bildirgec.org

lounatuqie

11 yıl önce üye olmuş, 5 yazı yazmış. 3 yorum yazmış.

bu sonbahar…

lounatuqie | 27 November 2008 09:57

en sevdiğim mevsimin sonbahar olduğunu anladım. kışın soğuğunda hamallık yapar gibi üstümüzde taşıdığımız elbiselerden gına geliyor. baharın yağmur çamuru delirtirken yazın sıcağında kavrulmak illallah dedirtiyor. ha elbette sonbaharda da yağmur oluyor ama baharın yağmurundan bir başka olur. rengarenk yaprakların aheste revan yere inişi ve yağan yağmurda yere yapışıp ıslanması ayrı bir göz zevki yaşatıyor. sonbaharı güzel kılan belki de diğer mevsimlerdeki yek renklilikten kurtulan ağaçların rengarenkliğidir. binbir çeşit renge boyanan ağaçlar şehri güzelleştirdiği gibi insanların ruhuna da hitap ediyor ki herkes kendini cok rahat ferah hissediyor.
peki sizin mevsiminiz hangisi?

Günlük Cinnet Sebepleri!

lounatuqie | 22 October 2008 10:24

Kalktığınız andan itibaren yatana kadar her şeyin son derece berbat olduğu bir gün mutlaka geçirmişsinizdir.Şimdi yine böyle bol cinnetli bir gün hayal edelim…

işte ilk cinnet.sular kesik ve yağlı saçlarla ortada kalıvermişsiniz.Neyse her şeyin bir çözümü var diyerek yağınızı kamufle ettiniz.

ikinci cinnet:kendinizi sokağa attınız ve koca bir kalabalığın içinde kaldınız.Gideceğiniz yere yetişmenin mümkün olmadığı bir kalabalık.Toplu taşım araçlarına binmeye çalışırken kavga ettiğiniz amcalar teyzeler de ayrı…

Günün artasına geldiğinizde yeter bu kadar terslik diye isyan edip oturursunuz bir yere.soluklanmak için. Böylece bir sonraki cinnetin temelleri atılır.Berbat bir servisle karşılaşıp saatlerce sipariş beklersiniz.on kere sipariş tekrarlamanıza rağmen…

Symposion

lounatuqie | 22 October 2008 09:42

Platon‘u okumayan yoktur sanırım. iyi bir çeviriyle okuduğunuzda kendinizi
platon’un yanında buluverirsiniz.Ben Şölen’i bütün eserlerinden ayrı tutuyorum.ele alınan konuyu her konuşmacı farklı açıdan ele alır.Aşka ve sevgiye olan bakışınız her kahramanda farklılaşır ama bu konuşmalarda geçen öyle bir bölüm var ki herkes kendinden birşeyler bulabilir.
İnsanlar başlangıçta dört kollu dört bacaklı yaratıklarmış.Tanrıları öyle kızdırmışlar ki Zeus onları cezalandırmış ve ortadan ikiye bölmüş.Şimdiki halimize dönüşmüşüz.İşte aşkta aradığımız da kaybettiğimiz diğer yarımızmış.
Öyle doğru bir saptama ki!iki parçalık bir puzzle gibi…Bazen uyduğunu sandığımız iki parçanın aslında birbiriyle alakası olmuyor.
bazen diyorum ki:Zeus iyi ki bizi ortadan ikiye bölüvermiş…

Kokusuz

lounatuqie | 16 October 2008 12:44

insanların beynine olaylar,kişiler (bu liste daha da uzatılabilir) görüntülerle,seslerle,kokularla ya da birçok farklı şekilde yerleşir…ama bence içlerinde en önemlisi koku.öyle bir yerleşir ki bilinç altınıza o kokuyu duyduğunuzda hep aynı duyguyu yaşarsınız ama bir türlü nedenini çözemezsiniz neden o duygular içinde olduğunuzun.
burnunuzun olmadığını düşünebiliyor musunuz?
tad alamamak,nefes alamamak gibi fizikel etkilerinin yanında beynimizdeki olayların, kişilerin arşivlendiği rafların arasındaki esintiden bile mahrum kalabiliriz.gerçekten çok korkunç…

Matmazel Noraliya’nın Koltuğu

lounatuqie | 15 October 2008 11:05

matmazel noraliya'nın koltuğu
matmazel noraliya’nın koltuğu

Peyami Safa‘yı bilmeyen yoktur herhalde. özellikle de “dokuzuncu hariciye koğuşu” romanını lise döneminde okumayan kalmamıştır. ben de okudum, fakat anlıyorum ki peyami safa’nın neredeyse tüm kitaplarını tekrar tekrar okumak lazım, özellikle de ergenlik dönemini atlattıktan sonra. neden? çünkü peyami safa’nın, tamam yazarımız oldukça maneviyatçı, ideolojik görüşleri bazılarına ters gelebilecek durumda, eskileri hep hatırlatan, eskici görünen biri olabilir, ama psikolojik tahlilleri fevkaladenin fevkinde. kitaplarında hep doğu batı çatışması öyle ya da böyle sezilir. fakat bir kitabı var ki (bence) bir şaheserdir; matmazel noraliya’nın koltuğu. okuyunuz, pişman olmayacaksınız..