bildirgec.org

taksi hakkında tüm yazılar

Taxim !!!

snail | 21 October 2011 09:08

Sabahın beşinde kalkarsınız kalbiniz tam devrine ulaşamamıştır henüz,gözleriniz de iri çapaklar sigara dumanının boğduğu kalın bir ses,çişinizi yaparsınız, bir kedinin suya dokunan ayakları gibi suya uzanır elleriniz.Yüzünüzün haritasından damla damla lavaboya dökülür su. Günün hangi saatinde yatarsa yatsın uyumayı başaran ve yataktan kalkmak istemeyen insanları hep kıskanmışımdır. Ben nadiren derin uyuyanlardanım ve bir kez uyandığımda aynı uykuya geri dönmem hayli zamanımı alır. Haftanın yedi gününden birinde taksicilik yapıyorum ( taksicilik diyince yedi yaşında bir çocuğun oyuncak arabaları geliyor aklıma)bu gün diğerlerine göre daha uykusuz başlıyor. insanları bir yerden başka bir yere götürme işi, ücrete tabi kısa süreli konukluklar.İsmini bile bilmenin gerekli olmadığı insanlarla dert dinleme dert anlatma,hayata dair
minik anekdotlar paylaşma seansları, hatta bazıları yaşantınıza etki edecek türden fikir beyanları

Büyük Sarı Taksi

hurie | 21 February 2011 14:53

Uzun zamandır görmediğim iki eski kız arkadaşımla buluşmuştum dün akşam. Geceyi birimizin evinde bol dedikodulu pijama partisi yaparak geçirme planımızla yola çıkmıştık. Bursa maçı sebebiyle insan yağmış gibiydi sokaklar, caddeler, meydanlar. Uzak olan metro istasyonu ve kaçırdığımız otobüsten sonra, bir sonraki durağa yürümeye başladık insanlara çarpa çarpa. O kadar kalabalıktı ki çarpmamak mümkün değil. Buraya kadar herşey çok normal.

Ancak Altıparmak’ta balıkçıların yanındaki durağa geldiğimizde 5 dakikalık bir beklemeden sonra farları gözümüzü alan bir araç yanaşıyor tam önümüze. Gözlerimize inanamıyoruz önce, bu büyük sarı bir taksi çünkü. Hani eski filmlerdekinden, kenarında siyah beyaz kutucuklu şerit olanlardan. Kocaman yuvarlak farı olanlardan… Kocaman bir direksiyonu, deri koltukları olan büyük sarı bir taksi.

Taksi Durağını Bul, Ücreti Hesapla, Tarifi Al!

kagit kalem silgi | 18 October 2010 16:32

İnternette öyle bir servis olsun ki, gideceğimiz iki noktayı girelim,
o bize hem en kısa rotayı bulsun,
hem yol tarifi vesin – rotayı harita üzerinde görüntülesin –
hem yakınımızdaki taksi duraklarını göstersin,
hem de en güzeli, taksi ücretini sizin için hesaplasın!

Google Haritalar Servisi üzerinden hizmet veren, böyle bir site var..
Bu servis ile gideceğiniz yerler arasındaki mesafenin ne kadar olduğunu, ne kadar tutacağını, durakları görebildiğiniz gibi, alternatif yol güzergahı da sorgulayabiliyorsunuz..
Yazının devamında, ilgili siteyi ve sitenin diğer fotoğraflarını bulabilirsiniz..

Peki ya taksiyle?

kirpit | 11 May 2010 17:16

Taksiyle.com
Taksiyle.com

Google’ın haritalar hizmetini mutlaka kullanmışsınızdır. Dünya haritasını sağa sola çekiştirmenin temelde birkaç nedeni olabilir. Merak ettiğin bir yeri keşfetmek, nasıl gideceğini bulmak, rota belirlemek, mesafe ölçmek, kimi zaman dünya turu yaptığını zannederek vakit geçirmek vb. Ancak bazen şehir yaşamında tecrübe edinmiş pek çok kişi gibi şehir içi mesafe ve/veya rota belirlemenin yanında, çıkan sonuçları taksi hesabıyla birleştirmek ileri düzeyde olasılık hesapları, şehir tecrübesi gerektirebilmekte.

