bildirgec.org

renkler hakkında tüm yazılar

usta bir tasarımcı olmanın kuralları #2

MisterMadDog | 29 July 2008 19:08

Kural İki: Renklerini sınırla.
Usta bir tasarımcı olmanın yedi kuralının ikincisidir. Önce ilk kuralı okumak isteyebilirsiniz.

Yazı tiplerininizi sınırlamanın son kuralıymış gibi geliyor kulağa değil mi? Aynen! Renklerimizi, yazı tiplerimizle aynı nedenden sınırlamak istiyoruz. Tasarımda kullandığımız renkleri sınırlamak, tasarımımızın daha tutarlı olmasını sağlayacaktır. Yani, her şey uyumlu görünecektir. Aynı bir spor takımının üniforması veya bir şirketin markalaması gibi.

Auranızın Fotoğrafı

Chat Noir 1 | 07 July 2008 14:45

Auranızın nasıl göründüğünü merak ediyor musunnuz? O zaman renk center’da kirlian fotoğrafçılığı tekniğiyle auranızın resmini çektirebilir ve yorum analizini alabilirsiniz. Detaylı bilgiler burada olup iletişim bilgileri buradadır.

Options WordPress Teması(tr)

ErrorLog | 02 April 2008 12:13

Wordpress Options Teması
Wordpress Options Teması

Wordpress temalarından sadeleri ve abartılmamış olanları çok hoşuma gider ve ilgimi çeker.Yine gezinirken wordpress optionstemasıyla karşılaştım temanın sizlere özgü üç rengi var sizlere bu üç renkle ilgili demolar sunulmuş.Temaya ulaşmak isteyen ve geniş bilgi almak isteyenler buradan ulaşabilirler.Ayrıca temanın dil seçenekleride mevcut ve beni sevindiren tarafı türkçe dilininde olması temadaki diller;* Chinese* Japanese* Spanish* Turkish
Temayı buradan dil dosyasını direk burdan indirebilirsiniz.

Mavi tonlu demoya buradan ,

Demo 1
Demo 1

Oto Portre

ladress | 12 February 2008 17:15

http://resimsanati.tr.gg/Oto-Portre.htm

siyah beyaz ve ‘Kırmızı’

absynthe | 28 September 2007 09:46

Çok keskindi o.

Bir şey onun için ya vardı, ya yoktu. Varsa da, ya siyahtı, ya beyaz. Gri yoktu hayatında. Bu yüzden hiç yaşamadı; ama gri olsa da yaşamazdı zaten. Çünkü kırmızıyı bilmiyordu. Kırmızı yaşamdı. Nerede yaşam varsa, kırmızı oradaydı; baktığı her yerde; ama o siyahla beyaza takılmıştı bir kere. İyiyle kötüye… Bilmiyordu, dünyada ne simsiyah vardı, ne de bembeyaz. Dünyadaki her şeye kırmızı karışmıştı, saf değildi hiçbir şey; safı arayan kaybolurdu; hâlbuki kırmızıyı aramasına gerek yoktu, gözünün önündeydi o, baktığı her yerde.

MODA DELİKANLIYI BOZAR

makaleci | 20 September 2007 09:36

2007-2008 KIŞ SEZONU ERKEK MODASI : 1 2

  • Erkekler modayla ilgilenmeyi sevmezler, sevmez görünmek isterler…
  • Kendi hem cinslerinden yakın bir arkadaşı modaya uygun bir kravat bile taksa, : (eğer seçilen renk biraz kırmızılı pembeli ise) ne o, sen yakında ağdayada başlarsın, ha ha ha!şeklinde derin espri anlayışları ortaya çıkıverir…
  • Eşleri veya sevgilileri tarafından alışverişe çıkartıldıklarında (çıkartılmak diyorum çünkü kendi rızaları ile gitmek pek çıkmak istemezeler) bir an evvel ortamdan kendilerini atmaya çalışırlar, yanlarındaki kadın bu erkeğin fikrine kıymet verip : nasıl yakışmış mı? bunu mu alayım dediklerinde, olmuş olmuş! hadi gidelim diye estetik bilgileri dahilinde onay verirler…
  • Moda gereksiz, para tuzağı, insan kendine yaraşanı giymeli! derken hem cepteki parayı hem de toplumdaki delikanlılık imajını(!) korumuş olurlar…

Ama olan modanın tanımına olur: neredeyse bir sanat eseri ortaya çıkarmak için yapılan bir hummalı bir çalışma, yaratıcılık süreci, birçok yaratıcı fikrin arasından süzülüp vitrinlere gelebilen seçilmiş fikirler lağvedilir bir anda, moda olur üvey evlat, kafası çalışmayanın meyledeceği bir para tuzağı…Evet bu son tanımlamalar(!) modayı öcü olarak göstermek isteyenlerin kendi dünyalarında itina ile ürettikleri tanımlamalar…

Bu yazı hayatınızı değiştirecek!

programfaresi | 11 September 2007 13:44

Bİr başka zihin haritası
Bİr başka zihin haritası
Bİr zihin haritası
Bİr zihin haritası

Bu yazının konusu: Zihin Haritası.
Kesinlikle başlıktaki iddiayı gerçekleştirecek bir düşünce tekniği… Zekanızı birkaç kat artırmak gibi, bazı yan etkileri var 🙂 Dahi olmaya hazırsanız başlıyorum:

Altmışlı yılların sonunda Tony Buzan’ın henüz bir üniversite öğrencisiyken gün yüzüne çıkardığı bu yöntem de ihtiyacımız olan tek şey kağıtlar ve renkli kalemler. Ama önce nasıl ortaya çıktığına kısaca değinelim

kişisel bir şey değil…

limonkufu | 26 August 2007 03:06

Sözcükler verdim insanlara. Cümleler kurdum. Virgüller, üç noktalar bazen sadece nokta koydum ki anlamları olsun.

“Ben iyiyim” diyorum günlerdir kendime, onlara. Ama sanki değişen bir şeyler var yani yoksa da olmalı gibi…Yeşil yeşil değil gibi ya da ne bileyim baktığımla gördüğüm aynı değil gibi, gökyüzünün rengi değişmiş (delirmiş) gibi ya da benim rengim değişmiş gibi (mi?). Sanki hep olmaması gereken şeyler oluyormuş gibi de biz de buna “hayat” deyip geçiyormuşuz gibi..Sanki hep birileri giderken birileri arkada kalıyor gibi..Sanki bütün bunlar biten bir rüyanın (yalanın) arkasından kurulmuş birilerinin canını yakmayı isteyen cümleler gibi..Kimbilir öyledir belkide…Belki de sadece bir rahatlama, kendini de onu (onları) da rahatlatma cümleleridir.