bildirgec.org

güven hakkında tüm yazılar

Güvenmeyeceksin!

Cali Kusu | 03 May 2011 09:16

Hayatta üç şeye güvenmeyeceksin!
1- Eros’a
2- Eros’buya
3- Eros’bunun çocuğuna

Bunlar, kalp katliamından sorumlu kumandanın at üstündeki eşekleridir! Şeytanın uşağı, acının anası, azabın yoldaşıdır!

Güvenmeyeceksin aşka. Eros var işin ucunda. Okların ucunda alev olduğunu biliyor muydun? Kalbine saplandığında alnından terler akacağını. Kalbinin, üfledikçe alev alan kor olacağını biliyor muydun? Başkasının kalbine sığınmaya çalışırken kendi kalbinden olacağını, canının nasıl yanacağını biliyor muydun?

EN BÜYÜK ENGEL BENİM

ibrahimg | 26 April 2011 14:33

Yine birbirinin benzeri günler yaşıyorum. Balkonumda oturup denizi izlerken her şey aynı sanki. Deniz aynı deniz, sokaklar aynı sokaklar ve ben yine aynı benim. Bilmem kaç defa saydım balkonumun demirlerini, ya da yoldan geçen arabaları . Hatta bir keresinde hiç usanmadım ve tekerlekli arabamın dişlilerini bile saydım. Yaşam benim için oturma odası ve balkon arasında geçiyor çoğu zaman. Yağmur yağdığı zaman balkonu da özlediğim oluyor ne yalan söyleyeyim.
Bu saatte sokaklar biraz daha tenha oluyor, çocuklar okullarında ve insanlar işlerinde. Arabaların gürültüsü de biraz azalınca aradığım fırsatı buluyorum. Kitap yazmaya karar verdim vereli ne kadar oldu bilemiyorum. Kitabımda okula gidemediği için çalışmak zorunda olan, daha sonra bir iş kazası yaşayan ve sakat kalan bir genci anlatıyorum. Elli, belki altmış sayfa kadar yazmıştım ancak tekrar okuyunca yazımı çok karamsar buldum ve şimdi yeniden yazmaya karar verdim.

yaşama bağlayansın, ey aşk!

admin | 19 March 2011 16:43

Yerimden kalkmadan çalışıyorum. Uslu bir çocuk gibi bir yanım masum…

Su almaya gidecek halim yok. Kafam çatlıyor ağrıdan yine, boğazım da ağrıyor. Üstelik başım da dönüyor ki, sana söylemedim, çünkü sebebini bilmiyorum.

Neyse bir iki güne hepsi geçer… Sen bana en zor zamanlarımda usanmadan sevgiyle baktın. Bunlar unutulmaz birtanem.

Oysa ilk tanıştığımız sıralar, yanıma yaklaştırmamak için ne çok uğraştım seni. Ne boş bir uğraşmış, kendime kötülük yapmışım seni yaklaştırmamakla. Nasıl mutlu olacağımı bilmiyormuşum ki…

Bir Işık Yak

devrialem47 | 04 December 2010 14:02

aydınlık geleceğimizdir...
aydınlık geleceğimizdir…

Karanlıktan aydınlığa doğru… bir ışık yak. Öyle bir ışık olsun ki bütün yaşamını aydınlatır türden olsun.

Karanlıktan aydınlığa doğru… bir ışık yak.Öyle bir ışık olsun ki nefretten sevgisizlikten yoksun olsun.

Karanlıktan aydınlığa doğru…bir ışık yak.Öyle bir ışık olsun ki ebedi mutluluk, ve saadet olsun.

Karanlıktan aydınlığa doğru…bir ışık yak.Öyle bir ışık olsun ki kirli,paslı kalpler yerıne temiz,saf kalpler olsun.

Mudjekeewis II

pillibebekkuyuda | 18 September 2010 20:08


Dilimde güzel bir şarkı

Doyamam söylemeye..
Bir adım, geri mi gitsem
Aniden durup,
yönümü değiştirip,
Rüzgara karşı daha hızlı mı koşsam

Kadın, şirket kartını genel müdürün masasına bıraktı..Bu anlayışın kendisine uymadığını, Bettina ile bir saniye bile birlikte çalışamayacağını söyledi..Yeni bir iş planı hazırlanmasını istedi. ”Yoksa” dedi..
Bu yoksada, ne çağlayanlar ne nehirler, okyanuslara dönüşüyor, tatlı meltemler kasırga olmuş herşeyi önüne kata kata büyüyüyerek geliyordu..
Hırs böyle birşeydi..Hırs bir hamurdu, istediğinde onu bir çiçek yapar, istediğinde böcek yapar karşındakine sunardın..