Taksiyle.com, bu açığı çok iyi görmüş, adından da anlaşılacağı üzere “taksiyle?” sorusuna cevap verebilmek için yapılmış bir başka başarılı fikrin amatör ruhla uyarlanmış hali. Kendi kısa tanımıyla; “İki nokta arası mesafe hesaplama ve taksi ücreti tahmini“.

evcil hayvanınız var ise yaşadınız kapıya mama servisi başlamış

afroma | 30 March 2010 10:59

PetShop sahibi bir arkadaşım sürekli PetShop’ların ne kadar sorumsuz ve sorunlu yerler olduklarını söylüyordu. Ben de bunun üzerine onunla sürekli sohbet ederdim.

Geçenlerde bir internet sitesi açmış ve çok hoşuma giden birkaç işlem yapmış. Bunları size hemen açıklayacağım eminim sizin de hoşunuza gidecek.

KapıyaMama bu adreste kendileri bir internet sitesi kurmuşlar ve bu site üzerinden aldığınız ürünleri 9:00 – 22:00 Saatleri arasında İstanbul Avrupa yakasında iseniz kapınıza kadar teslim ediyorlar. Bir de kendileri toptan satış sistemine sahip oldukları ve birçok markanın bayisi oldukları için acayip ucuz rakamlara satıyorlar ürünlerini… Mesela 92 liralık bir mama bu arkadaşlarımın sitesinde 55TL 🙂

Taksilerde gece tarifesi kaldırıldı.

siriusbee | 16 September 2009 21:00

Artık gece taksiye binerken “abi gündüz tarifesi açarmısın” diye sormak zorunda kalmayacağız:) Çünkü taksilerde gece tarifesi kaldırıldı.

Tabii ki bununla birlikte taksimetre açılış ücreti 2 TL’den 2,5 TL’ye, kilometre başına ücret ise 1,3 TL’den 1,4 TL’ye yükseltildi.

Bu kararın taksiciler için mi yoksa biz yolcular için mi daha karlı olacağını henüz hesaplamadım. Hesaplayan varsa paylaşsın lütfen.

Haberin detayı için kaynak>>

Şehvetle Şeyederim Enstrümanı Ben!…

Kuduz maymun | 23 August 2009 10:24

Sabah vakti. Otobüse bindim. Hemen muavinin ardındaki koltuğa çöktüm. Muavine;
‘Afedersiniz saat kaç?’ dedim.
‘Yirmi dakika sonra orada oluruz abla’
Demek yirmi dakika sonra orada olurmuşuz. Çevremdeki herkes –bendeniz müstesna- matematik olimpiyatlarına gitmeye hazırlanıyor herhalde. Demek ineceğimiz vakit bana saati söyleyecek, ben de söylenen vakitten yirmi dakika düşüp ilk bindiğim zamanki saati hesaplayacağım.
İnince bir taksiye bindim.
‘Günaydıııın, ablam!’
‘Günaydın.’
Ve 5 dakika boyunca beyabimiz karadenizli olduğunu, 65 yaşında olduğunu ama ‘20’ hissettiğini söyleyecek fırsatı buldu. Aslında taksici olmadığını, müzisyen olduğunu söylerken iyice coştu.
‘Ben o müzisyenlerden değilim!… Ben var ya. Şu ben, ta Amerikalı müzisyenlerle çaldım Paris’te. Adam hayran oldu. Ben çalmam enstrümanı. Sevişirim. Şehvetle şeyederim enstrümanı. Bak yanlış anlama abla’
‘Yok estağfurullah çok iyi anlıyorum sizi’Vapura bindim.
Bir aile. Aşağı yukarı 15 kişi var. Enik-encik doluşmuşlar. Ellerinde torbalar, kilimler, halılar, bavullar, denkler, heybeler, bohçalar… Bir tanesi halıyı yere sermiş. Diğerleri de vapurun orta yerine yayılı bu halının üstünde oturuyorlar. Bir genç kadın. Rüzgar çarpmasın diye oturduğu halı üstünde battaniyeye sarınmış. Derken o battaniyenin altından bir velet çıktı bir süre sonra. Uyuyormuş çocuk.
Karşımdaki kanepede oturan bir kadın bacağını kaşıyor. Yanındaki adam dişleriyle bıyıklarını çiğniyor. Arkamda ayakta duran bir grup genç var. Ellerindeki simitlerden kopardıkları parçaları martılara atmaya çalışıyorlar. Kucağım simit parçacığı doldu. Yesem mi acaba. Kafama da geldi bir parça.
Hasbinallah…

