bildirgec.org

ruh hakkında tüm yazılar

Kitaplarla Ruh Sağaltımı

siyah zeytin | 10 August 2007 10:21

Kitaplarla Ruhu Sağaltma Yöntemi:

Bibliyoterapi adı verilen bu yöntemle terapi uygulanıyor. Bir psikolojik danışman gözetiminde yapılan bu terapide danışan kişinin sorunlarına yönelik çözüm önerileri, konusuna uygun olarak seçilen kitapla aranıyor.

Dikkat edilecek noktalar:

1. Danışanın problemine yönelik uygun kitabı seçme.

2. Kitabı doğru zamanda seçme ve terapiyi uygulamaya başlama.

3. Öykü, masal ya da roman kahramanının danışanın kişilik özellikleri ile benzer özellikleri taşıması.

4.Yaşanan sorunu belirleme ve tanımlama çalışması.

KİRALIK RUHLARIN 90 DERECE DÜNYASI

sonsingle | 08 August 2007 09:54

uzun zamandır bu kahpe ama kahpe olduğu kadar da gururlu şehrin içinde ruhumda yaşayan yüzlerce kadınla mücadele edrek dolaşıyorum ..
insanların sırf elim yüzüm düzgün ya da geçerli bi mesleğim var falan diye bana paye yüklemelerinden ,beyin arıyorum diyen beyinsizlerden ve aşk diye inleyen ahmaklardan örülü o sokaklarda dolaşırken boş bi dükkan buldum …veeee elimdeki okla hala ruh sahibi olanları avlamaya ve dükkanıma almaya başladım…Şimdi artık adı dükkan olan bi yerim var…İçinde de ruhlarını kiralayan gerçek insanlar…
Beklerim…
anlayanlar anlatacak bi şeyleri olanları
Tutunanlar da tutunamayanları da….

Karanlık Odadan Mektuplar 4

kadirgunay | 04 August 2007 16:42

Oldurulmayan sevgilerin her bir sonrasına ihaneti gibi, yakılmış tüm ağıtların hediyesi bu sözcükler. Senin gidişlerinde yalnız kalan ruhun senden sonrasına alışması için geçen bir süreç. Tadı değişik, kokusu değişik, davranışları değişik…
Aç susuz geçen günlerin sonunda bulunmuş, kurumaya ramak kala nemlenmiş ağaç kökleri gibi. Aşık olmak değişik bir kimya içine girmekmiş. Dünyayı olduğundan daha farklı kabul etmek, hayatı sorgusuz sualsiz yaşamak. Doğacak yaraların vereceği acıları önceden kabul etmek ve sonunda sessizce başını öne eğip beklemekmiş. Sabahları kalktığında aldığın nefesin tadı daha önce hiç tatmadığın bir içki gibi. Bitirmek için çabaladığın ve sonunda keşke dediğin bir çift söz aslında.

Reankarnasyon…

shaika | 26 July 2007 09:58

Enkarne: Ete (bedene) girmek.
Reankarnasyon: Tekrar ete (bedene) girmek.

Basit olarak anatıldığında reankarnasyon (tekrar doğuş, tekrar bedenlenme, ruh gezisi) ruhun, doğum ve ölüm sirkülasyonu sayesinde tekrar tekrar insancıl varoluşa geçmesi anlamına gelir. Amaç sonsuz tekamüle ulaşmaktır.

Bütün büyük dinler ve dünya görüşlerinin öğretilerinde bu sirkülasyonun, yani ruhsal boyuttan matertal boyuta ve tekrar ruhsal boyuta geçmenin, gerekli olduğunda yatar.
Ruhun öğrenmek zorunda olduğu tüm dersler ve görevler bittiğinde, yani tekamülü tamamlandığında ancak bu sirkülasyon sona erer ve ruh sonsuzlukta yerini bulur.