NE OLACAK BU KPSS ‘NİN SONU?NASIL GÜVENİRİZ YENİDEN???

suleceizler | 10 September 2010 16:13

Skandallar ülkesi gibi olduk vesselam.Sen o kadar yıllarca oku öğretmen olmak için dirsek çürüt bide otur atanacağım diye sınava gir.Yıllarca kazanmayanları tanıyorum,yıllarca öğretmen olmak için bekleyenleri.Önceden böyle bir şey yoktu.Hatta va hatta öğretmen liselerinden çıkan bile hemen atanırdı.Şimdi üniversiteden mezun olsan karşında ağzını kocaman açmış KPSS denen canavarı yenmen gerekiyor.Yenemedin mi?O zaman özel okullara ya da dersanelerde sürünmek zorundasın.İnsanın içinde öğretmek arzusu olsa bile köreltir bu sistem insanı.İdealist öğretmenler vardı bir zamanlar öğretme aşkıyla dolu.Okullarda ben artık göremiyorum bu tür öğreticiler.Neden?Çünkü kimsede ideal falan bırakmadılar.İdealler herkes tarafından askıya kaldırıldı.Herkes karnını doyurma telaşına kapıldı,gidiyor.Madem sınav yapıyorsunuz , o zaman doğru dürüst yapın bari.Soruları çaldırmayın kardeşim millet nerdeyse bir sene hazırlanıyor,sen sorulara sahip bile çıkamıyorsun.Allah’tan anlaşıldı ya anlaşılmasa bu kadar kişi haksızlığa uğradığını nasıl bilecekti?Bu affedilir bir suç mu?Madem hayatımız bu hep sınavlara bağlı ,nasıl dikkat edilmez?26 Eylül’de yapılacak olan benim gireceğim sınavın sorularıda bir dersane tarafından yürütülmüş.O yüzden iptal oldu.Bir skandalda burdan yakacaktık farketmeseler.Ösym sen neden varsın biz anlamadık.Öss de skandal,Kpss de skandal biz size nasıl güveneceğiz.Bıraktım gerçekten çalışmayı bıraktım.İnanmıyorum artık ve inanmıyoruz artık sisteminize.Nasıl garanti vereceksiniz yine aynı şey olmayacağına? Hadi iyi puan aldık diyelim buda yetmiyor ki? Açık açık yazmıyorum nedenini hepimiz biliyoruz çünkü.Ülkemize yararlı olmak istiyoruz biz,bir şeyler yapmak ve gerçekten bu ülkeyi çok daha iyi durumlara getirmek.Önümüze barikat barikat engeller koymak yerine çözüm üretmenizi bekliyoruz.Hefesimizi kırmak yerine heveslendirilmek istiyoruz.Biz devletimize güvenmek istiyoruz.Çünkü ülkemizi çok seviyoruz.Lütfen biz gençleri duyun biraz lütfen…

RİSK

mavilikler | 02 July 2010 16:25

“Peki, ya sıkılırsan?!..”

Konuşma boyunca gözlerinden eksilmeyen güven ifadesi ilk kez gölgelenir gibi oldu. Ancak birkaç saniye süren bu durum yeterli bir cevaptı benim için.

Kelimeler ağır ağır dudaklarından dökülürken, ben çoktan kararımı vermiştim. Ama O bunun farkında olmadığı için, halen cevapla ilgilendiğimi düşünüyor, bu yüzden de sabırsızlanmama neden olan bir çabayla yeni yeni cümlecikler oluşturuyordu.

Baştaki birkaç saniyelik duraksama olmasaydı, her bir cümleyi gerçek bir ilgiyle dinleyecektim. Ama şimdi tek ilgilendiğim, gerçek cevabı örtmeye yönelik bu girişimin bir an önce son bulmasıydı.

YILDIZ FALI

lavinya76 | 30 March 2010 10:58

Her sabah yaptığı gibi yine kahvaltıda çayını içerken bir yandan gazeteye göz atıyordu. Günlük yıldız falı bölümüne geldiğinde gözüyle tüm burçları süzerek teraziyi buldu. Yeni bir aşk doğmak üzere diyordu falında. Umutsuzca gülümsedi. Aşkı unutalı uzun zaman olmuştu çünkü. Fallar hep yalan söylerdi zaten.
Duşunu aldı. Saçlarını kuruturken neden olmasın diye düşündü. Belki de bir kez olsun doğru çıkardı bu fal. Ama nerden bulacaktı ki bu yeni aşkı? Kafasını salladı aklından geçen düşünceye kızarak. Ne aşkı ya?