Sabahın beşinde kalkarsınız kalbiniz tam devrine ulaşamamıştır henüz,gözleriniz de iri çapaklar sigara dumanının boğduğu kalın bir ses,çişinizi yaparsınız, bir kedinin suya dokunan ayakları gibi suya uzanır elleriniz.Yüzünüzün haritasından damla damla lavaboya dökülür su. Günün hangi saatinde yatarsa yatsın uyumayı başaran ve yataktan kalkmak istemeyen insanları hep kıskanmışımdır. Ben nadiren derin uyuyanlardanım ve bir kez uyandığımda aynı uykuya geri dönmem hayli zamanımı alır. Haftanın yedi gününden birinde taksicilik yapıyorum ( taksicilik diyince yedi yaşında bir çocuğun oyuncak arabaları geliyor aklıma)bu gün diğerlerine göre daha uykusuz başlıyor. insanları bir yerden başka bir yere götürme işi, ücrete tabi kısa süreli konukluklar.İsmini bile bilmenin gerekli olmadığı insanlarla dert dinleme dert anlatma,hayata dairminik anekdotlar paylaşma seansları, hatta bazıları yaşantınıza etki edecek türden fikir beyanları

Geçen pazar taksideki dünyama aldığım, evlilik üzerine çokta gerekli görmediğim muhabbetler ettiğim genç bir çiftten hemen sonra altmışlı yaşlarda bir teyze bindi elinde adı bilmem ne marketinin alış veriş poşetleri( taksi içerisinde muhabbet etmenin hoşuma giden bir yanı ise konuştuğunuz kişinin çoğu zaman sadece bir sesten ibaret olması göz teması kurmanıza gerek olmadan sakin sakin,arkanızdan konuşan insanlara cevap vermek hiçte yorucu değil,bir bakıma aslında o sizden farklı düşünen iç sesiniz gibi.) teyze konuşmasınısevengillerden.Mutlu evlilikten bahsetmeye başladı,engel olmadım zaten bir önceki yolcularım sanki beni bu günler için hazırlamıştı.”Bir evlilikte aileler birbirini iyi tanımalı daha sonra çocuklar tanışmalı işte mutlu evliliğin formülü oğlum” dedi.Dikiz aynasında sadece alın çizgilerini görebildiğim sesin sahibine bakmaya çalışarak ,peki ya aşık olduğumuzda içimize akan sıcak şeyler,pır pır eden yüreğimiz falan,ilk buluşma heyecanı,karşısında konuşurken, yemek yerken, bir şeylerle uğraşırken fazladan dikkat sarf ettiğimiz insanlar,uykusuz gecelerimizde zihnimizin temel işlevleri dışında kalan kısımlarına dolan kimse,bu insanlar ne olacak illaki de ailelerini mi tanımak gerek bu bir nevi kaleyi içerden fethetmek demek , çok mu gerekli dedim.Teyze küçümseyen bir kahkaha attı, bir an sinirlenir gibi oldum fakat ilerleyen konuşma beni farklı düşüncelere gark etti,ben haklı veya haksız değildim fakat dikiz aynasında ki kırışık alnın sahibi haklıydı,peki ya frekans dedim, bu hamlemle oyunu kazanma şansımın yükselmiş olduğumu umarak. Yine güldü ve ekledi “evladım bu zamanda herkes avcı kadın olsun erkek olsun ,eskiden belki fakat günümüzde gerçek sevgi neye benzer anlamak çok güç, kadın paradır ,erkek ise güven” dedi “bunun dışında kalanlar sandığın gibi gerçekliği olan şeyler değildir”.Bir süre sessizlik oldu tam olarak neyi tartıştığımızı anlamaya çalıştım,ben aşkımı savunuyorum ( ben aşka inanmam ki) sanırım kırışık alnın ne demeye çalıştığını daha iyi anlayabilmek için gayriihtiyari muhalif konumuna geçmiştim fakat teyzenin bahsettiği şey görücü usulü evlilikten gayrısı değildi bu tür evlilikler hiç tasvip etmemişimdir.Dışarıda ki şiddetli yağmura,hızla geçen arabalara ,kaldırım kenarına saklanmışçasına yığılmış sarı ve kahverenginin her tonuna sahip yapraklara daldı gözlerim,arabanın içi yirmi yedi derece.”Kaç yaşındasın?”dedi kadın,beni bir uykudan uyandırmak ister gibi ,”yirmi dokuz “dedim.”son gençliğindesin,artık zamanın geçiyor,”şair misin” dedi “hayır “dedim,”peki ya “müzisyen,siyasetçi veya yazar”.Hiçbiri değildim sıradan bir insandım.”Bu saydıklarımdan biri olsaydın arkanda sana ait bir şeyler bırakma şansın olabilirdi ki bunların hiç biri bir ailenin yerini tutmaz,bizler sıradan insanlarız ve bu dünyada bizden geriye kalacak tek şey çocuklarımız “dedi ve ekledi ,”bak mevsim sonbahar,yaz geçti eğer bir şeyler yetiştirmek istiyorsan doğru mevsimin hangisi olduğunu iyi bilmelisin artık senin evlenmen gerekli”, ama dedim bu evlilik beni daha mutsuz edecekse neden sırf mevsimi geçiyor diye evleneyim ki bu yanlış bir hareket olmaz mı”.Sen beni iyi dinlemedin galiba dedi annene söyle hem sana hem de ailene uygun bir kız bulsun gerisi kolay olacak evlilikte keramet vardır sözü yalan değil “dedi…Yolun geri kalanında tek kelime etmedim fakat kırışık alnın sahibi insanın daha söyleyecek bir sürü sözü vardı ve inmeden önce ekledi” eğer kısa zamanda evlenirsen annen bana çok dua edecek. Ücretli konukseverliğimin sonunda parasını ödedi ve kapıyı iyi kapatamadan yörüngemden çıktı gitti…