TECAVÜZ

BodrumSibel | 04 December 2008 16:45

….Bütün gece dibine kadar içmiş olan genç kız, sabaha karşı çıktığı bardan evinin yolunu tutmuştu. Kafasında dönen binbir düşüncenin ve hüzünlerinin etkisiyle gece boyunca içimiş ve sarhoş olmuşdu. Yorgundu ama yinede eve gidebilecek gücü buluyordu kendinde herzamanki gibi….

Bir taksi çevirmek en iyisiydi kendini hemen yatağa atıp sızmakdan başka bir şey geçmiyordu aklından.

Taksici usul usul sürmeye başlamışdı. Genç kız kendisinin izlendiğinden habersiz taksinin camından bakıp, ölece dalmışdı düşüncelere yine.. üzgündü.. içinde hayata küsmüş bir kız vardı.. sevgilisinden de ayrılmışdı..kötü zamanlar geçiriyordu… Hayattaki tek amacı bara gidip sabahlara kadar içmek ve özgürce doyasıya dans etmekdi. Bu şekilde deşarj olabiliyordu çünkü..

Günlük Cinnet Sebepleri!

lounatuqie | 22 October 2008 10:24

Kalktığınız andan itibaren yatana kadar her şeyin son derece berbat olduğu bir gün mutlaka geçirmişsinizdir.Şimdi yine böyle bol cinnetli bir gün hayal edelim…

işte ilk cinnet.sular kesik ve yağlı saçlarla ortada kalıvermişsiniz.Neyse her şeyin bir çözümü var diyerek yağınızı kamufle ettiniz.

ikinci cinnet:kendinizi sokağa attınız ve koca bir kalabalığın içinde kaldınız.Gideceğiniz yere yetişmenin mümkün olmadığı bir kalabalık.Toplu taşım araçlarına binmeye çalışırken kavga ettiğiniz amcalar teyzeler de ayrı…

Günün artasına geldiğinizde yeter bu kadar terslik diye isyan edip oturursunuz bir yere.soluklanmak için. Böylece bir sonraki cinnetin temelleri atılır.Berbat bir servisle karşılaşıp saatlerce sipariş beklersiniz.on kere sipariş tekrarlamanıza rağmen…

Yurdum İnsanı- Bizzat karşılaştım…

zhr123 | 09 August 2008 00:41

Size de geliyordur arada sırada şu meşhur yurdum insanı mailleri. Bana da arada bir gelen bu mailleri okurken bazen ”hadi ya yok artik dediğim” ve belki de birileri bunları uyduruyordur diye düşündüğüm olur. Bu yurdum insanlarının hepsi gerçekmidir bilemem ama bana bir tanesi rast geldi. Geçenlerde bir taksiye bindim. Şansıma konuşkan bir şöför düştü fakat onun şansı kötü günde zira benim canım konuşmak istemiyor. Şöför’ün bütün konuşma çalışmalarını birer kelimelik cevaplarla geçiştiriyorum. Hava çok sıcak, no’lucak bu İstanbul’un trafiği, abla sen nerelisin gibi klasik soruları ”Ya, evet, haklısınız” gibi baştan savma cevaplarla savuşturduktan sonra ”abla ne iş yaparsın ” sorusu arzı endam etti. Kısaca ”Tıbbi Radyofizik Uzmanıyım” dedim. Cevap şöyle geldi. ”Seni allah gönderdi abla. Şu benim bagajda eski bir radyo var. Bi kenarda dursak bakarmısın bir. Kimse ne olduğunuı anlamıyor baba yadigarı atamıyorum da”
Nasıl diyorlar o an koptum işte…