bildirgec.org

faraza

11 yıl önce üye olmuş, 11 yazı yazmış. 88 yorum yazmış.

Soğuk Servis

faraza | 02 August 2010 13:06

hani herkesin yaşadığı bir an vardır eski sevgili belirir,belirme nedeni belirsiz bir şekilde çalar kapını bir anlık da kalbini yine…
her neyse diye cümleler kurar.
kendine iyi bak, tamam mı?lı ilkokulda yazılan bir mektup gibi bir çocuğun masumluğunu ödev için kağıda dökmesi gibi bir yazı yada sözdür bu hani neredeyse konuşmasının ya da yazısının başına sevgili … diye ekleyecektir.
dilim ne hayra dönüyor şu an ne de bir okkalı küfür edebilmiş değilim.üzgünmüş, sorun da bu işte ben de üzgün.beklenmedik bir dolu gibi yağıverdin bütün ekinlerin içine ettin diyesin gelir.beş dakika sonrasında belki eriyip gitcektir.onun için kasıla kasıla ivedi bir biçimde yazdım bunu.bu anları hatırladığımda ne yazık ki soğuk biri oluyorum.hayat bana kendini soğuk servis et diyor.

eşittir kalan

faraza | 06 April 2010 11:08

iki ayrı düş…
ortak bir payda.
buluşma yerinde,
elin elimde.
O an;
bir başkayız, sanki biriz.
yabancı bir huzur içimde,
değişik bir armoni.
alkış yerine gözden yaş getirdi,
böyle bitmese,
daha iyiydi bu seramoni.

bir ilüzyonsun.
başını sonunu karıştırdığım,
bir yol;
yürümek,ilerlemek isterdim oysa,
kaybolmak pahasına sana karışırdım.

ellerimiz ayrıldı,
payımıza düşen yalnızlık:
ihtiyar bir bunak,
huysuz ve histerik.
düşler düşe düşe öldüler.
paylarımız küçüldü artık.
iki basit kesiriz!
birisi için.

Başına buyruk bir yazı

faraza | 16 March 2010 15:16

sorgulamışlar ;tez, antitez ,sentez.
geçmiş buradan olanlar, olacaklar,fikirler.
sonuç yine döngünün başlangıcı tez.
biraz daha iyi ya da kötü.
sorgulama o zaman, dön dur uyuyama!
çektirmeli sancıyan fikirleri,
duyguya dönüşmüş temeli akla dayanan sonuçların etkisinden kurtulmalı.
anlamak, anlatmak çok zor, anlama!
taşa takılmış teker bazı fikirler.
boşuna kakalamalar, ittirmece imeceler.
bulamamacalar, kusturan sonuçlar.
düşünmenin bedeli, bilincin eylemi kör etmesi.
olan biteni aç önüme hayat daha net göreyim.
oynar gibi davranma,kalma öyle gözümde yaşam, önüme sunulan sahnelerde.
nereye gidersen git ,üç aşağı beş yukarı gündem hep aynı
ebeleyenler ,sobelenenler.
bir de görünmeyen yüzler, perde arkası insanları,kuklacılar.
son kareye ulaşana kadar yaşadığı anı unutup, kendini hep vezir sananlar.
gözümü açacaksan tam aç hayat,
körebeler diyarından çek kurtar!
hayat,açıklama isteyen kırılgan insanların ve
açıklamandan hiçbir şey anlamayan insanların üzerimde bıraktığı: o tatsız, anlamsız etkiyi kır.

Gece, kimdir ki gece?

faraza | 09 March 2010 14:20

Gecelerde kaybolanlar, gecelerde varolanlar. Düşüncelerin en sancılısı gece yarısı başlayanlar.
Hayallerin en renklisi de bu saatte kurulanlardır.

Sanki bir romanın içinde geçen varoş bir kasabada, tanıdık gelen eski bir meyhane yeri. Gündüzde bulamadığı huzuru bulanların yeri… Sanki sessiz sakin bir orman içinde bulunan huzur misali.

İki gündüzün arasında kurulu hamaktır gece, kimi uykusunda, kimi uyanık ikisi de o hamakta, kimi de hamağın yanında, ayaktadır.

kuruntu

faraza | 06 March 2010 10:50

http://nemesis2207.freeservers.com
http://nemesis2207.freeservers.com

Ne kadar kaçarsan kaç
Hep öyle kalacak sende
Yüreğine inen perdeyi
Başkası kaldırabilir mi?

Ne kadar susarsan sus
Bir anlık sessizlik ve sis
İçimde ölüyorken sözlerin
Sen hayat bulabilir misin?

Ne kadar beklersen bekle
Kaçırdığımız aşk gelir mi?
Yarınımda düşlenmiyorsan
Bugünümde olabilir misin?

Ne kadar derinleşirse derinleşsin
Sen benzemessin bir oyuğa
İçimi sızlatan benden gitmeyişin
Bir saniye! Sen ev sahibi olmayabilirsin.

Perdeler Aralanıyorken…

faraza | 01 March 2010 13:48

öyle bir mahkeme var ki yüreğimdeki mezarlığın üstünde kurulu,
temyizimi yitirdiğim davalarıma bakan
aylarca sürdü karar alması
hakim benden yana değil
hakim yasadan yana da değil
lehime kanıtları yok etmiş bir hakim
suçlu bir hakim
davayı uzattıkça uzattı bu sefer
bir başka adam, bir başka hakim sanki
önceki davalarda verdiği hükümler gibi kesin ve net değil

akladığı dava değil de kendisi
düşünüp durdu bu sefer hindi gibi
bir düşüncesi var saklı, zorla aldım dilinden,
kulağıma fısıldadı;
onun yasaları bilmediğini, yasalardan bir şey anlamadığını, masum olduğunu, affedilmesi gerektiğini söyledi…

Unutmayı bilmeyenlere

faraza | 26 February 2010 10:46

Unutmak öyle kolay bir şey değil belki başarılabilecek bir eylem.

Unutmak hafızanda hiç olmaması ya da hafızanda olmasına rağmen her anında olmaması (hatırında olmaması)dır.

Bunu bir nevi lades oyununa benzetirim.Unutmak istediğiniz kişi aklımda diye tuttuğunuz şeydir , zaman ve hayat ise rakibiniz. Hayat ladeslediği zaman üzülürüz bunun nedeni;
bize hatırlatmış olması mıdır bir şeyleri?ya da kendimizce kurduğumuz ‘unutamam’ tuzağına bir anlık yenilmemizden midir?

şiir