bildirgec.org

umut hakkında tüm yazılar

BU DA GEÇECEK Mİ?

kahvekokusu | 02 November 2009 15:16

Nefesinle can bulup, sesinle can verecek bir tek cümlenin iki dudağının arasından dökülüp bana gelmesini öyle çok bekledim ki… Kaç saattir sürüyor bu intizar ya da kaç gündür, saymadım… Batan güneş, işte bir gün daha bitti haberini alay edercesine fısıldarken kulağıma, her sabah yeni bir umut ekleyip bir önceki güne, bekliyorum aynı musaberet ile… Belki bugün diye…

Kahvaltımı sensiz yapıyorum… Tadı tuzu yok hayatın… Çayım hep acılara demliyor kendini ve hep boğazımda bir düğüm…

Umut Dolu Bir Yağmur

phileosophia | 18 October 2009 16:12

küçük bir cafedeydim. sıcak kahvemi yudumlarken cama düşen yağmur damlalarını sayıyordum ve love in portofino dinliyordum.
arada dışarı bakıyor puslu camdan suretleri seçmeye kendimi senin gelmeyeceğine inandırmaya çalışıyordum.Birden kapı açıldı
ortalıktaki herşey sanki sustu sadece yere düşen yağmur damlaları ve şemsiyenin kapanış sesi duyuyordum. kafasımı cevirdiğinde
seni ıslak ve üzgün buldum. Kalp atışlarım bir anda hızlandı,yüzüm kızardı,kendimi sana hazırlamaya çalışırken dahada panikliyordum.
bir an baktığını sandım ve gözlerimi kaçırdım ama sen hala üstünle başınla uğraşıyordun.seni o şekilde izledim.seviyordum ya işte
kısa ve hızlı çarpşlar ondandı.Sonunda sen geldin oturdun hiç konuşmadın.Bu sessizliğin beni hep korkutmuştu.Fakat bu sefer
korkmuyor sadece endişeleniyordum.Sana uzak olmanın verdiği acının kalanını yaşıyordum o an.Hiç konuşmayacağını düşündüm.
birden elin havaya kalktı.Garson geldi ve kahve istedin.Bu beni biraz rahatlatmıştı.Bana baktın ve hiç değişmediğimi söyledin.
Sadece sende diyebildim.Biraz rahatladım fakat sen hala sessizdin donuktun.Gelmeyeceğini düşündüm dedim.Yine o eski umursamaz tavrını
takındın.Yüzünü görmek hala güzeldi hemde cok güzel…

EVLİ KİŞİLERİN YASAK AŞKLARI

cinosarac | 06 September 2009 12:05

Arkadaşımın anlattığı bir olaydan sonra, yazıp paylaşmak istedim. Yer:çok büyük olmayan bir semt. Adam mazbut bir yaşam tarzını benimseyen bir aile babası. Çevresinde kendine göre güvenilirliği ve saygınlığı olan bir şahıs. Güya dünya işleriyle çok ilgili görünmeyen bir tip. Adam bir kadını sever! Herkes bütün sıkıntıları göze almıştır (belki de ölümü göze alır) birlikte olurken. İkisi de yuvasını dağıtmaktan, çocuklarından, çevresinden kopmaktan çekinmeden ahlaksızlık ateşini yakmıştır; bay x eşinden ayrılıp kendisiyle evlenecektir ya. Aslında fısıltıdan öteye geçmeyen bir şehir efsanesidir bu. Bütün efsaneler gibi, ancak kulaktan kulağa yayılan bir söylenti olarak kalacaktır.

BERDEL

teacher07 | 27 July 2009 13:23

Yazgısı daha baştan belirlenmiş yaşama katlanmak, berdel gelin olmak. Daha çok Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerimizdeki kızlarımızın çizilmiş kaderi. Sadece bu bölgelerde olmadığı da bir gerçek. Zaman zaman diğer yörelerimizde de olagelen olaylardan. Berdelle evlenen kızlar birbiri için iki taraflı gelin görümce. Birinin gelin olması, ötekinin gelin olmasını gerektirir, birinin evliliğinin sürmesi de diğerinin mutlu olması demektir. Aradan yıllar da geçse on çocuklu anne olsalar da birinin ayrılması demek, ötekinin de sonunu belirlemekte. Berdelle evlenenler sadece kendi kaderlerini yaşamamaktadır, onlar dört kişilik bir kaderdir artık.

ÖNÜM ARKAM SAĞIM SOLUM

il mare | 14 July 2009 10:05

İçerilerden bu sayfanın yolunu bulabilmiş,sıyrılmış bir ışıkla yazıyorum kalbimden çıkanların gözümle ilişik olmadığı cümlelerimi.Işığa gerek duymadan da yazabiliyormuşum,içimdeki karanlığın sayfalarla uyumunu hayranlıkla izleyerek.Nasıl da kolaylıkla yolunu buluyor kalem,her zamanki gibi iki kelimenin arasına standart mesafeyi koyabiliyor,satır başları düzenli;fakat alt alta iki satır arasındaki boşluk biraz fazla gibi sanki,korkuyor olmalıyım birşeyleri birbirine karıştırmaktan,bu karışıklıkta üst üste binerek kendi kendilerini yok etmelerinden.Ama bu korkunun sayfamı daha düzenli yapmayacağını biliyorum,ki ben korktuğum şeyleri hiçbir zaman güzel yapamıyorum.Falan fistan işte…

Bir Hayal

admin | 06 July 2009 09:51

Bir Hayal
Bir Hayal

Dört duvar arasında.
Her sabah pencereme güneş doğuyor,
Yeni bir ışık, yeni bir umut.
Engel oluyor duvarlar, soğuk parmaklıklar ışığa ulaşmama.

