. Ama ben mahsusçuktan karıştırıyorum; zararsız bir karıştırma, zararsız bir duygusallık benimki. Başkalarının oğullarını karıştırmanın vicdansızlığına duman çalıyor oluşunuzu gözünüzün önüne getirebilirim belki diye.Oysa sizin başkalarının oğullarını karıştırmanız ve bunu kibirli bir duygusuzlukla yapmanız, sizin duygusuzluğunuz tehlikeli, zehirli, öldürücü.Anlıyorum, bu kez geçireceksiniz tezkereyi. 1 Mart’ta “duygusal” davrananlar fire vermiş. (Bu arada şu bilgiyi de vereyim: Amerikalılar sizin nabzınızı tutmuş, “20-25 fire verir AKP” sonucuna varmışlar. Geçen sefer 70 demişlerdi, 90 çıkmıştı… Onlar “duygusal” davranmayanların fire vermesinden endişe edip onların kaydını tutuyor.)Ey milletvekilleri! Duygusal olmak, Meclis’e girince ya da önemli, kritik, ülke çıkarlarını ilgilendiren sorunlar önünüze gelince unutmanız, uzak durmanız gereken bir şey değildir.Haklı ve adil olmak da öyle. Her tür haklılık ve adalet, her tür ülke çıkarından evladır. Evet, öyledir. Ülke çıkarı, zaten, haklı ve adil olmaktadır; bir düşünün. “Ülke çıkarı” diye diye insanları, toplumu, hakkı ve adaleti yok saymak, ihmal edilebilir görmek ülke çıkarına değildir. Sonra bakın Susurluk skandalı gibi durumlara varıyor iş, di mi!Milletvekilleri ey! O 8,5 milyar dolar gelmezse ekonomik durumun pek müşkül olacağı biliniyor. Allah’ın bildiğini kuldan, ekonomistin bildiğini vatandaştan saklamayın. Evet, 8,5 milyar dolarlık kredi anlaşmasının metninde “başkalarının oğullarını feda edin, Irak’a gönderin” şartı yazmıyor belki, ama biliyoruz ki, bazı şartlar kağıda geçmeyebiliyor. Hele 1 Mart tezkeresini kahramanca (bakın bu bile kahramanlık oldu “ülke çıkarları” nutuklarından geçilmeyen ülkemizde) reddettikten sonra Meclis, para ile asker kelimeleri pek yanyana getirilmek istenmiyor hiç.Ben de size diyorum ki, o 8,5 milyar dolar gelse bile memleket müşkül durumdan kurtulmayacak. Nereden mi biliyorum? Şimdiye kadar bu yöntemle kurtulamadı da oradan. Bu yöntem, 3-5 milyar dolara mahkum halde sürünmeyi sürekli kılıyor, o kadar. Üstelik, kurtulamayacağını birçok ekonomist de söylemişti; dünyadan örnekler vermişlerdi. 2000’den beri IMF kredi veriyor, ama biz krizi atlatamadık hala.Milletvekilleri ey, ey halk! Adil olalım. Har vurup harman savurarak, soyup soğana çecvirerek, çalarak, hortumlayarak, birbirimizi kazıklayarak batırdığımız ekonomiyi borç, hibe alarak, gökten para yağdırarak filan düzeltemeyiz. Bir bedel ödemeden, sıkıntıya girmeden, kendimizi terbiye etmeden düze çıkamayız. Bu şekilde çıkarıldığımız düz, düz değildir. Bu bedeli ödemeliyiz ki, bütün o çalıp çırpmalarda ekonomiden daha büyük oranda ve vahim şekilde dejenere olan öbür taraflarımızı da onaralım, tedavi edelim, dağlayalım. Ne mi o taraflar? İlk aklıma geleni söyleyeyim: Ödememiz gereken o bedelin başkalarının çocuklarını feda etmek olduğunu ve bu suretle düze çıkacağımızı, ülke çıkarına iş yapmış olacağımızı düşünmek.Milletvekilleri ey! Bizi düze çıkaracak bedel başkalarının çocuklarını feda etmek olamaz.Dürüst olmak da bütün ülke çıkarlarından daha çok ülke çıkarınadır. Bütün ülke çıkarlarına rağmen dürüstlükte ısrar