bildirgec.org

sinir hakkında tüm yazılar

NEFESİ TÜRKÜ KOKAN YARİM

kahvekokusu | 05 November 2009 14:34

Biri vardı… Uzak dağ köylerinin serinletici poyrazıydı nefesi… Başım her derde düştüğünde derdin derdimdir, demesini sevdim.
İğde ve çam ağaçlarının rayihası dolarken havaya, ben onun kokusunu duyardım kaç kilometre öteden…

Gözleri gözlerime değdiğinde ruhum muydu eriyen? Ben O’nda eriyip O’nunla birleşmeyi sevdim…
Korkmazdım O yanımdayken engebelerden, uçurumlardan, derin mavilerden…
Aşkıyla hemhal olmuş kalbime güveni de sunmasını sevdim…

Mektup-1: Regl Olsun Lan!…

Kuduz maymun | 11 August 2009 16:30

Öküz.
Öküz.

Merhaba.
Bugün keyfim yok. Niyedir, bilmiyorum. Ne kadar sinirleneceğim anım varsa aklıma üşüşüyor. Hatta vaka anında sinirlenmediğim, o anda birşey ifade etmeyen söz ve jestler şimdi hatırlayınca mana kazanıp beni öfkelendiriyor.

Ben 11 yaşımdayken bir Sibel, vardı sınıfta. Sibel çok havalıydı. Ben çocuktum, o bir genç kızdı. Burnu havalarda, benim gibilerle konuşmazdı. İyice kabarttığı kısa saçları vardı. O yıllarda bir haftasonunda sınıfta bir hocamız ek ders yaptı. Az kişi geldi. Sibel de geldi. Aynı sıraya oturduk o gün. Öğretmen birşey yazdırıp düzenlememiz için bize süre verdi. Bir uğultu başladı. Ben defterime eğilmiş uğraşıyordum. Az sonra sanki saçıma üfleniyormuş gibi bir hisse kapıldım, başımı çevirdim: Sibel. İçimden tabii hayranlık duymuyor değildim ona. Ağırbaşlı koca kız. Sibel bana dönmüş anlayamadığım bir ağız hareketiyle kısa aralıklarla üflüyordu sanki. Dikkatle yüzüne baktım. O sıra ne olduğunu anladım. Sibel, artık ağzında (Silgi kırıntıları gibi) ne varsa, üfleyerek ve tükürerek bana gönderiyor. Çünkü ben dikkatle bakınca bazıları da yüzüme geldi. Çok şaşırdım. Ben ona bakınca Sibel bana: “Ne bakıyorsun, lezbiyen misin…” dedi. O sırada hakikaten çocuktum ve o kelimeyi ilk kez duymuştum o gün. Ne olduğunu anlamadım. Önüme döndüm. Yıllar sonra bir gün lezbiyenin manasını öğrendiğimde o kızın neden bana öyle yaptığına akıl erdiremedim.

AKP mi Haklı Vatandaşmı

64egesel64 | 04 June 2009 21:42

Yeni bir tartışma süreci başladı. İsrail mayınları temizlesin mi temizlemesinmi?

Başbakan ve AKP li milletvekilleri temizlesin diyor ve ısrar ediyor. Muhalefet ise karşı çıkıyor. Bir tirlü çözülemedi problem. Acaba AKP neden bu şekilde ısrarlı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çıkıpda doğru düzgün bir şey anlatmıyor millete.

Flash TV vatandaşa soruyor. İsrail mi temizlesin mehmetcikmi. Vatandaşın % 90 ı mehmetcik temizlesin toprağımız yahudilere kalmasın diyor. Başbakan hala bunları duymazdan geliyor. Muhalefet İsrail’e bu kadar taviz verilmemesi gerektiği konusunda ısrarlı. Diyor ki 2. bir ABD üssü yaratılmasın topraklarımızda. Sizce kim haklı? AKP mi yoksa muhalefet ve vatandaşmı ?

ABD yine nifak tohumlarını ekmeye devam ediyor demekki…

Acilen “hamama..”

koza86 | 26 May 2009 18:18

Karşımız aleaddin’in yeni bir cini daha çıktı!

Yetenekleri kendinden menkuller, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların “temizlenme” işini , yap-işlet-devret icadı ile İsrail’e ihale edeceklermiş!.

Hayırlara vesile olur inşallah!.
Yani, topraklarını önce devalüe ettin, şimdi de revalüe edeceksin..
Nasıl mı? İsrail oğlu buraları yumup yıkayacak, akpak edecek. Sonra da kırk küsur yıl buraların işletme hakkını kullanacak..

