Hayatta üç şeye güvenmeyeceksin!1- Eros’a2- Eros’buya3- Eros’bunun çocuğunaBunlar, kalp katliamından sorumlu kumandanın at üstündeki eşekleridir! Şeytanın uşağı, acının anası, azabın yoldaşıdır!Güvenmeyeceksin aşka. Eros var işin ucunda. Okların ucunda alev olduğunu biliyor muydun? Kalbine saplandığında alnından terler akacağını. Kalbinin, üfledikçe alev alan kor olacağını biliyor muydun? Başkasının kalbine sığınmaya çalışırken kendi kalbinden olacağını, canının nasıl yanacağını biliyor muydun?Güvenmeyeceksin Eros’buya… Saçlarına fazladan iki tarak atan birini bulursa koşar gider Eros’a. Ve sen arkanda numarası silinmiş bir ayakkabı izi bulursan sakın şaşırma!Ve son olarak Eros’bunun çocuğu. İçlerinde en tehlikeli olanıdır. Eros’un sihrine, Eros’bunun kahpeliğine sahiptir. İki çirkefin ortak meyvesidir. İşinin ehlidir. İyi yapar nankörlüğü…Güvenmeyeceksin eşine dostuna. Boşuna mı tek geldin dünyaya. Hangi mezar çift kişilik? Gölgen bile bırakıp gidiyorsa karanlıkta kalınca…Tükenen kaleme tükenmez deniyorsa bu dünyada, gerek yok yapay kalplerde aşk aramaya!Güvenmeliymişim bazen… Öyle söylüyorlar. Kime diyorum. Bilmiyorlar! Bakıyorum susuyorlar!Şimdi güvenmiyorum kimseye. Ne geceye ne güneşe… Hep güneşe âşık olduğumda akşam oluyor nedense… Mesela sevmiyorum artık babamı bile. Sığınmıyorum kimseye kanatlarım parçalansa da. Susuyorum sadece yağmurun ıslak sükûneti altında!Güvenmiyorum hiç kimseye. Kendime, gölgeme, sevgime, sana… Senin suçun yok! Sen benim için ‘hayatsın’ aslında. Ve ben bir daha güvenemem bu hayata. Yıllar önce kaybettim o duyguyu. Güvenemem artık ‘bana güven’ diyenlerin insanlığına!Benim için üzülme. Sessizliğe alışan kalbim sensizliğe de alışır sevgilim!