hakuchi
hakuchi

Dostoyevski‘nin o güzelim romanı Budala‘yı okuyanlar bilirler, Lev Nikolayevic Mışkin‘i, Dostoyevski’nin tamamen iyi bir insanı yazmak isteğiyle başladığı romanının hepimize tekme tokat saldırarak bizleri nasıl sersemlettiğini. Mışkin‘in nasıl çevresindekilerce alaya alındığını, nasıl aşka düştüğünü ve cayır cayır yandığını. İşte Dostoyevski’nin Budala’sını beyazperdeye yansıtan Akira Kurosawa, Mışkin’i gözlerimizin önüne koyuvermiş 1951yılında. Filmin, kitaba göre göre birkaç farklılığı olduğunu görüyoruz; örneğin film Rusya‘da geçmiyor, o Petersburgatmosferi yok, onun haricinde kitapta öyle olmadığı halde filme genel olarak soğuk hava, kar kış hakim, ki bu da Kurosawa‘nın sevdiği şeylerden.Favori yazarı olan Dostoyevski’nin kitabını filme çekerken biraz abartıvermiş ve filmi kırpmadan önce elinde yaklaşık olarak 270 dakikalık bir uyarlama varmış.Bunun üzerine rahatsızlığı belirgin seyircinin rahatsız ettiği yapım şirketi Kurosawa’dan filmi kısaltmasını istemiş, Kurosawa da 270 dakikalık yapıtını indire indire ancak 170 dakikaya indirebilmiş.

hakuchi 2
hakuchi 2

Şimdi düşününce zaten Dostoyevski’nin mükemmel tahlilleri ve anlatımını sinemaya uyarlamak büyük ustalık istiyor, tabii Kurosawa da bunun farkında (ki o da pek titiz yönetmenlerden biridir), bu yüzden 270 dakika olan film o haliyle ancak yansıtabiliyor bazı şeyleri. Fakat izlenildiğinde görülebileceği üzere kısaltılmış halinin de kitabın hakkını tam olarak veremese de anlatım olarak çok iyi bir yapıt olduğu ortada.

hakuchi 3
hakuchi 3