İyi güzel!
Ne demişler ” evini temiz tut misafir gelebilir, kendini temiz tut azrail gelebilir”

SMS neden 160 karakter

ewrenjfm | 14 May 2009 07:50

SMS
SMS

Günlük hayatımızda en çok kullanılan short message service yani kısaltmasıyla sms in neden 160 karakter olduğunu bir çogumuz merak etmişizdir sanırım. Neden 150 200 değilde 160 karakter. Bu kısıtlamadan dolayı bir çoğumuz smslerde kısaltmalar kullanmaktayız. Araştırdım ve buldum ki herhangi bi programlamayla alakası yok ve sadece bir tesadüf.
İlk olarak 1985 yılında Alman iletişimci Friedham Hillebrand taşınabilir telefonların görünteleyebileceği metin tabanlı iletiler için bir standart oluşturmaları gerekiyodu. Ve artık Hillebrand için karar vakti gelmişti, kendisi düşünmüş ve rastgele notlar yazmış günlük konuşma dilindeki. Sonra bu notları okumuş ve 160 karakterle kişinin kendini ifade edebildiğini hatta fazla bile geldiğini görmüş. O günden bu güne ise sms 160 karakter ile sınırlı kalmış..
Bizler için yetiyormu diye bir soru sorsam herhalde hepimizin cevabı hayır olacak, sonuç olarak sözüm şu : yaktın bizi Hillebrand 🙂

Yazar: ewren

SMS

kıralım dökelim

taha3045 | 14 March 2009 18:55

Kavga edince (bu kavganın ille eşle,sevgiliyle, anne,babayla olması şart değil,bokuyla bile kavga eden kişiler var ülkemizde) birşeyleri kırıp, dökeriz. Kızgın anında önüne ne gelirse kırıp, döken,atan delibozuk insanlar vardır, bazıları da temkinlidir, masrafsız şeylere yönelir ama bir gurup var ki onların sinir anı akıllara zarar, camdan aşağı plazma televizyonu atan bir adamla tanıştım geçen gün. Ne olursa olsun bu kırma,dökme meraklıları için Sarah’s Smash Shack, isimli bir yer açılmış. Kafası kızan burada istedigi gibi kırıp, dökebiliyor.Şimdilik Amerika’da olan bu yere gidenler para karşılıgı sinirlerini çıkarabilirler. Bu umarım ülkemizdeki girişimcilere de ilham kaynağı olur, belki havaya ateş etmekten vazgeçmeyen magandalar için tavana ateş etme salonu, karısını döven hıyarlar için gerçek görünümlü plastik kadının saçını başını yolma odası gibi yerler açılır . Gerçi o plastik kadının tecavüze ugrama ihtimali yüksektir ama yine de oda bir işe yarar.

Cam,tabak,bardak kırıp stres atmak isteyenler için böyle mekanlar şarttır diyorum.

TRAJİKOMPLİKE

admin | 28 February 2009 18:02

Rüzgara kapılmış gidiyorum ben…

Mümkün mü? 2 yanımı da alıp gitmem… O kadar soyut olabilir miyim?Hayal ederken bile şu an yaptığım gibi onu gerçeğe dönüştürme çabam, herşeyin illa bir gerçekliğe kavuşması gerektiğini vurgulamıyor mu zaten? Hayallerimin amacı gerçeğe ulaşmaksa;ya da her hayalin sonu gerçekse, güzel olan hayal değil de sonsuzluk,sınırsızlık olsa gerek. Sonu yok çünkü hayal kurmanın. Özgürlük güzel olan yani.Özgürce düşün ve özgürce sınır koyma işte. Nereye istersen oraya git,anında, yanına iki kanat almayla biter iş. Ve bir gün gerçekten de git. Ve bir sonraki gerçeğe devret bir sonraki hayalini… Güzel olan gerçek mi yani bir de şimdi? Yani,güzel olan özgürce bir gerçek olsa gerek.

AFERİN BAŞBAKAN

Thing | 20 January 2009 16:05

http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=siyaset&ArticleID=1049322&Date=20.01.2009&b=Erdogan,%20Rum%20parlamenteri%20fircaladi&ver=11

Tuvaletten Gelen Sesler

keremx | 18 January 2009 21:48

TUVALETTEN GELEN SESLER

Makedonya sınırından yazıyorum.

Pasaport işlemleri için durmuş bulunuyoruz.

İhtiyaç için tesislerin tuvaletine giriyorum.

Su yok.
Temizlik sıfır.
Koca Makedonya sınırında,
tuvalet ihtiyacı için ayrılan tek bir bölüm var.

İçerde birinin olduğunu anlıyorum.
Sıramı bekliyorum.
Tuvalet içinden gelen sesler dikkatimi çekiyor.
Aynı tuvalet bölümünde,
birden fazla kişinin olduğunu fark ediyorum.

Aynı anda iki insan tek bir tuvalette ne yapabilir ki?
Belki de daha fazlalar…
İster istemez kulak misafiri oluyorum.
İki erkek sesi geliyor.
Üstelik Türkçe konuşuyorlar.
………………………………………………………….
(Bu bölüm , engelliler konusunun istismar edilmemesi için yazarı tarafından yazıdan çıkarılmıştır)