İçimde geçmişimin siyah yüzü, aydınlık ile kavga ederken,
Her geçen gün hayata bakan yüzüm,
Daha çok soğuyor demir parmaklıklar gibi
Daha çok uzaklaşıyorum aşktan, mutluluktan, sevgiden…

Ama hayal kuruyorum;Soğuk, sert üzerine yattığınızda
Kayadan farklı olmayan yatağımda, rutubet içinde…
İnsanın içini parçalayan bir öksürük ve
Pencere kenarın da ayın ışığı ile göze çarpan,
Fare ile birlikte.

AĞIT

admin | 03 July 2009 11:09

Photographer  Yüksel Balcı - Turkei
Photographer Yüksel Balcı – Turkei

benim bizi, seni kazanmak için harcadığım emeğin
daha fazlasını
sen beni ve bizi kaybetmek için yapıyorsan eğer
ve ben
olmam gereken bir yerde bulunmak için
kendimi zorladığım hissini atamıyorsam yürekten
seni daha fazla sevmek için daha ne kadar çabalayabilirim ki
canımı acıtsa da, kırsa da tutunduğum umutları böylesi
bana yakışan efendice bittiğini kabullenmektir
saygısızlık etmek, küfretmek, isyan etmek değil
yaşanan güzelliklerimizi, paylaşılan anların anımsaması avutur kırgınlıklarımı yokluğunda

düşlediğim seninle sona erecek bir yaşamaktı
seninle yaşlanmak
kaderimin efeliği mutluluğu ürkütünce yine
hayallerim ansız ve bedbaht bir yitikliğe büründü
bundan sonrası yaşamak ağır ve zor
muhasebesizce yaşamak isterken
hayata bu kadar borçlanmak ve nihayetinde umutsuzluk

Temiz umutlar ..

zyprexa | 25 June 2009 14:17

Annesinden gördüğü yöntemle yıkıyordu oda umutlarını …
Deterjan yoktu aslında ve hatta belkide su bile yoktu kötülükleri silmek için geleceğinden …
Ama o yinede eline beline kuvvet çabalıyordu işte çocuk aklıyla …
Haklıydı ve hakkıydıda …
Belkide kırılırdı yaşamın mikrobu yıkamakla …
Belkide ….

NİHİLİZM ÜZERİNE

il mare | 25 June 2009 11:34

İvan Sergeyeviç Turgenyev
İvan Sergeyeviç Turgenyev

A:”Oysa ben düşünüyorum da,işte bir saman yığınının yanında yatmışım…Şurda kapladığım yercik,benim bulunmadığım,benimle ilgisi olmayan evrenin geri kalan parçası ile karşılaştırılırsa ne küçük! Bu benim yaşam payıma düşen zaman parçası,benden önce geçmiş,benden sonra geçecek zaman parçası ile ölçülürse,hemen hiç gibi bir şey…Ama gene de bu atom içinde,bu matematik noktanın içinde kan dolaşıyor,beynim çalışıyor ve birtakım istekler duyuluyor…Ne korkunç iş! Ne boş şey!”

B:”Senin dediğin herkes için öyle,bence…”
A:”Haklısın,ben demek istiyorum ki,onlar,öyle bir hay huya kaptırmışlar ki kendilerini,hiçliklerinden rahatsızlık duymuyorlar.Hiç dokunmuyor bu onlara…Oysa ben…Ben sıkıntıdan,öfkeden başka bir şey duymuyorum.

Gece – Gündüz

Colpadan | 20 May 2009 14:36

Her sabah yeni bir umuttur insan hayatında. Sabahın ve gündüzün simgesi ışık, ışıkla özdeşleşen kavramlar ise hayat, mutluluk, umut, iyilik ve belki de tüm güzelliklerdir. Akşam ise gecenin ve onun simgesi karanlığın başlangıcı gibidir sanki. Yepyeni bir enerji ve taze umutlarla başlanan bir günün, karanlığın habercisi gün batımına kadar olan kısmında yaşadığımız erime süreci midir akşamüstü melankolik halimizin sebebi? Yoksa güneşin batışındaki romantik tablonun etkisi mi? Az sonra karanlıkla beraber basması muhtemel depresif havanın bir ön hazırlığı da olabilir. Evet gerçekten de gece bize bazen depresif bir hava verebilir. Çünkü karanlıkla özdeş kavramlar ölüm, keder, düş kırıklığı ve kötülük, gecenin hakimiyetinde nüfuz eder iç dünyamıza.

Bir kalem pilin negatif ve pozitif uçları gibi düşünüyorum gece ve gündüzü. Kutuplar arası potansiyel farkı besliyor adeta hayatımızı. Kutupların her biri gece ve gündüz gibi. Manik depresif ruh hali dedikleri belki de bu gece-gündüz döngüsüdür. Her mutlu zamanı dengeleyen mutsuz bir trend mutlaka gelecektir. En dibe vurduğumuzda ise en bilge olanlarımız bilir güzel zamanların yakınlığını. Gece ve gündüz bunun için vardır belki de. Mutluluk dolu günlerimizde her gece, ölümü hatırlatır bize. Uzun soluklu umutsuz dönemlerde ise her yeni doğan güneş yaşam verir içimize. Budur işte gece-gündüz döngüsünün dengeleyiciliği. Aynı haletiruhiyede uzun süre takılıp kalmayın diye.