bildirgec.org

uydu hakkında tüm yazılar

İlk Türk yapımı uydu “ITUpSAT-1” uzayda

illuzyonistcom | 10 October 2009 16:29

ITUpSat-1 (Copyright: ITU)
ITUpSat-1 (Copyright: ITU)

23 Eylül 2009 tarihinde Türkiye saati ile 09:19’da Hindistan Uzay Araştırmaları kurumu tarafından gönderilen, İTÜ Uzay Bilimleri bölümü akademisyen ve öğrencileri tarafından üretilen ilk Türk yapımı uydu olan “ITUpSat-1” hakkında haberlere yazılı ve görsel medyada rastlamışsınızdır. Gönderilen roket ile birlikte ITUpSat-1 dışında Hindistan, Almanya ve İsviçreye ait toplam 6 uydu daha yörüngeye yerleştirilmiş.

Gönderilen ITUpSat-1 picosatellite adı verilen 10cm*10cm*10cm boyutlarında ve yaklaşık 1 kg ağırlığında bir uydu. Şuanda yerden 720km yükseklikte bulunan yörünge de dünyayın etrafında yaklaşık 90 dakikada bir aynı noktadan geçecek şekilde dönmekte olduğu belirtilmiş.

HAYAL VE GERÇEK

massay | 06 October 2009 17:34

BİLİM KURGU YAZARLARI BİRÇOK ŞEYİ DAHA GERÇEKLEŞMEDEN ÇOK ÖNCE DÜŞÜNMÜŞLERDİ.

  • Casuslukla suçlanan devlet düşmanı Amerikan uyruklu bilim kurgu yazarı C. Cartmill.
    Bu genç 1944 yılında CIA ajanlarının ağlarına takıldı, çünkü ” Deadline” adlı öyküsünde büyük ayrıntıları ile bir atom bombasının nasıl işlediğini yazmıştı. Fakat o bunu bilemezdi. O sırada atom bombası ABD’nin en iyi saklanan sırlarından biriydi.
    İlk deney atom bombası, kitabın yayımından bir yıl sonra Amerika’da Arizona çölünde patlatılmıştı. Cartmill, bir casus olmadığını kanıtlamayı başardı. Onda çevresini saranların çoğunda olmayan büyük bir hayal gücü vardı.
    Cartmill, yarın neler olacağını noktası noktasına tahmin eden tek yazar değildi. Bilim kurgu yazarları çoğu kez bilim adamlarından daha büyük etki yarattılar. Onlar, birçok şeyi gerçekleşmeden çok önce hayallerinde yaratmışlardı.
  • Amerikalı Neil Armstrong Ay’a ayak bastığı zaman, birçok insan hayalinde çoktan Ay’da yaşamıştı. Jules Verne, Ay’a gidiş projesini uzun yıllar önce, o zamana göre bütün ayrıntılarıyla “Ay’a Seyahat” ında açıklamıştı. Onun bu açıklamaları, yıllar sonraki gerçeğe hayret edilecek kadar uymaktaydı.
  • Yörüngesinde sabit kalan uydular. Bu uzay cisimleri önceden hesap edilmiş bir yörüngede bulunurlar, bu sayede de daima dünyanın üstünde aynı bir noktada kalmaları sağlanmış olur. Bu fikrin patentini alacak biri bugün çoktan “köşeyi dönmüş” olurdu. Arthur C. Clarke böyle bir şeyin gerçekleşmesinden 20 yıl önce onu düşünmüştü. Fakat nedense böyle bir fikrin patentini almak hatırına bile gelmemişti. Bunun yerine bu dahiyane prensibinin ayrıntılarını bir Bilim Kurgu dergisinde yayımladı.
  • Aşı. İnsanların hastalıklara karşı aşı olmaları 1796 da başarıyla gerçekleşmişti. Oysa hastalık yaratan mikroplara karşı bu silahı ingiliz Francis Bacon ilk olarak 1627 de düşünmüştü.
  • Bugün hepimiz için çok olağan görünen şeylerin gerçekleşmesi için uzun yıllar geçmiştir. 1861’de Philip Reis’in çalıştırdığı ilk telefon da 1627’de bütün ayrıntılarıyla Francis Bacon tarafından düşünülmüştü.
  • 1850 yılında ilk metoroloji istasyonu kurulmuştu. O da 1627 yılında yine Bacon tarafından düşünülmüştü.
    1627 yılında yayınladığı “Yeni Atlantit” adındaki kitabında Bacon, bir denizaltıdan bile söz etmiştir. İlk laser 1960′ da gerçekleşti. Ölüm ışınları adı altında çok daha önce Isaac Asimov’un “Reason” adlı kitabında ve J.T. Mc Inlosh’un “The Bliss of Solitude” unda laserden söz edilmişti.
  • Gelecekte de bugün bir bilim kurgu yazarının düşünüp yazdığı, gerçekleşecektir. Amerika firmaları buna öylesine inanmaktadırlar ki, geleceğe ait romanları sürekli olarak dikkatle taramakta ve işe yarayan fikirleri araştırma konusu yapmaktadırlar.
  • Ve
    Robert Oppenheimer’in ( atom bombasının babası ) ünlü sözü:
    “Sokakta oynayan çocuklar, fizikteki en önemli sorunumu çözebilirler, çünkü onların, benim çoktandır yitirdiğim, duygusal bir algılama yöntemleri vardır.”

