bildirgec.org

İçerik Yönetim Sistemleri ( CMS )

| 03 October 2006 16:25

Çoğu zaman bir web sitesi hazırlamak, web sayfalarında bulunan bilgilerin arzu edilen şekilde görüntülenmesini sağlayan yazılımlar olarak dar anlamlı bir tanımla değinilen içerik yönetim sistemleri, uluslararası platformda bir çok organizasyon için zorunluluk haline gelen modern bir varlık (asset) yönetimi tekniği olmuştur. Günümüzde içerik yönetim sistemleri kendi içerisinde bölünmüş bir yazılım endüstrisi haline gelmiş, sayısız yazılım firmasının ürünleri ile birlikte birçok açık kaynak kod projesinini barındırmaktadır.

Çoğunlukla açık kaynak olarak kullanıma sunulan içerik yönetim sistemleri ( Content Management System ) günümüzde birçok web sitesine hayat veriyor.belirttiğim gibi genelde açık kaynak olarak kullanıma sunulan bu sistemleri sadece kullanmakla kalmayıp onları geliştirebilirsinizde.
eğer CMS’lerle ilgileniyorsanız(kullanıcı veya geliştirici olarak) aşağıdaki cms listesine göz atmanızda fayda var diye düşünüyorum:

Hakuchi (The Idiot) – (1951)

mrmurat | 18 January 2010 14:45

hakuchi
hakuchi

Dostoyevski‘nin o güzelim romanı Budala‘yı okuyanlar bilirler, Lev Nikolayevic Mışkin‘i, Dostoyevski’nin tamamen iyi bir insanı yazmak isteğiyle başladığı romanının hepimize tekme tokat saldırarak bizleri nasıl sersemlettiğini. Mışkin‘in nasıl çevresindekilerce alaya alındığını, nasıl aşka düştüğünü ve cayır cayır yandığını. İşte Dostoyevski’nin Budala’sını beyazperdeye yansıtan Akira Kurosawa, Mışkin’i gözlerimizin önüne koyuvermiş 1951yılında. Filmin, kitaba göre göre birkaç farklılığı olduğunu görüyoruz; örneğin film Rusya‘da geçmiyor, o Petersburgatmosferi yok, onun haricinde kitapta öyle olmadığı halde filme genel olarak soğuk hava, kar kış hakim, ki bu da Kurosawa‘nın sevdiği şeylerden.
Favori yazarı olan Dostoyevski’nin kitabını filme çekerken biraz abartıvermiş ve filmi kırpmadan önce elinde yaklaşık olarak 270 dakikalık bir uyarlama varmış.

HER YÖNÜYLE, HER RENGİYLE DÜNYA SİNEMASI (1)

astral | 26 March 2010 13:42

www.ucandaire.org
www.ucandaire.org

SİNEMA YAZI DİZİSİ OKUYUCUSUNA GEREKLİ GENEL BİLGİ/ AÇIKLAMA:

Bu yazı dizisi bir sinema araştırmasıdır. Bu yazıda öncelikle küreselleşme ve sinema ilişkisini açıklamaya çalışacağım.

Ardından sinema tarihi, yönetmenler, kimi filmler ve yapı çözümü, alt metin okuma, post yapısal sinema, avangard sinema, sanat sineması ve Hollywood sineması, sinema kavramları, firmalar, kurumlar ve sinema tarihine yazılanlar gelecek…

YAZI DİZİSİNİN İÇERİĞİ:

Parça parça ve sırayla devam edebilecek bir sinema araştırma yazı dizisi. Tüm bunlarsa yıllarca, yüzlerce sinema makalesini okuyan bir sinema severin merakıdır ki; bu makale adlarını, yazarları da sizlerle paylaşacağım. Yazı dizisinde bu öğretileri öğrenmemi sağlayan her ismin emeği vardır: Yazarların, öğretmenlerimin, sinema düşkünü sohbetlerin, sinema teorilerinin tartışmalarının yapıldığı kamusal alanların ve tabii ki, sinema tutkumun…

HIZLI MI, YAVAŞ MI İLERLİYOR, YOKSA BEN Mİ ANLAMIYORUM?

Kuramsal sinema bilgileri çoğumuz için baştan katlanılmaz olabilir. Adı üzerinde bunlar kuramsal bilgilerdir. Bu alanda ciddi bir öğretiye sahip olmak istemeyenlerin hiç okumaya başlamaması gereken yazı dizisidir bu.

Kimi zaman kavramlar, isimler üzerinde çok durulmadan hızlıca geçildiğini düşünebileceğiniz yerler olacak. Bunun sebebi, genel hatları ile sinema tarihinde birçok kavrama değinilirken hiçbirini atlamadan ve hepsinden sırayla bahsetmek kaygısı taşımak, bir diğeri de kavramların bolluğudur.

Okuyucu ilk anda yazı çok hızlı ilerleniyor kaygısı taşısa da yazı dizisini tamamladığında ciddi bir sinema bilgisi tortusuna sahip olacaktır. Burada tortu dememin nedeni şu: Her ne kadar genel bir kanı ve bilgi edinilse de, bu yazı dizisini okuduğunuzda onlarca sinema kitabı okumuş gibi olunmayacaktır. Bu nedenle okuyucu ne az öğrendiğinden ne de hızlı akıştan dolayı ne yazarı ne kendini sorgulamamalıdır.

O gece (3)…

zarifce | 08 April 2011 22:51

Güler, üniversiteyi Ankara da okumuş, İngiliz edebiyatı ve dili üzerine tez hazırlayıp doktorasını yapmış, hedeflediği yolunda ilerlerken evlenmek zorunda kaldığı için tüm çalışmalarını bırakarak adeta hayata küsmüştü. Babası, tüccardı. Kızını canından çok seviyordu, Güler de babasını çok seviyordu. Ancak bir hata Güler’ in hayatına mal olacak ve onu hayata küstürecekti. Annesini daha küçük yaşta kaybeden Güler’ in babasından başka kimsesi yoktu onun için babasının ricasını kırmayacak, işlerinin kötü gitmesinden dolayı girdiği ekonomik krizden çıkması için, armatör İnan beyin oğlu Selimle evlenecekti. Evlendi de. Ancak tüm hayallerini, küçük bir sandığa gömerek rafa kaldırdı. İşte bu evlilikten olan Burak amansız bir hastalığa yakalanmış tüm çabalara rağmen hayata veda etmişti. Bu durumdan sonra eşi Selimin psikolojisi bozulmuş, babası ise kahrından vefat etmişti. Eşinden de ayrılarak bir başına kalan Güler, zaten borçlu olan babasının mirasını borçları kapatmada kullanmış ve kendi ayakları üzerinde durmak zorunda kalmıştı. Onun içinde uygun yerden ev kiralamış, maaşla temizlikçi olarak çalışmaya başlamış, çeşitli yerlerde çalıştıktan sonra Halim beyin şirketinde işe girmiş tam bu sırada da Halim beyin eşi trafik kazasında vefat etmişti. Sanki kader iki insanın yolunu birleştiriyordu.