VAROLUŞ*KAYBOLUŞ

egomeltem | 07 July 2007 03:53

???
Var oluşta ki kayboluşlar mıdır yaşam ?
Yitik bedenlerdeki yitik ruhlar misali…
Hangi eğri kendini kaç düzlemde tamamlar?… eksik yada fazlamı kalır anda zaman yada hükümsüz müdür devinimlerde çoğu zaman …
Kaç geçişlerde doğurgandır anadır yürek ? hesap sorulur mu hesap verilir mi? geçmişe yada geleceğe …
Söylesin bilge kişiler kolaysa , saklı doğru hangisinde ?…
Tamamlanmak eksilirken fütursuzca ,kayıpların kazancı mıdır varsayılan aslında?… Gülümsemelerle yıkanıp; yüzümüzü ağlamalarla mı kurutuyoruz yoksa? …Hadi anlatın bana bendeki beni ,eşzamanlarda kendine tezat mıdır insan? …
Kütlesel ağırlığı var mıdır ruhun bedensel ağırlığına denk midir???Hangi kantar tartar ki anlayıp değerini uyum içinde yaşasın insan…Meletemce:)
Bendeki”ben” durmuyor sorulara cevap arıyor. Hatta cevaplara da soru soruyor … Eee zihin bu sürekli aktıf ve asi; laf dinlemiyo, fişi yok ki çekilmiyor , kapama düğmeside takılmamış, elimiz mahkum amade dolanıp kalmışız. Bu günün özelliğini düşünürken zihnimdeki bene yenik düştüm gene… Sizde yenik düşermisiniz zihninize ? hangisi daha egitimli dersiniz biz mi? yoksa zinimizdeki biz mi? kim kimi yönetiyor acaba , kontrol kimin elinde dersiniz …Bence çok yönetildik bir yolunu bulup artık biz yönetmeliğiz . Ne dersinizz zihnimizi eğitme vakti gelmedimi sizcede…söylesin bilğe kişiler uyumlu yaşamanın sırrı nerede???

***HİÇ***OLMAK***

egomeltem | 03 July 2007 02:14

***HİÇ***
Saat sabahın 4’ü ”hiçlik”teyim demek isterdim ama değilim işte, sadece zihnimin esaretinde benliğim. Ne yazdığımın farkındayım nede yazacaklarımın. Huysuz geceye gömülmüş bendenim; günün tekrar çıkışını bekler nöbette gözlerim . Hayatın tekrarının gölgeleri vurdu yüreğime… ey sevdam ey yaşam ey var olan değerler, esaretim artık yeter yeter… istemiyorum değerlerimin esiri, sadece olmak istiyorum …sadece olmak ; üstelik anlamını bilmeden ve tam olarak ne olduğunu da ama sadece olmak ; erdemli mi yoksa umarsız mı bilinmez olmak, yada ne der, ne verir insana var mıdır değerleri özleşmişlikleri çabalar mı denge için yada kendi dengede midir ki? Söz de değil özde midir? Asıl geçişken midir, yoksa hayat pratiğinin gölgeleri midir olmak …hangi yeti tamamlar eksik kalan duruşları. Ruhun bileğimidir bükülen yoksa kendisimi … olmamışlıkta olan var mıdır? sayılır mı hesapsızlık ta … kaç boş vermişlik kabul görür dersiniz hayatta doğru sayılan … kim bilir ? yada bilmek mi gerekir …Boş verip geçmişi, dolu alabilir miyiz geleceği?… İşte işin sırrı yapabilene; boş ver yaşanmışlıkları ve dolu al daha henüz yaşanacakları…nede olsa bilinmezlere gebeyiz, düşlerimiz duamız olmuş nasıl olsa ümit kapısında …Bazen bir eksik bazen bir fazla değilmiyiz zaten kendimize ? E o zaman bu hesaplaşma niye niye bağrımız yakar kendini biz istemiyoruz üstelik diye yırtınırken …çitilemeden depreşmeden durur mu zihnin dualitenin ortasında? Kendi kausun da kargaşa yaratırken bu çığırtkanlık niye; niye esiriyiz değerlerin onlara değer biçen bilinç kimin ? Sen sen misin yeter mi ki irdelemeye sanki benliğin . Nedir ‘’olmak’’ dediğin??? Meltemce:)

