sevgili günlük,
pazartesi sabahının bedenime balyoz şiddetinde inen sersemletici ve olağan mahmurluğuyla apartman kapısından çıkıyordum ki karşımda bütün ciddiyeti ve vakarıyla onu gördüm: mahallemizin biricik delisi mazlum’u.efenim insanın mahallesi olur da o mahallenin bir delisi olmazsa bir yerde antropolojik bir sorun var demektir.ve şükür ki mahallemiz bu konuda kayıtlara yerleştirdiği kallavi üç zırdelisi, beş yarıdelisi ve zırdeli olmaya aday üç şizofren,5 paronayak ve 15 obsesif vakasıyla ülkemizde mahalle başına düşemeyen deli sayısına önemli katkılarda bulunuyordu(bu yönüyle mahallemle ne kadar gurur duysam azdır). ancak iş yerine varıp sert bir kahvenin ardından müdür efendiden yiyeceğim gündelik fırçayla anca patlama zahmetine nail olan afyonum, bu sabah mazlum’un haşin bakışları arasında darmadağın oldu.zira sabah sabah karşımda saçalarının uzunluğu dahi çatık kaşlarını örtmeye vakıf olamayan bu deli kardeşimizin yüzünü hiç böyle öfkeli görmemiştim. mahallemizin tırsak bir sakini olmam hasebiyle bu türden arkadaşlarımızın ne yapacağı kestirilemeyen davranış özelliklerini dikkate alıp bunlarla mümkün mertebe karşılaşmamaya özen gösterirdim.Lakin bu sefer hiç şansım yoktu ve mazlum karşımdaydı…elindeki küçük yağlı boya kutusunu vurgulayarak “su ver bana” dedi…(al başına belayı sabah sabah)metanetini koruyan insanlar gibi işi şakaya dökerek “esmeralda iki blok ötede oturuyor,yanlış geldin bey kardeşim…eheheh” gibi gerzekçe bir şaka yapmak geldi içimden ama “yemedi”…zira bu deliler ciddi olunması gereken zamanlarda hiç taviz vermezlerdi ki bunu, yukarıda saydığım adaylardan biri olarak kendim de tecrübe etmiştim. elinden kutuyu aldım ve gerisin geri eve döndüm…derdi anlaşılmıştı, yazı yazacaktı gene bir yerlere ama boya, kutunun içerisinde kurumuştu.evde bulduğum bir parça tineri bizzat ellerimle boyaya ilave ettim,yazılacak kıvama getirdikten sonra ivedilikle aşağıya indim…bütün çabalarıma rağmen yüzünde ne minnettarlık ne de bir sevinç kıpırtısı gördüm…hala çok ciddiydi…sürekli yanında olan köpek de en az onun kadar ciddiydi(delilerin bir başka hayret edililecek tarafı ise hayvanlarla aralarındaki sağlam iletişimdir)