etmek…Milletvekilleri ey! Halkı ve asıl kendinizi tava getirmek için sıcak bir PKK tehlikesi varmış gibi yapmayın. Yok çünkü. Evet, PKK ateşkesi bitirdiğini ilan etti. Ama siz zaten ateşkesle ilgili değildiniz ki… Siz sorunu çözdüğünüzü düşündünüz. Halbuki sorun duruyor olduğu gibi; çatapatası bitti. Avrupa Birliği’ne uyum yasaları diye kimi adımlar atıldı, o kadar. Ona uyum, buna uyum; kendi içimizde uyumlu olmak için gerekenleri yapalım, bize de yeter, AB’ye de. PKK filan o zaman biter işte. Nişan alarak bitiremezsiniz. İspatı ortada. Hem sonra başkası da kullanır. Tam ABD kapı kapı müslüman asker dilenirken ve özellikle de Türkiye’den asker beklerken PKK tehlikesinin 4 yıllık uysallıktan sonra canavarlaşarak hortlayıvermesi, ateşkesi bitirdiğini, kentlerde bile eylemler yapabileceği tehdidini savurması hiç ilginç gelmiyor mu size? Komutanlarımızın ve en yüksek siyasilerimizin 4 yıldır neredeyse tek bir laf etmemişken şimdi birden bire “Vay! Bu PKK tehdidi, Kandil Dağı, bu 6 bin terörist…” edebiyatına başlaması hiç ilginç gelmiyor mu?Ayrıca, PKK teröründen sakınalım derken, ülkeyi başka terörlere açık hale getirme ihtimalini de gözden ırak tutmayın.Milletvekilleri ey! Biraz zeki, akıllı, yaratıcı, donanımlı olun. Emirle olmaz, ama biraz gayret gösterin ve bu sırada yine dürüst, ahlaklı, vicdanlı olmaya da gayret gösterin. AKP yöneticileri, bakanlar, başbakan diyor ki, “Irak’ta olan bitene kayıtsız kalamayız”. İşin “duygusal” yanlarını geçiyorum. Ne yapacaksınız yani kayıtlı olursanız? İşgal valisi Amerikalı Paul Bremmer’ın yerine bir Türk mü getireceksiniz? Şiilerin, Kürtlerin, Sünni Arapların taleplerine rağmen bildiğinizi mi okuyacaksınız? Amerika, kendisi tamamen başka düşündüğü halde, “Ah ah ah, benim dost ve müttefikim Türkiyem böyle istiyor” diye sizin dediğinizi mi yapacak? Haa, ABD’nin koltuk altında bazı isteklerinizin yerine getirilebileceğini düşünüyorsunuz. Çok yanılıyorsunuz da, diyelim getirdiniz. ABD’nin kol altında Irak halkının rızası hilafına düzenlemeler yapacaksınız siz ve Irak halkı da sizi işgalci görmeyecek, öyle mi? Tut ki, bu düzenlemeleri yapmayı becerdiniz, kısa bir süre sonra, yani ABD ile kolkola uyguladığınız baskı kalkınca işlerin daha beter bir hal alacağını düşünemiyor musunuz? Ayrıca, böylelikle mi Amerikalılar’la özdeşleşmiş bir görüntüden kurtulmuş olacaksınız Irak’ta? Aman “bağımsız” komutanlık (nasıl olacaksa ve ne demekse bu) aldınız diye ABD’nin kol altında olduğunuzu kamufle edebileceğinizi mi düşünüyorsunuz?Adalet Bakanı Cemil Çiçek, hükümetin verdiği tezkere kararının gerekçesini şöyle özetlemiş: “ABD kalıcı, İsrail’in Suriye’ye müdahalesi, İran’a dönük beyanlar, olayların Irak’la sınırlı olmayacağını ve Ortadoğu’nun tümüyle yeniden şekillenmesine uzanabileceğini düşündürüyor. Bu nedenle Türkiye devrede olmalı.”Buradan ne anlamalıyız? İran’a, Suriye’ye, vs. “kayıtsız kalamayacağına” göre, oralara da mı girecek Türkiye?Milletvekilleri ey! N’olur biraz zeki olun! Akıllı olun, dürüst, ahlaklı olun. Çünkü zeki olmak, akıllı, dürüst, ahlaklı olmak çünkü, başkalarının çocuklarını feda etmekten daha yararlıdır ülke