Hayatın bir ruhu var mı?

bestrafe mich | 01 July 2007 12:55

Bugün kendi ruhumda hayatı aradım. Ne kadar ezilmiş, ne kadar yorgun olsa da bu keşfi yaptım. Benim ruhum hayattı ve hayatın da bir ruhu vardı.
Ne kadar kaypak, ne kadar yalancı olduğunu gördükçe hayatın, kendimden bir o kadar fazla birşeyler buluyorum. Ne kadar acımasız olduğunı gördükçe, ruhsal tatminim daha da artıyor. Bu hayatın ruhuna aitim diyorum kendi kendime, hayatta bana ait.
Sınıfı geçmek için deli gibi çalışıp didindikten sonra içten içe buna başkalarının bu denli layik olmadıklarını düşünüp kendimi bu ruha daha da yakın hissediyorum.
Apar topar bindiğim otobüslerde bir yer kapıp yaşlı bir teyzeye yüz çevirdiğimde de bu his bana yakışıyor.
Sevgilime uyuduğumu ya da ders çalıştığımı söylemekte kaypak hissin cazibesiyle iyi örtüşüyor.
Rüyalarımda 5 yldızlı hotel konforunda evler görüp, bunu yalnız kendim için isterken de bu ruhun içindeyim.
Sokak çocuklarının yanından burun kıvırarak geçip, onlardan bir an önce kurtulmak isteyerek attığım her adım beni bu ruha yaklaştırıyor.
Görmezden geldiğim her aç, çöp sepetine attığım her dilim ekmek, annemin emeği olsa da beğenmediğim her yemek, modası geçmiş diye giymediğim her tshirt,her karalayıpta buruşturduğum kitap, okumadığım her gazete parçası, selam vermediğim her komşu,görüpte görmezden geldiğim her arkadaş, oyaladığım her sevgili, azarladığım her çocuk, kirletip attığım her mendil bile beni bu hayatla ne kadar ‘ruhdaş’ olduğumun kanıtı

Güçlendiren Sabah Soruları

ufopilotu | 21 June 2007 21:54

1- Şu anda hayatımda beni mutlu eden şey ne?
2- Şu anda hayatımda bana heyecan veren şey ne?
3- Şu anda hayatımda neyden gurur duyuyorum?
4- Şu anda hayatımda neye minnet duyuyorum?
5- Şu anda hayatımda en çok neyden zevk alıyorum?
6- Şu anda hayatımda adanmıs oldugum şey ne?
7- Kimleri seviyorum? Kimler beni seviyor?

Bu soruların her birine birkaç cevap bulmaya çalısın. Eger bir cevap gelmezse, ne olabilirdi kelimesini ekleyin. Örnegin, su anda hayatımda mutlu eden bir sey olsaydı, ne olabilirdi?

Yasamınızda gerçek anlamda bir degisiklik yaratmak istiyorsanız, bireysel gelisiminiz için bu soruları sormayı alıskanlık haline getirin.bir süre sonra bu soruların alıskanlıkla otomatik olarak çıktıgını göreceksiniz.

Şarkılardan fal tuttum:)

linet | 31 May 2007 17:10

Not: Burada yazılanlar yazarla ve gerçek kişilerle ilgisi yoktur. Sadece şarkılar gerçektir…

Şarkılar hayatınızda fon oluşturdu mu hiç? Hani filmlerde olur ya, mutlaka bir sahnenin arkasında onu betimleyen bir şarkı..

Ruh büyürken çok acı çeker diye biryerlerde okumuştum. Ruhum acı çekti, çekiyor, bu acıları çekerken şarkılar merhem oldu belki de…

İşte bende öyle yaşayanlardanım, her olayın ardında bir şarkı gizlidir, yada bir şarkı sözü.

Hikayemi size şarkı sözleriyle anlatacağım, bakarsınız sizde hayatınıza anlam katacak şarkıları bulur, belki de farkında olmadan hikayenizi bu şarkılara oturtursunuz..