Uydular Hakkında Önemli Bilgiler

metinyrs2 | 02 August 2009 13:39

UYDULARIN SINIFLANDIRILMASI
Yörüngelerine Göre Uydular
1)Alçak yörüngeli Uydular: Yeryüzünden yüksekliği fazla değildir ve dönüş hızları dünyanın dönüş hızından fazladır.Büyüklüklerine,çaplarına göre dünyanın etrafını 1,5-12 saat arasında bir turda tamamlarlar.Hızları fazla olduğundan takip edilmek için birden fazla yeryüzü uydu istasyonuna ihtiyaç vardır.
2)Özel Yörüngeli Uydular:Askeri yada uyarı amaçlı olarak kullanılırlar.Sadece uyduyu atan ülkeye haber verir.
3)Geostationer Uydular: Clark yörüngesindeki uydulardır.
–Dünyanın dönüş hızıyla aynı yönde dönerler–Dünyanın dönüş hızıyla aynı hızda dönerler–Ekvator çizgisi üzerinde bulunur ve dönüşünü 24 saatte tamamlar(23’94’’)

Google Earth İle Ay’ı Keşfedin!

algoz | 21 July 2009 09:39

Google’ın belkide en beğenilen ve kendine hayran bıraktıran uygulamalarından biri olan Google Earth *, oturduğumuz yerden neredeyse tüm Dünya’yı 3 boyutlu (3D) sanal bir ortamda, 80 saniyede Devr-i Âlem etmemizi sağlıyor.
Bazen uzay istasyonundaki bir astronot, bazen kıtalararası bir yolcu uçağının pilotu, bazen de 2.kattaki bir balkondan bakan o bir çift göz bizimki oluveriyor.

Sürekli bir gelişim içerisinde olan Google Earth ile artık; okyanuslara, gökyüzüne ve hatta kızıl gezegen Mars’a bile sanal keşifler/seyahatler gerçekleştirebilmekteyiz.

Google, Google Earth’e, Ay’a ayak basılışının 40. yıl dönümünde +, Ay’ı sanal olarak keşfedebileceğimiz bir ortam sunan yeni özelliğini duyurdu.

Uzay Temizliği

gadget3 | 06 May 2009 17:17

Bugüne kadar uzaya gönderilmiş 12000‘den fazla uydu dünya yörüngesinde dolaşmaya devam ediyor. Yalnız bunların küçük bir kısmı(3000, 3500 gibi) şu an kullanımda ve kalanlar yörüngede serbest geziniyor.
Ve sonuç, geçtiğimiz aylarda uyduların çarpışması haberlerinin de duyulmasının ardından bu kendi yarattığımız uzay çöplüğüne yönelik temizlik çalışmaları daha çok duyulur oldu.

uzay yelkeni
uzay yelkeni

Yapılan yeni araç ise bir uzay yelkeni.Bu uzay yelkeni yörüngeyi dolaşırken boşta gezen uyduları dünyaya doğru yönlendirerek atmosfere girip yanmalarını sağlayacak.

doyumsuz yaşama doğru

gulsey | 21 April 2009 16:03

Özel hayat diye bir deyim vardı. Artık eskilerde kaldı. Özellikle gelecek neslin kısıtlı olarak kullanabilceği sözcükler arasına girdi.

Teknolojinin getirdiği yenilikler işlerimizi en aza indirgese de, artık çok olmaya başladı.”Silah icat edildi, mertlik bozuldu.” der atalarımız. Ne de güzel söylemişler. Her alanda yapılan yenilikler, ülkenin refah düzeyinin eskiye oranla yükselmesi, önceden dar gelirli ve orta gelirli vatandaşın uygun olsa da alsak, kullansak dediği bir çok nesne hayatı kolaylaştırmak adına evlerimizde. Bundan yirmi yıl evvel kadınların ev işlerin de ne kadar zahmet çektiklerini hatırlıyorum. Ebeveynelerimizin hayat adına ne kadar didindiklerini de. Onları bizden daha şanslı buluyorum. Düşünün; cep telefonu, internet, mutfak robotu, uydu, çamaşır ve bulaşık makinası… daha bir çok verebileceğim teknolojik alet yok. Şu an içimizden ” ay ne zor, nasıl yaşamışlar.” diye geçse de, bence onlar daha şanslı. En azından bizim unuttuğumuz bir çok lezzete sahiplermiş. Bir mektuplaşma süreci bile ne kadar heyecan verirmiş. Sevinçleri, üzüntüleri paylaşmak, yakınlarının duyacağı anı bile düşlemek bir hafta belki de daha fazla sürermiş. Bu kadar yok yoka rağmen zaman denilen, şu anda bizim bir türlü yakalayamadığımız, kısıtlı dediğimiz şey onlara daha uzunmuş. Aile bireyleri hiç olmadıkları kadar, birbirlerine uzakta da olsa yakınlarmış. Kısacası onların özel hayatları varmış.