çıkarları için de.Peki ya kayıtsız kalırsanız Irak’ta olup bitene ne olurmuş yani? (Kayıtlı olmanın tek yolu asker göndermek midir, sorusunu ve cevaplarını geçiyorum şimdi.) Kürt devleti kurulur diye ödünüz patlıyor, di mi?Sizi kendi korkularınızla korkutuyorlar. Sizi korkularınız bile esir almıyor, başkaları korkularınızla esir alıyor sizi, Türkiye’yi. Açıkgöz olup 3/5 milyar dolara tamah ederek ekonomiyi ve ülkeyi kurtarma cingözlüğüne kapılacağınıza gözünüzü ve zihninizi açık, dimağınızı temiz tutun. “En kötüsü” oldu diyelim, Kürt devleti kuruldu. Ne olacak yani; bir düşünün, bir düşünün. Başkaları bir şey yapacak diye, insanın kendi hayatını yaşamaması gibi bir şey bu.Ayrıca, aynı Türkler gibi Kürtler de bu ülkenin vatandaşı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulunca bütün Türkler oraya kaçmadı. Merak etmeyin, Kürtler de kaçmaz. Hem onları o kadar çok seviyor, kaçmalarını istemiyorsanız o yönde birşeyler yapıverin işte.Hem sonra, memleket ahalisi batıya kaçmak için can atıyor. Gençler üzerinde yapılan anketler bunu gösteriyor. AB de bundan korkuyor zaten; Türkiye üye olur ve serbest dolaşım hakkı da kazanırsa, 60 milyonun akınıyla nasıl başederiz, diye. Eğitim kalitesi, yaşam standardı düşük, soygunu, cinayeti devlet içinden bile temizleyememiş, hatta temizlemek şöyle dursun üstünü örtmüş bir ülke…Gördüğünüz gibi yapılacak asıl işler duruyor. Savaşmayalım. Çalışalım, üretelim, öğrenelim ve öğretelim.Ve size bir şey daha diyeyim mi, Türkiye’nin de, bölgenin de, dünyanın da çıkarı Irak’a asker göndermekte değildir. Türkiye’nin çıkarı, Iraklılar’ın ülkelerini yönetmelerini, asayişi sağlamalarını, iyi bir geleceğe hazırlanmalarını sağlamak üzere Birleşmiş Milletler koruması ve gözetimini yerleştirmektir. ABD’yi de öbür silahlı güçleri de BM komutası altına vermektir. Ve uzun vadede ve global düzeyde de BM’nin güçlenmesinde, demokratikleşmesindedir Türkiye’nin çıkarı. Bunun öncülüğünü yapmak için çalışın.Başkalarının çocuklarını feda etmeyin, Irak’a göndermeyin. Başkalarının çocuklarının tabutları gelecek o zaman. O zaman yapacağınız devlet törenlerini ve sizin artık samimi olma şansını yitiren suratlarınızı görüyorum şimdiden. Halkın ne yapacağını pek kestiremiyorum doğrusu.Milletvekilleri ey! Ey milletvekilleri!Mustafa Alp Dağıstanlı(FG’nin notu: bu bir maildir, mümkün olduğunca çok kişiye ulaşsın istenen, copy paste dışında seçenek yoktu)
Ve onayladılar …
benim bildiğim 2,3 chpli hariç hiçbir milletvekili hayatlarında bu kadar uzun bir yazı parçası okumamışlardır. Boşa yazmışsın. Okumazlar. Onlara Meclis Programı versen bile bakmazlar. Gazete olsa belki. Orada da uzun bir yazı varsa atlayıp spora geçerler. Bence öyle.Asker yollarsak Haber Kanalları 24 saat Kan Yayınına başlayacak. Bugün şu kadar asker öldü. “Son dakika haberine göre türk askerinin bacağı koptu .”(ben dinsizim ama tanrı korusun filan işte. allah korusun diyemem usül gereği. olmasın böyle birşey. olursa yaralayanlardan 100 kişiyi vursunlar, tercihen kürt milisleri olsun. Hani dün PKKlı Bugün Kürdistanlı olan Türk-Türkmen katillerinden)
hiç kimse vurulmasa olmaz mı _?
