bildirgec.org

kallavi

11 yıl önce üye olmuş, 9 yazı yazmış. 38 yorum yazmış.

trafik ekiplerini muhabbetle….

kallavi | 15 September 2003 17:17

ne gün… çıldıracağım ya. etim ne budum ne böyle trafik cezası mı olur? şehir için bağlantı yolunda radara yakalandım. 59 km ile 140 milyonu geçirdiler… gel de küfretme gelde trafik mensuplarına, o biçim muhabbet besleme… etrafımız canavardan geçilmiyor, beyefendiler tuzak kurulmayacak dendiği halde radarla tuzak kurup, milleti yoluyorlar. rüşvet verip ucuza mı kapatsaydım. Allahından bulsunlar.

kaldırımlar ve duvarlar

kallavi | 08 September 2003 16:39

sıcak bir çay içtim. iyi geldi. içim ısınıvermiş. arazide üşümüşüm. güneş var; ama serin rüzgar güneş görmeyen tarafımı üşütmüş. güneşi görünce ısınıveriyor, ya da düğmeleri ilikleyince.. hayatın ve insanların üşütmesi gibi değil. donduruyor insanı. kanın donuyor. bakıp hali dünyanın manzarasına, halimden kaçıyorum. burada neler oluyor sonra. kimsenin yüzünü göremiyorum. gözlerini, dudaklarını ve mimiklerini seçemiyorum. yazıyorlar, linkliyorlar kimi zaman sataşıyorlar, belki de küfrediyorlar. rahatlar. rahatlıyorlar çünkü. tüm ifadeleri kelimelere sıkıştırmaya çalışıyoruz. gülüşümüzü, kızgınlığımızı, nefretimizi ve heyecanımızı. kendi kendimizle ya oyun oynuyoruz ya da benliğimizle samimiyet sınavı veriyoruz. hiçbir şeyin beklenmediği bu beklentisiz pencerede küçük süprizler ekiyoruz ufkumuza. sonra onun filizlenmesini beklemiyoruz. kimse birilerinin bir şeyler beklemesini beklemesin. bu pencerenin menteşesi yok. yazdığımız kadar okuyamıyor, kızdığımız kadar sevemiyor, tahammül edebildiğimiz ölçüde dost oluyoruz. insan olmak zormuş meğer. insan olmayı anlamak ne zormuş be dost. dağına göre kar yağarmış. bu yükü çekeceğiz ve bir gün dağları yükleneceğiz. yağan kar bize ne yapsın? bugün böyleyim. bu hal ile değilmiki kaldırımları aşındırdım. duvarlar bana ne yapsın?

tam bi gam hali..

kallavi | 03 September 2003 10:26

nefesimi üfledim balonlara ve sattım çocuklara duygularımı terimi kokladım gecelerde böldüm bir aşka uykusuz uykularımı ne bir hoş seda ne de bir tebessüm geçti bu zifiri karanlıklardan bir renkli balon için vazgeçtim dünyadan ve dünyayı saran sahte baloncuklardan..

bir pencere açıp yazmak geçti içimden. Belki de sahte baloncukların istilasına uğramış bu materyalist dünyada bir sahte baloncuk rolü de bana biçilmiş. Kızmayın bana ben rolümün hakkını veriyorum. Çocuk saflığını , bebek masumluğunu daha hayatımın tazeliğinde görücüye çıkartıp, geri gelmezlerin ülkesine gelin gönderdim. geri gelmezlerin ülkesi. keşkelerin kol gezdiği ülke. İçimde duyguların meydan savaşına istemeden tanık oluyorum. Kaldırımlardan koşarak kaçmaya çalışıyorum içimden ama kaldırım bekçilerinin hışmına uğruyorum. Gözümün önünde baloncuklar uçuyor. Anne hani balonları patlatmak kolaydı. Anne bak balonum bana dar geliyor. Hani genişlerdi balonlar. Kalabalıklar içinde yalnızdığın çayını demliyorum. Yalnız kalmak hakkımmıydı anne. Bu kadar çok tanıdık dostun içinde yalnız kalmak hakkımmıydı. Dünya da yalnız değil mi zaten. şimdi bu anımı öldürmeyim. bu anımı gömmeliyim gökyüzüne. Gökyüzünün kan kırmızısı bir köşesine. Sıcak kanımı tırnaklarıyla akıtan bilinmezler şahit olsun. Ama yağmurlar izin vermiyor anne. yağmurlar tufana dönmüş.

günün ahkamı,

kallavi | 29 August 2003 16:47

haber sitelerini dolaşıyorum.. şu sitede bir link dikkatimi çekti. Günün güzeli yazıyordu. Günün güzeli. Tıklayıp tıklamamak arasında gittim geldim. Tamam sonuçta nasıl bir manzarayla karşılaşacağımı tahmin edebiliyordum ama sonuçta hayal kırklığına uğramakta vardı. Öyle ya ya günün güzeli güzel değilse. Ya da o aslında dünün güzeliyse. Günün menüsü der gibi bu sayafada teşhir de niyeydi. Kim sunuyordu neden sunuyordu. Bu haber sitesi bayan IP numaralarını tesbit edebilip girişleri engelliyormuydu. BAyanların girişi yassakmıydı. gibi bir sürü abzürt soru sorduktan sonra günün sazanı olmayı göze alarak tıkladım. Ve böylelikle günün sazanlarına katılmış oldum. Başka manalarda sazanlar da var tabii…. Başka açıdan bakarsak günün çirkini niye olmasın… günün erkeği… günün kırosu.. günün şusu günün busu falan diyee uzatmak mümkün. olmalımı olmamalımı günün bişeysi? günün ahkamı da olabilir aslında.

Onlardaki din…

kallavi | 28 August 2003 09:43

odama uzun boylu sarışın, mütebessim yüzlü bir bayla, yanında kendisi ne kadar uzunsa o kadar kısa bir bayan girdiler. Yüzlerine ne istediklerini sorar gibi aynı mütebessimlikle baktım. Uzun boylu olan, çat pat türkçesi ile “merhaba” dedikten sonra yanındaki bayanın da mukabele ederek başını sallaması ve tebessümünü ikram edercesine bakması dikkatimi çekti. “Ben Hanry” dedi erkek olan. “… kilisesinin rahibi, bu da rahibe Ch…” evet bayanın ismini anlayamamıştım. Tebessüm ederek içeriye buyur ettim.

Hanry önce halimi hatrımı sordu. Aynı anlayışla karşılık verdim. Konu dedi ve anlatmaya başladı;

hoşbulduk rahmanın kulu

kallavi | 27 August 2003 14:51

“hoşgeldin rahmanın kulu “diye karşılanıyorsanız, böyle karşılık verirsiniz. Ağlayabiliyor musunuz? Ağlamamak için ağlamaya ne dersiniz? E buyrun derim.