Ya biz? diye soracak olursam. Biz onlardan her yönümüz ile üstün bir durumda olsak da onlar daha güzel yaşamışlar hayatı. Kurbanı olduğumuz, para üzerine kurulu ticari düzen yüzünden, bedenen ve ruhen çok zararlar görüyoruz. Cep telefonu ilk icat edilip ülkemize girdiğin de ne mükemmel yenilik ağzım açık, sahip olanlara bakıyordum. Benim de olsa diye düşlüyordum. Ama artık istemiyorum. Her istenildiğin an bulunmak hissinden nefret ediyorum. Ailecek bir etkinliğin olacak ya da canım kaçak göçek bir iş yapacağım desem olmuyor. Bir de yaydığı radyasyonu düşündükçe, daha iğreti geliyor. Yaptığı bağımlılık ta cabası. Kadın olarak benimsediğim güzel bulduğum iki güzel yenilik var söylemeden geçemeyeceğim. Bulaşık ve çamaşır makinemi her açtığımda, icat edene övgü ve dualar yağdırıyorum. İtiraf etmesem, mucitlerine haksızlık olacağını düşündüm.

Dünyayı masaüstünüze getirin

resolete123 | 20 April 2009 17:36

Evet arkadaşlar yanlış duymadınız bu program sayesinde dünyayı masaüstünüze indireceksiniz
Download
Programı indirdikten sonra dünyanın uydudan görünen fotoğraflarını 5 dakikada bir yeniliyerek masaüstünüze getiriyor.Bu program sayesinde dünyayı çevirebilir, her istediğiniz bölgeye göz atabilir, yakınlaştırabilirsiniz,güneşin doğuşunu ve batışını izleyebilirsiniz, hatta hava tahmini bile yapabilirsiniz.ayarlar bölümünden istediğiniz ayarı yapabilirsiniz,isterseniz yenilemeyi 5 dakikadan 1 dakikaya ibdirebilirsiniz.
Birkaç kullanım talimatı:
Yükleme bittikten sonra önümüze gelecek ilk panelde ilk olarak projection type seçeneğini map değilde globe yaparsak dünyayı harita şeklinden çıkarıp yuvarlak hale getirecektir.
En üstteki update every yenileme ayarıdır normalde 10 dakikada bir yeniler siz isteğe göre bunu 5 dakika veya 1 dakika yapabilirsiniz.
kırmızı nokta ise bizim odaklanacağımız bölgeyi gösterir
sol altta cities sekmesi var oradan advanced sekmesini tıklayarak gerekli ayarları yapın(önce ülke sonra şehir seçin) sonrada masaüstünüzde görün.

Yeni Başlayanlar İçin Evrenin Büyüklüğü

mabl | 14 March 2009 11:18

Evrenden bir manzara..
Evrenden bir manzara..

Astroloji konusunda adeta guru mertebesine ulaşmış halkımızın, Astronomi konusunda bir o kadar derin cehalet içerisinde olduğunu dehşetle müşahede etmekteyim uzun zamandır. Mesela hanımkızımız Merkür Gerilemesi‘nin insana şöyle de böyle sıkıntılar getireceğini ahkamlıyor, ama Merkür nedir, nerde gezer, ne yer ne içer hiçbir fikri yok. Ya da çok sevdiğimiz üniversite mezunu babamızın, yıldız kaymasını lise mezunu komşuya, yıldızların gerçekten de kayması şeklinde izah ettiğine şahit olabiliyoruz.

Halk arasında yıldız kayması olarak bilinen doğa olayı
Halk arasında yıldız kayması olarak bilinen doğa olayı

Tabii ki sevgili annelerimizin, babaannelerimizin celestial mechanics tahsil etmesini bekleyemeyiz bu yaştan sonra, ama en azından evrenin en temel birkaç hususu hakkında basit birkaç bilgi sahibi olmak herkesin ufkunu genişletir kanaatindeyim.

Google Earth ?

Aristocrat | 17 February 2009 17:03

Belirli bir güzergahı izlemek için bir sisteme ihtiyacım var. Kamera sistemi olmaz, çünkü tüm güzergaha kamera sistemi koymak zor olur. Onun yerine uydudan izlemek daha iyi olur sanırım. Fakat bazı sorularım var bununla ilgili.

Şimdi, bildiğim kadarıyla uydudan izlemek için en kullanışlı program google earth. Bu programdan da net ve akıcı görüntü elde edebilmek için önce internet hızının yeterli olması, sonra da programın pro sürüm olması gerekiyor sanırım.

Peki akıcılık için olan yeterli hız yaklaşık ne kadar? İnternet hızıyla beraber farkı iyileştirmeler de yapmak gerekir mi?..