Milletvekillernin görevi yeri geldiğinde bu ülkenin çocuklarını feda etmektir. Durum böyle gerektiriyor şu anda. Eğer Amerika şerefsizine katılmazsak adamlar Pkk’ya silah verecek gözgöre göre. Kürdistanı kurup silah gücüyle GAP ı ele geçirecek sonra boğazlara göz dikecekler. Adam Suıriye İran Suudi Arabistanı ilerdeki 15 yıl içinde topraklarıma katacağım diyor. İster katıl şekillendirmede söz sahibi ol ister katılma parçalanan devlet kırıntılarıyla tek başına uğraş diyor. HANGİ GÜÇLE KARŞI ÇIKACAKSIN AMERİKAYA? Protesto diyorsun imza toplarım iyi güzel. Bu amerika yeri geldiğinde Vietnam savaşını protesto eden kendi öğrencilerini katleden Amerika. Gücün kadar konuşursun gerçek dünyada. Gençliğimizin romantik anarşizm ütopyalarına benzemez gerçek dünya. Gönül istemez mi Türkiye Süper Güç olsun çeksin Amerika’ya siktiri? İstemez mi? Girip 100 kayıp verip 200 Iraklıyı öldürüp Türkmenleri koruyup Kürtlere gizliden ağzının ğayını vermek GAP ı korumak mı karlı Asi çocuk olup Fransa ve Almayna ile bir olmak mı? Fransa iyi kalpliliğinden mi karşı çıkıyor savaşa? Adamlar Saddamla milyarlarca dolarlık petrol antlaşması yaptı, amerika yıttı çöpe attı. Almanya Irak’a satacağı milyarlarca dolarlık malı satamayacak. Amerika yiyecek parsayı. Havadan sudan kahramanlığa lüzum yok. Devletin çıkarı neyse o yapılır. Romantizmin gönülden geçirdiği değil.
Biz asker göndererek sanki oradaki kürdistan oluşumuna engel olacakmışız gibi bir kanı var , aksine engel olmayı bırak alet olacaz.Herhalde 15-20 sene sonra hangi şehirlerimizin (aslında ne kadar bizim şehirlerimiz oda tartışılır,ne kadar sahiplendik,ne kadar benimsedik,iyi düşünün)Kürdistana ilhak olmasını,olmamasını,olmalımı,olmamalımı gibi şeyleri tartışıcaz.Süreç tertiplendiği gibi devam ediyor.İzleyin.
Çelişki var Ret. “Eğer Amerika şerefsizine katılmazsak adamlar Pkk’ya silah verecek gözgöre göre. Kürdistanı kurup silah gücüyle GAP ı ele geçirecek sonra boğazlara göz dikecekler. Adam Suıriye İran Suudi Arabistanı ilerdeki 15 yıl içinde topraklarıma katacağım diyor.” Eğer Amerikanın yapmak istediği buysa, ona katılmakla bunların olmasına yardımcı oluyoruz demektir. Yok eğer asıl planı bu değil de, biz katılmadık diye bunları yapacaksa; ben Amerikanın bir ufaklık kendine katıldı ya da katılmadı diye politika değiştirdiğini görmedim. Gerçek planı ne ise, her halukarda onu uygulayacaktır.Biz Amerikanın askerlerine kendi askerlerimizi kalkan etsek de etmesek de, Amerika kendi planını yürütecek. Ne bizim gül hatırımız için planından vazgeçer, ne de bize kızdığı için değiştirir…Mahalledeki şişman çocuk misketlerini istiyorsa vereceksin. Ama seni dövme niyeti varsa, misketlerini verdin diye bundan vazgeçmez.
