bildirgec.org

itiraf hakkında tüm yazılar

bi anımı anlatayım sizlere

| 08 October 2007 14:20

daha önceden çağrı merkezinde çalışıyordum gece vardiyasındaydım çağrı merkezinde çalışanlar bilir vardiyalıdır çağrı merkezi beyfendi’nin biri aradı güzel Türkçesiyle bakın burda imla hatası yapmıyorum ALDS ÇALIŞMIYOR! diye bağırdı bende sakin bir şekilde yardımcı olmaya çalıştım abim bana söylüyor modemin ppp ışığı yanmıyor link ışığı yanmıyor tüm kontrollerini yaptık artık patlamak üzereydim ramak kalmıştı abim ne dese beğenirsiniz CANIM BENİM KUSURA BAKMA BEN FİŞİ TAKMAYI UNUTMUŞUM … (BU GERÇEK BİR OLAYDIR)…:)

İtiraf.com (beta)

xururuca | 11 August 2007 13:44

İtiraf.com yenilendi.20 Ekim 1999’da sitesahibi Ersan Özer’in bebeklik fotoğrafıyla açılan site zaman içerisinde farklı tasarımlarla çıktı karşımıza.beta aşamasındaki yeni itiraf.com rss desteği,itirafları kategoriler halinde seçebilmenize imkan sağlayan arayüzüyle yeniden hayat okulu öğrencileriyle birlikte!

Bir Kadını Tanımak …

hypatia | 27 July 2007 14:33

Bir kadını her yönüyle tanımak…

Sevgi dolu kalbi, içindeki fırtınaları, çocuksu halleri, daha gelmemiş yaşlarının olgunluğu, aşkları, yalnızlıkları, cinlikleri, saflıkları, yalanları, itirafları, şehvetleri, vurdumduymazlıkları, takıntıları, rahatlıkları, içlerinde barındırdıkları farklı farklı kişilikleri ve saymakla bitirilemeyecek tüm yönleriyle kadınları tanımak.

Sevgidir ilk adım. Sevmekle başlar her şey. Sonra kabul edersin, parçan olur, bazen sen o olursun. İşte o zaman tanırsın bir kadını, hayatın tüm sırlarına bir anda girersin. Zorlu ama keyif dolu, gizemlerle dolu bir yolculuğa adım atmışsındır.

Kiraz

| 11 June 2007 15:52

Kiraz agacinin dibinde durdum…kocaman gövdesine sarildim kafami kaldirdim tek tek dallarini seyrettim..üstünde kirazlar cikmis kirmizinin her tonunda bazilari siyah gibi kocaman .Elimi uzatip erisebildigim yerden bir iki tane kopardim..ve azima attim ..ne tatdir bu!!! ..beni cocukluguma ..ucurdu.
Babaannemim meyve bahcesine gittim…..kayisilar,seftaliler,armutlar,elmalar dolu agaclarin arasina..etrafi misirlarla cevereli o dev bahceye….yaklasmamizin yasak oldugu kuyuya…dometeslerin ,taze fasulyelerin dikilmis oldugu bahceye…herseyin kokusunu hissediyorum . Kendimi görüyorum bahcede dolasirken..Dokunmasi yasak olunan meyve kirazdi..niye babaannem kiraz agaci disindaki bütün meyvelari yememize izin verirken .
-aman cocuklarim kiraz agacima cikmayin. Diye her an gözü üstümüzde bizi caktirmadan kontrol ederdi…tabi o namaz kilarken yigenlerimden birisi onu yatak odasinin penceresinden izler… bu arada ben ve digerlerimiz hemen disardan görünmeyen dal aralarindan kiraz toplardik…namaz bitmek üzere diye sinyal gelince direk bahcenin uc tarafinda kacar , agactan uzaklasirdik ..namazdan kalkan babaannem bahceye cikinca bizi … agacindan uzak görmenin rahatliyla isine gücüne dalardi…biz bu arada coktan en az onar adet canim kirazi yutmus olurduk.bunlar 1970 lerdi…….
Sene 2004 de Ankaraya bir is icin gidince Babaannemi ziyarete gittim..aksam birlikte yemek yedik..sonra balkando oturduk..kocaman bir cinar olmustu artik babaannem .
Ona dedimki
-babaanne sana bir sey söylemek , hatta itiraf etmek istiyorum…ama kizmak yok…
-ben senin neyine kizayim yavrum
-yok kizabilirsin
-söyle kizmam
-babaannecigim biz cocuken..ebru,ben,dogan,esin,esra,elvan,onur……senin kiraz agacindan kirazlari yerdik….sen bizi onlara dokunmuyoruz sanirdin…
-biliyorum
-ne!!!!
-biliyorum yavrum dedi.Gözlerinden yaslar bosalmaya basladi…
-neden agliyorsun babaannecigim…….??
-kizim ben hic sizden kiraz esirgemedimki…o kirazin altinda benim ölü dogan bir bebegim gömülü….orda gezindiginizde onun mezarini cigniyordunuz…Savas zamaniydi…erken dogum sancilarim tutmustu…büyük baban cephedeydi….bebegimi tek basina dogurdum ve bebek ölüydü ..eskiden ebeler vardi yavrum onlar olmasa bende ölecektim, dogumdan sonra cok hasta oldum zaten…..bebegimide okiraz fidanin altina gömmüstüm..bahcemiz cok büyüktü..yeni dikilen agaclarin arasinda kimse gezinmez…orasi sakin diye düsünmüstüm…hem evden bakinca bebegimin mezarini görebiliyordum..iste öyle kizim, deyip benim ellerimi tuttu bende ona sarildim..ikimizde agliyorduk….bebek kizmis adida Kirazmis.
Bir taraftan Ankaranin isiklarini seyrediyordum…bir taraftanda gece gece kadinin haleti ruhiyesini nasil mahvettigimi düsünüyordum..acayip bir sekil de bogazima tas gibi bir sanci saplanmisti.Gidip su iceyim dedim..mutfaga dogru giderken..Babaannem tekrar bastonunu eline aldi ve ben namazimi kilayim yavrum diye yatak odasinin yolunu tuttu….Arkasindan bir müddet kipirdayamadim…onu seyrettim…sonra balkona oturup zirladim..acayip bir paylasim yasamistim..hic tahmin edemezdim…cocukken bizi o agaca yaklastirmayan öcü kadin babaannem meger bebegini koruyormus ,meger cocugunun mezari orasiymis meger o Kiraz agaci benim halammis.

Niyazi Olmaya Aday Bir Ben… :)

hypatia | 04 May 2007 14:44

Niyazi’nin hangi yolda gittiğini yazmayacağım tabi ki. Ama adım Niyazi olmasa da benim gidişimde o yoldan olacak gibime geliyor. Neyse, bu işin espri kısmı.

Asıl anlatmak istediğim başka.

İnsanların Niyazi olmasının çeşitli sebepleri vardır sanırım. Benim örneğimde ki en büyük sebebi ise sanırım duyarsızlıktan olur. Hani şu “etliye sütlüye karışmamak” veya “boş ver sana mı kaldı” laflarımız var ya ondan işte. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın…” Peki… ya bir gün o yılan bize veya sevdiklerimize dokunursa ne olacak?