Arkadaşımın anlattığı bir olaydan sonra, yazıp paylaşmak istedim. Yer:çok büyük olmayan bir semt. Adam mazbut bir yaşam tarzını benimseyen bir aile babası. Çevresinde kendine göre güvenilirliği ve saygınlığı olan bir şahıs. Güya dünya işleriyle çok ilgili görünmeyen bir tip. Adam bir kadını sever! Herkes bütün sıkıntıları göze almıştır (belki de ölümü göze alır) birlikte olurken. İkisi de yuvasını dağıtmaktan, çocuklarından, çevresinden kopmaktan çekinmeden ahlaksızlık ateşini yakmıştır; bay x eşinden ayrılıp kendisiyle evlenecektir ya. Aslında fısıltıdan öteye geçmeyen bir şehir efsanesidir bu. Bütün efsaneler gibi, ancak kulaktan kulağa yayılan bir söylenti olarak kalacaktır.İlişkim sürer diye düşünmek,evli birisine aldanmaktan daha büyük bir yanılgıdır.Böyle bir erkekle birlikte olan kadının,bilmesi gereken şudur ki;adam asla karısını boşayıp onunla evlenmeyecektir.Bu şekilde bir hayalle başlayan ilişkide,kadın daha baştan ağlamaya mahkum olmuştur aslında. Finalde, adam evine dönecektir.Gerçekte de evinden hiç ayrılmamıştır zaten.Evli insanların bahanesi aynıdır.Karısını sevmiyordur,kocasını sevmiyordur,eşiyle arasında cinsel çekim bitmiştir,çocuklar olmasa eve bile gitmeyecektir,tahammülü kalmamıştır,hatta hemen boşanacaktır v.b…Yıllarca gayet güzel geçinilen eş,bir anda canavara dönüşmüştür nedense.İKİNCİ KADIN konumundaki metresin(yada adamın) buna inanması çok kolaydır.Diğer kadın olmak hayal aleminde olmayı gerektirir.İkinci kadınlar karşısındakinin evli olduğunu unutmak isterler aslında.Çünkü adamı tek başına düşünmezse,yaşadığı iğrençliği kendine dahi açıklayacak şekli ve mantığı yoktur. Bunlar ihanetin sonucunun ne olacağını kestiremeyen,neler götüreceğini bilmeyen,psikolojileri bozuk zavallı tiplerdir.Bana göre;psikolojik rahatsızlıklarından kaynaklanan elde etme ,kazanma duygusuyla aslında kendine güçlü bir insan olduğunu ispat hareketidir bu.Bunlar o kadar psikopat tiplerdir ki ilişkide olduğu insanın eşiyle dahi arkadaşlık kurabilirler veya arkadaştırlar.Hiçbir erkek çok büyük,aşılmaz bir sorun yoksa düzenini bozmaz.Ve bu ilişkilerde asıl eşler istemezse hiç bir şekilde boşanmalar gerçekleşmez. Bir de şu açıdan bakılabilir, aldatılan kadın eşini makam,mevki sahibi olmadan seçmiş;hastalığına,yokluğuna,varlığına yıllarca göğüs germiştir.Kısaca bugünkü adamın(veya kadının)o olmasını sağlamıştır.Kendini onun yerine koyup bir düşünse acaba o rezilliği yaşayabilir mi?HİÇ BİR İLİŞKİ BEDDUA VE GÖZYAŞLARI ÜSTÜNE İNŞA EDİLEMEZ..BU DURUMDA ÇOCUKLARIN YAŞAYACAĞI ACI VE TRAVMALARI HİÇ BİR MAZERET YOK EDEMEZ..BU KİŞİLERİN HEPSİ,BİRGÜN EVDE EŞİNİN GELMESİNİ BEKLEYEN BEDBAHT VE LANETLENMİŞ İNSANLAR OLARAK ANILACAKLARDIR.BUNLARI YAŞAYIP,HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANABİLEN BİRİSİ NE KADAR İNSAN OLABİLİR ONU YORUMLARINIZA BIRAKIYORUM….