Paylaşayım istedim herkesle…Mailin baş tarafında hükümet (malum şahıslar) var. Başbakanın bir konuşmasından alınmış kalabalık bir fotoğraf… Yanında şunlar yazıyor: “Biz de savaşa karşıyız ama çok borcumuz var. Borsa çökerse, dolar 3.5 milyon olursa ne yaparız? Bu nedenle ABD’nin isteklerini kabul etmekten başka çaremiz yok…”DİYENLERE ULU ÖNDERİN BİR YANITI VAR deniyor ve Atatürk’ün söylev verirkenki bir fotoğrafı ile altta şu sözleri yer alıyor: “Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden, rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini ve daha sonra istiklallerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
Recep Tayyip Erdoğan : KİLİSELER KIŞLAMIZ, HAÇLAR KILICIMIZ, KUBBELER KALKANIMIZ…
savaş yaptık savaşı durdurmak için
kan döküldü niyette damardaki kan yenilensin (!)
ağlayanlara mendil yerine silah verdik
kavgada dövülene yumruk atmasını öğrettik
dert ettik okyanusdaki balinayı
görmezden geldik ölen çocukları
sahteymiş cebimizdeki yeşil paralar
değeri sadece müslüman kanı akınca artar
Bence olacağız.Hatta şunu da söyleyebilirim ki,oraya asker göndermek istemeyen kişilerin çoğunluğu da orada kürt devletinin kurulmasını istiyenler.Bu ülkeyi BÖLMEK isteyen o kadar çok farklı düşüncede insan var ki,bunların hepsi işlerine nasıl geliyorsa öyle davranıyor.Misal;(bundan daha ala misal mi olur?)Oradaki tüm teröristleri dağıtacağız.Ülkemize yıllarca estirdikleri terörün hesabını diğer milletleri bize düşman edip çıkar için,guya özgürlük için bize yaptıklarının hesabını verecekler…
Boş konuşuyorsun.
orada ya bir kürt devleti olacak yadabir ABD eyaleti… biz ne yapıcaz bunuönlemek için? asker gönderilmesine ben de karşıyım, öğrenci olmasam şimdiaskerdim. kendimin gitmesini istemediğim yere 10.000 kardeşimin gitmesini nasıl isterim ki? ama bazıolaylardan kaçmak imkansızdır. buülkemizin kendi İRADEsiyle yaptığı birşey değil ABD İDAREsi ile yaptığı birşey… sadece üzülüyorum.
PKK ile savaş halinde olan, yine PKK ile var oldukları günden beri kapışan, yıllardır tüm Türk hükümetlerinin açıkça desteklediği Barzani ailesi tarafından yönetilen Kuzey Irak Kürt’lerinin bir devlet kurmasının bize zararı nedir?
Barzani ve ailesinin PKK’ya karşı savaştığını sanmıyorum. Hatta bir yerde Abdullah Öcalanla görüşüp Türkiye’yi aşağılayan konuşmalar yaptığını okumuştum.
Irak meselesi geçen ilkbaharda, ilkçıktığı zamanlarda mesut barzani şöylesöylemişti :”-Türk askeri gelirse, onlar için burayı cehennem yaparız.”
doğu illerine gittin mi hiç?kürt devleti kurarlarsa artık vize kyruğunda beklemen gerekecek.nutuk’u okudun mu? sarı zeybek’i izledin mi?kürt devleti kurup misak-ı milli sınırlarının içindeki illeri alırlarsa artık okulda işyerinde Atatürk portresine yüzün kızarmadan bakamayacaksın. İstanbul’dan buğulu gözüküyor galiba herşey. Bilgisayar başından barzani’yi savunmak kolay. Adam senin leşini ayakları dibinde istiyor. Bilmem anlatabildim mi?
Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı diye birşey duyun mu? nasıl ki, Azerbaycan, Çeçenistan, Kosova vs. gibi yerler için istemiştin…
Ayrıca o misakı milli sınırları çizilirken milyonlarca Kürt te katkıda bulundu…
Beynini sadece resmi tarih ile ütületme emi…
Nedir allaaşkına şu “resmi tarih”? İşimize geldiği yerde resmi tarih, gelmediği yerde gayrı resmi tarih… Resmi tarihin yalan olan kısmı neresidir? Doğru kısımlar gayrı resmi tarihte nereden nereye kadar alınmalıdır? Resmi tarihin kaçıncı sayfasından kaçıncısına kadar doğrudur? Yoksa alayı mı yalandır?Yeter canım ya! Resmisine de gayrı resmisine de… Kimin işine ne gelirse, doğru tarih o oluyor. Böyle bir saçmalığa soysuzluğa gönlünüz nasıl izin veriyor?En içten vatan sever duygularla ve inanarak bir tarihi örnek veriyorsunuz, bir zibidi kalkıyor, “o resmi tarih, öğren de gel” diyor. Tam tersi oluyor, başka zübüdük, “bunlar tarihi saptırmak istiyorlar, aslında şöyle” diyor.Zaman zaman bir takım etnik çıkar gruplarının, zaman zaman bir takım bölücü çıkar gruplarının, zaman zaman bir takım ırkçı çıkar guruplarının ve sonsuz sayıda grupların özel çıkarlarına göre fırıldak olup dönüyoruz. Bu kadar mı soysuzlaştık? Bu kadar mı yakın tarihimizden bile kuşkulanır hale düşürüldük? Yuh be! Yuh!Yeter artık “resmi tarih” gevelemesi! Bilen varsa doğrusunu, ilan etsin, hepimiz aynı tarihten konuşalım da birbirimizi anlayalım bari. Yeter be! Yuh!Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı diye bir şey de yoktur. Süper bir devlet nasıl istiyorsa öyle olur. Hakkı var derse vardır, yok derse, yoktur. Demokratik bir takım haklar varmış da biz bu hakları kullandırtmıyormuşuz gibi davranma. Bu tarih değil, yutturamazsın.
senin şu misak-ı milli sde o süper devlet tarafından çizildi öyleyse…<br />
zibidi demeyeceğim, o kadar bile değilsin…
biliyorum aklıbaşında adamsın ama yazdıklarını bir daha oku derim. sonra da saykoyu… kendinle çakıştın farkında mısın?
Saykosalak’ın benim uydurduğum ve kendisini tarif etmek için kullandığım ‘zübüdük’ kelimesini benimsemiş olması hoşuma gitti. Aferin evladım.Bu sersem çocuk ve arkadaşı retri’nin bilgi dağarcığı, türk gazetelerinde çıkan haberlerle sınırlı olduğundan, Irak konusunda ettikleri laflar da, bizim politikacılara veya cahil akademisyenlerinkine benziyor. Tabii bir taraftan geç dönem kemalci ideolojinin formatlarını tutturacaklar, diğer taraftan demokrat, çağdaş, ayrımcılık yapmayan, modern, vesaire hallerini koruyacaklar. E-kolay diil tabi; o yüzden bi o yana bi bu yana sallanıyolar.Öteki salak, ‘milletvekillerinin görevi yeri geldiğinde bu ülkenin çocuklarını feda etmektir. Durum böyle gerektiriyor şu anda’ deme noktasına gelmiş bi şerefsiz. Bi de ‘amerika şerefsizi’ diyor utanmadan.Ve devam ediyor: ‘biz asker yollamazsak, Amerika pkk’ya silah verecek gözgöre göre.’ Ulan cahil herif, pkk’nin elindeki silahların büyük kısmını zaten abd verdi ve vermeye devam ediyor.Esas salak ise ‘çelişki var ret’ diyerek durumu toparlamaya çalışmış. Diz boyu zavallılık.Niksiz kardeş ise ‘kendinle çeliştin’ diyeceği yerde ‘kendinle çakıştın’ diyen bi sersem.Kısacası türklerin durumu kürtlerden daha acıklı.
