bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Hastahane 17’si…

sekoci | 14 April 2008 19:15

Sabaha vuran güneş rahatsız ediyordu. Ve daha kötusu sadece bu değildi.. Terlemiştim ve demir gibi üşüyordum. Ter kokusu rahatsızdı. Ölmekten korkmam duş almaktan korktuğum kadar. Çıktım yataktan.. Isınma gereksinimini karşılayamamış sobanın bacasına sarıldım.. Gece boyu belki bin kez öksürmüştüm. Okul “zerdevat”larını giyinip tuvalete çıktım. Yüzüme baktım. Uyumadığımdan çapak oluşmamıştı yine de serçe parmağımla çektim göz altlarımı. Uyanmıştım “Günaydın”

Evet onlara günaydın… Servislere doluşacak olanlar “günaydın” Gece yatağında üşümemiş olanlar “günaydın” Okulda da mutlu olabilen yada en azından günü kurtaranlar “günaydın”..!!

Cd’ler Dünyayı Kurtaracak

toz66 | 14 April 2008 18:02

Dünyanın daha çok ısınmasına sebeplerden bir tanesi de bilindiği üzere karbondioksit miktarıdır. Karbondioksit miktarının artmaması ve dünyanın bir çölden ibaret olmaması için sürekli ağaç kampanyaları düzenleniyor, çocuklara ağaç sevgisi aşılanıyor. Fakat küresel ısınmayı önlemek için sadece ağaç sevgisi aşılamaktan fazlasını yapan bilim adamları da yok değil. Bir Japon ve bir Alman bilim adamları biz teklonoji severlerin çok kullandığı cd ve dvd’lerin küresel ısınmayı önleyebileceklerini iddia etmişler. Ve bu iddilarını Amerika’da New Orleans kentindeki kimyagerler toplantısında açıkladılar. İddialarına göre salınım oranı çok yüksek olan karbondioksiti değerlendirerek cd, dvd ve plastik şişe yapabilecekler. Hem de çok kolay ve çok ucuz maliyetli bir yöntem ile…

cd-dvd
cd-dvd

Dünyada bazı ülkelerde devlet teşviki ile karbondioksitin toplanıp deniz altına veya toprak altına gömülmesine yönelik girişimlerin var olduğu da göz önüne alınırsa bu proje gerçekten hayal olmaktan çıkıyor. Devlet eliyle verilen bu destekler sayesinde karbondioksitin toplanı gömülmesi için harcanacak milli gelir hem tüketilmemiş olacak; hem de o ülkenin teknolojik gelişimine faydası olacak. Türkiye’nin de böyle bir çalışmayı desteklemesi gerçekten Türk internet geleceği açısından oldukça faydalı olacaktır.

ne olacak bu memleketin hali!

OguzKagan35 | 14 April 2008 17:35

rivayete göre üstad kemal tahir, herkesin uykunun en yoğun halinde olduğu bir gece saat 4 gibi yanında yatmakta olan eşi semiha hanımı dürterek uyandırır. semiha hanım zor geçmiş yılların verdiği telaşla “ne oldu kemal?” diye ayaklanınca, üstad “hanım” der, “ne olacak bu memleketin hali?”. semiha hanım serzenişte bulunup “beni bunun içinmi uyandırdın kemal?” deyince üstad memlektin has evladı olduğunu anlatan şu cümleyle karşılık verir “hanım, memleketi düşünmenin hali ve saatimi olur?

üstad kemal tahir vefatının 35. yıldönümüde özel bir programla anılacak.

Turk Sanati Sansurleniyor

Clicia x | 14 April 2008 17:28

http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&Kategori=turkiye&ArticleID=516858&Date=14.04.2008&ver=9708

açlık sınırından el sallayan banka

kahkar | 14 April 2008 16:16

Tek kişinin açlık sınırını düşündüğümüz zaman hemen sayısal veriler bizi bulur ve 940 YTL gibi bir miktar gözümüzün önüne gelir. Bu miktarın hemen her yıl katlanarak arttığını da ayrıca belirtmeye gerek yok, birçok kişi bunun farkındadır. Bu kadarlık bir parayla aklımıza gelen bütün harcamalardan sadece, sağlıklı beslenme kısmını alalım ve düşünmeye başlayalım. Bu sınırda beslenme gibi önemli bir ihtiyacı karşılayabilmek için neler yapılabilir? Üstelik, küresel ısınma yüzünden yavaş yavaş başlayan kuraklık yaşanırken. İşte tam da bu noktada, aklımıza gıda bankaları -ufak bir çözüm olsa bile- gelebilir ve böylece bu yazının konusu belirlenmiş olur.

kaynak: flickr.com/photos/uncultured
kaynak: flickr.com/photos/uncultured

1) Gıda Bankacılığı fikri malesef benim değil, John van Hengel’in. Kendisi 1967 ‘de pek küçük olan bu organizasyonu Arizona’da kurmayı akıl etmiştir. Hengel, ancak yaşlı teyzelerde olabilen bir meraka sahip bir insandı. Bu merakını bakkallardaki stoklar üzerinde kullanmayı düşündü. Stoklardaki ürünler arasında yırtık pakete sahip olanlar ve son kullanma tarihi geçenler, doğrusu onu cezp ediyordu. 1965 yılında gönüllü olarak katıldığı St. Vincent de Paul derneği için gereken gıdayı bu yolla karşılamayı düşündü ve sanırım bunu başardı. St. Mary’s bankası faaliyete geçti. (Bu arada 39 yıl sonra Türkiye’de ilki Diyarbakır’da açıldı.)

SEVGİLİDEN KOCA YARATMA YÖNTEMLERİ

emotionnnnn | 14 April 2008 13:22

• Tüm sevdiklerini sen de sevmelisin.Özellikle de arkadaşlarını .. Onun vakit geçirmekten hoşlandığı herkesle sen de gerekirse ayrı bile buluş. Asla onları yerme ve onu onlarla aranda bir tercihe zorlama.
• Gizemli ol.Ara sıra kısa süreli soru işaretleri oluştur.Ama çok uzatmadan bu soruların cevaplarını da ver.Açık ve net ol ama bir yanın her zaman esrarengiz kalsın.
• Kendine güven ama kibirli olma. Sen iyisin ama unutma ki o senden daha da iyi. Bunu bil ve bildiğini ara sıra ona da bildir.
• Onunla yarışma, rekabet etme. Mesela tavla oyna ama asla genel ortalamadaki yenme oranının çok yükselmesine izin verme.