Sevgili Günlük,(sabah sabah ne günlüğü bu yaa…afyonumuz bile patlamamış daha!)Bu sabah 14 numaradaki kadın yolumu kesti (hani şu kocasını bakkalla,manavla,kasapla aldatan kadın….esnaf ve sanatkarlar odası bu kadına yakında mansiyon ödülü verirse şaşmam)Bu 14 numaradaki kadının kedisi -söylemesi ayıptır- benim kapıma gelip çişini yapıp gidiyor sevgili günlük!Bu durum düne kadar devam ediyordu…Ta ki ben dün bu kediyi çiş üzerinde kapımda yakalayıp apartmanın merdiven boşluğuna atana değin…aslında hayvanları severim ama hayvanların kapımın önüne çişini yapmasına tahammül edemiyorum sevgili günlük…haksız mıyım?neyse…bu kedi sahibi esnaf dostu kadın bu sabah tam ben çıkarken kesti yolumu…Ben sabahları hiç adetim olmamasına rağmen komşuluk ilişkilerinin kutsiyetine inanan biri olarak en sevimli gülüşümü suratıma iliştirerek kadına “günaydın” demeyi planlıyordum ki feryat-figan halinde bağırtısıyla karşılaştım.(ne yalan diyim bir ara kadının bana tecavüze yeltenmesinden bile korktum…ayyy tövbe tövbe)efendim neden kedisine kötü davranmışım…”ne olacakmış yani buncağız bir kedi kapının önüne işediyse canım”mış.Ben bir ara “ben gelip sizin kapınıza işiyor mu hanımefendi” benzeri bir şey geveledim,gevelemez olaydım…kadın oturup işeyiverdi kapımın önüneeee!…hatta biraz da ayakkabılarımın üzerine geldi(uff uzatma be hacı).Sonrada tüm kadınların öfkeli ve haset içerisinde oldukları anlarda çıkardıkları “hıhh!” sesini kapımın önüne bırakıp karanlıkta kayboldu(bi dakka yaa ne zaman olmuştu bu hadise?)O sırada 8,15 ekmek ve süt devriyesine çıkmış olan Bayram efendi içine düştüğüm müşkül durumu anlamış olacak ki her sabah lafını ettiği aidatların gecikmesi sorununa bu sabah değinmeyecekti.Sevgili Günlük!(hihohuhah…bu arada bu günlükler genelde akşam yazılmaz mı…yani belirli bir saatleri yok mudur?)Bu blog hadisesinin bokunu çıkarmamak gerek öyle değil mi?Zaten “ne yapıyor bu adam” dercesine ters ters bakıyor müdürüm…bu tarafa doğru geliyor!..neyse bu kadar yeter bu “günlük”!