Ooo, bebeğimiz gelmiiişş… Gene popon mu kaşındı? Dışkıladıktan sonra güzel temizlemezsen kaşınır diyoruz sana ama dinlemiyorsun ki…Yavrucuk, uydurmak konusunda üstüne yoktur, bunu inkar edemez hiç kimse. Ama şu gerçekten uyduruk “zübüdük” kelimesini sen daha entel yazarlardan alıntı yapmayı keşfetmemişken, senin gibilere söylerdik biz. Oradan bilinçaltına yerleştiğinden, kendi uydurduğun bir laf sanmana kızmadım.Senin genlerinle getirmiş olduğun ve dolayısıyla “yetenek” sınıfına giren özelliğin burada da kendini aşmış ve tek bir cümle içinde Türk gazetelerine, gazetecilerine, politikacılara ve okuyamadığın için hep suçladığın akademisyenlere o gen dediğin çamurdan sürüvermişsin.Geç dönem kemalci ideolojinin formatı ne demek sersem çocuk? Ne dediğinin kendin farkında mısın? Kemalci ideoloji dediğin, Kemalizm ise, geçenlerde medyada gündeme gelen “Kemalizm” konulu bilinçli safsatanın senin bu dediklerinle yakından uzaktan ilgisi yok, anlamadığın için karıştırmışsın. Bir ideolojinin -ki senin dediğin o “kemalci ideoloji”(?) henüz dünya üzerinde zuhur etmedi- geç dönemi, ancak senin gibi geriden gelebilen zübüdükler için geçerli bir format olabilir.Evet, utanmadan “Amerika Şerefsizi” diyor. Şerefsizler bitmiş de sıra Amerika’ya gelmiş gibi…Entellektüelliğe özenip de ancak entelliği taklit edebilen, Atatürke dil uzatmayı, ülkenin altını oyanların kıçlarını yalamayı ve onların dediklerini anlamasa da tekrar etmeyi bir halt sanan onca şerefsiz varken, sıra Amerika’ya mı geldi? Napar lan bunlar Amerika’ya dil uzatanı? Şimdi moda, muhafazakar ama Amerikan taraftarı olup, Kemalizm düşmanlığıyla birlikte batı düşmanı gibi de görünmeden, milliyetçi, müktesebatçı ilerici Amerikancı olmak. Kolay mı sanıyorsunuz böyle acaip bir şeyler olmayı? Ondan saçmalıyor bu da işte böyle.Zübüdük…
Zübüdük kelimesinin kopiraytı şahsıma aittir ve dünyada ilk kez baby700 tarafından, saykosalak ve benzerlerini nitelemek için kullanılmıştır.Elektronik ortamın nimetleri bize bunu kanıtlamaktadır.Kanıt 1Kanıt 2Kanıt 3Dolayısıyla saykosalak’ın bu lafı sonradan benimsediği ortada. Bunların mumu öğle namazına kadar bile yanmaz. Bi de ‘ben bu lafı yıllardır kullanırım’ demiş. Ben de yıllardır s..tir diyorum bu tiplere.Saykosalak kardeşimiz bi kaç ay sonra ‘kemalci’ diye yazarsa şaşırmayalım. Zira baby700 kompleksi ve laf yetiştirme telaşı nedeniyle, kendi kendisini fena halde düdüklemektedir.
İlahi çocuk, uğraştın, Google’larda arattın, internet dünyasında bu lafı ilk kendinin sıçtığını ispat ettin yani ha?Çok yaşa emi? Bu, senin için bu kadar önemli idiyse bir mesaj atsaydın, hiç açık etmezdim be…Bak, ne demişim hemen yukarıda: “Ama şu gerçekten uyduruk zübüdük kelimesini sen daha entel yazarlardan alıntı yapmayı keşfetmemişken, senin gibilere söylerdik biz. Oradan bilinçaltına yerleştiğinden, kendi uydurduğun bir laf sanmana kızmadım.”Gördüğün gibi, biz senin gibilere zübüdük derken, sen daha entellerden laf araklamıyormuşsun ve de hatta internet bile yokmuş demek ki… Üzülme, telif ücreti neyse ödeyeceğim sana. Yeter ki sen takma böyle basit şeylere o kocaman kafanı.Bir dahaki yazımızın konusu; “Sazan neden balıkların kralıdır?”Google’da aratmış herif yaa… İnanamıyorum.
diye bir kelime gerçekten yok..zannedersem abidik gubidik lafını cağrıştırdığı için psycho zibidik zübüdük benzeme$mesini sık kullanılan bir laf zannetmi$.Demek ki baby700’u dikkatli dinliyor :)) komik olmu$ gerçekten.saygılar…
üzülme, sadece hiciv di o. zaten yazılan ile cevaplanan arasındaki açmazı ortaya koymak için yazdım.
kendimle çakışmadım(=çelişmedim), sadece hiciv di o. zaten yazılan ile cevaplanan arasındaki açmazı ortaya koymak için yazdım.
