bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Pezevenk ne demek?

Jafar | 02 March 2010 10:23

http://www.internethaber.com/pezevenk-ne-demek-foto-galerisi-486.htm

GÜLÜŞÜNDE ISINMAK

mavilikler | 02 March 2010 09:40

Gülemeyeceğim, kusura bakma! Bugün de yine o günlerden biri çünkü. Gözlerimi kapayıp güzel rüyalara dalmak yetmiyor ne yazık ki yeni bir günü başlatmaya. Herşey aynı kalıyor yine. Dönüşü olmayan yollara girilmiş bir kere çünkü. İnsanlar yapmışlar çoktan seçimlerini.

Yani anlayacağın, birilerinin seçimleri yüzünden bu halde yüzüm… Seninle bir ilgisi yok. Sana böyle kapkara bulutlarla yüklü gelmeyi hiç istememiştim. Aksine tek isteğim; bir parça güneşti… Gülüşünde ısınmak için gelmiştim ben buraya… Bulutlarımdan birer birer arınmak için…

dikizleme illeti

taha3045 | 01 March 2010 16:01

Röntgencilik küçük yaşta oluşur, evcilik veya doktorculuk oynarken genellikle doktor olan erkek çocuk hastayı oynayan kız çocugun muayene amaçlı eteğini kaldıran çocukların varlığı azımsanamaz. Küçük yaşlarda karşı cinsten birinin cinsel organı ile kendisininkinin farklı olduğunu keşfeden küçük çocuklar bu keşiften oldukça hoşlanırlar.

Ortaokul çağına gelmiş ergen çocuklar için durum daha farklıdır, olay küçüklüğün masumluğundan çıkmıştır, aralarında sık sık cinsellik konuşuyor, kızlarla ilgili erotik espriler yapılıyordur. Artık sütyen takmaya başlayan kızlar sürekli konuşma konusudur. Ayrıca sürekli kalemlerini , silgilerini yere düşürerek kızların bacaklarını görme umudu taşıyan yeni yetişen erkek çocukları oldukça yaygındır.Beden eğitim soyunma odası kapısı gözetlemek için oldukça uygun bulunur,yanlışlıkla eteği açılan kızlar muhabbet konusudur. Hatta kızlar tuvaletine saklanan bile vardır.

Üniversite yıllarında ev arkadaşları eğer karşı cinsse röntgencilik içgüdüsü yakayı bırakmaz, duş alırken izlemeye cesaret edilmese de (herkes için genelleme yapmıyorum örnekleme sadece) iççamaşır dolapları merak edilir, günlükler okunmaya çalışılır.Yapılan araştırmalara göre röntgencilik illetini okul yıllarından normal hayatına taşıyıp sahip olduğu magazaların soyunma kabinlerine kamera yerleştirenler bile var, partneriyle birlikte olmak yerine izlemeyi veya birlikte olurken izlenmeyi tercih edenler de.. (Röntgenci mahkum suçüstü yakalandı)

Vizesiz Avrupa mı ??

webking | 01 March 2010 14:58

Come to Papa
Come to Papa

Geçen gün gazetede okuduğum ve birçok internet kaynağında da dışişlerinin başarısı diye lanse edilen. “Avrupa’ya Türk vatandaşlarının vizesiz kabul edilmelerini sağlayacak yol haritası belirlendi” şeklindeki yazı ilginçtir ki çoğu insanımızı sevindirmiş!!Ancak biraz detaylarına bakarsak bunun aslında başarı değil, tam tersine eziklik ve başarısızlık olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Bu anlaşmaya göre Türkiye, daha önce Makedonya, Sırbistan ve Hırvatistan gibi iç savaştan yeni çıkmış ve parçalanmış ülkeler gibi bir “geri iade anlaşması” imzalamak istiyormuş. Yani başarı bu, dışişleri bu yöntemi bulmuş ve şunu diyor aslında “biz size bir kamyon domates satacağız ama bunlar içinde çürükleri varsa biz bunları geri alırız, merak etmeyin”. Bunun daha da sadeleştirilmiş şekli ise, bize yeter ki vize verin,bunun karşılığında size en iyi insanlarımızı kendi rızamızla verir, karşılığında terörist, hırsız, katil ve buna benzer suç işlemiş insanları geri alırız. Böylece ülkemizi daha da yaşanmaz hale getiririz. Bu nasıl bir başarı olabilir. Ya da buna nasıl sevinilir akıl alır gibi değil. Hem onlara zeki, çalışkan ve dürüst insanlarımızı verecek, hem de bunlar içinde bile biri tesadüfen oradan kaynaklı olaylardan (ki bu gayet olası) çıldırır da, Aman Allah korusun onların vatandaşlarından birinin kılına zarar verirse hemen geri alacağız. ,

Perdeler Aralanıyorken…

faraza | 01 March 2010 13:48

öyle bir mahkeme var ki yüreğimdeki mezarlığın üstünde kurulu,
temyizimi yitirdiğim davalarıma bakan
aylarca sürdü karar alması
hakim benden yana değil
hakim yasadan yana da değil
lehime kanıtları yok etmiş bir hakim
suçlu bir hakim
davayı uzattıkça uzattı bu sefer
bir başka adam, bir başka hakim sanki
önceki davalarda verdiği hükümler gibi kesin ve net değil

akladığı dava değil de kendisi
düşünüp durdu bu sefer hindi gibi
bir düşüncesi var saklı, zorla aldım dilinden,
kulağıma fısıldadı;
onun yasaları bilmediğini, yasalardan bir şey anlamadığını, masum olduğunu, affedilmesi gerektiğini söyledi…

GÖLGELER AÇIK VERİYOR (son)

astral | 01 March 2010 12:57

Annesini hatırladı birden. Kopmuşlardı birbirlerinden. Ama bu kopuş zamanla olmuştu, yine böyle sezdirmeden…

Gözleri doldu. Gözlerinden birkaç damla yaş akacaktı ki, izin vermedi.

Bu evde ne güzel şeyler yaşamıştı. Ne mutlu zamanlar geçirmişti. Esin hep peşinde dolanırdı. Bayılırdı onun kıkırdamasına. Hiçbir şey düşünmezdi onun bu içten hali yanında olunca.

O yine burada olsa dağılır mıydı acaba beyninde ki karıncalar?

Suzan’ı mı çağırsam acaba? Esin onu pek sevmez ama. Oysa benim dostumdur Suzan. Deli Suzan. Ancak dost olacak bir kız, sevgili değil.

Zor olan… Peki ya?

tutkulubiryazar | 01 March 2010 11:51

Meğer ne de zormuş hayat… Yada zor olan bizmişiz meğer… Hayatı, sırtımıza yüklenip ezilmemizi nasıl açıklayabiliriz ki… Mutlulukla hüzün arasında geçen köşe kapmacanın sonucu mu bizim hayatımız?…Yoksa hayatın sonucu mu mutluluklarımız…

Gök mavisi mi büyülüyor bizi? Yoksa Gökyüzünün mavisi sadece bize mi mavi… Kim bilir belki de gecenin en renksiz anında kopuverir bir kıyamet daha…Avuç avuç yudumlarız bizde ölümü sanki ondan hiç korkmamış, hiç ürkmemiş gibi…