Bir soru sordum gerçekten bir fikri olan vardır filan sanarak. 3-4 gündür yoktum bir geldim ki ahali alta yanıt diye haberlerden duyduğunun yarısını bile paste edememiş, 80 iq üzerinden hesaplanıp yapılan haberlerin bile yarısını anlamışlar yani. yazık ben bunlara ne diyeyim şimdi diye okuyordum ki, baby’nin ahkamı yüreğime su serpti. diyecek birşey yok, anlayacak kimse olmadığı için anlatacak bir şey de yok… sağolasın Baby…
bana kalırsa, yeryüzünde devleti olmayan en büyük topluluk olan kürtlerin -topluluk diyorum çünkü hala kendilerini bir millet olarak kabul etmiyorum, polemik de yaratmayalım bu tabii ki ayrı bir konudur- o bölgede bir devlet kurması bir türk olarak beni rahatsız etmez.bize birsürü etkisi olur, olmaz bunlar tartışılır.benim merak ettiğim, ingiltere ve abd’nin masa başında kuracağı devlet, gerçekten bir halk devleti mi olacaktır ya da bu şekilde kurulacak olan ülkeyi aklıbaşında kürtler onurlu mu bulacaklardır.yıllardır düzgün bir dış politika üretemediğimiz gibi, bu toprakların havasından mıdır suyundan mıdır nedir, kürt aydınları da kendilerinden önceki türk aydınlar gibi sonsuz bir kafa karışıklığında yalpalamaktadır.ama biz bize benzeriz değil mi? NuMB kardeşim, bu ülkede sorulan sorulara cevap alınmadığını benden çok daha önce öğrenmiş olmalıydın. şaşırdığına şaşırdım.nacizane eklemek isterim ki insanların fikirlerini aşağılamamak gerekir, yoksa bizden değilsen onlardansın tarzına, bizden değilsen şerefsizsin, salaksın tarzını da ekleriz ki, bence hiç iyi olmaz.boyalı basın saçmalıklarını kaale almamak gerekir, ama daha komik yazıları da devrimci basın ya da milliyetçi basında gördük, görüyoruz.
muazzam bir tarih… osmanlıya kadar uzanan destanlar ve o muazzam devletin üzerine bina edilen türkiye cumhuriyeti. Ne kadar ihtişamlı değilmi. Bizler neler başarmışız. ama şu anki amerika ve batı karşısındaki politika yaklaşımlarımıza bakın. kürdistan kurulabilir. temelsiz bir bina olacaktır. biz bu haldeysek o devletin ne gibi bir piyon ve onun bunun elinde oyuncak olan kargaşa ortamı olacağını bir düşünün. devlet kurmak (kurdurulmak) ayrı devlet olmak ayrı. ben misakı milliyi barzani ve talabaninin dedeleriyle çizmedim. ben o çizgiyi ortağımın, arkadaşımın ve müdürümün dedeleriyle çizdim. onlar da kürt. gerekirse onlarla beraber gene çizeriz. br />
baby700 tevellüt kaç senin ? Bu zübüdük lafını 18-19 sene evvel 6-7 yaşında kullanırdım.Yok senden daha eski zamanda kullanmışsam gidip patent alacam Amerika’dan.Belki ırağa asker meselesinide görüşürüz o arada :))) Unutmadan patent lafıda bana ait kimse alamaz deme sakın… ecnebi dillerinden geçmiş Türkçe’ye…
baby’nin hangi ahkâmı yüreğine su serpti !?
Ama o çizgiler, misak-ı milli çizgilerinden bir karış dahi içeride olamaz.Aksini söyleyen var mı?